Ergenekon eklerindeki MİT raporları Uğur Mumcu suikastı spekülasyonlarına son noktayı koyuyor. TUTKUN AKBAŞ'IN ÖZEL HABERİ
13.08.2008 14:41
Ergenekon iddianamesine ait eklerden oluşan son klasörde Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan savcılığa gönderilen belgelere yer verildi. MİT özellikle Uğur Mumcu suikastında İsrail parmağı olduğuna ilişkin Sönmez Köksal imzasıyla Veli Küçük ve Tuncay Güney’den çıkan MİT belgesinin tamamen sahte olduğunu bir inceleme yazısıyla bir kez daha ortaya koydu.
Soruşturmayı yürüten savcılık tarafından MİT’e gönderilen belgelerin inceleme raporlarına yer verilen son klasörde, MİT’in Ergenekon örgütüyle ilgili, “İddialara konu 69 şahıstan 2’si (Eşref Bitlis ve Gülçin Telci) halen hayatta bulunmamaktadır. Diğer şahıslar ise 14 politikacı, 13 basın mensubu, 19 işadamı, 3 itirafçı, 9 mafya ile bağlantılı olduğu ileri sürülen eski ülkücü, 9 silahlı kuvvetler mensubu, 1 yazar ve 1 emniyet mensubu konumundadır.” denldi.
İlginç biçimde Ergenekon hahamı olarak bilinen Tuncay Güney’in ismi MİT raporunda Tuncay Güney İpek olarak yer aldı. MİT’in Güney’e ait soyadını İpek şeklinde raporda yr vermesi ilginç bulundu. Çünkü Tuncay Güney’in Türkiye’de bulunduğu dönemde Tuncay İpek adını sahte olarak kullandığı biliniyordu.
Bu arada Uğur Mumcu suikastı ile ilgili Veli Küçük ve Tuncay Güney’den çıkan MİT belgesiyle ilgili değerlendirme raporunda işin sahteliği ayrıntılı biçimde ortaya kondu. Raporda şöyle dendi:
“Sözkonusu yazıyla ilgili olarak yapılan incelemede İran’da yayınlanan muhafazakar eğilimli ‘Cumhur-ı İslami’ gazetesinin 2 Mayıs 2000 tarihli nüshasında Uğur Mumcu cinayetinin faillerinin bulunmasına ilişkin operasyon çerçevesinde Türk basınında İran aleyhinde çıkan yazılara atfen Türkiye ve İsrail istihbarat örgütlerinin İran aleyhine faaliyet yaptıklarını kanıtlayan belge başlığı altında MİT kaynaklı olduğu iddia edilen resmi görünüm verilen bir yazı yayınlandığı belirlenmiştir.”
Belgede ayrıca imzanın doğru olduğu ancak başka bir belgeden alınarak bu yazının altına monte edildiği vurgulanarak diğer noktalar şöyle anlatıldı:
-MİT Müsteşarlığı olarak yasal görevimiz gereği Bakanlık/kuruluşlarla bu tür antetli kağıtlar kullanılarak yazışma yapıldığı, bu itibarla Müsteşarlığımıza ait antetli kağıtların Müsteşarlık dışından da temin edilerek fotokopi ile boş kağıt haline getirilip kullanılmasının mümkün olduğu,
-Belge olduğu öne sürülen yazıdaki sayılarında Müsteşarlığımızca kullanılan sistem ile ilgisinin bulunmadığı makama hitap tarzının Teşkilatımızın yazışma kurallarına uymadığı,
-Anılan dezenformasyon çalışmasının Uğur Mumcu suikastının gerçekleştirildiği tarih itibariyle faillerin tespitine ilişkin hedef saptırmak amacıyla ortaya çıkarıldığı izlenimi edinilmiştir.