Böyle Bir Eş... Belh'in meşhur velisi Hatim-i Asam, (852 -H.237) hacca gidiyordu. Hanımına teklifte bulundu: - Hanım, ne kadar nafaka bırakayım sana, ben gelinceye kadar? Tevekkül ve teslimiyet timsali hanımın cevabı ibretliydi: -Ne kadar yaşayacaksam o kadar! - Hanım senin ne kadar yaşayacağını ben ne bileyim?.. - Öyle ise dedi, benim nafakamı ne kadar yaşayacağımı bilene bırak. O beni şimdiye kadar hiç nafakasız bırakmadı, şimdiden sonra da bırakmaz. Sen harçlığını

Bu konu 1326 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Böyle Bir Eş... 1326 Reviews

    Konuyu değerlendir: Böyle Bir Eş...

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1326 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1050
    @Aylin's

    Standart Böyle Bir Eş...

    Böyle Bir Eş... Belh'in meşhur velisi Hatim-i Asam, (852 -H.237) hacca gidiyordu. Hanımına teklifte bulundu:
    - Hanım, ne kadar nafaka bırakayım sana, ben gelinceye kadar? Tevekkül ve teslimiyet timsali hanımın cevabı ibretliydi:

    -Ne kadar yaşayacaksam o kadar!

    - Hanım senin ne kadar yaşayacağını ben ne bileyim?..

    - Öyle ise dedi, benim nafakamı ne kadar yaşayacağımı bilene bırak. O beni şimdiye kadar hiç nafakasız bırakmadı, şimdiden sonra da bırakmaz. Sen harçlığını yanında tut, gurbette sana lazım olabilir.

    Hatim-i Asam yola çıktıktan sonra mahalle hanımları ziyarete geldiler.

    - Allah kavuştursun beyiniz hacca gitti, dediler. Hemen arkasından da mahalli dille sormadan edemediler:

    - Beyin sana ne kadar rızık bıraktı gelinceye kadar?..

    - Benim beyim dedi, rızık veren değil rızık yiyendir. Rızık yiyen, rızık veremez. Ben rızkımı hep rızık verenden beklemişim şimdiye kadar. O beni hiç rızıksız bırakmamış, yine de bırakmayacağına inanıyorum.

    Hanımlar bu cevaptan pek memnun olmadılar, dudaklarını büküp aleyhte konuşarak gittiler...

    Aradan çok geçmedi Hatim'in evinin kapısında at kişnemeleri duyuldu. Dışarıya çıkan hanım, bir atlı kafilesiyle karşılaştı. Hacıları uğurlamaktan dönen Bağdat halifesi susamış, su içmek için uğramış buraya. Hanım hemen bir testi su ile bir bardak uzattı. Soğuk suyu kana kana içen halife yanındaki vezirine emir verdi:

    - İçtiğimiz suyun bedelini bize yakışan şekilde öde!..

    Toprak çanağın içini altınla dolduran vezir, bardağı kapının yanına bırakırken söylendi:

    - Allah'a emanet olun bacım, soğuk suyunu içtik, hakkını helal et...

    Kafile uzaklaşırken Hatim'in hanımı bardağın içinde beyi hacdan dönünceye kadar yetip de artacak miktarda para bırakıldığını gördü. Her zaman yaptığı gibi yine seccadesine yönelip şükür secdesine kapandı:

    - Rabb'im dedi, çocukken anam babamın eliyle gönderiyordun rızkımı. Evlenince beyim Hatim'le göndermeye başladın rızkımı... Şimdi ise beyim hacca gitti, bu defa da halifeyle gönderiyorsun rızkımı. Beni hayatım boyunca hiç rızıksız bırakmadın. Zaten ben de seni hep böyle bildim. Bu yüzden tevekkül ve teslimiyetim hiç azalmadı, hep arttı. Ancak çevremdekiler aynı değiller. Onlar tevekkülsüz ve teslimiyetsizler... Hemen hücuma geçiyor, tevekkülsüzlük telkin ediyorlar bizlere... Sen tevekkül ve teslimiyet duyguları nasip eyle bu aile bireylerine de, asıl rızkı verenin sen olduğunu onlar da anlasınlar, senin kimseyi rızıksız bırakmayacağını idrakte onlar da gaflete düşmesinler, huzurlu yaşasınlar..!

    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Böyle Bir Eş...

          Kategori: Dini Hikayeler

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1326

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş