Cinselliğin iğrençleşmesi Cinselliğin tirmandirilmasi, amaçlananın aksine, zevksizlik ve tatminsizliktir. Amerika’daki internet trafiğinin % 80’i cinsellik malzemelerine harcanıyor. Bu bir dakikalık kirli zevk, hayatın en büyük değeri gibi sunuluyor. İşte sonuç… ABD gençliğinin ilk büyük hayali, vücutlarına yapacakları estetik ameliyatlarmış. Bir ankete göre, İngiliz kadınların % 70’i mankenlerle kıyasladıkları vücutlarından nefret ediyorlarmış. Hiçbir yasaları ve yasakları yokmuş gibi

Bu konu 2902 kez görüntülendi 8 yorum aldı ...
Cinselliğin iğrençleşmesi 2902 Reviews

    Konuyu değerlendir: Cinselliğin iğrençleşmesi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2902 kez incelendi.

  1. #1
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Cinselliğin iğrençleşmesi

    Cinselliğin iğrençleşmesi


    Cinselliğin tirmandirilmasi, amaçlananın aksine, zevksizlik ve tatminsizliktir. Amerika’daki internet trafiğinin % 80’i cinsellik malzemelerine harcanıyor. Bu bir dakikalık kirli zevk, hayatın en büyük değeri gibi sunuluyor. İşte sonuç… ABD gençliğinin ilk büyük hayali, vücutlarına yapacakları estetik ameliyatlarmış.[3] Bir ankete göre, İngiliz kadınların % 70’i mankenlerle kıyasladıkları vücutlarından nefret ediyorlarmış.

    Hiçbir yasaları ve yasakları yokmuş gibi görünen hayvanlar bile, cinsel hazinelerini rasgele ve disiplinsiz kullanmazlar. Melekler bu insana neden secde ettiler? “Allah’ın adaleti, bir gülün dikene secde etmesini hoş görür mü?”[4] Dünyadaki hiçbir zevk doymak için verilmemiştir; cennete varıncaya kadar insan asla tatmin olamaz. Evlilik ne kadar sevindiriciyse, cinselliğin evlilik (veya nikah) dışına taşırılması o kadar bunaltıcıdır.

    Avrupa’nın izinde kısa süreli sorumsuz birliktelikleri özendiren toplumlar ağır bedeller ödeyecekler. Toplumumuzda evlilik çok zorlaştırıldı; eviniz, arabanız, altınlarınız olacak. Evliliği ulaşılamaz hale getiren sistemde, evlilik dışı ilişkiler cennetle özdeşleştiriliyor. Adaletsizce ve acımasızca…

    Ankara’daki bir mahkeme kapısında, dünya tatlısı genç bir bayan, yakışıklı bir gençle didişip duruyordu. Birbirlerinin işkencesinden bir an önce kurtulmak üzere, boşanma davalarında sıranın kendilerine gelmesini bekliyorlardı.

    Düşündüm, o denli genç ve güzel bir kadın, o kadar yakışıklı ve rütbeli bir gençle nasıl kanlı bıçaklı oldu? Birbirlerinin güzelliğinde buluşup günlerini cennete dönüştürmeleri gerekmez miydi? Daha bir yıl önce soluk soluğa kuşandıkları aşklarıyla birbirlerine koşan insanlar onlar değil miydi? Ne kusur ettiler de Allah o cennetten yadigar sevgiyi kalplerinden buruşturup attı? Ne yaptılar da, bu iki güzel, şimdi birbirlerinden nefret ediyorlar?

    İnsanlar çürümeye aday bedenlere değil; ezelî kudrete bağlanan ruhlara aşık olurlar. Cisimsel cinsellik bir dakika sonra iğrendirici; ruhsal cinsellik ise sonsuza dek huzur vericidir. Şu vücutlarını her gün biraz daha açanların asıl söyledikleri, “Cesedimi sev, etimden hoşlan!” haykırışlarıdır. Acımadan kalplerimize çamur saçıyorlar, ruhsal ışıkları içimizden uzaklaştırıyorlar.

    Ruh hep o ceset çamuruna şekil ve anlam veren gizli tasarımcıyı arayacaktır. Cesedin başlangıcı iki damla su, sonu çürük toprak ve kemiktir. O elbiseyi giyen hayran kalınası okyanus güzeli ruh nerede?



    //Alıntıdır


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Cinselliğin iğrençleşmesi

          Kategori: Atış Serbest

          Konuyu Baslatan: -

          Cevaplar: 8

          Görüntüleme: 2902


  2. #2
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    716
    @Apancene

    Standart

    Sonunuda güzel bağladın. Ruh hep o ceset çamuruna şekil ve anlam veren gizli tasarımcıyı arayacaktır. Cesedin başlangıcı iki damla su, sonu çürük toprak ve kemiktir. O elbiseyi giyen hayran kalınası okyanus güzeli ruh nerede evet nerede Hocam hala boşa kürek çekiliyo hemde israrla ve inatla ( istisnalar kaideyi bozmaz ) emeğine sağlık
    NE YARDAN, NE ÇAYDAN..!!
    Yeşil çay, siyah çay, Çay dünyanın gürültüsünü unutmak için içilir...



