Başbuğ Öcalanlı ders kitabı için ne söyledi?
O dikkatimizi çekti..."
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, ilköğretim okulu 8. sınıf ders kitabında terör örgütü başı Abdullah Öcalan’ın resmine ve ismine yer verilmesinin “dikkatlerini çektiğini" belirtti ve “gereğini yapacağız" dedi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, bugün televizyon ve haber ajanslarının yöneticilerine yönelik bilgilendirme toplantısı yaptı. Toplantıda ağırlıklı olarak terörle mücadele konusunda medyanın önemi ve rolünü anlatan Orgeneral Başbuğ, haberlerde terör örgütü yöneticilerinin resim, isim ve seslerinin verilmesinin, terörle mücadeledeki olumsuz etkisini anlattı. Orgeneral Başbuğ, bu açıklamasından sonra bir gazetecinin, “Siz terör örgütünün üyelerinin resim, isim ve seslerinin verilmesini istemiyorsunuz ama, ders kitabında Öcalan’ın resmi ve adı varö hatırlatması üzerine şöyle dedi:
“O dikkatimizi çekti. İnceliyoruz. Gereğini yapacağız."
Bu yıl ilköğretim müfredatlarının yenilenmesi projesi kapsamında değiştirilen 8. sınıf İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük kitabında “bebek katili", “terörist başı" Abdullah Öcalan’ın yakalanması anlatılmış ve ders kitabında Öcalan’ın resmine yer verilmişti. Bu durum eğitim sendikaları ile eğitim camiasının tepkisini çekmişti.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetlerinin birinci hedefinin terörle mücadeleyi daha kısa sürede bitirebilmek olduğunu ifade ederek, "Bunu ençok isteyen biziz. Çünkü biz çekiyoruz acıyı" dedi. TSK Mücadelede büyük mesafe alındığını belirten Orgeneral Başbuğ, bu görevi en az kayıpla yapmayı hedeflediklerini belirterek, "Ancak realite var. Kimse şehitlerin üzerinden siyaset yapmasın" diye konuştu. Orgeneral İlker Başbuğ, AB'nin hedef değil araç olduğunu belirterek, "Silahlı Kuvvetler, Türkiye AB ilişkileri kapsamında ulus devlete yönelebilecek tekliflere kesinlikle karşıdır. Biz ulus devletin bir vidasının oynatılmasına, gevşetilmesine karşıyız" dedi.
"MEDYAYI YÖNLENDİRMEK İSTEMİYORUZ"
Orgeneral Başbuğ, TSK ve terörle mücadeleye ilişkin haberlerin verilişine ilişkin düşüncelerini aktarırken, medyayı yönlendirmek istemediklerinin altını birkaç kez çizdi. Başbuğ, "Hedefimiz medyayı yönlendirmek değil yardımcı olmak" dedi.
Silahlı Kuvvetler'in eleştiriye açık olduğunu, yapılan eleştirilerin doğru bilgilere dayanması gerektiğini belirten Orgeneral Başbuğ, "eksik bilginin tamamlanması için biz açığız, sistemi açıyoruz. Eksik bilgiye hayır, önyargılıya kesinlikle hayır" dedi. Orgeneral Başbuğ, bütün kurumlarda hata yapanların olabileceğini, TSK'nın da çok büyük bir kurum olduğunu ifade ederek, "Kişisel hatalar olabilir, kişisel hatalar kurumsal boyuta çekilirse bu doğru olmaz" diye konuştu. Doğru bilginin sağlanması için haftalık bilgilendirme toplantıları ile 24 saat iletişim telefonu sisteminin devreye gireceğini ifade eden Orgeneral Başbuğ, bu sistemlerin haberin teyidi ya da otokontrol sisteminin getirilmesi amacını taşımadığını söyledi.
Orgeneral Başbuğ, "Bundan böyle iletişim dairesinde 24 saat gazetecilerin sorusuna yanıt vermeye hazır bir görevli olacak. Sorularınıza anında yanıt verilemese bile bilgi alınıp mutlaka iletişim sürdürülecek. Türkiye'de savunma ve güvenlik konularında yetişmiş eleman eksikliği var. Buna TSK dahil. Uluslararası düzeyde uzmanlarımız olabilmeli. Bu yönde istek gelirse medyadan da uzmanların yetişmesine yardımcı olmayı planlıyoruz" dedi. Orgeneral Başbuğ, TSK'nin bilgilendirmelerinin Anadolu Ajansı ağırlıklı olacağını, internet sitesinin daha yoğun bilgilendirmede bulunmak üzere yeniden planlandığını söyledi.
Orgeneral Başbuğ, medya dahil hiç kimsenin TSK üzerinden siyaset yapmamasını istedi.
-KATI AKREDİDASYON KRİTERİMİZ YOK-
Orgeneral Başbuğ, medyanın eleştirilerine açık olduklarını, ancak karalamaya, kasıtlı önyargılı yayınlara razı olmayacaklarını bildirdi ve "Akreditasyon konusunda kesin bir kriterimiz yok. Buradaki tek dayanağımız basın meslek ilkeleri. Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti ile de birlikte çalışmak istiyoruz. Şikayetlerimizi onlara ileteceğiz, sorunları onlarla çözmeye çalışacağız. Örneğin yanlış anlamayın ama, bir kişi yargı kararıyla suçlu bulununcaya kadar suçsuzdur. Medya bu kurala bile uymuyor. Bir açılım yaptık, bu genişleyebilir de, daralabilir de... Her şey medyanın basın meslek ilkelerine uymasına bağlı" dedi. Basın Konseyi'nin meydanını büyük bölümü tarafından tanınmadığını söyleyen bir gazeteciye Orgeneral Başbuğ, " O da sizin sorununuz" karşılığını verdi.
Terör örgütünün ana hedefinin medyada geniş şekilde yeralmak olduğunu ifade eden Orgeneral Başbuğ, "televizyonda yer almasının nedeni önemi değil, yeralması önemli. Uluslararası televizyonlarda yeralması daha da önemli" dedi. Terör olaylarının toplumun dikkatini çektiğini bunun da reyting anlamına geldiğini kaydeden Orgeneral Başbuğ, "reyting terör örgütü için büyük avantaj" diye konuştu. Bu çerçevede, şiddet görüntülerinin verilmesinden kaçınılması, kapsam ve süresinin kısa olması ve tekrarlardan kaçınılması gerektiğini söyledi. Dünyanın pek çok yerinde terör olaylarının yaşandığına işaret eden Orgeneral Başbuğ, "onlar yansıtmıyor siz de veremiyorsunuz" dedi.
Örgüt lideri ve mensuplarının görüntülerinin verilmesinin çok tehlikeli olduğunu vurgulayan Orgeneral Başbuğ, "Terör Örgütü'nün başı Abdullah Öcalan, Apo denilmesi de doğru değil" dedi.
Orgeneral Başbuğ, toplantıyı açıp sunumunu tamamlamasının ardından bu konularda yapılacakların belirlenmesi için önerilere de açık olduklarını belirtti. Bu bölümde ilk soru telefonla bilgilendirme sisteminin akreditasyonu olan kurumlar dışındakilerin yararlanıp yararlanamayacakları sorusuna Orgeneral Başbuğ olumlu yanıt verdi. "Bu durumda akreditasyon sıfırlanmış mı oluyor" sorusuna ise Orgeneral Başbuğ, "telefonlarda henüz sensör yok" karşılığını verdi. Gazetecilerle Başbuğ arasında akreditasyonun tamamen kaldırılması yönünde başlayan diyalog Orgeneral Başbuğ'un, uygulamanın dünyanın heryerinde olduğunu, bu konuda yetki ve sorumluluğun kendisinde olduğunu, gelişmeleri izleyeceklerini, akreditasyonda daralma ya da genişleme olabileceğini ancak önyargılı olanlara karşı tutumlarında değişiklik olmayacağını söyledi.