İslam inancında, kadınlarda başın örtülmesi Kur’an emri midir? Gelin busoruya, farklı bir yoldan Kur’an a bakarak cevap arayalım. Önce Kur’an ın bizlere verdiği hükümleri, nasıl izah ettiğikonusuna-yöntemine bakalım Kur’an dan. Bu konuda sizlere bazı ayet örneklerinivereceğim ki, sizlerin başörtüsünün Allah emri olup olmadığını düşünürken,referans olsun. Bakın Allah ayetlerini nasıl göndermiş bizlere. İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitlişekillerde

Bu konu 973 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
Başörtüsü Konusu ve Kur'an....... 973 Reviews

    Konuyu değerlendir: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 973 kez incelendi.

  1. #1
    halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.08.2012
    Yaş;
    66
    Mesajlar
    148
    Konular
    141
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    512
    @halukgta

    Standart Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

    İslam inancında, kadınlarda başın örtülmesi Kur’an emri midir? Gelin busoruya, farklı bir yoldan Kur’an a bakarak cevap arayalım.

    Önce Kur’an ın bizlere verdiği hükümleri, nasıl izah ettiğikonusuna-yöntemine bakalım Kur’an dan. Bu konuda sizlere bazı ayet örneklerinivereceğim ki, sizlerin başörtüsünün Allah emri olup olmadığını düşünürken,referans olsun. Bakın Allah ayetlerini nasıl göndermiş bizlere.

    İsra 89: Muhakkak ki biz, bu Kur'an'da insanlara her türlü misali çeşitlişekillerde anlattık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan başkasınıkabullenmediler.

    Hud 1: Elif, lâm, râ. Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allahtarafından ayetleri önce sağlam kılınmış, sonra da detaylandırılıp açıklanmışbir kitaptır.

    Hicr 1: Elif, Lam, Ra. Bunlar Kitap'ın ve apaçık olan Kuran'ın ayetleridir.

    Nur 34: Andolsun ki biz size açık açık bildiren ayetler, sizden önce yaşayıpgitmiş olanlardan örnekler ve takvaya ulaşmış kimseler için öğütler indirdik.

    Araf 52: Çünkü Biz, gerçekten de onlara, inanacak bir toplum için bir doğruyol, içinde bilgiye dayalı ayrıntılı açıklamalarda bulunduğumuz bir kitapulaştırmıştık”.

    Nahl 89: O gün her ümmetin içinden kendilerine birer şahit göndereceğiz.Seni de hepsinin üzerine şahit olarak getireceğiz. Ayrıca bu kitabı da sana,her şey için bir açıklama, bir hidayet ve rahmet kaynağı ve Müslümanlar içinbir müjde olarak indirdik.

    Kehf 54: Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için her türlü misali değişikşekillerde açıkladık. Fakat insan tartışmaya her şeyden daha çok düşkündür.

    Yukarıdaki ayetler üzerinde dikkatle düşündüğümüzde, Allah ayetlerinidetaylı, apaçık, ihtilafa düştükleri konularda yol gösteren, her şey için biraçıklama, her türlü misalden değişik örneklerle, apaçık delillerle gönderdiğinisöylüyor. En son yazdığım ayette ise, aslında hiç unutmamamız gereken bir bilgiveriyor ve bakın ne diyor Kehf suresi 54. ayetinde.

    (Andolsun, biz bu Kur’an’da insanlar için, HER TÜRLÜ MİSALİ DEĞİŞİKŞEKİLLERDE AÇIKLADIK.)

    Lütfen yazımızın sonuna kadar bu ayeti hiç unutmayalım, çünkü konu üzerindedüşünmemizde, karar vermemizde yardımcı olacak. Şimdi gelelim konumuza.Müslüman kadınların başlarını örtmeleri farz mıdır? Yani Allah emri midir? Eğerbir kısım din kardeşlerimizin söylediği gibi, başın örtülmesi farz ise, Allahbu emri yukarıda yazdığım ayetler doğrultusunda, Kur’an da apaçık bildirmesigerekir. Çünkü biz ayetlerimizi hiç şüphe duymadan, açık, anlaşılır ve dahaönemlisi her türlü misaller, örnekler vererek açıkladık diyordu. Zaten muhkemayetlerinde anlamı, şüphe duyulmayacak kadar açık ve anlaşılır sağlam, güçlüsözler demek değil miydi?

    Başörtü konusunu, bu bilgiler doğrultusunda anlamaya çalışırsak, Allah ın neemrettiğini de doğru anlamış oluruz.

    Kadınların başlarını örtmesi farzdır, Allah emridir diye Kur’an dan örnekverilen ayetin o bölümünü, alıntı yaparak önce yazalım ve daha sonra üzerindedüşünelim.

    "Başörtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler." Nur: 31

    Bu ayette geçen kelimenin, başörtüsü mü yoksa yalnız örtü anlamında mıolduğu konusunda, tartışmak istemiyorum. Başörtüsüne delil gösterildiğişekliyle, ayeti yazıp ve bu haliyle anlamaya çalışalım. Çünkü Allah ınkitabında, bir kelimeye farklı bir anlam dahi verseniz, anlatılmak isteneniasla değiştiremezsiniz. Değiştirmeye kalkanlar, ancak kendilerini avuturlar.Çünkü ne diyordu Yaradan, biz her konuda nice misali, değişik şekillerde Kur’anda açıkladık. Buradan da anlıyoruz ki Kur’an, bizzat kendisini anlatan,açıklayan, eşi benzeri olmayan bir rehberdir, nurdur.

    Ayette verilen emrin, cümlenin yüklemin den, göğüs yani yaka açıklığının,dekoltesinin kapatılması gerektiğini anlıyoruz. Peki, neyle örtün diyor?Başınıza örttüğünüz örtülerin bir kısmıyla, göğüs açıklığınızı örtün diyeanladığımızı düşünelim.

    Allah hükümlerimi, açıkça veririm dediği halde, bizler ayette hükmü verilen,yapılması istenen, yaka açıklığının, göğüs dekoltesinin kapatılması dışında,ASLINDA AYETTE, BAŞINDA DOLAYLI BİR ŞEKİLDE ÖRTÜLMESİNİ EMREDİYOR ALLAH,DİYEBİLİR MİYİZ bu ayete bakarak? Çünkü başın örtülmesine delil, bu ayetten buşekilde çıkartılıyor. Böyle düşünmek Muhkem ayetin anlamına da ters düşüyor.Çünkü muhkem ayetler sağlamlaştırılmış, hiçbir kuşku duyulmadan apaçıkanlamındadır.

    Şimdi sizlere soruyorum, bahsedildiği kadar önemli olan bir emri Allah, açıkbir hükümle vermeyip, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi?

    Diyelim ki bu ayette dolaylı bir emirle Allah, kadınların başlarının daörtülmesini emrediyor diye kabul edelim. Bu durumda ne yapmamız gerekir?Yazımın başında unutmamamız gereken bir ayet var demiştim, hatırladınız mı?Madem bu ayette açık değil, dolaylı bir hüküm verdi Rabbimiz, Kur’an ın başkaayetlerinde, bu hükmü açıklaması, açıkça izah etmesi hükmünü vermesi gerekir.Bu bilgiyi bizlere veren, Kur’an ın bizzat kendisidir hatırlayınız.

    Kur’an a baktığımızda, asla hiçbir ayetinde bu konudan bahsetmez, bu konuyaaçıklık getirdiği bir ayeti göremezsiniz. Yani kadının başını örtmesine dair,MUHKEM bir ayet yoktur Kur’an da. Başörtüsüne delil getirilmeye çalışılankonuların hepsi, kelimelere farklı anlamlar yükleyerek, aslında bu ayettebaşında örtülmesi, dolaylı anlatılıyor şeklinde delil gösterilir.

    Ne yazık ki ayetlerde geçen kelimelere, Allah ın hiç bahsetmediği,açıklamadığı, izah etmediği anlamları vererek, kendimize Kur’an dan delilarıyoruz. Bu yöntem sizce Allah ın bizlere önerdiği, Kur’an ı anlamamız adına,takip etmemiz gereken yönteme uygun mu?

    Bu konuyu düşünmeye devam edelim. Diyelim ki, Allah göğüs açıklığınınörtülmesinde verdiği örnekte, başörtüsü sözcüğünü kullanmışsa, bu emri mutlakadolaylı da olsa, başörtüsüyle yerine getirmeliyiz. Başka bir yöntemle göğüsdekoltesi örtülürse, ayetin hükmünü yerine getirmek eksik kalır diye düşünelim.Konumuzun daha açık anlaşılabilmesi için, Kur’an dan bir örnek vermekistiyorum.

    Rabbimiz elçisine, hac konusunda bir ayet indiriyor ve bakın haccagideceklerin hangi yollarla gidebileceği örneğini veriyor.

    Hac 27: İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzakyollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.

    Allah elçisine, o günün toplumunun imkânları ve halkın yaşamında çok önemliyer tutan ulaşım şekliyle ayetini indiriyor ve diyor ki, ister yaya ister devesırtlarında hacca gidin. Şimdi sizlere soruyorum. Hacca gitmek yaya ve deveylefarzdır, motorlu araç veya uçakla gidemeyiz diyen var mı aramızda? Eğer yokdiyorsanız, bahse konu Nur suresi 31. ayeti de aynı şekilde, aynı mantıklaanlamalıyız.


    Buradan da anlaşılıyor ki, Allah ın ayetlerde verdiği hükümlerini yerinegetirmek için, kullandığımız ARAÇ, zamana ve mekâna göre değişebilir, ama HÜKÜMasla değişmez. Nur 31. ayetinde açık emir göğsün örtülmesidir. Bunu ister ogünkü toplumun geleneklerinde olan başörtüsüyle yaparsın, ister farklı birörtüyle yaparsınız.

    Konunun daha iyi anlaşılması için, daha önce bir yazımda verdiğim örneğitekrarlamak istiyorum. Diyelim ki Yaradan bir ayetinde, ey iman eden kadınlar,beliniz ve göbeğiniz açıkta kalmasın, onun için giydiğiniz gömlekleriniziaşağıya doğru salınki beliniz açıkta kalmasın, diye bir ayet indirmiş olduğunufarz edelim.

    Bu durumda Allah, belin ve göbeğin kapatılmasıyla birlikte, gömleğin degiyilmesinin farz olduğunu emrediyor diyebilir miyiz? Elbette mümkün değil.Hüküm belin ve göbeğin kapanmasıdır. Verilen örnekte GÖMLEK bir araçtır. Araçzamana, mekana, geleneğe göre değişir, ama hüküm asla değişmez. Allah onun içindüşünerek iman edin diyor.

    O günde, bugünde Kur’an ın indirildiği toplumda, kadınında erkeğinde başlarızaten örtülüydü. Ama neden örtülüydü? Allah emrettiği için mi, yoksa yaşadığıortamın, iklimin gerekliliğinden mi? Elbette yaşadıkları coğrafyanın gereği,erkekte kadında başlarını örtmek, kendilerini çöl rüzgârından, sıcağından,kumlardan korumak durumundaydılar.

    Şimdide geleneklerden yola çıkarak, bu konuyu anlamaya çalışalım. Araplardakadının başının örtülmesi özgür kadın anlamındaydı. Bir başka deyişle,özgürlüğün simgesiydi. Yani cariyeler Müslüman bile olsalar, başlarınıörtmeleri yasaktı. Dışarıda gezerken, cariyemi hür kadın mı olduğu belli olsundiye.

    Cariyelerin Müslüman bile olsa, başlarının örtmesinin yasak olması, Kur’anın indirilmesinin tamamlanması sonunda da değişmemişti. Bu durumda sizce, Nursuresi 31. ayeti peygamberimiz, Müslüman olan topluma tebliğ ederken, nasıltebliğ etmiş olabilir?

    Ey cariyeler, Müslüman bile olsanız, sizin başınızı örtmeniz yasaktır.Yalnız Hür kadınlar başlarını örtecek, bu Allah ın emridir diye topluma tebliğetmiş olabileceğine inanıyor musunuz?

    Hayır inanmıyoruz, çünkü Kur’an ın genel hükümleri tüm iman edenler içingeçerlidir diyorsanız, Nur suresi 31. ayette, Allah bu ayette kadınlarınbaşlarını da örtmesi gerektiği emrini dolaylı verdiğini, lütfen söylemeyelim.

    İslam dininde helal ve haramlar, Kur’an a iman eden herkes için aynıdır.Dikkat ediniz helal ve haramlar diyorum. Köleler konusunda özel ayetler vardırKur’an da, ama bu ayetler helal ve haram konularını kapsamayıp, onlarınyaşantılarında kolaylıklar sağlayacak konulardır.

    Çok ilginçtir, günümüzde yapıldığı gibi, peygamberimiz devrinde ve dörthalife devrinde, başörtüsü konusunda hiçbir tartışma olduğuna rastlamıyoruz.Hele hele saçın bir telini gösteren kadın günaha girer sözleri, peygamberimizdönemi kadınların saçlarının örtme şekli ile hiç örtüşmez. Çünkü Arap kadınlarısaçlarını örüp, arkasından aşağıya salarmış. Cariyeler arasından, bizlerdeMüslüman’ız başımızı örtmek istiyoruz diyen hiç çıkmamış.

    Bir başka düşünülmesi gereken ise, ülkemizde bundan yaklaşık 35 sene öncesinekadar, bugün türban diye örtülen başörtüsü şeklinin olmadığını görüyoruz. Busizleri düşündürmüyor mu?

    Başın örtülmesi bir gelenektir. Bizlerinde güzel bir geleneği. Bunda hiçşüphe yok. Geleneklerimizi elbette yaşatalım, ama dinin ana unsuru yapmadan.Bir Müslüman a düşen, din kardeşini Kur’an ile uyarmak olmalıdır. Gerisiherkesin kendisine kalmıştır. Çünkü herkes hesabını kendisi verecektir.İnancında özgürdür, kısıtlanamaz.

    Bu konuda önemli olan, Allah ın açıkça hüküm vermediği bir konuda, budaAllah ın hükmüdür, haramdır demenin yanlışlığıdır. Allah ben sizlere neyi haramkıldığımı açıkladım der Kur’an da. Bunun dışında haramlar edinmeyin diye deikaz eder.

    Allah ben verdiğim hükümleri, koyduğum haram sınırlarını, açık örneklerle,değişik ifadelerle verdim diyorsa, lütfen Rahmanın bu uyarısını dikkate alalım,Kur’an ı bu mantıkla anlamaya çalışalım.

    Allah HARAM konusunda çok dikkat çekici bazı uyarılarda bulunuyor bizlere vebakın ne diyor.

    Nahl 116: Dillerinizin uydurduğu yalana dayanarak, “Bu helâldir, şu daharamdır” demeyin! Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. ŞüphesizAllah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa eremezler


    Demek ki helal ve haram konusunda, ben Kur’an da her türlü açıklamayı yaptım,izah ettim diyor. Bunun dışında haramlar edinir ve Allah a nispet ederseniz,ALLAH A İFTİRA ATMIŞ OLURSUNUZ.


    Kur’an emrettiği haramları açıkça bildirmiştir ve tek tek açıkça saymıştır.Peki, kadının başını örtmesi konusunda açık bir hüküm vermiş midir? Elbettevermemiştir.

    Allah neden diğer konularda, haram olanları çok açıkça Kur’an da bildirilmişörnekleri verilmiş de, kadının başının örtülmesi konusunda, Rabbimizin tek biraçık hükmü yok. Neden bu soruyu kendimize sormuyoruz? Ne yazık ki Kur’an devredışı kalmış, rivayet ve sanı Kur’an ın önüne geçerek, onlarla iman ederolmuşuz. Hani Yaradan sizleri, Kur’an dan sorumlu tutuyorum diyordu? Yoksa buayete iman etmiyor muyuz? Allah bizleri affetsin.

    Sizce bu kadar önemsenen konuda, Allah Nur suresi 31. ayetinde hükmünüaçıkça değil de, dolaylı bir şekilde vermiş olabilir mi? Bu hüküm verme şekli,yazımızın başında hatırlattığımız Kur’an öğretisine, ayetlerine uyuyor mu?Yorum ve karar sizlerin.

    Allah ın açıkça haram demediği bir konuda, bazı beşeri kaynaklardan yolaçıkarak, ya da atalarımızın itikatlarına delil olsun diye, kelimelerin ardındananlamlar çıkararak, bazı şeylere HARAM diyenleri, bakın Allah nasıl uyarıyor.

    Enam 150: Şunu da söyle: "Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edipduran şahitlerinizi getirin." EĞER TANIKLIK EDERLERSE SAKIN ONLARLABİRLİKTE TANIKLIK ETME! Ayetlerimizi yalanlayanlarla ahrete inanmayanlarınkeyifleri ardınca gitme! Onlar, kendi Rablerine başkalarını denk tutuyorlar.

    Yüce Rabbimiz, sizlere apaçık ayetler indirdim, düşünün ve nefsinizinihtirasları ile haramlar edinmeyin diyorsa, sanırım bu konuda çok daha dikkatliolmamız gerekir. Lütfen şu soruyu dikkatle düşünerek, mutlaka Kur’an ınonayladığı bir cevap bulmalıyız.

    Nur suresi 31. ayetinde Allah, kadının göğüs açıklığının kapatılması emriniaçık ve anlaşılır olarak vermişse, yine kadının başının örtülme emrini, Kur’anın başka hiçbir yerinde bahsetmeyip, yine bu ayette açık değil de, dolaylıolarak kadın başını da örtmelidir, hükmünü vermiş olabilir mi? Bu sizce mümkünmü?

    Bazı kardeşlerimizin söylediği gibi, kadının başı zaten o devirde kapalıydı,ayrıca kadının başının örtülme emrini Allah ın vermesi gerekmezdi, diyebilirmiyiz? Kadın saçının bir tek telini bile gösterdiğinde, cehennemliktirdiyenler, acaba büyük bir vebal altında olmuyorlar mı? Bu hükmü Yüce Rabbimizvermemişse, bizler nasıl olur da veririz.

    Biliyorum başını örten birçok din kardeşimden, bu yazımdan dolayı tepkialacağım. Benim söylediklerimi, yazdıklarımı lütfen dikkatle Kur’an ın özündedüşünün ve değerlendiriniz. Amacım başını örten kardeşlerimin, başörtüleriniaçmaları asla değildir. Buna Rabbimiz şahittir.

    Amacım geleneklerimizin dinleştirilerek, Allah ın açık bir emri olmadığıhalde, bunlarda Allah katındandır demenin, büyük HARAM, büyük GÜNAH olduğununanlaşılması adınadır.

    Dilerim Yüce Rabbimden, yalnız Kur’an ın haram dediğine haram diyen, kendinefsimizde haramlar edinmeyip, Allah ın sınırlarını bilen, geleneklerinidinleştirme den gereği gibi yaşayan, TAKVA sahibi Rabbin halis kullarındanoluruz.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK




    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

          Kategori: İslamiyete Dair Herşey

          Konuyu Baslatan: halukgta

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 973


  2. #2
    halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.08.2012
    Yaş;
    66
    Mesajlar
    148
    Konular
    141
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    512
    @halukgta

    Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

    Bir arkadaşımız aynı yazıma başka bir sitede, Kur’an dageçen cilbab ve hamr kelimelerini örnek vermiş, başörtüsünün Allah emriolduğunu anlatabilmek için. Sormak isterim bu kelimeyi (cilbab) kullananRabbimiz, bu kıyafetin tarifini neden yapmamış? Eğer giyilmesi gereken birçeşit şekli, biçimi belli olan kıyafet olsaydı, Allah bunun tarifini yapmazmıydı Kur’an da? Hani biz her şeyden nice örnekleri değişik ifadelerle verdikki anlayasınız diyordu? Yoksa bu ayeti unuttuk mu, ya da üstünümü örttük.

    Kur’an ın hiçbir yerinde ne erkeğin, nede kadının kıyafetinitarif edecek tek bir ayet yoktur. Allah bazı konulara dikkat çeker ve ikazdabulunur. Çünkü Kur’an tüm âleme hitap eden bir rehberdir. Her mevsimin, havaşartlarının kıyafeti farklıdır. Allah kıyafete değil TAKVAYA önem verir. Allahdan sakınan insan giyimine de, konuşmasına da,davranışına da zaten dikkat eder.

    Cilbab sözcüğü DIŞ GİYSİ DEMEKTİR ve asla tarifedilmemiştir. Çünkü her toplumun giyimi farklıdır. Ayette bu kelimenin geçtiğimanaya bakarsanız, kadınların evlerinde rahat ve daha serbest kıyafetle dışarıçıkmayıp, üzerlerine bir giysi alarak çıkmalarını söyler ve devamında, umulurki rahatsız edilmesinler der. Buradan da ne anlatılmak istendiği çok açıktır.Allah ın anlatmak istediğini anlamak istemeyip, BU GİYSİYİ KENDİ NEFSİMİZDEŞEKİLLENDİRİP, aslında bu kıyafet şöyledir ya da böyledir dersek, büyük yanlışyaparız ve kendimizi aldatırız.

    HAMR kelimesi de Kur’an da, şarap yani alkollü içkianlamında kullanılmıştır. Bu kelimeden türetilen HIMAR ise örtü anlamındadır veKur’an da örtü anlamında kullanılır. Bir kısım kardeşimiz bu kelime belki örtüanlamındadır ama Nur suresi 31. ayetinde başörtüsü anlamındadır diyerek, kendifikirleri, inançları doğrultusunda ayeti anlamışlardır. Ama bu düşünceyi Kur’anın diğer ayetlerinden onaylayacak, hiçbir bilgi, örnek yoktur. Tam tersineHIMAR kelimesi ve ondan türemiş kelimeler, Kur’an ın genelinde örtmek, gizlemekanlamında geçer. Örnekler verelim.


    (Bizim kalplerimiz örtülüdür. Onlar, sizin örtüleriniz,siz de onlara örtüsünüz. Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor….Kalplerimiz örtülüdür" demeleri nedeniyle…. kalpleri üzerine kat katörtüler.. Gece, üstünü örtüp bürüyünce.)


    Bunların hepsi hamr dan türemiş, hımar yani örtüanlamındadır mecazi anlamlarda bile olsa. Bazı kardeşlerimiz itikatlarına kanıtolsun diye, HAMR MADEM İÇKİ AKLI ÖRTEN ANLAMINDA, O ZAMAN AKILDA BAŞTA OLDUĞUNAGÖRE HIMAR BAŞÖRTÜSÜDÜR DEMİŞLERDİR inançlarına kanıt olsun diye. Açıklanmamışörnekleri bile verilmemiş anlamları bizler vermeye kalkarsak, sizce bu yollaKur’an ı doğrumu anlarız, yoksa kendimizi mi kandırırız? Yorum ve karar elbettesizlerin. Sizce ayetleri, rivayetlerden yararlanarak mı anlarsak daha emin yoluizlemiş oluruz, yoksa Kur’an dan istifade ederek anlamaya çalışırsak mı? Kararsizin.

    Lütfen şunu düşününüz. ALLAH KADININ BAŞINI ÖRTMESİNİEMRETSEYDİ AÇIKÇA, KADIN SAÇLARINI ÖRTMELİDİR DİYE, APAÇIK HÜKÜM VERİRDİ.LÜTFEN KUR’AN IN AÇIKLIK, MUHKEM OLMA VE ÖRNEKLERLE İZAH ETME ÖZELLİĞİNİ UNUTMAYALIM.Kur’an ın örtünme konusuyla ilgili çok düşündürücü ikazını hatırlatarak şekledeğil TAKVAYA dikkatinizi çekmek isterim, tıpkı Yaradan ın yaptığı gibi.


    Araf 26: Ey Âdemoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecekgiysi, süslenecek elbise indirdik. TAKVÂ elbisesi...( Allah dan korunupsakınma) İşte o daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın ayetlerindendir, belkidüşünürler.


    Bizler ne yazık ki TAKVA yı bir kenara bıraktık, Allah ınhiç tarif etmediği giysileri, bu Allah ın istediği kıyafet diyerek topluma anlattık.O kıyafetleri giydik yalnız dış kısmı kapattık, farkında değiliz içimiz BOMBOŞkaldı. Topluma TAKVA nın ne olduğunu öğretmek yerine, Allah ın hiçbir tarifiniyapmadığı CİLBAB IN VE HIMARIN TARİFLERİNİ YAPTIK, kendi nefislerimizdeşekillendirerek, dikkati başka yerlere çektik.

    Allah ın dikkat çektiği TAKVAYI kendimiz öğrenemediğimiziçinde, başkalarına öğretemedik. Allah cümlemizin yardımcısı olsun. İşimiz çokzor. Öyle bir yanlış yapıyoruz ki bu konuda, temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıpaynı konuyu gündeme getirmek zorunluluğunu hissediyorum kendimde.

    Dilerim Kur’an gerçekleri ile iman eden, Allah ınsınırlarını Kur’an dan öğrenen, takva sahibi, onun halis kullarından oluruz.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK

  3. #3
    halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.08.2012
    Yaş;
    66
    Mesajlar
    148
    Konular
    141
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    512
    @halukgta

    Standart Cevap: Başörtüsü Konusu ve Kur'an.......

    Bir arkadaşımızın, yine farklı bir sitede, başörtüsü konulu yazıma verdiği cevapları ve onlara benim verdim cevapları, sizlerle paylaşmak istiyorum ki, konu daha detaylı anlaşılma imkânı bulsun. Bakın arkadaşımız nasıl cevaplar vermiş alıntı yaparak, benim de verdiğim cevaplar üzerinde düşünelim.

    ( Halukgta gibiler kendi tahayyüllerini Kur'an'a onaylatmak için çaba sarf ediyorlar sadece.)

    Bu çok doğru bir tespit, önce onu söylemek isterim. Çünkü ben bunlarda dindendir yani bunlardan da din ve iman adına sorumluyuz diye öne sürülen, her konuyu Kur’an dan onaylatmaya çalışırım. Daha doğrusu bu Allah ın emri. Allah, sakın Kur’an ın sınırlarını aşmayın, onun ipine sarılın, çünkü Kur’an dan sorumlusunuz diye, apaçık hükmünü vermiştir.

    Yine arkadaşımızın, bana göre çok dikkat çekici, aşağıdaki konuyla ilgili düşüncelerine de değinmek istiyorum.

    (çok derin analiz ve alt yapı isteyen bir meseleyi bir bez parçası olarak değerlendirip olayı paketleyip bir kenara atma alışkanlığı ile ilgilidir Kuran anlatım teknikleri VURGULARI anlattıkları İŞA RET ettikleri ile ilgili bağlantı kurmayıp olayı anlamsallık içeriklilik kavramlarını ötelemekle ilgilidir. )

    Bu sözlerden arkadaşımızın, Kur’an a bakışı ve Kur’an ı anlama yöntemini görüyoruz. Lütfen bu konu üzerine yoğunlaşalım.
    Önce şunu belirtmek isterim ki, Allah Kur’an da sorumlu olduğumuz MUHKEM ayetleri anlayabilmemiz için, çok derin analizlerle anlayacağımız şekilde göndermemiştir. Bu düşünce, fikir zaten ayetlerin MUHKEM yani sağlam, güçlü, açık, anlaşılır, şüphe duymadan anlatım mantığına uymaz. Bunu düşünmek Allah ın yemin ederek, sizler için Kur’an ı kolaylaştırdım, yok mu düşünen hükümlerine de ters düşer.

    Kur’an ın bizleri eğitme ve anlatım şeklinde elbette verdiği örneklerde, konunun daha iyi anlaşılması için VURGU yapar, hatta konuya İŞARET ederek dikkatte çeker. Ama bunları yapmadan önce Allah, hükmünü APAÇIK VERİR. Yani başın örtülme konusu Allah emri olsaydı, önce Allah bunu açıkça söyler, daha sonra konunun anlaşılması için vurgu yaparak izah ederdi. Allah ne diyordu bir ayetinde? Biz her konudan nice örnekleri, değişik ifadelerle verdik ki anlayasınız.

    Gelelim vurgu yaptı ya da işaret etti dediği örneklere. Allah Nur suresi 31. ayetinde geçen, HIMAR kelimesinin ne anlamda olduğu konusunda dahi bugün bir netlik, bir anlaşma birliği yoktur. Kimisi örtü, kimisi de bu kelime başörtüsüdür diyerek bu kelimeyi tartışıyor. Yine dolaylı işaret ettiği söylenen, Ahzab 59. ayette geçen, CİLBAB sözcüğü dış giysi olup, asla Kur’an da tarif edilmediği halde, bizler itikatlarımızı bu kelimeler üzerinden kanıt gösteriyoruz. Peki, bu yöntem Kur’an ın MUHKEM oluşuna uyuyor mu? Hani Allah her şeyden nice örnekleri, açık, anlaşılır vermişti? Neden Allah kadınlar saçlarını örtmelidir diye, açık bir hüküm aramıyoruz Kur’an da? Vermemiş olduğu, bizleri hiç tedirgin etmiyor mu?

    Arkadaşımızın cevabında, dikkatimi çeken bir cümle daha var, ona da değinmek isterim.

    (Zira konu insan ve toplum değer sistemleri ile ilgilidir. Elbette şüphemiz yok. Bazı konular ispatlanabilir değil algılanabilir anlaşılabilirdir. Zira insan bakış açısının çoğu ben merkezlidir. Oysa Kuran anlam verilmeye değil anlamı bulunmakla algılanabilir)

    Aslında DİN konusu, yani Kur’an söz konusu olucunca, dinin hükümlerine, Allah ın kanunlarına, toplumun değer yargıları ile bakmamız yanlış olur. Toplumun değer yargıları her toplumda değişir ve gelenekleri ile de doğru orantılıdır. Peygamberimize Kur’an indirilmeye başlandığında, o günkü toplumun değer yargılarını düşünün. Kur’an ile birlikte, eski değer yargılarını, inançlarını devam ettirmek siyenlere Allah izin vermemişti. Toplumun yanlış inançları, değer yargılarını çok etkilemiş ve o yönde yaygınlaşmıştı. Eğer yanlış bir inanç varsa, değer yargıları da yanlış yönde gelişir.

    Atalarımızdan böyle gördük diyemeyiz din konusunda. Bazı konuların ispatlanabilir olmadığını, algıyla yani sezilerimizle anlayabileceğini söylemiş kardeşimiz. Bu mantığı bu düşünce şeklini, asla İslam ı dinimizi yaşamaya çalışırken kullanamayız. Dinin ispatı, kanıtı yalnız Kur’an ın APAÇIK AYETLERİDİR. İslam özellikle bu düşünceyi reddeder ve onun için ayetleri açık ve nice örneklerle verdik ki düşünesiniz, doğruyu bulasınız diye açıkça belirtir. Eğer imanımızı sezgi ya da açık olmayan algılarımıza, hislerimize, duygularımıza göre anlamaya çalışırsak, bu duyguların, hislerin içine, şeytanın vesvesesinin girip girmediğini asla bilemeyiz.

    Bir başka deyişle İslam duygu, his ve algılarla değil, açıkça Allah ın hükmettiği ayetlerle anlaşılmalı ve bunların doğrultusunda yaşanmalıdır. Bu Kur’an öğretisidir, hükmüdür. Bu sözlerin devamında, aslında benim söylediklerimin kanıtı da zikredilmiş ve zira insanlar bakış açısının çoğu ben merkezlidir demiş. Çok doğrudur, insanlar düşünmeden duyguları ile hareket ederler ve bunun sonucun da nefisleri onları kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmelerini sağlar. İşte buda algılama yanlışlığıdır.

    Arkadaşımızın son cümlesi de önemli. Oysa Kur an anlam verilmeye değil, anlamı bulunmakla algılanabilir demiş. Bu sözler çok farklı anlamlara çekilebilecek sözler. Kur’an ayetlerine bizler anlam veremeyiz, anlamı, manasını zaten Allah açıkça verdiğini söylüyor. Bir başka deyişle, bizler dinin anası olan MUHKEM ayetlerin manasını şifrelenmiş bir sistemle aramakla değil, açıkça verilen hükümlerin üzerinde düşünmekle anlayabiliriz. Yani Allah ayetlerini dolaylı ya da işaret ederek vermediğini apaçık verdiğini söyler. Açıkça vermediği ayetler üzerinde nasıl düşünüp öğüt alabiliriz? Allah yemin ederek kolaylaştırdım dediği bir rehber kitapta, hükümleri açıkça değil de, herkese göre farklı anlaşılabilecek şekilde verip, daha sonrada tüm kullarını bu kitaptan imtihan eder mi?

    Başörtüsü konusu daha yıllarca konuşulacak ve tartışılacak bundan eminim. Sanırım buda imtihanımızın, önemli bir bölümünü oluşturuyor olsa gerek. Peygamberimizin mahşer günü söyleyeceği ve Kur’an ın şimdiden bizleri uyardığı ayet geldi aklıma.
    Furkan 30: Peygamber der ki; Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terk ettiler.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş