Yazılarımı okuyanlar bilir, yazdığım yazılarımın bir kısmının konusunu,özellikle bana verilen cevaplar oluşturur. Böylece güncel konuları gündemegetirerek, doğru zannedilen yanlışları konuşup tartışarak, üzerindedüşünülmesine vesile olmaktır amacım. Yine bir yazıma cevap verme nezaketinigösteren kardeşimizin, bana verdiği cevabın bir bölümünü önce yazmak ve dahasonra üzerinde konuşmak istiyorum. (Vahyin önem ve önceliğini anlatırken hadis-i şeriflere o kadar rijityaklaşıyorsunuz ki insanlar

Bu konu 773 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Hadis Naklederken Lütfen Dikkat 773 Reviews

    Konuyu değerlendir: Hadis Naklederken Lütfen Dikkat

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 773 kez incelendi.

  1. #1
    halukgta - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    26.08.2012
    Yaş;
    66
    Mesajlar
    148
    Konular
    141
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    512
    @halukgta

    Standart Hadis Naklederken Lütfen Dikkat

    Yazılarımı okuyanlar bilir, yazdığım yazılarımın bir kısmının konusunu,özellikle bana verilen cevaplar oluşturur. Böylece güncel konuları gündemegetirerek, doğru zannedilen yanlışları konuşup tartışarak, üzerindedüşünülmesine vesile olmaktır amacım. Yine bir yazıma cevap verme nezaketinigösteren kardeşimizin, bana verdiği cevabın bir bölümünü önce yazmak ve dahasonra üzerinde konuşmak istiyorum.

    (Vahyin önem ve önceliğini anlatırken hadis-i şeriflere o kadar rijityaklaşıyorsunuz ki insanlar sizin ifadelerinizden sizi hadis düşmanı sanmalarıgayet doğal. Tek bir cümle ile hadisleri top yekûn inkâr etmediğinizi beyanediyorsunuz. Ama bu yeterince inandırıcı olmuyor. Çünkü tasvip ettiğiniz tekbir tane bile hadis örneğini hiç bir yazınızda göremiyoruz. Tasvip ettiğinizhadisleri hangi kaynaklardan aldığınız hakkında da en küçük bir bilgikırıntısına dahi sahip değiliz.

    Böyle olunca hangi hadisleri nasıl süzgeçten geçirdiğiniz bilgisine sahipolmadığımızdan sizin tasvip ettiğiniz hadisler hakkındaki kanaatimizde yeterlibilgiye sahip olamamaktayız.

    Bu durumda meramınızı anlatacağım diye çırpınıp durmaktasınız. Ama buçırpınışlarınız dalgalarla boğuşup yerinizde saymanıza bir miligramilerleyememenize neden olmaktadır.

    Lütfen tasvip ettiğiniz hadisler hakkında daha ayrıntılı bir izahat.)

    Değerli kardeşimiz, benim rivayet hadislere karşı rijit yani çok sert, katıdavrandığımı söylüyor. Ben ona sert ve katı tabiri yerine, çok fazla titizdavrandığımı söylersem, daha doğru bir açıklama yapmış olurum. Peki, nedenböyle davranıyorum dersiniz? Elbette Yüce Rabbimiz, benim sorumlu olduğumKur’an da böyle davranın dediği için. Allah söylemediği halde, bunlarda Allahkatındandır diyenleri, nasıl bir son bekliyor bunu biliyorum, titizliğim buuyarılar adınadır. Bu konuda birçok örnek var ama birkaç tanesini hatırlatmakisterim.

    Bakara 79: Vay o kimselere ki, elleriyle Kitab’ı yazarlar, sonra da onu azbir karşılığa değişmek için, “Bu, Allah’ın katındandır” derler. Vay ellerininyazdıklarından ötürü onların hâline! Vay kazandıklarından dolayı onlarınhâline!

    İsra 36: Hakkında bilgin olmayan şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz vegönlün hepsi bundan sorumlu tutulacaktır.

    Bakara 42: Hakkı batılla karıştırıp da bile bile hakkı gizlemeyin.

    Bakar mısınız Rabbimiz nasıl uyarıyor bizleri. Kur’an ın dışından, beşerinyazdıklarına, bunlarda Allah katındandır diyenlere inananlara, Rabbimiz nediyor? Vay onların haline. İşte ben bu acınacak insanların durumuna düşmemekiçin, elimden geldikçe titiz davranıyorum.

    Allah yine uyarısında, hakkında emin olmadığın sözlerin, bilgilerin ardınadüşme, bunun hesabını sorarım diyor. Lütfen bu sözler üzerinde düşünelim. Allahbir ayetinde ne diyordu? Kur’an ı ben koruyorum, yalnız Kur’an ın ipinesarılın. Daha da emrini netleştiriyor ve Zühruf 44. ayette, sizleri Kur’an dansorgu suale çekeceğim diyordu. Bu durumda hepimizin çok titiz davranarak,bunlarda Allah katındandır, ya da bunları da Kur’an ın dışından peygamberimizsöylemiştir diye bizlere ilettiklerinde, çok dikkatli olmamız gerekmez mi?

    Allah çok açık sizlere indirdiğimden başkasına uymayın emrini, bakın nekadar net ve sert bir şekilde vermiş bizlere.

    Araf 3; Rabbinizden size indirilene uyun; O'nun berisinden bir takımdostların/velilerin ardına düşmeyin! Siz ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

    Allah bizlerin uyacağımız kitabın, yalnız Kur’an olduğunu söylüyor. Kur’anile birlikte sakın dostlar veliler edinerek, din ve iman adına farklı sözlerinpeşi sıra gitmeyin diyor. Sanırım Yaradan ın bu sözlerini görmezden gelenkullarına da, siz ne kadar az öğüt alıyorsunuz diyerek kızgınlığını belirtiyor.

    İşte ben Rahmanın bu uyarılarını tebliğ almış bir Müslüman olarak, banaKur’an dışından iletilen her bilgiyi, titizlikle Kur’an a danışıyor ve öylekabul ediyorum. Onun onayından geçen her bilgi başımın tacıdır.

    Bu gerçekleri anlatmak içinde, çırpınıp duruyorum çok doğru. Beni anlamakistemeyene, ben kendimi anlatmak zorunda değilim. Ama hurafe, rivayet ve sanı okadar güçlü ki, benim çırpınışlarımı örtüyor, saklıyor duyulmaz hale getiriyor.Bu çırpınışlarımı duymak bile istemeyenler, sitelerinden yazılarımı siliyor,beni uzaklaştırıyorlar. Onları Rabbime havale ediyorum. Hak olan asla batıldankorkmaz. Ancak batıl haktan, yani gerçeklerden korkar ve yanından uzaklaştırır.

    Arkadaşımız benim tasvip ettiğim hadislerden, daha detaylı bilgi istemiş. Cevabımancak, Kur’an a uyan, onun onayını alan her hadis benim için bilgi ve pratikkaynağıdır diye cevap verebilirim. Rivayet hadisler dine hüküm koyamaz, ancakyaşantımızda çağımıza uygun örneklik teşkil eder. Tüm rivayet hadisleredikkatle yaklaşmalı ve peygamberimizin sözü olup olmadığını mutlaka Kur’an ilekontrol etmeliyiz. Peygamberimizin şu sözlerini lütfen unutmayalım.

    (Benden Kur'an dışında bir şey yazmayın. Kim, benden Kur'an dışında bir şeyyazmışsa, onu imha etsin."
    Muslim-Zuhd/72(3004) /4137 Ebu Davud-İlm/3(3647) /4136 Musned-c.3/12,21,39Darimi-Mukaddime/42 )


    Beni hadis düşmanı ilan edenlere söyleyecek sözüm olamaz. Çünkü aklı başındahiç kimse doğru bilgiyi göz ardı etmez. Ben söylediklerimden sorumluyum,karşımdakinin anladıklarından değil.

    Benim top yekûn hadisleri inkâr etmediğimi söylediğimi, ama bunun inandırıcıolmadığını söylemiş din kardeşimiz. Fakat bana yönelttiği tenkidi kabul etmemmümkün değil. Tekrar hatırlatıyorum bakın bu konuda ne demiş.

    (Çünkü tasvip ettiğiniz tek bir tane bile hadis örneğini hiç bir yazınızdagöremiyoruz.)

    Bu kardeşimiz sanırım benim birkaç yazımı okumuş. Çünkü ben özelliklepeygamberimizin söylemiş olması mümkün olabilecek hadislerinden örneklerverdiğim gibi, doğru olması asla Kur’an a göre mümkün olmayan birçokhadislerden de, yazılarımda özellikle örneklerini veririm. Çünkü yanlış bilgibile, bizlere dersler verir. Hiçbir bilgi toptan reddedilemez. Ama bu bilgiyielimizde bir ölçme kaynağı varsa, o kaynağın onayı mutlaka alınmalı kontroledilmelidir. Din ve iman adına ölçümüz Kur’an olduğuna göre, akıllı bir insanınyapacağı çok açıktır.

    Yine beni hadisler konusunda ikaz eden kardeşimiz, aslında üzerinde çokdüşünmemiz gereken bir noktaya parmak basmış ve bakın ne demiş tekrarhatırlayalım.

    (Tasvip ettiğiniz hadisleri hangi kaynaklardan aldığınız hakkında da, enküçük bir bilgi kırıntısına dahi sahip değiliz.)

    Değerli din kardeşlerim, işte İslam ı bölen, parçalayan hatta birbirinedüşman eden yol ve yöntem. Rivayet hadisleri kimden aldın. Senin kaynağın benimkaynağımdan daha emin, daha garanti. Acaba hangi mezhebin topladıkları hadislergerçekten peygamberimizin sözleridir?

    Günümüze kadar nakledilen rivayet hadisler, acaba ismini verdiğimiz dinâlimlerine hiçbir değişiklik yapılmadan ait olduğuna, kim ya da kimler garantiverebilir? Bunun garantisini verebilecek var mı aramızda? Eğer bu garantiyiverebilecek bir güç makam yoksa lütfen elde Kur’an, onun onayını mutlakaalmalıyız. Tabi yalnız Kur’an ile iman olmaz, Kur’an yeterli değildirdiyenlere, sözüm meclisten dışarı.

    Genelde yazılarımda alıntı yaptığım hadisler, Kütübü sitte dendir onu dabelirtmek isterim. Ama her kaynaktan alır, doğruluğunu Kur’an ile kontrolederim. Kontrolsüz bilgi, asla fayda vermez, tam tersine büyük zararlar verir.Onun için Allah, Kur’an ın sınırlarını aşmayın diye uyarıyor bizleri.

    Sarraf altın bozdurmaya gelen müşterisinin elindeki altını, nasıl zararetmemek, aldanmamak için, gerçek altın mı diye elindeki imkânlarla kontrolediyorsa, lütfen aynı yolu ve yöntemi, titizliği ziyana uğramamak vekaybedenlerden olmamak istiyorsak, bizlerde bu yolu izlemeli, her bilgiyiKur’an ın süzgecinden geçirmeliyiz. Çünkü Rabbimiz sizleri Kur’an dan sorumlututuyorum diye, apaçık hüküm veriyor. Bu hükmü veren Yaradan, daha sonra Kur’anın hükmü olmayan bir bilgiden de, sorumlu tutar mı?


    Hadislere dikkat ediniz lütfen, hepsi bir rivayete göre diye başlar ve ikinciüçüncü şahısların nakillerdir. Peygamberimiz kendi sözlerini aslayazdırmamıştır. Düşündürücü değil mi?

    Bu konuda da aynı arkadaşımızın bana, bir ikazı ve uyarısı var.

    ( Müslümanlar inancını Kuran ile sorgulayacak da, Türkçeye doğru dürüsttercümesini yapamadıkları meallerden hareketle mi Kuran'ı anlayabilecek?Diyanetin bile mealinde bir yığın hatalı tercüme var. )

    Arkadaşımızın bu sözlerine, kısmen katılmamak mümkün değil. GerçektenDiyanet bile başkan değiştirdikçe, yeni Kur’an meali yazıyor, diğerinden farklıyerleri var. Fakat şükürler olsun ki birçok yazar ve ilahiyatçının tercümeettiği mealler var elimizde. Eğer bu meallerin birisine kapılmadan, hepsindenaraştırma yaparak, Kur’an ı bir bütün olarak anlamaya çalışırsak, tüm gerçeklerigörebiliriz. Çünkü Allah siz anlayasınız diye, her şeyden nice örnekleri,değişik ifadelerle Kur’an da verdik der. Yani Kur’an ı yine Kur’an ayetleri ileaçıkladığını söyler bizlere. İsteyen istediğini yazsın, Allah ın kitabı öylebir nur ki, yaptıkları yanlışlar, yanlış tercümeler hemen ortaya çıkıyor.

    İşte imtihanın zor yanı da burası olsa gerek. Çaba harcamak, gayret bizden,yardım Allah tan. Allah yemin ederek sizlere kolaylaştırılmış bir kitapindirdim diyorsa, Allah ın rehberini zor anlaşılır ilan etmek, Yaradan a büyüksaygısızlıktır diye düşünüyorum. Allah asla anlaşılması zor, her dileçevrilmeyen bir rehber gönderip, daha sonrada kullarını sorumlu tutmaz.Rabbimiz Kur’an ayetlerini okuyup düşünenlerin, gönül gözlerini açarım diyorsa,lütfen bu uyarıyı dikkate alalım.

    Kur’an ın verdiği örnekler üzerinde lütfen düşününüz. Muhkem ayetler,herkesin anlayacağı şekilde, kolay ve anlaşılır örneklerle açıklanmıştır. İŞTEONUN İÇİNDİR Kİ KUR’AN IN BİR AYETİNE, DOĞRU OLMAYAN BİR ANLAM BİLE VERSELER, BİRBAŞKA AYET ONUN YANLIŞLIĞINI ORTAYA ÇIKARTIR. Kur’an işte böyle mucize birkitaptır. Yeter ki ondan istifade etmesini bilelim. Yeter ki düşünerek imanedelim.

    Ben her türlü kaynaktan hadis alır ve üzerinde düşünürüm. Bu rivayet hadisiacaba peygamberimiz söylemiş midir diye. Neden biliyor musunuz? Çünkü ümmetinibu konuda öyle bir uyarmıştır ki peygamberimiz, emin olmadığın sözleripeygamberimize nispet ette görelim. Bakın neler söylemiş.

    5176 - Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalatuvesselâm buyurdular ki: "Benim hakkımda yalan söylemeyin. Zira benimüzerime yalan uyduran cehenneme girer."
    Buhâri, İlm 38; Müslim, Mukaddime 1, (1); Tirmizi, İlm 8, (2662).


    5177 - İbnu'z-Zübeyr radıyallahu anhüma anlatıyor: "Babama dedim ki:"Ben niye senin Resülullah'tan hadis rivayetini işitmiyorum. Halbuki falanve falandan çokça işitiyorum?" Bana şu cevabı verdi:
    "Evet ben, Müslüman olduğum günden beri Aleyhissalâtu vesselâm'ı hiçterketmedim. Hep beraber olduk. Ancak O'nun şöyle söylediğini de işittim:
    "Kim bile bile bana yalan nisbet ederse ateşteki yerini hazırlasın."
    Buhâri, İlm 38; Ebü Dâvud, İlm 4, (3651).


    İşte ben peygamberimizin, bu uyarılarının Kur’an ın bire bir uygulamasıolduğunu Kur’an dan apaçık görüyorum ve titizliğim bundandır. Bu hadislerinasıl olurda kabul etmem, görmezden gelirim. Hadis naklinde, sözlerinanlamlarının değişme ihtimali çok büyüktür, titizliğim bunadır. Ayrıcanakledilen konunun, nakledenin kendi düşünceleri ile şekillendirilmesi, hattafarklı anlamlar vermesi de kaçınılmazdır. Lütfen bu gerçeği de unutmayalım.

    Hadis yazımını ve naklini peygamberimiz, önce serbest bırakmış ama yapılanyanlışları gördüğünden, kesinlikle yasaklamıştır. Bir kısım kardeşlerimizin,daha sonra serbest bırakmıştır düşüncelerinin yanlış olduğunu, dört halifedevrinde hadis yazımı ve nakliyle nasıl mücadele edildiğini araştırmalarınıöneririm. Size bu konuda bir örnek vermek isterim.

    Hz. Ebu Bekir, peygamberin vefatından sonra Müslümanları toplayarak şöyledemişti: “Sizler, Peygamberden hadis rivayet ediyorsunuz ve bu hadislerdeihtilafa düşüyorsunuz. Sizden sonrakiler ise daha fazla ihtilaf edecektir.Peygamberden hiçbir şey tahdis etmeyin. Size bir soru soran olursa, “Bilgimizlesizin aranızda Allah’ın kitabı var” deyin ve onun helal kıldığını helal, haramkıldığını haram kılın”
    [Zehebi, “Teskiretu’l Huffaz, I, 2-3]


    Bizden önceki Ehli kitabın yoldan sapmaları, ne yazık ki Allah ın kitabınırehber almak yerine, atalarından gelen rivayetlerin ardına düşmeleriydi.Peygamberimiz ve en yakın ashabı da bunu bildiği için toplumu uyarmıştır.

    Bugün aynı yanlış devam ediyor. Hatta öyle güçlü devam ediyor ki, rivayethadisler olmasaydı, Kur’an anlaşılmaz kapalı kalırdı diyerek, adeta Kur’an ınüzerine çıkartılıyor bu bilgiler. Allah bizleri affetsin. Bu acı gerçeği görenher Müslüman, rivayet hadislere karşı çok dikkatli olmalıdır. Bende bunuyapıyorum, Allah şahittir.

    Yine Kütüb ü sitte den, çok dikkat çekici ve bir o kadar düşündürücü birrivayet hadis nakletmek istiyorum. Çünkü bu hadis adeta yazımızın bir özeti.

    5179 - Mücâhid merhum anlatıyor: "Büşeyr el-Aşevi, Hz. İbnu Abbâs
    radıyallahu anhümâ'ya gelip:
    "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki..." diyerekbirşeyler anlatmaya kalktı. Ancak İbnu Abbâs onu konuşmaya bırakmadı vekendisine iltifat etmedi. Büşeyr:
    "Sözlerimi niye dinlemiyorsunuz? Ben size Resülullah aleyhissalâtuvesselâm'dan anlatıyorum, hiç tınmıyorsunuz, niçin?" diye sordu. İbnuAbbâs ona şu cevabı verdi:
    "Biz vaktiyle, bir kimsenin "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdularki" dediğini işitince, gözlerimizi ona çevirip kulaklarımızı da dinlemeküzere uzatıyorduk. Ne zaman ki, insanlar hadis rivayetinde laubalileştiler, bizde onlardan ancak bildiklerimizi almaya başladık."
    Müslim, Mukaddime 7, (7).


    Değerli din kardeşlerim, işte bizler bugün hadis naklinde o kadarlaubalileştik ki, adeta söylenenler, peygamberimize iftira niteliğini taşıyor.Ben bu yalanın iftiranın içinde olmamak için, elimden geleni yapıyor ve titizdavranmaya çalışıyorum. Bu söylenenler unutmayalım, peygamberimizin ölümündençok sonra söylenen sözler değil. Birde aradan yüzlerce yıl geçtiğini düşünün,ne anlatmak istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

    Karar ve yorum sizlerin. Ömür geldi ve geçiyor. Emanetimizi teslimettiğimizde, hesabın görüleceği O çetin gün, pişman olmak istemiyorsak, gelindersimize Kur’an dan bizzat kendimiz çalışalım. Daha sonrada soralım,soruşturalım. Sen Kur’an ı anlayamazsın diyenlerin sözlerine aldanmadan,İmanımızın sınırlarını Kur’an dan öğrenelim. Kur’an ın sınırlarının dışındanbilgi verenlere, itibar etmeyelim. Kur’an ın sınırlarını aşan, şeytanınoyuncağı olur, lütfen bu gerçeği unutmayalım.

    Yaradan Enbiya suresi 10. ayetinde yemin ederek, sizlere öyle bir kitapgönderdim ki, bütün şan ve şerefiniz, tüm gerçekler ondadır diyorsa, gelinbeşerin ipine değil, Kur’an ın ipine sarılalım.

    Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Hadis Naklederken Lütfen Dikkat

          Kategori: İslamiyete Dair Herşey

          Konuyu Baslatan: halukgta

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 773


  2. #2
    Turkuaz&Tr. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    08.10.2010
    Yaş;
    64
    Mesajlar
    901
    Konular
    443
    Beğendikleri
    66
    Beğenileri
    54
    Tecrübe Puanı
    100
    @Turkuaz&Tr.

    Standart Cevap: Hadis Naklederken Lütfen Dikkat

    Sn. Gümüştabak
    Üzerinde durduğunuz konular, Ateş çemberinden geçtiğimiz bu günlerde Kur'anı anlamak, İslamı özümsemek bakımından hayati önem taşımaktadır. Konuları, halk kitlelerince anlaşılır bir dille izah etmeniz, kendilerini ''Mütefekkir'' addeden sözüm ona konuya vakıf olduklarını ileri süren çevreleri tabiki rahatsız etmektedir. Bu çevreler, ne zamanki hadisler Kur'an ışığında açıklanır, Kur'an temel rehber alınır, o zaman müthiş rahatsızlık duyarlar. Çünkü, bu çevrelere göre Kur'an ayetleri hadislere göre yorumlanmalı, açıklanmalıdır. Kur'anın Yüce Allah kelamı olduğunu, hadislerin ise kul kelamı olduğunu adlarını bildikleri gibi bilirler, lakin, işlerine gelmediği için hokkabaz çabukluğuyla hadisleri Kur'an emirlerinin yerine geçiriverir, Kur'anı hadislere tabii tutarlar. Tabiki düşünmek gerekir, hangi hadislerin sahih (gerçek), hangilerinin hurafe, uydurma ve yalan olduklarını ayıklamak gerekir. Adı üzerinde -Hadis. Yazılı kaydı olmayan, ''güvenilir'' müm'in müslümanlarca birbirine aktarılan rivayetler. Burada uzun uzun hadis yorumcusu İslam alimlerinden bahsetmiyecegim. Şu kadarını belirtmemde fayda vardır ki, 35 bin hadis olduğu, bunların 5 bin civarındakinin sahih -gerçek- (Kur'ana uygun) olduğu İslam alimlerince belirtilmektedir. Dikkat edilirse, Kur'ana uygun olduğu yani hadislerin doğruluk ölçütünün Kur'an olduğu vurgulanmaktadır. Ben bir mütefekkir değilim ve böyle bir iddaamda yoktur. Malumunuz, algılamak, düşünmek ve bir fikir sahibi olmak için mütefekkir olmayada gerek yoktur.
    Kısaca, ''okuyucunun'' eleştirisine dikkat edildiğinde, salt ''eleştirmek için eleştirmek'', muhalefet etmek için muhalefet etmek'' hastalığı içinde cehaletini, (bilerek yada bilmeyerek farketmez) beslendiği zihniyeti ortaya koymaktadır. Çok bilinçli ve mütefekkir bir okuyucu ise önce, şu ifadesinde -ki '' Ama bu çırpınışlarınız dalgalarla boğuşup yerinizde saymanıza bir miligram ilerleyememenize neden olmaktadır.'' cümlesindeki ''miligram ilerleyememe'' ifadesine ''mütefekkir'' bir açıklama getirmesi lazımdır. Ne ilginç değilmi, ağırlık ölçüsü miligram ile, uzunluk ölçüsü milimetre'yi dahi ayırt edemeyecek bir cehaletin kıskacındaki bu tür ''mütefekkir''lerin nasıl bir ruh halinde olduğu, merdiven altı hurafe üretme, İslamın içini boşaltma, kul kelamlarını Yüce Allah kelamı Kur'anın yerine geçirme çabaları içinde olduğunu görürüz. Bu tür, sözüm ona ''müslümanların'' sözlerinden, yüce Rabbime sığınırım. Yüce Rabbim bunları ıslah etsin.Amin.
    Saygılarımla.
    Turkuaz&Tr.
    AZERBAYCAN BAYRAĞINDA MAVİ; TÜRKLÜK, BAĞIMSIZLIK VE GÖĞ'Ü İFADE EDER. MAVİ ÖZGÜRLÜK, MAVİ SONSUZLUKTUR.



    ''UYUYAN MİLLETLER YA ÖLÜR,
    YA DA KÖLE OLARAK UYANIR''

    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş