-
Eylibeyt Şiirleri
BEN HUSEYNİM
Ben Hüseyn’im, ben Hüseyn; ben Hüseyn’im, ben Hüseyn
Sipt-i Peygamber benim, Murteza’ya nur-i eyn
Anam, Server-i Nisa, kadeşimdir Mücteba
Ben Hüseyn’im, ben Hüseyn, Hamis-i Al-i Aba
Can mayasıyla beni, büyütmüş ceddim Resul
Terbiye etmiş beni, anam Zehra-yı Betül
Murteza’dan almışım, izzeti, cesareti
Babam öğretmiş bana, isarı, şecaati
Geceler ağlamağı, namazı, ibadeti
Gündüz meydanda cihad etmeyi, şehadeti
Zalimin önünde bir dağ gibi dayanmağı
Din için feda olup, kanına boyanmağı
Kurban eyledim canı, din için, şeref için
Ettim feda her şeyi, bu yüce hedef için
Feda eyledim, feda, Abbas’ımın kolunu
Ta kıyamete kadar, yaşadım hak yolunu
Allahu-u Ekber için, feda oldu Ekber’im
Hüccet oldu âleme, altı aylık askerim
Esir oldu Zeyneb’im esirler azad ola
Zincirlendi Seccad’ım, ta ki zincir kırıla
Mızrak başında başım, Kur’an okudu, Kur’an
Ta ki bilsinler bu baş, Kur’an’a olmuş kurban
Düşmanlarımdan daha, cefalı görmedim ben
Yarenimden daha çok, vefalı görmedim ben
Sadıklar böyle vefa gösterir serverine
Bir canın yerine bin can verir rehberine
Yarenim can verdiler, ta ki din ihya ola
Ta vefanın, mertliğin manası ifa ola
Azizlerin ölümü, gerçi belleri büker
Fakat bu kanlar ile zulmün binası çöker
Kerbela eder nida, hal lisanıyla sada
Amade Hüseyniler! Hakk’a olmağa feda
Hüseyni olan ümmet, zillet altına girmez
Kerbela âşıkları, zalimlere baş eğmez
Her gün Aşura, her yer Kerbela’dır Kerbela
Müslüman olan herkes, imtihana müptela
-
EY ŞEHİT
Dava dağlarının bozkırlarında
O her zaman kavga meydanlarında
İslam aşkı için kafa koltukta
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Yanmayan İbrahim meydanlarında
Dökülmüş kanları toz yollarında
Yaz bahar demeden kış aylarında
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Hüseyin’in susuz kaldığı çölde
Hüseyin şehit Hüseyin oldu hak yolda
Zeyneb’in feryatlar ettiği yerde
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Şehitler ölmezler müjde Kur’an’da
Allah’a arzular edilen dilde
Mazlumlar ölünce kara toprakta
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
Açar çiçek çiçek çiçektir şehit
-
ŞAH HUSEYN'E
Yıllar yılı hasretini çekerim
Yollar beni Şah Hüseyn'e götürün
Ağlar ağlar gözyaşımı dökerim
Seller beni Şah Hüseyn'e götürün
Yanıyor yüreğim eridi yağım
Viraneye döndü bu gençlik çağım
Yaprakları dökmüş virane bağım
Güller beni Şah Hüseyn'e götürün
Dayanmaz bu zulme erirdi dağlar
Özüm şaha sadık gözüm kan ağlar
Kıyameta kadar göz yaşım çağlar
Seller beni Şah Hüseyn'e götürün
Evveli ahirde var idi onlar
Aktı Kerbelâ’da al kızıl kanlar
Yaralı yürekler ah çeken canlar
Kullar beni Şah Hüseyn'e götürün
Abdal Pir Hünkar’ın bağlandı yolum
Nesli Muhammed’e nedir bu zulüm
Kalsın o divana Kerbelâ çölüm
Çöller beni Şah Hüseyn'e götürün
-
KERBELA YOLCUSU
Güzel devem ne olur, zahmetime incime
Yorulma sen, usanma, çilelere gam yeme
Eşsiz binicilere götür beni kendinle
En iyi yolculara, götür beni kendinle
Şafak henüz doğmadan, karanlığı boğmadan
Hareket et, yürü git, yerinde hiç durmadan
Öyle bir servere ki, hürdür, göğsü geniştir
Allah getirmiş onu, işi en iyi iştir
Ya Rab, o pak vücudu, belalârdan koru sen
Asla bırakma sönsün, bu ilahî nuru sen
-
KERBELA
Kerbelâ,yı, bir mekan, zannetme sen
Âşûrâ’yı, bir zaman addetme sen
Kerbelâ, bir mektebin ünvânıdır
Kerbelâ, hak-batılın furkânıdır
Kerbelâ, âşıkların destânıdır
Kerbelâ, sâdıkların meydânıdır
Kerbelâ’da, açtı hürriyet gülü
Kerbelâ’da, öttü izzet bülübülü
Kerbelâ’dan göklere, “Heyhât” sesi
Yükselip mest etti âşık herkesi
Kerbelâ, Musâ’ların bir Tûr’udur
Cânları alt-üst eden, Hak nûrudur
Kerbelâ, haktır; evet hak rengidir
Kerbelâ, kalplerde aşk âhengidir
Kerbelâ mı yoksa Hakk’ın arşı mı?
Kerbelâ mı, yoksa aşkım marşı mı?
Kerbelâ, cân Kerbelâ, kan Kerbelâ
Her gün Âşûra’dır her yan Kerbelâ
-
BENİ İMAM HUSEYN'E GÖNDERİN
Yükletin barhanem develer ile
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
Yoldaş olup gitmen yad iller ile
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
Şu illerin bize çektiği perde
Beni sen düşürdün onulmaz derde
Karar kılıp duramıyom bir yerde
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
Benim ne davam var şu iller ile
Benim davam Hak ehli kullar ile
Kerbelâ’ya giden abdallar ile
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
Kutlu günler doğup doğup aşmadan
Ceset farıyıp da akıl şaşmadan
Dağları kar alıp kırcı düşmeden
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
Pir Sultan Abdal’ım bir hava ile
Arşa çıkardılar bin dava ile
Kanber’in güttüğü boz deve ile
Beni İmam Hüseyin’e gönderin
-
PİRİM İMAM HUSEYN as.
Âşıkın başına gelmez hal olmaz
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
Sende bende deyü sual olunmaz
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
Erenler basmamış yerlere yüzü
İletüp çamura çiğnetme bizi
Yarın yok deminde isteriz sizi
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
Âşık olan âşık dârdan ayrılmaz
Takî Nakî seven âşık yorulmaz
Tâlip bunalmazsa pîri çağırmaz
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
Bu hal ile biz onlara katıldık
Kemlik ettik dışarıya atıldık
Bir münkirin tuzağına tutulduk
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
Pir Sultan’ım daim düşmektir işi
Yol yol oldu akan çeşmimin yaşı
On İki İmam’ın serçeşme başı
Ulaş yetiş pîrim İmam Hüseyin
-
HUSEYN'E DOĞRU
Evvel baştan Muhammed’e salavât
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
Ecel gelip, ömür gülü solmadan
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
Hasan-Hüseyin Ali’nin oğulları
Şehitler yolunda giderler doğru
İmâm Zeynel’âbâ Hüseyn’in oğlu
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
İmâm-ı Bâkır’dan vuralım demi
Cafer-i Sadık’tan aldım erkânı
İmâm Mûsâ kaldır gönülden gamı
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
İmâm-ı Rıza’dan olsun hidâyet
Takî ile Nakî kılsın inâyet
Ol Hasan Askerî şâh-ı vilayet
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
Pir Sultan Abdal’ım söyledi heman
Yezid’in kalbinden gitmedi güman
Âhir nefesinde On iki İmâm
Gönül kalk gidelim Hüseyn'e doğru
-
KİMDİR HUSEYIN?
Kimdir Hüseyn, ki âlem ona divâne olup?
Bu ne şemdir, ki canlar ona pervâne olup?
Şehgül-i gülizâr-i ismet-i Zehrâ’dır Hüseyn
Zâde-yi o şeh-i mülk-i “Lâ Fetâ”dır Hüseyn
Fitne sahrasında Meş’el-i hüdâdır Hüseyn
Tûfân-ı belâda keşti-yi necâdır Hüseyn
Cehlin vahşetinde huzûr-i Kubâ’dır Hüseyn
Musâ’nın mâbedi o Tur-i Sina’dır Hüseyn
Kıyam abidesi Meş’er-u Mina’dır Hüseyn
Şehâdet dersinde üstâd-ı şeydarır Hüseyn
Sâika-yı iman der şeb-i yeldâdır Hüseyn
Mahzûn yüreklerde hazin bir sevdadır Hüseyn
-
EY ŞEHİT
Var olmaktan gâye kemalse eğer
Kemâlin bayrağı sensin ey şehît
Karanlıkta kalmak değil ki kader
İmânın şafağı sensin ey şehîd
Fırat güneşinde karanlık izi
Ejderha elinde değer filizi
Ne çıkar bakarsa fitne denizi
Hakikat afâğı sensin ey şehid
Sinende al gurûb doğum yatağı
Elindeki nasır iremin bağı
Çarığınla çöktü örümcek ağı
Varlığın anlamı sensin ey şehid