    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

  3. #3
    turk_kan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.06.2009
    Mesajlar
    26
    Konular
    6
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @turk_kan

    Standart

    Güzel yazı için çok teşekkürler Leyla Hanım.Maalesef dünya tüketim toplumu olma yolunda öyle hızlı ilerliyor ki tükete tükete sonunda en kutsal değerler kaldı onları da tüketince insanlar nasıl yaşıyacak belli değil.Hergün gazetelerde tecavüz, cinsel istismar, aldatma haberlerinin ardı arkası kesilmiyor.İnsan bu devirde, gönül rahatlığıyla karıcığım diyebileceği birilerinin olup olmadığını bile sorguluyor. Allah kimseyi doğru yoldan şaşırmasın

    BEDENİNE KOLAY SAHİP OLUNAN İNSANLARIN RUHLARI YOKTUR
    Konu turk_kan tarafından (05.09.2009 Saat 21:29 ) değiş;tirilmiş;tir. Sebep: düzeltme

  4. #4
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart Sevdiğiniz ruh mu beden mi?



    Aşka düşen bazı gençlerden yardım mesajları alıyorum. Lisede üniversitede tuzağa zamansız yakalanıyorlar. Evliliğe hazır değiller; ama tutuluyorlar ve kalplerine söz dinletemiyorlar. Karşı cinse eğilim insan doğasında vardır; hele çağımızda çok körüklenmiştir. Mutluluk bu eğilimin zamanında ve meşªru yollarla karşılanmasında yatar; yoksa aksi toplumlar için hep felâket olmuştur.

    Üniversitemizin servis otosundan inmiş bekar evimize yürüyordum. Zihnim derin tefekkürlere dalmış; içime tutunan yalnızlık virüsünden ve paylaşma arzusundan nasıl kurtulabileceğiªmi düşünüyordum.

    Etkileyici bir kadın sesinin Anadolu ezgileriyle yoğrularak caddede yankılandığını fark ettim. Sanatçının sesinin süslediği şarkıyla sürüklenirken sanki ruhuma hançerler saplanıyordu. Kangrenli yaralarım doğranıyordu; zayıf damarımdan yakalanmıştım; acıma tuz biber ekilmişti.

    “Günlerdir yalnızlığıma üzülüyorum artık kurtulayım.” Duasıyla patladım ve yanımdaki duvara kapanarak sarsıntımı geçirmeye çalıştım. Utan be koca adam. Ne yalnızı ne kimsesizi… İşte doğa işte muhteşem canlılar dünyası… İşte ideallerin işte çalışmak ve işte huzurunda bulunduğun Rabbin… O dirençsiz halimde “Ey merhametli Hâkim lütfen bana ve bu gençlere acı bize nefsimizden bir kurtuluş bağışla!” dedim. Sakinleştim ve kalbimdeki sohbeti dinledim:


    SEVDİĞİNİZ RUH MU BEDEN Mİ?

    “Delikanlı dur hele… Sen hamuru çamurdan yoğrulan o kandan irinden cesedi istemiyorsun. Sen Yaratıcının o vücut hamuruna sunduğu suretin arkasındaki ruha aşıksın. Dinle ki Mevlânâ ‘Seni toprakla karışmış bir yudumcuk güzellik şarabı böyle deli divane ediyor; artık onun safı ne yapmaz?’[5] diyor. Senin Yaratıcın topraktan cesede nurdan şekiller giydirdi. Toprak cisim yurduna dönünce suret de hayal evrenine gidecek.

    “Yemek istediğin meyvesini izinsiz çalıp Yaratıcını karşına alma. O çok cömerttir; sabırla iste de zamanı gelince sana ne helal bağışlarda bulunacağını gör. Bütün kadınlara ilâhî güzelªlikten bir zerre serpen Yaratıcın tüm güzellikleri tek bir kadında hücre hücre dokuyup sana sunabilecek kudrettedir. Dünyanın güzelliklerinden binler kat fazlasını bedenlerinde barındıran huriler seni bekliyor. Gelecekteki sonsuz temiz ve iffetli güzelliklere kirlettiğin bir gençlikle kavuşamazsın. Madem Allah’tan başkasını da sevmeye muhtaçsın seni bekleyen can tatlısı cennetlerini sev. Bunca yıl direnen biraz daha sabredebilir.”

    Sustum… Aradığım ihtişam yüzümü kapadığım duvarın hemen arkasındaydı ve hayalim ötelere dokunur gibiydi. Başımı kaldırıp mutluluktan gülümseyerek yoluma devam ederken kasetçiden yayılan o şarkıyı duymuyordum.

    Önermeye çalıştığım bu kıyamet asrında “Ruhunu çıkar at kolunu bacağını kes.” demek gibi zor gelebilir. Ama gençliğimiz “ilâhî ölçülere göre yasak olan” bir ilişkiyle lekelenirse saªdık bir eş bulma şansımız azalacaktır.

    Sonrasındaysa bayanlar cennetin hurilerinden güzel sultanları olma şansını; erkekler de huri güzelliğindeki kadınla sonsuza dek mutlu kalma fırsatını yitirme tehlikesindedirler. Allah temizleri kirlilere mahkum etmez. İçten ve gözyaşlarıyla yoğrulmuş bir tövbeyi başaranlar hariç.

    Sonsuzluk yolcusu sadece şimdi tadacağı ota saplanan kurbanlık koyuna benzemez. Uyanık insan zehirli balı yemez; yemin arkasındaki oltayı görür; bugünkü tercihinin gelecekteki sonuçlarını düşünür. Gelecekteki eşine yakıştırmadığını bugün kendisi için de çirkin görür. Yanlış bir iş yapar da içten bir tövbeyi başaramazsa kaderin ona acılı bir evlilikle bedel ödeteceğini unutmaz.


    EVLİLİĞİ ÖLDÜREN MANEVİ HASTALIKLAR

    Dolayısıyla gözlerimizi tahrikçi görüntüªlerden zihnimizi benzeri hayallerden arındırmalı; duaya ve tövbeye sarılmalı; aile onurunu inciten TV yapımlarından sakınmalıyız. Yaratıcıya yakınlığımız ideallerimiz uğrundaki çalışkanlığımız cinsel ihtiyaçlarımızı gölgeleyip unutturacaktır. Evlenme imkanımız varsa da bekletmemeli o sığınağa çabucak girmeliyiz.

    Evliliği öldüren manevî hastalıklardan arınmalıyız: Allah’ın evlilik lütfuna şükretmemek parayı tanrılaştırmak vücudun görünümünü kalbin içtenliğinden üstün tutmak aaafe/eğlenceye düşkünlük zorluğu eşit paylaşmak yerine ihmal ve tembellik küçümseme takdir etmeme saygısızlık bilgisizlik çocukların eğitimlerine duyarsızlık birbirinin sırrını ve onurunu korumamak TV’ye saplantı iletimsizlik birbirlerinin ilgilerine duyarsızlık sarhoşluk kumar ahlâksızlık gibi manevî hastalıkların olduğu evlerde evlilikler yaşamaz. Evlilikler ancak erdemle fedakarlıkla ve paylaşmayla beslenebilir.

    Eşiyle geçinemeyen toplumla geçinemez; ailesini yönetemeyen kimseyi yönetemez. İnsanın iyiliği sokaktaki şirinliğinden değil evindeki erdemliliğinden anlaşılır. Eşiyle geçinemeyen kendisinde sorun aramalıdır. Tek taraflı kusurdan kaynaklanan boşanma parmakla sayılacak kadar azdır. Eğer gerektiği gibi iyiyseniz eninde sonunda eşinizi kazanırsınız. Kazanamazsanız da Allah sizi karanlık kalpli ve ısrarlı nankörden kurtarır; size canınızı ısıtacak başka bir evlilik bağışlar.

    Bir türlü hayırlı bir evlilik nasip olmayanlar telaşlanmasınlar. İki günlük dünyanın zevklerine değil sonsuzluğa talibiz. İnsanlık derdine düşenin cinsellik derdi kalmaz. Bunaltıcı bir evliliktense bekarlığa razı olmak pekala çok onurlucadır.

    .
    Konu - tarafından (07.09.2009 Saat 21:34 ) değiş;tirilmiş;tir.

  5. #5
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart


    EVLİLİK VE CİNSELLİK

    Hz. Âdem ve Havva dünyaya insan neslinin sorumluluğunu alarak geldiler. Eğer evlilik geleneğini disiplin içerisinde başlatmasalardı, insan nesli kesilip giderdi.

    Küreselleşme, Batı toplumlarını saran tehlikeli bir vebayı dünyaya yayıyor. Son yıllarda evliliklerin çoğu boşanmayla bitiyor. Cinselliğin ilköğretim çağına indirilmesi yüzünden zevk rezervleri erken tüketilen gençliğin geleceğinde tatminsizlik dönemi açılıyor.

    Estetik bedenler ekranlarda sergilenerek, dikkatler cesetlere odaklanıyor. Cinsellikler ucuzca harcanmasın diye bedenler iğrenç mi yaratılmalıydı? Sorumsuzluğun bedeli, bilinçlerde güzelliğin cesetle sınırlanması; İtalyan araştırmacı Caldarelli’nin deyimiyle “kimsenin aradığını bulamaması ve herkesin mutsuzluğu” oluyor.[1]

    Hayata tutunmak üzere yola çıkan güzel gençler, daha ilk adımlarında çelmeleniyorlar. Güller a çamadan budanıp soluyor. Cinsel haz, eşlerin aile fedakarlığına katlanmalarına, dayanışmalarına ve çocuklarını yetiştirmelerine teşvik eden bir ilâhî ihsandır. Bu zevkin nereden geldiğini, beyine nasıl yerleştiğini düşünmeyenler, cinselliklerine sorumsuzca saplanıyorlar. Hem zevkleri köreliyor; hem de hayatları mahvoluyor.

    Hayatımda tanıklık ettiğim ilk cinayetin sebebi cinsellikti. Liseden bir arkadaşımız sarkıntılığının bedelini canıyla ödedi. İstatistiklere göre, dünyada işlenen cinayetlerin üçte ikisi cinsel nedenlerden kaynaklanıyor. Cinselliklerini kontrol etmeyenler, cinayetle değilse, hastalıklarla ölüyorlar. Dünya Sağlık Örgütüne göre her yıl 333 milyon kişi cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıyor.[2] AIDS hastalığı gelecek yıllarda bazı ülkelerin gençliğini yok edecek, soykırımlar yapacak.


    Kaynak:[1] Radikal “Sayısal fesat” (27.10.2000).
    Hürriyet (31.10.2004).
    Mevlânâ Mesnevî c. 2 s. 256.
    Mevlânâ Mesnevî c. 5 s. 34 35.

  6. #6
    Yaver ARANCI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    25.10.2008
    Mesajlar
    298
    Konular
    108
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    592
    @Yaver ARANCI

    Standart

    Gözel bir konu seçipsen, harcadığın zaman mutluluk olarak ömrüne verilsin...

    Bele gözel yazılar ekle,tsk ederim
    Konu - tarafından (08.09.2009 Saat 00:49 ) değiş;tirilmiş;tir.
    İnsan TEK başına hayal eder, TEK başına acı çeker, TEK Başına Ölür. Henry Frederic Amiel

  7. #7
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Alıntı Apancene Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Sonunuda güzel bağladın. Ruh hep o ceset çamuruna şekil ve anlam veren gizli tasarımcıyı arayacaktır. Cesedin başlangıcı iki damla su, sonu çürük toprak ve kemiktir. O elbiseyi giyen hayran kalınası okyanus güzeli ruh nerede evet nerede Hocam hala boşa kürek çekiliyo hemde israrla ve inatla ( istisnalar kaideyi bozmaz ) emeğine sağlık
    insan ruhunun güzelligi nispetinde deger kazanir...Ruha deger gösteren kisi kendinede deger gösterir...
    Basit bir menfaat icin riya dolu iltifat icin, sahte gülüsler icin,ruhumuzu incitecek bir nazara bakisa aldanmiyalim ruhumuzu degersizlestirmiyelim Ruhumuza güzellik katacak olan Allah-ü Tealanin ismiyle canlilik katalim seytanin igrenc maskesini düsürelim ve ruhumuzun gözlerini perdelemesine müsade etmiyelim...
    Yorumun icin tsk ediyorum Hocam...Haklisiniz istisnalar kaideyi bozmaz..

  8. #8
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    716
    @Apancene

    Standart

    Hocam insan ruhu Allah cc tarafından libas olarak ( genel kullanayım ) canlılara bahşedilmişdir ! bununda bir sebebi var boşunada verilmemişdir .Bi süreç var onu burada anlatmaya kalkarsak konu iyice dağılır şuan gerekde yok, diyeceğim odurki özellikle İnsan az kendini dinler tefekkür ederse anlayacaktır, eger akılda eksiklik ,bide nefsine yenik düşmese !! Seninde eklemende yazdığın gibi Allah-ü Tealanin ismiyle canlilik katalim seytanin igrenc maskesini düsürelim yapabiliyormuyuz veya gayretimiz oluyomu eklmelerin çok güzel Hocam emeğine sağlık.
    NE YARDAN, NE ÇAYDAN..!!
    Yeşil çay, siyah çay, Çay dünyanın gürültüsünü unutmak için içilir...



    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]

  9. #9
    -
    - - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    Alıntı General Alp Rumuzlu Üyeden Alıntı
    Gözel bir konu seçipsen, harcadığın zaman mutluluk olarak ömrüne verilsin...

    Bele gözel yazılar ekle,tsk ederim
    Begendigine sevindim tskler...Eklemesi bizden okumasi sizlerden

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş