Muhacirlerin karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri ”köle”likti. Osmanlı Devleti'nde köleliğin yaygın olduğu, özellikle Çerkes kadınlarının haremde çokça kullanıldığı bilinmektedir. Tanzimat Fermanı'nın ilanından sonra yavaş da olsa kölelik kaldırılmıştı. Çerkes kadın ve kızlarının ”cariye” olarak çok rağbet görmesi göç eden Çerkeslerin bu konuda devlet tarafından uyarılmasını gerektirmiştir. Kayseri Sancağı kazalarına gönderilmesi istenen padişah iradesi; yirmi beş-otuz yaşına kadar ve kölelikten azl edilmiş Çerkes muhacirlerinin satışına izin verilmemesi yönündedir.57
Her ne kadar devletin böyle bir memnu'ası bulunuyorsa da bu işten para kazananların varlığı söz konusudur. Çerkes ve Nogay muhacirleri elinde bulunan esirlerin hürriyet ve esaret davalarının her şekilde İstanbul'da görülmesi gerektiği bildirilmiş, taşralarda ise ancak eyalet merkezlerinde ve sancak meclislerinde görülebileceği Tanzimat kararlarından olduğu ifade edilmişti.58
Bayburt eski mutasarrıfı Mehmed Ali Paşa Şiran Kazası Çekeslerinden kendisine bir cariye satın almıştı. Ancak, devletin bu durumu hoş karşılamadığını bilen Paşa cariyeyi iade etmek istemiş, bu konuda tahkik yapmak üzere Dördüncü Ordu-yı Hümayun müfettişi Nusret Paşa görevlendirilmişti.59
Muhacirler ile yerli ahali arasında da bazı sıkıntılar yaşanmıştır. Konya, Ankara, Sivas Harput, Adana bölgelerine hitap eden bir belgede Çerkesler ile Lek Kürdi aşireti arasında ciddi anlaşmazlık vuku bulduğu görülmektedir. Kayseri Sancağına havi kurada geçici iskan ettirilen yetmiş-seksen kadar atlı Çerkes muhaciri Ankara'ya bağlı Cebel-i Kozak Kaymakamlığına merbut aşairden Harmancık adlı yerde yaylada bulunan Lek Kürdi aşiretinin on beş kadar hanelerini basmış, hane sahiplerini yakalamış, mevaşi ve hayvanlarını sürüp
götürmüşlerdi. Aşiretten otuz-otuz beş atlı Çerkesleri takip ederken elli kadar muhacir bunların üzerine hücum edip bir neferini öldürünce aşiretten olanlar da karşı saldırı ile muhacir üzerine hücum ederek bir haylisini telef ve yirmi kadarını yaralamış, hayvanlarını telef etmişlerdir. Çerkesler hayvan takım ve silahları alarak dört re's atı takımlarıyla beraber Cebel-i Kozak Kaymakamı Ömer Bey'e vermişlerdir. Yapılan tahkikat sonucu durumun gerçek olduğu anlaşılmış ve büyük üzüntü duyulduğu kaydedilerek birkaç kendini bilmez
sakinin yaptıklarının hepsine mal edilmemesi gerektiği ve kimseye ürküntülük verilmeden işin çözümü yukarıda adı geçen merkez valilerine bildirilmiştir.60
Mihaliç'te iskan ettirilen Dağıstanlı Çerkesler ile Hristiyan ahali arasında yaşanan sıkıntılar üzerine devlet Hristiyan ahaliye zarar verdikleri için bu ailelerin başka yerlere naklini öngörmüştür.61
Sonuç olarak; Kafkas göçü kitlesel bir hareket olmuştur. Kafkaslar'dan sürekli bir insan seli Osmanlı topraklarına akın etmiştir. Ruslardan kaçanlar Padişahın himayesine sığınmış, yapılan yardımlar sonucunda da çoğu geldikleri için memnun kalmışlardır. Yeni yurtlarına, yaşamlarına alışmaları için evler, camiler yapılmış, ziraat yapabilecekleri topraklar verilmiş, kısacası desteklenmişlerdir. Kısa sürede yeni hayatlarına alışan kitle tarla ekip-biçmiş, daha
sonra yeni iş alanlarında çalışma fırsatları bulmuşlardır. Muhacirlerin yerleştirildikleri bölgelere göz atıldığında Anadolu'nun hemen her köşesinde bir muhacire rastlamak mümkündür. Bu hareketin özellikle sosyal boyutları düşünüldüğünde muazzam bir manzara ile karşılaşılacağı aşikardır. Yeniler ile eskiler karışmış, kaynaşmış, birbirlerine çok şey öğretmişlerdir. Sonuçta muhacirler bugünkü toplum yapımızın asli unsurları olarak karşımızda durmaktadırlar.
Açıklamalar
1.Bu konuda özellikle bkz: Ö.Lütfi Barkan, ”Osmanlı İmparatorluğu'nda Bir İskan ve Kolonizasyon Metodu Olarak Sürgünler”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası (İÜİFM), XI/4, 1949-50.
2. Abdullah Saydam, Kırım ve Kafkas Göçleri (1856-1876), TTK Yayınları., Ankara, 1997., s. 37.
3. Mustafa Budak, ”1853-1856 Kırım Savaşı'nda Osmanlı Devleti İle Şeyh Şamil Arasındaki İlişkiler”, İ.Ü. Tarih Araştırma Merkezi, Tarih Boyunca Balkanlardan Kafkaslara Türk Dünyası Semineri, 29-31 Mayıs 1995, İstanbul, 1996., s. 79.
4. Nedim İpek, Rumeli'den Anadolu'ya Türk Göçleri (1877-1890), TTK Yayınları., Ankara, 1994., s. 3-4.
5. Kemal H. Karpat, Osmanlı Nüfusu (1830-1914) Demografik ve Sosyal Özellikleri, Çeviren: Bahar Tırnakçı, Tarih Vakfı Yurt Yayınları., İstanbul, 2003., s. 15-16.
6. Mirza Bala, ”Çerkesler”, İslam Ansiklopedisi (İA)/3, MEB Yay., İstanbul, 1993., s. 375-386.; Karpat, Osmanlı Nüfusu, s. 109.
7. Karpat, Osmanlı Nüfusu, s. 120.
8. Karpat, Osmanlı Nüfusu, s. 98.
9. Arsen Avagyan, Osmanlı İmparatorluğu ve Kemalist Türkiye'nin Devlet-İktidar Sisteminde Çerkesler, Belge Yayınları., İstanbul, 2004., s. 25.
10. BOA Sadâret Mektubî Umûmi Kalemi (A.MKT.UM). 459/3
11. BOA A.MKT.UM. 430/11; ”teslim kılınan 32 bab hanelerin ”¦.keraste ve mesarif-i inşaiyesi olarak canib-i miriyeden ita buyurulacak meblağ-ı malumeyi bir hıdmet-i mahdude-i muftehire olmak üzere kemal-i şevk ve hahişleriyle canib-i miriye terk ve teberru eylemiş olundukları beyanıyla kabul niyazında oldukları bu defa kaza-i mezbure meclisinden tevarüd iden bir kıta mazbata-i umumiyede beyan olunmuş”¦”¦”
12. BOA A.MKT.UM. 556/54; ”bu makule ücratın itası mukteza-yı irade-i şehinşahiden ise de çerakise-i merkumanla dar ve diyarlarını terk ile diyar-ı kasaba-i şa'rü'lislamiyye nakl ve muhacirin ve zir-cenahı müstelzem iflah-ı hazret-i şahaneye iltica
ve dahiliye olub irade-i tab'ilerinde dahi cümleten ”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦sakınub gelmiş ve bunların hakkında olunacak ”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦”¦..mucib olacağı ba iştibah olub böyle iken def olan hazine-i celileden ücret almamız şi'ar-ı insaniyyeye gelmeyeceğinden cebr ve ilhah olmayarak bir hıdmet olmak üzere meblağ-ı mezkuru ahalimiz bi't-tav ve'l-rıza hazine-i celileye terk ve teberru eylediklerini”¦”
13. BOA A.MKT.UM. 556/54.
14. BOA A.MKT.UM. 425/8; ”15 yaşından aşağısına yevmiye birer ve yukarısına yevmiye ikişer guruş emvalden yemeklik ita vech-i nakillerinde vapur navullarıyla mesarif-i rahiyeleri ifa olunub arkası alındığı ve bunlardan ca-beca gelmekde olan
bir iki familya ile bazı muhtacin-i muhacirine verilmek üzere Erzurum ahali-i mesabesiçün Trabzon eyaleti ahalisi tarafından tertib ve tahsil kılınmış olan mebaliğden 100.000 guruş mikdarının Erzurum'a irsaliyle kusur 63999 guruş mal sandığında tevkif kılındığı mukaddem ”¦”¦.makam-ı ali cenab-ı vekalet-penahiye arz ve inha olunduğu kayden tebeyyün eylemiş ve şeref-vürud olan irade-i aliye üzerine şimdiye kadar meblağ-ı mezburdan 12412 guruş ol vechle muhtacin-i muhacirine
mesarif-i vakı'alarına sarf olarak kusur 51584,5 guruş 10 pare dahi bundan böyle inde'l-iktiza sarf ve ita kılınacağı der-kar olub ancak mah-ı sabıkın 13. günü muhacirin tarikiyle 6 gün Vabuk ve Badılan ve Haçinkübra kabilelerinden leffen takdim ve pişgah-ı sami-i ”¦”¦..azimleri kılınan pusula mucebince zükür ve inas Trabzon'a gelmiş olan 345 nüfus familyanın derhal ikmal-i levazımatlarıyla beraber bir takımı münasib hanelere ve birazı dahi çadırlar ile Kavak meydan nam mahalle ikame ile emr-i iradelerine ibtidar olunarak bunlardan birazları erbab-ı servetden oldukları cihetle yevmiye talebinde olmayub fakat bir takımı ihtiyaclarını beyan ile yevmiye istemekde olduklarıyla ve mukaddemce Kabartay kabilesinden gelmiş olan 165 nefere yevmiye itası zımnında muhacirin-i merkumunu riyaset-i ”¦”¦”¦.tarafından ol vakt istizan-ı madde kılınmış olduğu gibi bugün dahi istihsal-i irade-i aliyyelerine lüzum görünmesine mebni ”¦”¦”¦kabile-i merkume rü'esasından birkaç nefer kimesne iskan idecekleri mahallerde tertib ve istizahı zımnında mukaddemce der-aliyyeye gitmiş olduklarından bunlar avdet itmedikçe iskan edecekleri mahaller içün kendüleri şu halde bişey diyemeyeceklerini askerisi beyan ve 1-2 familya Sivasa gitmek isteyüb birazı dahi Erzurum ve Sivas taraflarında münasib mahal taharrisi zımnında evvelce adam göndereceklerini ve işbu Akyüz, Göç Yollarında; Kafkaslar'dan Anadolu'ya Göç Hareketleri 51 adamları yedlerine muharrerat ita ve yanlarına memur terfik olunması der-meyan etmekde bulunmuş ve bunlardan icab edenlere mesarif-i vakı'alarıçün mebaliğ-i mevkufeden akçe ita olunacağı”¦.”
15. BOA A.MKT.UM. 425/8.
16. BOA Sadâret Mektubî Nezâret Ve Devâir Kalemi (A.MKT.NZD). 311/53.
17. BOA Sadâret Mektubî Mühimme Kalemi (A.MKT.MHM). 197/69.
18. BOA A.MKT.MHM. 190/26.
19. BOA A.MKT.MHM. 171/12.
20. BOA A.MKT.NZD. 314/63.
21. BOA A.MKT.NZD. 350/5.
22. BOA A.MKT.NZD. 314/6.
23. BOA A.MKT.MHM. 306/1.
24. BOA A.MKT.NZD. 298/4.
25. BOA A.MKT.UM. 544/12.
26. BOA A.MKT.MHM. 197/4.
27. BOA A.MKT.MHM. 503/25.
28. BOA A.MKT.NZD. 327/1; ”ol tarafa gönderilmiş olan Nogay ve Çerkes muhacirlerinin iskanlarıçün lüzumu olan hanelerin talimat-ı mahsusasına tatbikan emr inşası zımnında İzmid mimar kalfası ve memur-ı mahsusu marifetleriyle keşf edilerek beher hane ikişer oda ve bir sofa tahtında hayvanat ahurundan ibaret olduğu halde 10ar bin guruş masrafla vücuda geleceği anlaşılub oraca diğer ”¦”¦.olmadığından yapılan ”¦”¦”¦”¦icra-yı münakasası zımnında der-saadetden mu'tad ve ehliyetli bir iki nefer kalfanın irsali keyfiyeti mukaddemce muhacirin komisyonu riyaset-i behiyyesine ba mazbata beyan ve işar kılınmış ise de el-an cevabı zuhur etmemesine mebni emr-i inşalarına mübaşaret olunamadığı ve mevsim-i ziraat güzeran eylediğinden gerek hayvanat ve gerek zahair dahi tedarük ve ifa kılınamayub bunların elyevm müsaferet halinde olarak yevmiyeleri mah-be-mah ita kılınmakda idüğü beyan ve bu keyfiyet yükde dahi te'kidi havi meclis-i mezkurun meclis-i Tanzimata ita buyurulan diğer bir kıta mazbatasıyla tekrar istizan kılınmış olmasına binaen keyfiyet lede'l-müzakere muhacirin-i merkume karar-ı aherden evvel gelmiş takımdan oldukları cihetiyle haklarında mukaddeman gönderilen talimat ahkamına tevfikan hareket olunmak icab idüb fakat inşa olunacak hanelerin öyle teklif olması iktiza etmeyerek sair mahallerde icra olunduğu misüllü ilerüde kendüleri ”¦”¦”¦”¦.eylemek üzere şimdilik ma mafih ikamet edebilecekleri kadar muhtasarca birer mesken yapılub bunun mesarifi dahi sair bazı mahallerde olduğu gibi İzmid sancağında iskan olunacak muhacirine dahi inşa olunacak hanelerinin görebilecekleri bazı hıdmetleri ifa etdirilmek üzere kendülerine verilecek öküz ve ganem ve saire bahasıyla beraber nihayet 800 veyahud 1000 guruş kadar olması iktiza eder ise”¦..”
29. BOA A.MKT.NZD. 327/1; ”takdim kılınan mazbatalarda gösterilen fiyata göre mezkur haneler iki direk olmak ve mahalli hanelerine tatbikan çatusu ve tavanı olmayub pencere kanadlı yapılmak yedişer zira' olmak üzere beher zira'ı
seksendörtbuçuk guruş olacağı inde'l-hesab tenbih ederek ol babda mimar-ı merkum kontrato rabt olarak tarafından muvakkaten bir kıta sened ahz ve hıfz edilmiş ve meclis-i çakeranemizde mimar-ı merkum Isvadurun vaki olan münakasasında beher zira'ı 66,5 guruşa tenzil kılınmış ise de mimar-ı merkuma başka civarca fenni mimariye bi'l-münakasaya çıkar kimesne bulunmadığından işbu hanelerin emr-i inşasında münakasa birkaç müta'd kalfanın der-saadetden isali takdirinde bi'lmünakasa daha ”¦”¦olacağı mütala'a kılınmış olduğu”¦.”
30. BOA A.MKT.NZD. 373/43.
31. BOA A.MKT.NZD. 412/53.
32. BOA A.MKT.MHM. 239/22.
33. BOA Dahiliye Mektubi Kalemi (DH.MKT). 274/62.
34. Yıldız Mütenevvi Mevzuat Evrakı (Y.MTV). 69/48.
35. BOA A.MKT.NZD. 291/2.
36. BOA A.MKT.NZD. 291/2.
37. BOA A.MKT.MHM. 304/51.
38. BOA A.MKT.MHM. 289/22.
39. BOA A.MKT.UM. 458/35.
40. BOA A.MKT.MHM. 217/81.