Ölümden Kaçış Yoktur İnsan özellikle gençliğinde ölümü hiç aklına getirmek istemez. Bunu bir son olarak gördüğü için ölümün düşüncesinden bile kaçar. Düşünmemek onun için en rahat kaçışyoludur. Oysa fiziksel kaçışölüme bir çare olmadığı gibi, ölümü aklına getirmekten kaçınarak ölümden kurtulabilmek de mümkün değildir. Dahası, ölümü aklına getirmemek de mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi insan, her gün önüne gelen gazetelerde mutlaka ölüm haberleriyle, ölüm ilanlarıyla

Bu konu 2711 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
Ölümden Kaçış Yoktur(mead) 2711 Reviews

    Konuyu değerlendir: Ölümden Kaçış Yoktur(mead)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2711 kez incelendi.

  1. #1
    MELEKLIKIZI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    501
    Konular
    81
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    579
    @MELEKLIKIZI

    Standart Ölümden Kaçış Yoktur(mead)

    Ölümden Kaçış Yoktur

    İnsan özellikle gençliğinde ölümü hiç aklına getirmek istemez. Bunu bir son olarak gördüğü için ölümün düşüncesinden bile kaçar. Düşünmemek onun için en rahat kaçışyoludur. Oysa fiziksel kaçışölüme bir çare olmadığı gibi, ölümü aklına getirmekten kaçınarak ölümden kurtulabilmek de mümkün değildir. Dahası, ölümü aklına getirmemek de mümkün değildir. Daha önce de belirttiğimiz gibi insan, her gün önüne gelen gazetelerde mutlaka ölüm haberleriyle, ölüm ilanlarıyla karşılaşır. Yolda giderken bir cenaze arabasına rastlar ya da bir mezarlığın önünden geçer. Zaman içinde yakınları ve akrabaları ölür. Onların cenazelerine gittiğinde ve evlerini ziyaret ettiğinde, mutlak gerçekle yüzyüze kalır. Başkalarının, özellikle de sevdiklerinin ölümünü gördükçe, kendi sonunu düşünür.

    İnsan ne kadar direnirse dirensin, nereye sığınırsa sığınsın, nereye kaçarsa kaçsın, aslında farkında olmadan her an kendi ölümüne doğru koşar. Önünde başka bir kapı, tercih veya çıkışyolu yoktur. Geri sayım sürekli devam eder. Ne yöne dönerse ölüm onu oradan karşılar. Allah'ın kanununda bir değişme olmaz. Kaderde belirlenmişbir anda ve yerde ölüm onu yakalar. Kuran'da, Allah bu gerçeği şöyle haber verir:

    De ki: "Elbette sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, şüphesiz sizinle karşılaşıp-buluşacaktır. Sonra gaybı da, müşahede edilebileni de bilen (Allah) a döndürüleceksiniz; O da size yaptıklarınızı haber verecektir." (Cuma Suresi,

    Her nerede olursanız ölüm sizi bulur, yüksekçe yerlerde tahkim edilmişşatolarda olsanız bile... (Nisa Suresi, 78)

    Bu nedenle insanın yapması gereken, kendini kandırmayı ya da gerçekleri göz ardı etmeyi bir kenara bırakıp Allah'ın kaderinde tespit ettiği süreyi en iyi şekilde değerlendirebilmektir. Bu sürenin ne zaman biteceğini de yalnız Allah bilmektedir.


    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Ölümden Kaçış Yoktur(mead)

          Kategori: İslamın Temel Esasları

          Konuyu Baslatan: MELEKLIKIZI

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 2711

    -------------------------------------------------







    --------------------------------------------------



  2. #2
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart

    Güncelleme
    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

  3. #3
    Doktor Amca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    4.252
    Konular
    1062
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    100
    @Doktor Amca

    Standart

    Tabiki kacis olmaz
    Kitabın Adı: Ölümle Başlayan Yolculuk bu kitabi okuyan ne ne oldugunu iyi anlar
    Ölümle Başlayan Yolculuk” kitabı bu zamana kadar beni en çok etkileyen kitaplardan biri. İki kere okudum ve önümüzdeki günlerde yine okumayı düşünüyorum. Malum insanoğlu çok unutkan bir varlık. Özellikle amellerimizi iyi yönde etkileyen şeyleri şeytan çok çabuk unutturur. Bu kitabı yılda bir kez okumak lazım.

    Zaten çok akıcı olduğu için çok çabuk bitiyor. İsminden de anlaşılacağı gibi kitapta ölümden sonra yaşanması muhtemel şeyler anlatılıyor. Kitap roman tarzında yazılmış ama yaşananlar ayetlerle destekleniyor. Kitap hakkında bir fikriniz olsun diye kitabın girişinden kısa bir alıntı yaptım.

    “Ve ben öldüm… Ayakta durmuş, etrafımı seyrediyorum… Hastalıktan kurtulduğumu ve sapasağlam olduğumu hissediyorum… Yakınlarım cenazemin etrafını sarmış, ağlıyorlar. Onların ağlaması beni üzüyor. Kendilerine, ölmediğimi, sadece hastalıktan kurtulduğumu haykırıyorum… Kimse beni dinlemiyor… Beni görmüyor, sesimi işit-miyor gibiler. Benden çok uzak olduklarını ve onlarla iletişim kura-madığımı anlıyorum…
    Cenazeye, özellikle de çıplak olan sol yanına yakın bir ilgi duyduğumu hissediyorum…
    Cenazeyi yıkayıp kefenledikten sonra mezarlığa doğru götürmekteler. Ben de onlarla birlikteyim. Aralarında kimi vahşi ve yırtıcı hay-vanların da var olduğunu, benim dışımda kimsenin onlardan korkmadığını, onların da kimseye zarar vermediğini görmekteyim. Evcilleşmiş gibiler…
    İşte mezarlık; cenazeyi baş tarafından kabre indirdiler. Ben kabrin kenarında, olup bitenleri seyrediyorum. Bir korku ve dehşettir, sarmış her yanımı… Kabirde bazı hayvanların ortaya çıkıp cenazeye saldırdığını görünce bu korku daha da arttı. Cenazeyi kabre koyan adam da hiç onları görmüyormuşçasına davranıyordu. Adam kabirden çıktıktan sonra, cenazeye duyduğum yakınlıktan dolayı ben kabre indim ve hayvanları dışarı çıkarmaya çalıştım. Hayvanlar öylesine çoktu ki, hiç bir şey yapamıyordum. Aynı zamanda bütün uzuvlarım korkudan titriyordu. Halktan yardım istedim. Kimse yardıma gelmedi. Kabrin içinde olup bitenleri görmüyor gibiydiler. Bir anda mezarın içinde beliren kişiler yardımıyla hayvanları kovabildik. Kendilerine kim olduklarını sormak istedim. Sormama fırsat vermeden: “Hiç şüphe yok, iyilikler kötülükleri giderir.”[1] dedi ve kayboldular.
    O korkunç hayvanlardan kurtulduktan sonra bir de baktım ki, kabrin üstünü kapatmışlar, beni o dar ve karanlık yerde yalnız bırakarak evlerine doğru yola koyulmuşlar. Hatta yakın dostlarım ve gece-gündüz demeden refahları için çalıştığım çoluk çocuğum da beni yalnız bırakmıştı. Bu vefasızlıktan duyduğum üzüntüyü anlatmam kabil değil. Mezarın ve yalnızlığın verdiği dehşetle, neredeyse yüreğim ağzıma gelecekti……”
    Ben dostlarımı ne kalbimle ,
    Ne de aklımla severim...
    Olur ya... Kalp durur... Akıl unutur...
    Ben dostlarımı ruhumla severim...
    O , ne durur... Ne de unutur...


    Axtardim men seni yuxularimda..
    seninle sensiz oldum xeyallarimda..
    ömür yollarimiz ayri olsada...
    bir ömür yasadim bakislarinda...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş