Arap Kahvesi Etiyopya'da keşfedilen ilk kahve bitkisinden türemiş olan Coffea arabica daha çok yüksekliği 800-2000 metre arasında olan dağlık platolarda veya volkanik yamaçlarda yetişir. Her yağmurlu dönemin ardından çiçek açar ve meyvelerinin olgunlaşması için yaklaşık 9 ay gerekir. Tipik bir arabica ağacı bir yılda yaklaşık 5 kg meyve verir ve bu meyvelerden 1 kg kahve çekirdeği elde edilir. Yeşilimsi sarı renkteki oval Arabica çekirdeklerinden üretilen kahve Robusta'ya göre daha az

Bu konu 2495 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Kahve Nedir , Nasıl Yetişir , Kahve hakkındaki tüm bilgiler 2495 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kahve Nedir , Nasıl Yetişir , Kahve hakkındaki tüm bilgiler

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2495 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart Kahve Nedir , Nasıl Yetişir , Kahve hakkındaki tüm bilgiler

    Arap Kahvesi

    Etiyopya'da keşfedilen ilk kahve bitkisinden türemiş olan Coffea arabica daha çok yüksekliği 800-2000 metre arasında olan dağlık platolarda veya volkanik yamaçlarda yetişir. Her yağmurlu dönemin ardından çiçek açar ve meyvelerinin olgunlaşması için yaklaşık 9 ay gerekir. Tipik bir arabica ağacı bir yılda yaklaşık 5 kg meyve verir ve bu meyvelerden 1 kg kahve çekirdeği elde edilir.

    Yeşilimsi sarı renkteki oval Arabica çekirdeklerinden üretilen kahve Robusta'ya göre daha az kafein içerir. Ayrıca daha lezzetli ve tatlı bir aromaya sahiptir.

    Arabica kahvesi dünya kahve üretiminin %70'ini oluşturur. Ancak hastalıklara ve iklim koşullarına çok dirençli olmadığından yetiştirilmesi daha zordur ve daha pahalıdır.

    En çok bilinen çeşitleri; Brezilya Orta-Doğu Afrika Hindistan Endonezya'da yetişen "Bourbon" ve Latin Amerika'da yetişen "Typica"dır. Bunları Tico Blue Mountain Mundo Novo Caturra San Ramon izler.

    Kahvenin Tarihi

    Yasemin gibi kokan beyaz renkli çiçeği kiraza benzeyen kırmızı meyvesi ile kahve bitkisi 10. yüzyılda Habeşistan (Etiyopya)'da keşfedildi. O dönemde meyveleri kaynatıldıktan sonra suyu içilmek suretiyle tıbbi amaçlı kullanılıyor ve "sihirli meyve" olarak adlandırılıyordu. Kahve bitkisinin ünü yayılınca yüzyıllar boyu sürecek yolculuğu da başladı.

    Kahve ünüyle birlikte hızla Arap Yarımadası'na yayıldı ve 300 yıl boyunca Habeşistan'da keşfedilen yöntem ile içilmeye devam edildi. 14. yüzyılda ise yepyeni bir keşif ile ateşte kavrulan kahve çekirdekleri ezildikten sonra kaynatılarak içime sunuldu.

    15. yüzyıl ortalarında kahve bitkisi Yemen'e geldi. İklim koşullarının ve Yemen toprağının elverişliliği bitkinin bu bölgede çok iyi yetişmesini ve hasatın verimli olmasını sağladı. Yeni pişirme yöntemi ve aromasıyla kahve ününe ün katmaya devam etti.

    Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1543'te Yemen Valisi Özdemir Paşa Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi İstanbul'a getirdi.

    Kahve kısa zamanda itibarlı bir içecek olarak saray mutfağında yerini aldı ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına "kahvecibaşı" adında bir de rütbe eklendi. Padişahın ya da bağlı olduğu devlet büyüğünün kahvesini pişirmekle görevli olan kahvecibaşı sadık ve sır tutmasını bilenler arasından seçilirdi. Osmanlı tarihinde kahvecibaşılıktan sadrazamlığa yükselenlere bile rastlandı.

    Saraydan konaklara ardından evlere giren kahve İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir lezzet haline geldi.Satın alınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup dibeklerde dövüldükten sonra cezvelerde pişiriliyordu.

    İstanbul'a gelen Venedikli tacirler çok sevdikleri bu içeceği Venedik'e taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615'te tanışmış oldu. Önceleri limonata satıcıları tarafından sokaklarda satılan kahve 1645'te açılan İtalya'nın ilk kahvehanesinde yerini aldı. Kısa zamanda sayıları hızla çoğalan bu kahvehaneler de; diğer pek çok ülkede olduğu gibi özellikle sanatçıların öğrencilerin ve her kesimden halkın bir araya gelerek sohbet ettikleri en gözde yerler oldu.

    Mırra
    Mırra özellikle de Urfa'ya özgü birden fazla kez demlenerek hazırlanan acı kahveye verilen addır. İsim Arapça acı anlamına gelen murdan türemiştir. Çok acı ve koyu olması nedeniyle ufak bir bardakta içilir. Yörede kültürel açıdan anlamlı sunumu özel çaba gerektiren bir içecektir.
    Hazırlama
    Mırra için özel bir kahve çekirdeği yoktur. Kahve çekirdekleri kavrulup dibek adlı havan benzeri kaba alınır ve taneleri çok inceltmeden dövülür. Dövme işlemi için günümüzde değirmenler ve kahve makinelerin de kullanılmaktadır.

    Mırranın hazırlanmasındaki en önemli kısım kaynatma evresidir. Kaynama süresi bilinen kahve hazırlama yöntemlerine göre çok uzundur belli aşamalarında kahvenin telvesi ayrılıp karışıma su eklendikten sonra devam edilir. Çekilmiş kahve üzerine su eklenerek kaynatılır belli bir kıvama geldikten sonra tortusundan ayrımak amacıyla mutbak adlı özel kaba süzülür. Elde edilen karışıma tekrar kahve ve su eklenir. Bir iki defa daha süzme-kahve ve su ekleme işlemine tabi olan kahve tortusundan ayrıldıktan sonra kahve katılmadan sadece su eklenerek bir iki kere daha mutbaktan geçirilir.

    Mırraya tat vermesi amacıyla karışıma kakule katılabilir. Şekersiz içildiği için hazırlanırken tatlandırılmamaktadır.

    Sunum
    Kahve fincanının kenarını boyayacak pekmezimsi bir kıvama gelen mırra servis için bakır işlemeli bir imbiğe ya da cezveye aktarılır.

    Mırra geleneksel olarak kulpsuz küçük bir tek fincan ile servis edilir. Serviste yaş olarak büyükten küçüğe doğru giden bir sıra takip edilir.

    Kahveyi servis eden kişi sırası geldiğinde her konuğa bir içimlik fincanın aşağı yukarı yarısına gelecek kadar mırra doldurur. Konuk kahveyi içtikten sonra yine aynı miktarda kahve doldurulur. İkinci fincanı içen konuk fincanı servis eden kişiye geri verir. Kahveyi servis eden kişi her servisten sonra bardağı siler ve bir sonraki konuğa aynı fincanla ikramda bulunur

    Fincan rivayetleri
    Belirtildiği üzere kahvesini bitiren konuk fincanı kahveyi servis edene geri verir. Rivayetlere göre fincanı masaya/yere koyan kişi aşağıda sayılanlardan biri veya birkaçını yerine getirmekle yükümlüdür.

    Fincanı altınla doldurmak
    Kahveyi servis edenle evlenmek
    Kahveyi servis edeni evlendirmek
    Kahveyi servis edenin çeyizini düzmek
    Mırra benzerleri
    Geleneksel olarak mırra hazırlayan ustalar tarafından hazırlanması makbul olan mırra hazırlaması zahmetli bir içecek olduğu için günümüzde kuvvetli kahvelere çok az su eklenerek de hazırlanmaktadır. Bu tür kahveler mırra olmayıp sadece kuvvetli yoğun kahvelerdir.

    Mırranın espresso ile benzerliği bilinmektedir. Yalnız hazırlama biçimi olarak farklı oldukları için sadece kuvvetli tat açısından benzerlikleri vardır. Kuvvetli espressolar hazırlamak için kullanılan double shot (bardak başına düşen kahve miktarını iki katına çıkarmak) yöntemi ile mırra hazırlama yöntemi farklıdır. Double shot sadece kahve miktarını arttırırken mırra hem fazla miktarda kahve ile hem de birden fazla kez demlenerek hazırlanır.

    Türk Kahvesi

    Türk Kahvesi Türkler tarafından keşfedilen kahve hazırlama ve pişirme metodunun adıdır. Özel bir tadı köpüğü kokusu pişirilişi ikramıyla kendine özgü bir kimliği ve geleneği vardır.

    Önceleri Arap Yarımadası'nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.Brezilya ve Orta Amerika menşeili arabica türü yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.

    1517 yılında Yemen Valisi Özdemir Paşa hayran kaldığı kahveyi İstanbul'a getirdi.
    Türkler tarafından bulunan yepyeni hazırlama metodu sayesinde kahve güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk Kahvesi adını aldı.

    İlk olarak Tahtakale'de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu satranç ve tavlanın oynandığı şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.

    Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.

    Kısa sürede gerek İstanbul'a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa'yı oradan da tüm dünyayı sardı.

    Özellikleri
    Dünyanın en eski kahve pişirme yöntemidir.
    Köpük kahve ve telveden oluşur.
    Yumuşak ve kadifemsi köpüğü sayesinde damakta en uzun süre tadını devam ettiren kahve türüdür.
    Birkaç dakika şekli bozulmadan kalabilen bu leziz köpüğü sayesinde uzun süre sıcak kalabilir.
    İnce kenarlı fincanda sunulduğu için diğer kahve türlerine göre daha yavaş soğur ve böylece daha uzun süren bir kahve aaafi sunar.
    Yoğun şurupsu kıvamı ile ağızdaki lezzet tomurcuklarını aşırı uyararak hafızada yer eder.
    Diğer kahve türlerine göre daha kıvamlı yumuşak ve aromatiktir.
    Kendine özgü enfes kokusu ve özel köpüğü ile diğer kahvelerden kolaylıkla ayırt edilebilir.
    Kahve tutkunları tarafından kaynatılarak içilebilen tek kahve olarak kabul edilir.
    Kahve Falı ile geleceği anlatmak için kullanılan tek kahve türüdür.
    Eşsizdir çünkü kahvesi fincanın içindedir ancak telve olarak dibe çöktüğünden filtre edilmesine ve süzülmesine gerek kalmaz.
    Hazırlanırken şeker ilave edildiğinden diğer kahvelerde olduğu gibi sonradan tatlandırmaya gerek yoktur.
    Sağlıklıdır çünkü fincanın dibinde biriken telvesi içilmez.
    Sıklıkla içildiği halde miktar olarak fazla olmadığından şişkinlik yapmaz.
    Diğer kahve türlerine göre bir içimde daha az kafein içerir.
    Pişirilirken şekeri tercihe göre ilave edildiğinden içime hazır halde sunulan tek kahve türüdür.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kahve Nedir , Nasıl Yetişir , Kahve hakkındaki tüm bilgiler

          Kategori: Ödev İstek

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 2495


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş