KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır http://www.politikars.com/d/news/18617.jpg Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, Kafkaslara açılan bilim kapısı olan KAÜ'nün bölge üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirtti. BİR ŞİŞE SU ALABİLMEK İÇİN SUKAPI’DAN ÇARŞIYA İNİYORDUK

Bu konu 1580 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır 1580 Reviews

    Konuyu değerlendir: KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1580 kez incelendi.

  1. #1
    CaucasianEagle - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.09.2009
    Yaş;
    30
    Mesajlar
    3.172
    Konular
    2089
    Beğendikleri
    1
    Beğenileri
    7
    Tecrübe Puanı
    100
    @CaucasianEagle

    Harika KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır

    KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır



    Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sami Özcan, Kafkaslara açılan bilim kapısı olan KAÜ'nün bölge üniversitesi olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirtti.




    BİR ŞİŞE SU ALABİLMEK İÇİN SUKAPI’DAN ÇARŞIYA İNİYORDUK

    Özcan, KAÜ’nün ilk kurulduğu yıllara giderek, “Biz 1985 yılında Atatürk Üniversitesine bağlı Kars Veteriner Fakültesi Erzurum da eğitim-öğretime başladı. Biz zaten 1985-1986 eğitim-öğretim yılını Erzurum’da tamamladık. Veterinerlik Fakültesi 5 yıllık bir fakülte. Birinci yılımız Erzurum Atatürk Üniversitesinde tamamladık. Diğer kalan 4 yıllık fakülte hayatını da Kars’ta tamamladık. Şu anda Kars Meslek Yüksek Okulu ve Sosyal Bilimler Meslek Yüksek okulumuzu da içinde bulunduran Sukapı içindeydi. Eski Dede Korkut Enstitüsünden kalma bir binaydı. O dönemde dekanımız vardı. Sayın Prof. Dr. Nejdet Eroğlu hocamız emekleri çok büyüktür. 1986 yılında geldik. Tabi şartlar çok zordu.bir şişe su alabilmek için Sukapı’dan çarşıya iniyorduk. Erzurum Atatürk Üniversitesi Kars Veteriner Fakültesinin ilk öğrencisiydik. 51 öğrenciyle başlamıştı. Buraya geldiğimizde 38 arkadaşlarımızla beraber yatay geçiş yaptık. Aramızdan ayrılan arkadaşlarımız da oldu. Şu anda bizimle beraber olan sınıf arkadaşlarımızdan 4-5 tanesi burada. Öğretim üyesi konumunda devam ediyor.” dedi.

    KAÜ, GELİŞİYOR

    KAÜ’nün ilk kurulduğu yıllarda çekilen zorlukların artık yerini hatıralarda bıraktığını söyleyen Özcan, “Tabi ki ülkemizin ekonomik şartları baktığımızda o dönem çok zor koşullardı. Erzurum Atatürk Üniversitesine bağlı bir fakülteydi. O binalardan bir tanesi eğitim-öğretimin sürdürüldüğü bir binaydı. Bir diğerini de biz yurt olarak kullanıyorduk. 38 öğrenci. 20 arkadaş bir sınıfta 18 tanesi de diğer sınıfta olmak üzere koğuş şeklinde ranzalarda kaldığımız oldu. Bunu en iyi değerlendirecek olan kamuoyudur, Karslı hemşerilerimizidir. Ben göreve geldiğimde bizim 5 fakültemiz vardı. Şu anda 10 tane fakültemiz var. Çok fazla bölüm açtık. Büyümenin hesabını öğrenci sayısından da yapabiliriz. Biz göreve geldiğimizde 9 bin 500 öğrencimiz vardı. Şu anda ortalama 16 bin civarında öğrencimiz var. Sayısal çoğunluk pek fazla bir şey ifade etmiyor. Buna kaliteyi de eklememiz lazım ki daha donanımlı gençler ülkemiz için dünya için yetiştirebilelim. Hedefimizin zaten bu olması gerekiyor. Olacaktır da.” diye konuştu.

    KAÜ, KAFKASLARA AÇILAN BİLİM KAPISI

    KAÜ’nün Kafkaslara açılan bilim kapısı yolunda hızla ilerlediğini de kaydeden Rektör Özcan, “Kafkas Üniversitesi denince Türkiye’nin Kafkaslara açılan bilim kapısı, aynı zamanda ben şöyle bir şey de diyorum; hoşgörünün, sevginin, saygının konuşulduğu bir kampus iklimi olarak düşünüyorum. İnşallah bu bozulmaz. Böyle devam eder. Belki Anadolu’ya veya ülkemizin batı bölgelerine biraz uzak mesafede. Ama bu mesafeyi kısaltan avantajlarımız da var. Devletimizin her türlü imkanı var. Günde 2 tane Ankara’ya, 3 tane de İstanbul’a uçak seferleri var. Bunun yanı sıra İzmir ve Antalya’ya da bağlantılı olan uçak seferleri Kars’ta mevcut. Dolayısıyla bu diğer ilerimize göre çok önemli bir avantaj kılıyor. Bir kampüsümüz var; çok büyük ve çok geniş. İnşallah çok da güzel olacak. Bizler elimizden ne gelirse, üzerimize düşen görevi yapacağız. Bizden sonra bayrağı devir alacaklar da eminim ki bunu çok daha iyi bir şekilde yapacaklardır diye umut ediyorum. Kars’ta sadece kampus olarak değil, hayat çok kolaydır. Her ilde olduğu gibi yaşanan olumsuzluklar mutlaka burada da oluyordur. Bu Konya’da da oluyordur, Ankara’da da oluyordur. Öğrencilerin karşılaştığı veya öğretim üyelerinin karşılaştığı olaylar olabiliyor ama hayat burada çok kolay. Geçen günlerde Sağlık Turizm Kongresi vesilesiyle İstanbul’a gitmiştim. Avcılar’dan havaalanına 2 saatte gittim. Burada havaalanına 5 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Şeffaf bir yönetim ve üniversite oluğumuzu düşünüyorum. Herkes; çok yoğun olmadığımız sürece kapımıza gelip bize derdini anlatabilir. Buna bütün öğrencilerimiz de dahildir. Elimizden geldiğince bu tür sıkıntıları çözmeye çalışıyoruz. Harakani Hazetleri’nin bulunduğu bir şehirde hoşgörünün çok yoğun olduğu bir ortamdır. Burada öğrencilerimize kendi evlatlarımız gibi davranıyoruz. Niye burayı, Kafkas Üniversitesini tercih etmesinler ki!” şeklinde konuştu.

    KARS, ÜZERİNE DÜŞENİ YAPIYOR

    Kars haklının KAÜ’nün gelişmesinde üzerine düşeni yaptığını, duyarlı olduğunu vurgulayan Özcan, Üniversite bünyesinde düzenlenen konserler ve bu konserlerde zaman zaman yaşanan olumsuzluklarla ilgili soru üzerine şunları söyledi:

    “O konuda bizim üzerimize düşen yapmamız gereken şeyler vardır. Öğrenci arkadaşlarımızın velilerinin yapması gereken şeyler vardır. Bu ülke bizim. Başka bir Türkiye yoktur. Başka bir Anadolu toprağı da yok. Dolayısıyla hiç kimse bizim kara kaşımıza, kara gözümüze bakıp da ‘gelin size şunu verelim. Mili geliriniz şu kadar olsun bunları şurada yatıralım, doyuralım, ısıtalım’ demez. O yüzden biz bu topraklarda bin yıllarca kardeşçe yaşamışız. Kardeşçe de yaşayacağız. Ben genç kardeşlerime de şunu ifade etmek istiyorum. Sakın kimsenin oyununa gelmesinler. Tabi ki gençlerimizin mutlaka eğlenmeye hakları da var. Bunlar gençtir. Sonuçta yorucu bir süreç. Kış şartlarının ağır olduğu bir yer. Bir sezon boyunca emek vererek çalışarak bir yere geliyorlar. Gönül ister ki herkesin istediği gibi bir sanatçı getireyim veya müzik organizasyonunu yapalım. Ama öyle bir şey maalesef mümkün değil. 16 bin tane öğrenciye bin tane farklı sanatçıyı getirmek mümkün değil. Dolayısıyla arkadaşlar anket yapıyorlar. Çoğunluğa göre sanatçılarımız getirtiyoruz. Müziğin dili evrenseldir. Kahvelerde, restoranlarda o zaman yabancı müzik dinlememiz gerekiyor. Her gün bir eğlence düzenleyecek zamanımızda yok. Bazen bir başka grubun dediği grup gelir bu sefer diğerleri bunu beğenmeyebilir. Ama demokratik yola insanlar tepki gösterebilir. Yeter ki bunu herhangi bir şeye sebebiyet vermeden yapsınlar.”

    KAZIN KARS İÇİN ÖNEMİ

    Rektör Özcan Kars kazının önemiyle ilgili bir soru üzerine ise, “Kars kazıyla ünlü bir şehrimizdir. Geçenlerde Anadolu Üniversitesi sınav görevlileri gelmişti. Bir restoran da kaz yemişlerdi. Çok pahalı olduğundan şikayet etmişlerdi. Belki onlarda haklıdır ama şimdi belki fiyatlar daha uygun hale getirilebilir. İnsanları çekeceği bir takım şeyler yapmak gerektiğinin düşünüyorum. Bu konuda hizmet çok önemlidir. Biraz daha mönü de önemli noktaya gelindi diye düşünüyorum. Otel sayımızın artması da etkin olacaktır. Yol gösterici olacaktır. İnsanların daha rahat ettiği daha güzel yemek yediği bir yere gelecektir. Bunu yapan esnaflarımızı öğrencilerimizde öğretim üyelerimizde tercih ediyordur. Kars’ın kültürüyle de alakalı bir şeydir. Buralarda daha çok et ağırlıklı yemekler tüketiliyor. Biz öğrenciyken öyle bir derdimiz yoktu ama doktora yapıp döndükten sonra marul veya bu tür yeşillikler Kars’ta pek bulunmazdı. İklimde zaten buna müsait değildir. Yaz döneminde yetişiyor. Daha sonra bırakılıyor. Etle birlikte kurutulmuş şeyler tüketiliyor. Dolayısıyla, talep olacak ki manavlar gidip marul getirsin. Marul talep etmeyince manav getirip ne yapacak. Bir iki gün bekletir ondan sonra da zarar eder ve bir daha da getirmez. Kültürle de alakalı bir şey diye düşünüyorum. Bunu yapan lokantacıda kendine ve bu yöreye özgü bir takım yemekler yapıyor. Bir süre bakıyor ki başka talepler oluyor. Onları değerlendiriyor. Buna bağlı diye düşünüyorum.” açıklamasını yaptı.

    YATAY BÜYÜMEYİ TAMAMLADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM

    KAÜ’nün birkaç fakülte dışında yatay büyümeyi tamamladığını belirten Özcan, “Ben 28 Kasım 2010 tarihinde göreve başladım. Göreve geldikten sonra Yabancı Diler Yüksek Okulu Mimarlık-Mühendislik Fakültesi, İlahiyat Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sarıkamış Turizm Fakültesi olmak üzere 5 fakülte daha açtık. Bunun tabi ki alt yapısı var. Niye böyle bir şeye ihtiyacınız olduğunu açıklamak için öncelikle bir gerekçe hazırlıyorsun. Üniversite senatosundan geçiyor. Daha sonra bunu Bakanlar Kuruluna arz ediyor. O şekilde bir süreç takip ediliyor. Birkaç fakülte dışında yatay büyümeyi tamamladığımızı düşünüyorum. İş ondan sonra içini doldurmasına geliyor. Akademik altyapısı olsun idari alt yapısı olsun ve öğrenci alt yapısı olsun biraz daha bunun içini doldurmaya bakıyoruz. Biz birim olarak şunu da yapıyoruz. Dünya nereye gidiyor. Neyle ilgileniyor. Hangi meslekler rövanşta o bölümleri öne çıkartan bölümler açmaya gayret ediyoruz. Öğrenciden talep görmeyen bölümleri de kapatıyoruz. İktisat İdari Bilimler Fakültesi buradaki esnafın üreticinin ürünlerini pazarlaması, şirket yönetimi nasıl olur ne yapar onlara katkı sağlar. Veterinerlik Fakültesi hayvancılıkla ilgili, hayvansal hastalıkların tedavisi, hayvanların bakımı, beslenmesi gibi şeylerle ilgilenir. Tıp Fakültesi yine diğer fakültelerde kendi alanlarıyla ilgili mutlaka bulunduğu ile olsun bölgeye olsun, ülkeye olsun katkı yapacaktır.” dedi.

    ÇEVRE YOLUNDAN ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ YOLU DÜŞÜNÜLÜYOR

    Üniversiteye çevre yolundan direkt bir yol yapılması düşüncelerini de kamuoyuyla paylaşan Rektör Özcan, şöyle konuştu:

    “Bizim bir Paşaçayır’dan birde şu anda kullandığımız nizamiye olmak üzere iki tane giriş kapımız var. Önümüzdeki yılarda Tugay çeşmesinin olduğu yerden bir köprü yapılacak. Devlet Su İşleri’nin projesini tamamladılar. Önümüzdeki yıl başlarlar diye düşünüyorum. Bir de Mihralibey Köprüsünün altından giren yoldan nizamiyemiz olacak. Keşke imkanımız olsa çevre yolundan üniversitemize bir giriş yolu yapabilsek. Hemen hemen bütün şehirlerde böyle bir üniversite girişi var. İnşallah bunu önümüzdeki yıllarda biz ya da bizden sonra göreve gelecek arkadaşlar olur onlar yapar. Ama biz isteriz ki biz yapalım bize nasip olsun. 21 yılık bir üniversite ama çevresini tamamlayamamış bir üniversite. Bunda tabi ki devlet üniversitelerinin çok olması ve kaynaklarında her tarafa paylaştırılmasıyla, iyileştirilmesiyle de alakası var. Eğitim Fakültemiz, İktisat Fakültesi ortak dersleriyle beraber seneye bitecek. Tıp Merkezimiz temeli kazındı. Onunda seneye biteceğini düşünüyorum. 200 yataklı Araştırma Hastanesine ek olarak bir projemiz vardı. 2013 yılı Ağustos ayında yaptığımız görüşmelerde bunu dile getirdik. Ama inşallah önümüzdeki yıl o da çıkacak. Biz yeni bir hastaneyiz. Tıp Fakültemiz eski ama Erzurum Atatürk Üniversitesinde eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmekteydi. Şu anda Tıp Fakültesi birinci sınıf öğrencileri Kars’ta, Kafkas Üniversitesi Tıp Fakültesi morfolojide sürdürmekte. 25 tane yoğun bakım ünitemiz var. Acil servisimiz iki hafta önce bir yılını tamamladı. Mutlaka eksiklerimiz olacaktır, oluyor da. Bunun daha iyi olması için arkadaşlarımızda bizde elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Geçtiğimiz günlerde İSO9000 bir eğitim-öğretim kalite yönetim belgesi aldık. Yine Avrupa Birliği diploma eki etiketi aldık. Bu uluslararası tanınabilirlik anlamında önemlidir. Buradan Almanya’ya da Avrupa’nın herhangi bir yerine giden bir öğrencinin hangi eğitim kariyerinin basamaklarını tamamladığını, nasıl başarılı olduğunu ve bunu iş bulmada da hem hızlandıracaktır hem de kendisini kanıtlayacaktır.”

    HARAKAN-İ DENİNCE DE AKLA KARS GELECEK

    Özcan konuşmasını şöyle tamamladı:

    “Bizim Üniversitemizin bünyesinde Harakan-ı Araştırma ve Uygulama Merkezimiz var. Birde Yavuz Uzgur Hocanın başkanlığını yaptığı Harakan-i Vakfı var. Çok iyi iş birlikteliğimiz var. Kendisin çok önemli katkıları olmuştur. Biz geçmiş değerlerimizi bir köşeye atarak değil, bunları ortaya çıkartarak, onlara sahip çıkarak geleceğimizi kurtaracağız. Birinci uluslararası Harakan-i Sempozyumunu geçen yıl yaptık. Artık tematik konulara eğileceğiz. Harakan-i de Civanmertlik diye bir sempozyum düzenlemiştik. Bir dahaki seneye de artık cömertlik ele alınır. Biz burada Harakaniyi ön plana çıkartmak adına yaptık. Aslında bu seneki sempozyumunda ismi Mevlana dan Harakan-i olabilir de. Ama önümüzdeki yılarda yapılabilir. Nasıl Mevlana denince akla Konya geliyorsa inşallah Harakan-i denince de akla Kars gelecek. Bütün etnik gurupların barındığı ve hiç kimsenin kimseyle sıkıntısı olamayan bir kenttir Kars. Üniversiteye gelince de buradaki insanlara örnek olan, halka kılavuzluk edebilen ve içi dolu bir üniversite olmasını istiyoruz. İklimin soğuk olduğuna bakmasınlar. Rahat ve sıcak bir ortamdır.”


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: KAÜ, Kafkaslara Açılan Bilim Kapısıdır

          Kategori: Kars dan Haberler

          Konuyu Baslatan: CaucasianEagle

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1580



    Sor bakalım...
    Çay içtiği biri var mıymış?
    Gönlünü gönlünde demlediği
    gözlerinin gözlerine aktığı

    hayatına iki şeker kattığı biri
    İçini ısıtan biri, demek gibi

    Çay içtiği biri var mıymış?

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş