Aşağıdaki hikayede garip bir Ana’nın ve Oğulu’nun hüzünlü ama düşündürücü hikayesini okuyacaksınız. Hikaye sahte ama olay gerçek: *** Ah zavallı Anadolum! Hayatının son dönemlerinde sevdiği ve hastalanarak ölen eşinden (İslami Değerler) ayrılmış, büyük hanesi ile yapayalnız ortada kalmıştı. Evindeki çocukları bile besleyemez hale gelmişti. Çaresizdi. Ne yapsın? O güzel varlıklı eski günler gelmez di ki! Sonunda çareyi paralı ve nüfuzlu bir eş ile evlenmekte buldu. Yeni eşi

Bu konu 1332 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Türkiye’nin Sancılı Doğumu 1332 Reviews

    Konuyu değerlendir: Türkiye’nin Sancılı Doğumu

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1332 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    756
    @Vuslata Hasret

    Standart Türkiye’nin Sancılı Doğumu

    Aşağıdaki hikayede garip bir Ana’nın ve Oğulu’nun hüzünlü ama düşündürücü hikayesini okuyacaksınız. Hikaye sahte ama olay gerçek:

    ***

    Ah zavallı Anadolum!

    Hayatının son dönemlerinde sevdiği ve hastalanarak ölen eşinden (İslami Değerler) ayrılmış, büyük hanesi ile yapayalnız ortada kalmıştı. Evindeki çocukları bile besleyemez hale gelmişti. Çaresizdi. Ne yapsın? O güzel varlıklı eski günler gelmez di ki!

    Sonunda çareyi paralı ve nüfuzlu bir eş ile evlenmekte buldu. Yeni eşi mahallenin şımarık-serseri ama kültürlü-paralı adamı Avrupa idi. Avrupa bekar hayatı boyunca mahallede dost hayatı yaşamış ve sürekli dostlarını sömürerek zenginleşmişti. Anadolu, bir mühlet Avrupa ile evliliğini devam ettirmiş ve bu birliktelikten Türkiye adında zayıf aciz bir bebekleri doğmuştu.

    Türkiye’nin doğumu çok sancılı oldu. Doğum sırasında annesi Anadolu büyük acılar çekerek öldü. Uzman doktorların deyimiyle Türkiye Ana’sını zehirleyerek öldürmüştü! Türkiye babası Avrupa’nın eline kalmıştı artık. Babası tam bir materyalistti. Yani paradan başka hiçbir değeri önemsemiyordu. Türkiye’nin ilk eğitimini babası verdi. Ergenlik çağına (Demokrasiye Geçiş Dönemi) kadar hep babasını örnek aldı. Ergenlik çağında ise Türkiye çok asabileşti. Kendi içerisinde çatışan bazı duygular, bazı duygularını zorbalıkla bastırdı, astı-kesti!

    Bir süre sonra, Türkiye ergenliği atlamıştı ama iç sıkıntıları sürekli artarak devam ediyordu. Türkiye sanki bir arayış içerisinde idi. Acaba anne soyundan gelen ve yitirdiği öz değerlerini mi arıyordu? Bilinmez! Ama bir süre sonra materyalist baba oğlunu sokağa atmıştı. Türkiye zorunlu olarak yeni sığınacak yer aramaya başladı. Mahallenin Zorba Amerika ve Alkolik Rusya isminde iki kabadayısı vardı. Bu kabadayılar birbirine düşmandı. Her kabadayı kendi çevresinde adam ve güç toplama peşindeydi. Türkiye bir müddet iki kabadayı arasında kalıp hırpalansa da sonunda Amerika abisinin ekibine katıldı. Zaten daha sonraları Amerika, Rusya’yı öldürerek çetesinin ekibini dağıtmış ve mahalleye tek zorba hakim olmuştu!

    Amerika, zorba ama o kadar da akıllıydı. Müthiş taktikleri vardı. Mesela, Türkiye’nin önemini anladığı için, yanından ayrılsın istemiyordu. Mahallede terkedilmiş bir çocuğu adamlarıyla eğiterek serserileştirdi. Kendini çok şey zanneden PKK ismindeki bu serseriyi Türkiye üzerine musallat etti. Adı sokak serserisiydi ama PKK’nın arkasında büyük bir güç vardı. Türkiye bu sokak serseriyle bir türlü baş edemiyordu. Ve tek çare olarak abisi Amerika’yı yardıma çağırıyordu. Çetebaşı Abi ara sıra adamlarını topluyor ve PKK’yı yalancıktan dövüyordu. Ama ne taktik!

    Mahalle bu aralar yeni bir veletle uğraşıyor. Amerika uzun zamandır birlikte olduğu kendini beğenmiş sosyete kadınından (İngiltere) çocuk sahibi olmuştu. Adını da İsrail koydular. Anne-Baba, çocukları İsrail’i güzelce besleyip büyüttüler. İsrail çok şımarıklaştı. Adeta sokakta terör estiriyor. İsrail çok ödlek ama başı sıkışınca babasına sığınıyor. Annesi de gizli destek veriyor. Zaten mahalleliden de (Birleşmiş Milletler) hiç ses çıkaran yok. Kimi korkusundan, kimi menfaatinden. Amerika, işte bu İsrail veledini kendine acımasız bir yardımcı olarak seçti.

    Şu son zamanlarda Amerika iyice haydutlaştı. Çetebaşı, bira denen sarhoş edici bir su(!) için arpaları azaldığında adamlarını topluyor, zavallı garibanların evlerini basıyor ve evlerinde ne var ne yok hepsini gaspediyor. Gasp sırasında hasılattan da eyleme katılan adamlarına sus payı dağıtıyor. Böylece Çete liderliğini sürdürüyor.

    Bakalım bu çetrefilli çetelik işinin sonu ne olacak! İnşallah büyük bir kavga patlak verip bizim Türkiye arada cinayete kurban gitmez.

    Sana son nasihatımı söylüyorum Türkiye:

    Bırak bu yaramaz adamların yolunu, rahmetli Anacığının doğru yolunu bul ve o güzel günleri sürdür. Mahalle pislikten geçilmiyor. Mahalleyi de eskisi gibi temizle!

    Anadoluya Yazılan Türkü
    Anam Anam Anam Garip Anam.
    Sen Yoksun Yanımda.
    Kime Dert Yanam.
    Eller Yaman, Anam!



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Türkiye’nin Sancılı Doğumu

          Kategori: Atış Serbest

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1332


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş