T.C. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2002/5950 K. 2002/6428 T. 4.6.2002 • BOŞANMA ( Hükmedilen Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması - Asgari Ücretle İşe Girmenin O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı ) • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Nedeniyle Hükmedilen - Asgari Ücretle İşe Girmenin O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı )

Bu konu 3515 kez görüntülendi 6 yorum aldı ...
Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları 3515 Reviews

    Konuyu değerlendir: Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 3515 kez incelendi.

  1. #1
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları

    T.C.
    YARGITAY
    3. HUKUK DAİRESİ
    E. 2002/5950
    K. 2002/6428
    T. 4.6.2002

    • BOŞANMA ( Hükmedilen Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması - Asgari Ücretle İşe Girmenin O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı )

    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Nedeniyle Hükmedilen - Asgari Ücretle İşe Girmenin O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı )

    • ASGARİ ÜCRETLE İŞE GİRMEK ( Boşanma Nedeniyle Hükmedilen Yoksulluk Nafakası Alan Eş - O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı )

    • İŞE GİRMEK ( Boşanma Nedeniyle Hükmedilen Yoksulluk Nafakası Alan Eşin Asgari Ücretle - O Kişiyi Yoksulluktan Kurtarmayacağı )

    743/m.144, 145
    4721/m.176

    ÖZET özleşme veya hüküm ile kendisine maddi tazminat veya nafaka olarak bir irat tahsis edilmiş eşin, yoksulluğunun zail olması, haysiyetsiz hayat sürmesi, bir evlenme akdi olmadan fiilen karı ve koca gibi yaşaması, yeniden evlenmesi veya eşlerden birinin ölmesi halinde, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça bu irat kesilir. İrat şeklinde maddi tazminat veya nafakayı gerektiren sebep ortadan kalkar ya da önemli ölçüde azalır veya borçlunun mali gücü önemli ölçü de eksilirse iradın indirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği gibi değişen durumlara göre ve hakkaniyet gerektiriyorsa iradın artırılması da istenebilir.

    DAVA : Taraflar arasında görülen "nafaka" davasının yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

    KARAR : Davada davalının asgari ücretle çalışarak gelir temin ettiği, böylece yoksullaktan kurtulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş mahmemece iddia sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.

    743 sayılı Medeni Kanunun ( 4721 sayılı yasa 176 mad. ) 145. maddesinin üçüncü fıkrasına göre "sözleşme veya hüküm ile kendisine maddi tazminat veya nafaka olarak bir irat tahsis edilmiş eşin yoksulluğunun zail olması haysiyetsiz hayat sürmesi, bir evlenme akdi olmadan fiilen karı koca gibi yaşaması yeniden evlenmesi veya eşlerden birinin ölmesi halinde, aksi taraflarca kararlaştırılmadıkça bu irat kesilir.

    İrat şeklinde maddi tazminat veya nafakayı gerektiren sebep ortadan kalkar ya da önemli ölçüde azalır veya boçlunun mali gücü önemli ölçüde eksilirse iradın indirilmesine veya kaldırılmasına karar verilebileceği gibi değişen durumlara göre ve hakkaniyet gerektiriyorsa iradın artırılması da istenebilir."

    Somut olayda boşanma nedeniyle yoksulluğa düşen eşe aylık 50.000.000 lira yoksulluk nafakası verilmiş olup, davalının nafaka dışında hiçbir malvarlığı bulunmadığı gibi, daha sonra avukat yanında işe girerek elde ettiği ( 210.000.000 lira ) asgari ücret günün ekonomik koşulları ve paranın alım gücü değerlendirildiğinde O'nu yoksulluktan kurtarmaz. Kaldı ki davalının elde ettiği iş ve gelir her an için sona erebilecek nitelikte olup sabit ve güvenceli de değildir.

    Davanın reddi yerine delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 4/6/2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Yoksulluk Nafakası Yargıtay Kararları

          Kategori: Hukuk Köşesi

          Konuyu Baslatan: Kader

          Cevaplar: 6

          Görüntüleme: 3515


  2. #2
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    ]T.C.
    YARGITAY
    HUKUK GENEL KURULU

    E. 2004/2-223
    K. 2004/225
    T. 14.4.2004

    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Eşit Kusur/Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması - Uygun Miktarda Takdir Edilmesi Gereği )

    • EŞİT KUSUR ( Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması - Uygun Miktarda Yoksulluk Nafakasına Takdir Edilmesi Gereği )

    • BOŞANMA ( Uygun Miktarda Yoksulluk Nafakasına Takdir Edilmesi Gereği - Eşit Kusur/Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması )

    4721/m. 175

    ÖZET : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Davalının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175.maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Kadın yararına uygun yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir.

    DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Aile Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine dair verilen 26.12.2002 gün ve 2002/311 E.-1158 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 02.06.2003 gün ve 2003/7038-7980 sayılı ilamı ile; ( ...Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Davalının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175.maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Kadın yararına uygun yoksulluk nafakası takdir edilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

    Davalının maddi tazminat ve manevi tazminat istekleri konusunda ( TMK.174 ) karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Temyiz Eden : Davalı vekili

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, yoksulluk nafakası yönünden Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. Maddi manevi tazminat yönünden ise bozmaya uyularak yeni hüküm oluşturulduğundan davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

    SONUÇ : 1-Davalı vekilinin yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,

    2- Davalı vekilinin maddi-manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 14.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu

  3. #3
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    T.C.
    YARGITAY
    3. HUKUK DAİRESİ

    E. 2004/1827
    K. 2004/1802
    T. 9.3.2004

    • DUL VE YETİM MAAŞI ( Yoksulluğu Ortadan Kaldıracak Miktarda Sayılamacağı )

    • YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI TALEBİ ( Boşanmayla Birlikte Davalının Dul Ve Yetim Maaşındanda Yararlanacağı Bilinerek Nafakaya Hükmedilmesi - Talebin Reddi Gereği )

    • MADDİ DURUMUN DEĞİŞMESİ ( Dul Ve Yetim Maaşının Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağı - Yoksulluk Nafakasının Devam Etmesi Gereği )

    4721/m. 176/3,4

    ÖZET avalı kadına 24.4.2002 tarihinden geçerli olarak aylık 50.000.000 TL yoksulluk nafakası verilmiş, bu tarihten çok önce ( 24.9.2000 ) ölen babasından intikal eden aylık 194.593.622 TL yetim maaşı almaya başlamıştır. Dolayısı ile boşanma ile birlikte davalının bu maaştan yararlanacağı bilinerek yoksulluk nafakasına hükmedildiği gibi, dul ve yetim maaşının miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ( HGK.nun 21.2.2001 gün 2-162 E, 185 K. Sayılı ilamında da kabul edilmiş olup ) böylece istemin reddi gerekir.

    DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    KARAR : Davada, yoksulluk nafakası kararından sonra davalının baba ve annesinin ölümü üzerine emekli maaşı aldığı böylece yoksulluktan kurtulduğu ileri sürülerek yoksulluk nafakasının kaldırılması istenilmiş; mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

    TMK'nun 176/3-4.maddesine göre: "İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksullluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

    Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir."

    Somut olayda, davalı kadına 24.4.2002 tarihinden geçerli olarak aylık 50.000.000 TL yoksulluk nafakası verilmiş, bu tarihten çok önce ( 24.9.2000 ) ölen babasından intikal eden aylık 194.593.622 TL yetim maaşı almaya başlamıştır. Dolayısı ile boşanma ile birlikte davalının bu maaştan yararlanacağı bilinerek yoksulluk nafakasına hükmedildiği gibi, dul ve yetim maaşının miktar itibariyle yoksulluğu ortadan kaldırmadığı ( HGK.nun 21.2.2001 gün 2-162 E, 185 K. Sayılı ilamında da kabul edilmiş olup ) böylece istemin reddi gerekirken delillerin yanılgılı şekilde değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.

    SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.03.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu

  4. #4
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    T.C.
    YARGITAY
    2. HUKUK DAİRESİ

    E. 2004/3267
    K. 2004/4569
    T. 8.4.2004

    • BOŞANMANIN EKİ ( Maddi Manevi Tazminat Ve Yoksulluk Nafakası Talepleri )

    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanmanın Ferileri Olması Nedeniyle Ancak Dava Kesinleşinceye Kadar İstenebileceği - Davanın Kesinleşmesi Halinde Müstakil Dava İle İstenebileceği )

    • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanma Davası - Daha Az Kusurlu Olunması Halinde İstenebileceği )

    4721/m. 174,175

    ÖZET : Türk Medeni Kanununun 174. ve 175.maddesinden kaynaklanan maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri boşanmanın eki olması nedeniyle ancak boşanma davası kesinleşinceye kadar istenebilir. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ise ancak müstakil bir dava ile istenebilir.

    DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 1- Türk Medeni Kanununun 174. ve 175.maddesinden kaynaklanan maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin boşanmanın eki olup ancak boşanma davası kesinleşinceye kadar, boşanma davası kesinleşmesinden sonra ancak müstakil bir dava ile istenebileceğinin tabii bulunmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

    2-Davacı Türk Medeni Kanununun 24, Borçlar Kanunun 49. maddelerinden kaynaklanan manevi tazminat davası açmış peşin nisbi harcını da 4.7.2003 tarihinde tamamlamıştır. Mahkemece yapılacak iş bu konuda delillerin toplanarak birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde harcı ödenerek yöntemine uygun bir dava bulunmadığından bahisle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 08.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu


  5. #5
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    T.C.
    YARGITAY
    2. HUKUK DAİRESİ

    E. 2001/5519
    K. 2001/6977
    T. 3.5.2001

    • BOŞANMA ( Yoksulluk Nafakasına Hükmedilebilmesi İçin Miktarı da Belitilerek Açıkça İstenmesi Gereği - Mahkemenin İstek Olmadan Bu Konuda Karar Veremeyeceği )

    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Miktarı Açıkça Belitilmeden Son Oturumda Yoksulluk Nafakası İstenmesi Talebinin Reddi Gereği - Hakim İki Taraftan Birinin Söylemediği Şeyi veya İddia Sebebini Hatırlatacak Hallerde Bulunamayacağı/Boşanma )

    • TALEPLE BAĞLILIK ( Boşanma - Miktarı Açıkça Belitilmeden Son Oturumda Yoksulluk Nafakası İstenmesi Talebinin Reddi Gereği - Hakim İki Taraftan Birinin Söylemediği Şeyi veya İddia Sebebini Hatırlatacak Hallerde Bulunamayacağı )

    743/m.144
    1086/m.74,75

    ÖZET : Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için miktarı da belirtilerek açıkça istenilmesi gerekir.

    DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının temyiz itirazları yersizdir.

    2-Kocanın yoksulluk nafakasına yönelik temyizine gelince; Medeni Kanunun 144. maddesinde ifadesini bulan yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için miktarı da gösterilerek açıkça istenilmesi zorunludur. Son oturumda yoksulluk nafakası istediğinden söz etmiş ise de miktarı belirtilmediğinden Medeni Kanunun 144. ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 74. maddesine uygun bir isteğin varlığından söz edilemez. Mahkeme istek olmadan bu konuda karar veremez. ( Y.H.G.K.nun 02.02.1994 tarihli 2/745-27 sayılı 22.02.1995 tarih 2/876-95 sayılı ve Y.2.H.D.nin 27.04.2001 5340-6689 sayılı, 13.4.2000 tarihli 2942-4712 sayılı, 9.11.1998 tarihli 10498-11998 sayılı, 03.03.1997 tarihli 1114-2288 sayılı kararları )Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 75. maddesi uyarınca hakim iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya iddia sebebini hatırlatacak hallerde bulunamaz. Bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün ikinci bentte gösterilen sebeple yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, 3.5.2001 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ :

    Davalı son oturumda, boşanmaya karar verilmesi halinde yoksulluk nafakası bağlanmasını istemiştir.

    Medeni Kanunun 144. maddesi gereği kusuru daha ağır olmayan eş, mali gücü oranında taktir edilmek üzere yoksulluk nafakası isteyebilir.

    Yasa isteği ön koşul olarak belirlemiştir. İstenilen yoksulluk nafakasının miktarının belirtilmesini zorunlu kılan bir anlatıma yer verilmemiştir.

    Medeni Kanunun 143-144-145-146-147-148-149 maddelerindeki olguları boşanmanın eki ( fer'i )ve aile birliğinin sona ermesiyle karı-koca ve çocukların korunmasına yöneli önlemler olarak değerlendirilmiştir.

    Nafaka, nafaka alacaklısının gereksinimi nafaka borçlusunun ödeme gücü dikkate alınarak hakim tarafından takdir edilir. Olayımızda da alacaklı nafakanın miktarının taktirini hakime bırakmıştır.

    Hakimin nafaka taktirinde yasal kurallara aykırılık bulmuyorum.

    İşin esasının incelenmesi gerekir.

    MUHALEFET ŞERHİ :

    Davalı son oturum yoksulluk nafakası istediğine göre miktarının açıklattırılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. ( HUMK.m.75 )

    Açıklanan sebeple de değerli çoğunluğun bozma kararlarına iştirak edilmemiştir.


    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu

  6. #6
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    T.C.
    YARGITAY
    2. HUKUK DAİRESİ
    E. 2005/1903
    K. 2005/2822
    T. 24.2.2005

    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Davalı Tam Kusurlu Koca Yararına Hükmedilemeyeceği )

    • BOŞANMA ( Neden Olan Olaylarda Davalının Tam Kusurlu Koca Yararına Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği )

    • TAM KUSURLU KOCA ( Yararına Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği - Boşanmaya Neden Olan Olaylarda
    )
    4721/m.175

    ÖZET : Toplanan delillere göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı tam kusurludur. Türk Medeni Kanunun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde davalı koca yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru olmamıştır.

    DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.

    2- Yoksulluk nafakasından temyize gelince; anlaşmalı boşanmanın şartları gerçekleşmemiştir. Toplanan delillere göre boşanmaya neden olan olaylarda davalı tam kusurludur. Türk Medeni Kanunun 175. maddesi koşulları oluşmadığı halde davalı koca yararına yoksulluk nafakası verilmesi doğru olmamıştır.

    SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2.bentte gösterilen sebeplerle yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu

  7. #7
    Kader - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.08.2008
    Mesajlar
    1.653
    Konular
    1155
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    1171
    @Kader

    Standart

    T.C.
    YARGITAY
    2. HUKUK DAİRESİ
    E. 2005/495
    K. 2005/1721
    T. 10.2.2005
    • BOŞANMADA KUSUR ( Boşanma Sonucu Kadının Yoksulluğa Düşeceği Sabitse Uygun Bir Yoksulluk Nafakası Takdiri Gereği - Nafaka Yükümlüsünün Kusurunun Aranmadığı )
    • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Kadının Yoksulluğa Düşeceği Lehine Takdiri Gereği - Nafaka Yükümlüsünün Kusurunun Aranmadığı )
    • NAFAKA YÜKÜMLÜSÜ ( Kusurunun Aranmadığı - Boşanma Sonucu Kadının Yoksulluğa Düşeceği Sabitse Uygun Bir Yoksulluk Nafakası Takdiri Gereği )
    4721/m.175/2
    ÖZET : Boşanma sonucu kadının yoksulluğa düşeceği sabittir. Türk Medeni Kanununun 175/2. maddesi "nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" kuralı dikkate alındığında, kadın yararına uygun bir yoksulluk nafakası takdiri gerekir.

    DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 4.11.2004 gün ve 11640-13067 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü:

    KARAR : 1- Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme istemleri yersizdir.

    2- Dairemizin onama kararının 1. bendinde açıklandığı gibi, kocanın davacıyı dövme hadisesinden sonra eşlerin barıştıkları, bir süre daha evliliklerini devam ettirdikleri anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu kadının yoksulluğa düşeceği sabittir. Türk Medeni Kanununun 175/2. maddesi "nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz" kuralı dikkate alındığında, kadın yararına uygun bir yoksulluk nafakası takdiri gerekir. Bu yönün, temyiz incelemesi sırasında gözden kaçtığı görülmekle, davacının karar düzeltme talebinin kabulü ile onama kararının bu yöne ilişkin bölümünün kaldırılması, hükmün yoksulluk nafakası yönümden, yukarıda yapılan açıklamalar gereği bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

    SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereği 2. bentte gösterilen sebeple davacının yoksulluk nafakasına yönelik karar düzeltme isteminin kabulüne, dairemizin bu yöne ilişkin onama kararının kaldırılmasına, hükmün yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, davacının diğer karar düzeltme isteminin ise 1. bentte açıklanan nedenle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Av.Habibe Yılmaz Kayar
    İstanbul Barosu

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş