bio enerji hakkında herşey ALTERNATIF TIP VE ÖNEMI Günümüzde hastalarin bakim ve tedavisini çagdas tibbin bilimsel yöntemleri ile çalisan doktorlar, hemsireler ve diger saglik elemanlari üstlenmistir. Bütün ülkeler, gerekli tip egitimi görmüs saglik elemanlari, koruyucu hekimlik önlemleri ve yaygin asi kampanyalari ile insanlara hizmet vermeyi bir görev bilmislerdir. Ancak, çagdas tibbin hala teshis koyamayip, tedavi edemedigi bir çok hastaliklar mevcuttur. Örnegin; kanser, romatizma,

Bu konu 6239 kez görüntülendi 25 yorum aldı ...
bio enerji hakkında herşey 6239 Reviews

    Konuyu değerlendir: bio enerji hakkında herşey

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 6239 kez incelendi.

  1. #21
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    BIOENERJI NEDIR?


    BIOENERJI; bütün canlilarda mevcut olup, hücre zarinin bitisiginde yer alan, moleküller arasinda geçerli elektrostatik güçleri inceleyen ve düzenleyen, canlidaki hareket kabiliyetini saglayan bir enerji akimidir. Bu her canlida mevcut olan enerjidir. Bionerji'yi tanimanin ilk sarti, caliligi temelinden itibaren tanimaktir. Canliligi tanimak içinde biyoloji alaninda ihtisasli olmamiz gerekir.
    Biyoloji, canli bilimi yada hayat bilimi olarak tanimlanan, canlilarin yapisini vücutlarinda gerçeklesen temel olaylari çesitliliklerini, davranislarini, çevrfesiyle iliskilerini, gelismelerini ve yeryüzüne dagilislarini inceleyen pozitif bir bilimdir. Bu incelemeler kimya, fizik, matematik, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi bilim dallariyla da iliskilidir. Biyoloji kisaca canlilari inceleyen bir bilim dalidir.
    Canlilar, ister basit yapili, ister yüksek organizasyona sahip olsunlar, yapi birimleri hücredir. Hücreler ister deri, ister beyin, ister kan, ister karaciger hücresi olsun vücudumuzdaki bütün hücrelerin tasidiklari genetik bilgi aynidir.
    Genlerin görevleri, vücutta üretilen proteinlerin sifrelerini tasimaktan ibarettir. Her gen, bir proteinin yapimindan sorumludur. Proteinler ise hücrenin hem yapisina hem etkinliklerine çok büyük katkida bulunan ve islev görmelerini saglayan moleküllerdir. Kanda oksijen tasinmasi, koku alma, büyüme gibi bedensel islevlerde rol alan, düsünmemizi saglayan on binlerce proteinin üretimi için farkli genlerimiz vardir.
    Hücrelerin yapi ve sekilleri birbirinden farkli olsa da, içinde tasidiklari bilgi aynidir. Vücudumuzun bütün sistemleri beynin kontrolü altinda vazifelerini yaparlar. Beyin çesitli sistemlerden gelen sinyalleri birbirine karistirmadan taniyarak,binlerce entegre devrenin dis ve iç çevreden gelen tembihlerine uygun cevap vermektedir.
    Bu faliyetlerin gerçeklesmesi ve bedenimizde canlilik haraketinin olusumu, bioenerji akimiyla mümkün olmaktadir. Bioenerji'nin kullaniminda beyin fonksiyonlari önemli rol almaktadir. Bireyin düsünme hizi, görüs mesafesi ve bakis açisi beyninin onda kaçini kullandigini belirler. Beynimizi tam olarak kullandigimizda düsünce hizimizin, görüs mesafemizin va bakis açimizin daha genis alanlari kapsadigini "sekil a'da" oldugu gibi görebiliriz.
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  2. #22
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    Bioenerji'nin ne oldugu günümüze kadar tam olarak kesfedilmemis, olaganüstü bir güç olarak yorumlanmistir. Insanda olaganüstü bir gücün olmadigi "sekil a'da" görüldügü üzere anlasilmaktadir. Bu durum beyin fonksiyonlarinin çalismasiyla ilgili bir konudur.
    Insanin bir alanda veya bir konuda basarili olabilmesi için en önemli ihtiyaçlardan biri de; çalisacagi alani ve konuyu iyi tanimasi ve bilmesi kadar, kendisini de iyi tanimasi ve bilmesidir.
    Çünkü her insanin farkli deger yargilari ve dogrulari vardir. Bu deger yargilari ve dogrulariyla ele aldigi konuyu kendisiyle örtüstürdügü zaman, basari kaçinilmazdir. Bioenerji'yi kullanabilmek için bilinmesi gereken en önemli husus Bioener'ye sahip olmak isteyen her insanin ihtisasi dahilinde kendisini gelistirip, enerjisini kullanabilmesidir. Bioenerji ile insan ve hayvan sagliginda kesin tedavi, tarim alani ve bitki biyolojisinde daha fazla verim, sanayi alaninda pratik çözüm ve daha etkili üretim, bilim ve arastirmalarda somut alternatifler, icat, kesif ve kesin çözümler, teknoloji alaninda daha hizli ekonomik ve etkili üretim, yönetim ve idari islerde hizli düsünüp bakis alanini daha genis görmek ve degerlendirmek, sportif ve kültürel faliyetlerin en üst düzeyde sergilenmesi, bireysel ve toplumsal düsüncelerimizde daha saglikli kararlar alabilmek için kullanilmasi gereken bir bilimdir.
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  3. #23
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    Biyo-alan


    Son yaz?m olan "Yeni Ça? Terapileri"nde, Tamamlay?c? ve Alternatif T?p için Amerikan Ulusal Sa?l?k Merkezi'nin (NCCAM -The US National Institutes of Health Center for Complementary and Alternative Medicine) enerji t?bb?n? iki temel kategoride s?n?fland?rd???na de?inmi?tim: biyo-alan? terapileri ve biyo-elektromanyetik bazl? terapiler. Biyo-alan? terapileri NCCAM taraf?ndan insan vücudunu "kavramsal olarak" çevreleyen ve iç içe geçen enerji alanlar?n? etkileyen terapiler olarak tan?mlanm??t?r. Bu terapilerin tamam? dokunma veya ellerin biyo-alanlar?n stüne konmas? veya içinden geçirilmesinden olu?ur. Reiki, biyoenerji ve Qi Gung, bilinen biyo-alan? terapilerine iyi birer örnektirler.
    Vücudun biyo-alanlar?n?n insan vücudunu "kavramsal olarak" çevreleyen ve iç içe geçen enerji alanlar? olarak s?n?fland?r?lmas?, biyo-alan? konusunun problemli do?as?na i?aret eder. Zorluk, "biyo-alanlar?n" gerçekte ne olduklar?n?n belirlenmesindedir. Bu özellikle de, biyo-elektromanyetik alanlardan kesin ?ekilde ay?rdedilebilir olmalar?ndan da kaynaklan?r. Vücudun biyo-elektromanyetik alanlar?, özellikle de kalple ilgili olanlar? ara?t?r?lm??t?r ve bunlarla ilgili geleneksel t?bbi te?his ve tedavi yöntemleri geli?tirilmi?tir. Geleneksel t?pta vücudun biyo-elektromanyetik alanlar?n?n kullan?m?, William Rand'in James Oschman'la yapt??? mülakatta özetlenmi?tir, bkz. Not 1. Bat? t?bb?n?n bu ?ekilde bir ara?t?rma yapmas?n?n ve teknolojik müdahelesine olanak sa?lamas?n?n alt?nda yatan neden, elektromanyetizm konusunun geleneksel bilimin dünya görü?üyle tam anlam?yla örtü?mesidir.
    Bilim, evrenin gözlemlenebilir fenomenlerinin sorumlusu olarak sadece dört adet güç kabul eder.
    Kuvvetli nükleer güç
    Zay?f nükleer güç
    Elektromanyetik güç
    Yerçekimsel güç
    Biyo-alan kavram?n?n görünürde bu kabul edilen enerji türlerinin hiçbiriyle ilgisi yoktur. ?nsanlar genelde bu tür enerjiden "biyo-alan" yerine reiki, biyoenerji ve Qi Gung gibi sistemlerle çal??t?klar? zaman deneyimledikleri ?eyi aç?klamak için "sübtil enerji" olarak bahsederler. Sübtil enerjiden bahsedecek olsak bile, tan?mlanan bu dört güçten hangisiyle ilgili oldu?una dair bir soru i?areti olu?ur.
    Hislerim bana, bunlar?n hiçbiriyle ilgisi olmad???n? ve bunun da, biyo-alan enerji terapilerinin herhangi bir çe?idinin bilimsel olarak kabul görmemesinin alt?nda yatan en temel problem oldu?unu söylüyor. Biyo-alan?n ne oldu?una ya da böyle bir alan?n var olup olmad???na dair herhangi bir uzla?ma olmad??? gibi, günümüz ?artlar?ndaki geleneksel t?p biliminin s?n?rlar? dahilinde konuyu aç?kl??a kavu?turabilmenin herhangi bir yolu da yok gibi görünüyor. Bununla beraber, bu enerji türünün eninde sonunda bilim taraf?ndan aç?klanabilece?ine ve böylece yepyeni te?his ve tedavi yöntemlerinin geli?tirilece?ine olan inanc?m tam. Ancak bu zaman, "?imdi" de?il! Böyle bir enerjinin var oldu?una bile nas?l inanabiliriz ki? Cevap, "bireysel deneyimleme"dir. Bu tür sistemlerle tan??ma zahmetine giren herhangi biri, tan?mlamas? zor olan, çok gerçek "bir?ey"e dayand?klar?n? k?sa zamanda farkeder.
    Neyse ki, dünyan?n çe?itli yerlerindeki t?bbi kurulu?larda, insanlar?n bireysel olarak ?ahit olduklar?n? dinlemeye ve bu tarz terapilerin faydalar?n? deneyimlemi? olan insanlar?n tepkilerini gözlemlemeye haz?r olan doktorlar mevcut. Sonuçlar o kadar muazzam ?ekilde olumlu
    oldu ki, bu sonuçlar Amerika Birle?ik Devletleri gibi ülkelerdeki birçok önde gelen hastaneyi ve uzman t?bbi birimlerini, Reiki ve biyo-enerji gibi sistemleri resmi olarak kendi tedavi programlar?na dahil etmelerine sebep oldu.
    Geleneksel t?bbi uygulamalar dahilinde kullan?lan tamamlay?c? terapilerle ilgili daha fazla bilgi edinmek istiyorsan?z, lütfen bu sitedeki Geleneksel T?p ve Tamamlay?c? Terapi bölümünde bulunan "Entegre T?p" isimli yaz?y? okuyunuz. (Yak?nda yay?mlanacak)
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  4. #24
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    Sübtil Enerji

    E?er "sübtil enerji" diye bir?ey olsayd?, tüm geli?mi?li?i ve ara?t?rma gücüyle modern t?p bunu ?imdiye kadar bulmu? olamaz m?yd?? Dr. William Tiller, 1964 y?l?ndan beri Stanford Üniversitesi'nde 1966'dan 1971'e kadar bölüm ba?kanl???n? yürüttü?ü Madde Bilimi ve Mühendisli?i Departman?'nda çal??an bir profesör. Profesör Emeritus olarak, 1992 y?l?ndan beri Stanford'daki ara?t?rmalarda aktif olarak rol al?yor. Geleneksel t?p dahilinde yapt??? çal??malar?n yan? s?ra, "sübtil enerji" alan?nda deneyler gerçekle?tirdi ve bu anlay??? ileri bilimsel kavramlarla örtü?türmek için geli?mi? modeller kurdu.
    " 'Sübtil enerjilerin' olas? varl???na dair deneysel veriler, gün geçtikçe daha elle tutulur hale geliyor. Bilinen dört fiziksel gücün, kendi aç?klad?klar? ?eyler için do?ru olmakla birlikte, Do?a'n?n tüm fenomenlerinin, özellikle de zihin ve bilinçle ilgili olanlar?n aç?klanmas?nda yetersiz kald?klar? fikri yava? yava? olu?uyor. "
    Dr. William Tiller
    Dr. William Tiller, kitaplar?nda bunun detayl? bir teorik çerçevesini çiziyor. (Detaylar için Dipnot 1'e bkz.)

    Karanl?k Madde ve Karanl?k Enerji: Gerçekli?in "kay?p" %95'i!

    Astronomi ve atom-alt? fizikte yap?lan ileri düzey ara?t?rmalar, bizlerin gerçeklikle ilgili genel-geçer görü?ünün, en iyimser ?ekilde, oldukça k?s?tl? oldu?unu gösteriyor. 2003 y?l?n?n en önemli bilimsel bulgusu olan, "Karanl?k Madde, Karanl?k Enerji Hipoaaai"nin tasdiklenmesi, gerçekli?in do?as?yla ilgili anlay???m?z? kökten de?i?tirmesi sebebiyle, ayn? zamanda insanl?k için en önemli bilimsel bulgulardan biri olmu?tur.
    Karanl?k madde, insanl?k taraf?ndan bilinen veya kullan?lan hiçbir ayg?t taraf?ndan görülemeyen (ancak, tespit edilebilen) bir maddedir. Karanl?k enerji de, ayn? ?ekilde taraf?m?zdan görülemeyen enerjidir. E?er "karanl?k"larsa, var olduklar?n? nerden biliyoruz? 2003 deneyine kadar, bilmiyorduk. Varl?klar?ndan, evrenin gözlemleyebildi?imiz k?sm?n?n davran??lar?n? anlamland?ran bir hipoaaa olarak ?üphe ediliyordu. Buradaki esas büyük sürpriz, sadece bu karanl?k "?ey"in varl???n?n kan?tlanm?? olmas? de?il, "görebildi?imiz" maddeyle k?yasland???nda mevcut oldu?u hesaplanan karanl?k madde ve enerjinin miktar?d?r. Yüzdeler a?a??daki gibidir:
    Karanl?k Enerji evrenin %70'ini,
    Karanl?k Madde evrenin %25'ini,
    Normal madde ise evrenin %5'ini olu?turmaktad?r.
    Bahsedilen, gözlemlenebilen tüm evren, yani oturdu?unuz odadan görebildiklerinizden, en uzaktaki galaksiye kadar olan her?ey, mevcut olan?n sadece %5'idir! Evrenin geri kalan engin k?sm?, bizim için k?saca görünmezdir.
    Büyük atom bilimadam? Ernest Rutherford'un dedi?i gibi, "Evren, sadece bizim hayal etti?imizden daha garip de?il, bizim hayal bile edebilece?imizden çok daha gariptir".
    Genel olarak konu?ursak, ço?umuz bugün madde ve gerçeklikle ilgili 200 y?ldan fazlas?na dayanan bilimsel görü? aç?s?n?n anlay???yla çal???yoruz, ya da belki de son kullanma tarihinin üzerinden 200 y?l geçmi? bir anlay??la denebilir. Burada elbette "modern" atom teorisinden bahsediyorum. ?lk olarak milattan önce 5. yüzy?lda, yakla??k 2500 y?l önce Demokritus taraf?ndan ortaya at?lan, modern ça?da John Dalton taraf?ndan 200 y?l önce 1803 y?l?nda yeniden gözden geçirilen teori!
    Gerçekli?i atomlar?n olu?turdu?u kavray?? ?ekli, ço?umuzn zihinlerinde tan?d?k, entellektüel bir demirba? olarak yerini alm??t?r. Bizim madde hakk?ndaki görü?ümüz bu. Her?eyin do?al olarak atomlardan varoldu?unu varsay?yoruz ve çocuklar?m?za da bunun öyle oldu?unu ö?retmeye devam ediyoruz.
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  5. #25
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    Alice Harikalar Diyar?nda: ?zafet(Relativity) ve Kuantum Mekani?i


    ?zafet teorisi ve Kuantum Mekani?inin ima etti?i ?eylerden baz?lar?n? bugünkü anlay???m?z? güncelle?tirmek için kullanmak, ciddi bir gayret gerektirir. Yirminci yüzy?l?n ba?lar?nda geli?tirilen ve art?k 80 y?ll?k olmas?na ra?men, ancak gülerek "normallik (normality)" olarak tan?mlanan ?eyin garip davran??lar?n?n ak?l kar??t?r?c? tan?mlamalar?yla hala bir rahats?zl?k yaratma kapasitesini muhafaza ediyor.
    ?zafet teorisi zaman?n kendisinin, h?zlanmalar?/yava?lamalar?yla göreceli olarak farkl? gözlemciler için, farkl? oranlarda akt???n? öngörür. Zaman sabit bir katsay? de?ildir, de?i?ik ki?iler için de?i?ik oranlarda akar. Bu varsay?m, 60'lar?n ba?lar?nda ilk uzay uçu?lar?n?n gerçekle?mesiyle deneysel olarak kan?tlanm??t?r.
    Kuantum mekani?inin klasik "Çift Delik Deneyi"nde, üstünde sadece iki aç?kl?k ya da delik olan bir duvara f?rlat?lan tek bir elektronun, iki delikten de ayn? anda geçti?i gözlenir! E?er elektron bir parçac?k, atom stilinde bir nesne olarak görülürse, bu kesinlikle imkans?zd?r, ancak deneysel olarak olan da tam olarak budur. Aç?kça elektronlar ve di?er parçac?klar, bizim dü?ündü?ümüz ?ekilde parçac?klar de?iller! Her?eyden önce kuantum dünyas?nda, bizim günümüz dünyas?yla ilgili genel kabul gören bak?? aç?s?na uygulad???m?zdan çok farkl? bir mant?k i?lemektedir. Basit genel kabul gören görü?e göre, bir ?ey "burada" ise, ayn? zamanda "orada" olamaz, mevcut her?ey ya "orada"d?r ya da "burada". Ancak kuantum mekani?inde, bir ?eyin yerini tayin etmek için bir miktar "burada", bir miktar da "orada" olabilecek sonsuz say?da olas?l?k mümkündür.
    Zihinlerimizin, kendi bilimimiz taraf?ndan bizlere sunulan maddenin gerçek durumunu anlam?m?z? sa?layacak donan?ma sahip olmad??? görülüyor!
    Kuantum mekani?iyle ilgili bir di?er ilginç örnek olan "kuantum mekans?zl??? (non-locality)" kavram?, uzaktan ?ifa gönderimiyle ilgili olabilir: "Kuantum mekans?zl???n? gösteren bir deneyde, karars?z bir enerji haline sokulmalar?yla ???k h?z?yla birbirinden z?t yönlere seyahat eden bir çift özde? foton ???mas? yayan kalsiyum atomlar? kullan?l?r. Birbirlerinden ???k h?z?yla uzakla?t?klar? için, h?zlar? birbirine eklenir, yani esasen ???k h?z?n?n iki misli h?zla uzakla?maktad?rlar...
    Fotonlardan bir tanesi, bir kutupla?t?r?c?n?n içinden geçerken, dönü? ad? verilen bir özellik gösterir, öteki fotonun da yönü de?i?ir. Görünen o ki, ilk foton ikiz karde?ine birbirlerinden ne kadar uzakta olursa ya da hangi h?zla uzakla??yor olursa olsunlar, kendisine olanlar? aç?klayan bir mesaj gönderiyor. ?zafet teorisi, ???k h?z?ndan daha h?zl? bir ileti?imi kabul etmedi?ine göre, kalsiyum atomunda en ba??nda birlikte olan iki foton aras?nda e?zamanl? bir ileti?im yolu bulundu?u sonucuna varmaktan ba?ka çare kalm?yor. Einstein bunu "uzaktan tekinsiz eylem" olarak adland?rm??t?r. Sanki parçac?klar?n ayr?lmas? bir yan?lsamaym?? gibi -parçac?klar bir çiftse, her zaman bir çift olarak kal?yorlar. Evrendeki tüm madde bir zamanlar, Big Bang'den önce, hep birlikte ayn? yerde olduklar?na göre, evrendeki her madde, geri kalan tüm di?er maddeyle ili?ki içinde olmay? sürdürmektedir."
    William Rand'in James Oschman'la yapt??? görü?me metninden al?nm??t?r.
    William Rand'in, James Oschman'la yapt??? görü?menin metni ücretsiz olarak temin edilebilir; bilgi için Dipnot 3'e bkz.
    Gizli Düzen (Implicate Order) ve “Superstring”ler
    David Bohm, Albert Einstein'la yak?nen çal??t??? Princeton Üniversitesi'nin ?leri Seviye Ara?t?rmalar Enstitüsü'nünde asistan profesör ve Londra Üniversitesi'ndeki Birkbeck Koleji'nde de teorik fizik profesörüydü. Zaman?m?z?n önde gelen kuantum fizikçilerinden biriydi. "Kuantum mekans?zl???"n?n garip özellikleri onu 1980'lerin ba??nda bu davran???n aç?klanmas?n? formüle etmeye yöneltti. Birbirinden uzakla?makta olan parçac?klar?n gösterdikleri ba?l?l?k ve ileti?im seviyeleri, ona göre, gerçekli?in daha derin bir boyutunu payla?malar?ndan kaynaklanmaktayd?. Bu gerçekli?in daha derin seviyesine esas?nda "s?n?rlar? olmayan bölünmemi? bir ak?? hareketi olarak varl???n taml???n?n sürekli bütünlü?ü" olan "gizli düzen" ad?n? verdi ve "gizli düzenin çokboyutlu gerçekli?e geni?letilmesi gerekti?ini" savundu. Bu fikirler, özellikle de Bohm'un holografik gerçeklik modeli, Michael Talbot'un "Holografik Evren" isimli kitab? ile popüler hale getirilmi?tir (Dipnot 4'e bkz).
    Daha yak?n zamanlarda ise (en az?ndan 1985'ten beri) izafet teorisi ve kuantum mekani?i, gerçekli?in tek bir tutarl? boyuta indirgenmesi konusunda uzla?m??t?r. Bu modele "Superstring Teorisi" denmektedir. Bizler normalde gerçekli?in üç boyut art? zamandan olu?tu?unu dü?ünüyoruz. Süperstring teorisinin basit modeli, 9'dan az olmayan say?da boyuttan olu?an, hatta bizim duyular?m?za tan?d?k olan 3 boyut da dahil 26 boyuta kadar ç?kan baz? versiyonlar? da olan bir evren önerir. Ek boyutlar?n, evrenin olu?umu s?ras?nda görülebilen üç boyutun "içine katlanm??" olarak sakland??? dü?ünülür. O halde evrenin %95'ini göremedi?imiz göz önünde bulundurulursa, bu tür modellerde saklanmak için çok yer oldu?u dü?ünülebilir!
    ?zafet teorisi, kuantum mekani?i ve süperstring teorileri taraf?ndan aç??a ç?kar?lan, gerçekli?in garip özellik ve davran??lar?n?n günlük ya?ant?m?zda ispat edilemeyece?ine ve edilmeyece?ine inand???m?z sürece, bu bulgular? göz ard? edebilir ve dünyayla ilgili genel-geçer görü?ümüzü sürdürebiliriz. Ancak, ya?am?m?z? destekleyen gerçeklik muazzam derecede karma??kt?r ve mant???m?z?n bizi dü?ünmeye sevk etti?i kadar basit de?ildir.
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

  6. #26
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Cevap: bio enerji hakkında herşey

    Tanr?sal Parçac?k (God Particle)
    1970'lerden itibaren parçac?k fizikçileri, güçleri gün gittikçe artan parçac?k h?zland?r?c?lar? sayesinde evrenin gizemlerinin daha da derinlerine inebilmektedirler. Bu muazzam makineler (örne?in ?sviçre'deki uluslararas? CERN'de bulunan h?zland?r?c? 27 kilometrelik bir elektro-m?knat?s çemberidir) maddeyi, parçac?klar?n? ???k h?z?na yak?n h?zlara ç?kararak parçalay?p, esas yap?lar?n? anlamam?z? sa?layan bir enerji patlamas? içinde yok olmalar?n? sa?lamak üzere birbirleriyle çarp??t?rmaktad?rlar (Dipnot 6'e bkz). Bu süreç sayesinde bilimadamlar? maddenin çok daha ince katmanlar?n? soyarken, do?an?n dipsiz gibi gözüken kuyusuna, gerçekli?in en önemli ve garip düzeylerine göz atabilmektedirler. 50 seneyi a?k?n süredir devam eden bu ve benzeri deneyler sonucunda, "Standart Model" denilen bir madde modeli ortaya ç?km??t?r (Dipnot 7'ye bkz).
    Standart Model'e göre, evrenin tamam? sadece 16 parçac?ktan olu?maktad?r. Model olu?turulur olu?turulmaz, baz? anormallikler, Standart Model'in sundu?u gerçeklik resminde baz? eksiklikler görülmeye ba?land?. Çok derin, hatta temel bir gerçeklik düzeyinde varolan ve evrendeki tüm maddeleri düzenleyen ve onlara madde özelli?ini veren bir enerji alan?n?n yard?m? olmadan, bu 16 parçac?ktan hiç birinin kendi kendine var olamayaca?? görüldü. Edinburgh Üniversitesi profesörü Peter Higgs'in öne sürdü?ü ?ekliyle bu enerji alan?, Higgs Parçac?klar?'ndan olu?maktad?r. Bu parçac?klar?n bir araya gelmesiyle olu?an Higgs Enerji Alan?, maddenin tüm di?er temel parçac?klar?n?n var olmas? için gerekli kütleyi olu?turmaktad?r. Gerçekli?in bu derin düzeyiyle, David Bohm'un "Gizli Düzen (Implicate Order)" fikri aras?ndaki benzerlik oldukça ?a??rt?c?d?r. Nobel ödüllü fizikçi Leon Lederman, Higgs Parçac???'n?, "Tanr?sal Parçac?k (God Particle)" olarak adland?rmay? uygun gördü, çünkü birle?mi? bir "her?eyin teorisi" (Dipnot 8'e bkz) için temel olu?turdu?unu dü?ünmekteydi. Burada sorulmas? gereken esas soru ise ?udur, "Böyle bir enerji alan? ya da Higgs Parçac??? olarak adland?r?lan parçac?k gerçekten var m?d?r?"
    Yak?n zamanda, Higgs Parçac???'n?n varl???na ili?kin ilk kuvvetli i?aretler (%95 oran?nda kan?tland?) elde edilmi?tir (Dipnot 9'e bkz). Kesin bir teyit elde etmek için, bugüne kadar oldu?undan çok daha yüksek enerji düzeylerinde çal??ma kapasitesine sahip, yeni bir parçac?k h?zland?r?c?s? in?a edilecektir. Uluslararas? Lineer Çarp??t?r?c? (International Linear Collider) ya da k?saca "ILC" ad?ndaki bu h?zland?r?c?, 30 kilometre uzunlu?unda, madde ve anti-maddeyi inan?lmaz h?zlarla çarp??t?rarak gerçekli?in daha derin düzeylerine inilmesini sa?lamak üzere çok daha büyük enerji patlamalar? olu?turabilecek bir yüksek-enerji parçac?k fizi?i laboratuar? olacakt?r. Böylece bilimadamlar?n?n 21. yüzy?l?n en zorlay?c? sorular?na cevap bulmalar?nda yard?mc? olabilecek bir araç görevi görecektir - yani karanl?k madde, karanl?k enerji, ekstra boyutlar ve madde, enerji, uzay ve zaman?n gerçek do?as? hakk?ndaki sorulara. 5 milyar dolara mal olaca?? tahmin edilen bu proje için, hiç bir ülkenin tek ba??na kaynak bulmas? mümkün olmad???ndan, ILC'nin gerçekle?mesi için uluslararas? bir i?birli?i yap?lmas? gerekmektedir. ILC'nin 2007 y?l?nda faaliyete geçmesi beklenmektedir (Dipnot 10 ve 11'e bkz).

    E?zamanl?l?k(Synchronicity): Tesadüfün "Bilimi"
    Psikoterapik çal??malar?nda kar??la?t??? vecd benzeri duygusal hallerle, garip ya da tuhaf fiziksel aaaahürler aras?nda do?rudan ba?lant? kuran ilk ki?i, büyük psikolog Carl Jung'tur. Terapi seanslar? esnas?nda, hastan?n ki?isel de?i?imi ve rüya durumlar?yla sembolik olarak ba?lant?l?ym?? gibi görünen garip baz? fiziksel olaylar oldu. Jung bu fenomene "e?zamanl?l?k" dedi ve "an acausal connecting principle- nedensiz ba?lay?c? ilke" olarak tan?mlad? (Dipnot 6'ya bkz). Jung bu kavram?, dünyan?n önde gelen fizikçilerinden Wolfgang Pauli'yle y?llar süren kar??l?kl? yaz??malarla geli?tirdi. Bunun alt?nda yatan fikir ise, kuvvetli hissedilen duygusal haller arac?l???yla, gerçekli?i etkileyebilmemizdir.
    Bunu bilinçalt?sal olarak yapt???m?z zaman, bilinçalt?ndaki duygusal sorunlar?m?z? sembolize eden ve onlarla ili?kilendirilebilen "kazalar" ya da "hastal?klar"la kar??la?maya meyilli oluyoruz. Bunu bilinçli yapt???m?z zaman ise, Napoleon Hill'in çok satan "Dü?ün ve Zengin Ol (Think and Grow Rich)" isimli kitab?nda belirtilen tarzda felsefeleri tatbik ediyoruz. Bu "e?zamanl?l?k prensibi"nin olumlu bir uygulamas?, liderler veya atletler gibi ba?ar?l? ki?ilikler taraf?ndan s?kça kullan?lmaktad?r. Sürekli tekrarla bilinçalt?m?za, ilerde gerçek maddi kazan?mlar olarak aaaahür etmeye meyilli olan pozitif bir amac?n ya da hedefin "tohumunu ekebiliyoruz".
    Bütün bunlar?n hepsi, günümüz terapilerinde kullan?lan kavramsal modellerden ve teknolojilerden oldukça uzakta. Ancak bilimin, "sübtil enerji"yi bir ?ekilde "yasaklad???" ya da "inkar etti?i"ni dü?ünmek tamamen yanl?? olur. Söyleyebilece?i en iyi ?ey, mevcut kavramsal modelleri ve teknolojisiyle, bunu ne kan?tlayabildi?i ne de inkar edebildi?i olacakt?r. Gerçekten radikal ara?t?rmalar?n yap?ld??? bilimin önemli çevreleri, ?u anda evrenin "kay?p” durumundaki %95'inin nerede oldu?unu bulmaya yo?unla?m?? durumdalar. Bana sorarsan?z, sübtil enerji eninde sonunda evrenin ?u anda bize görünmez olan %95'lik k?sm?nda bir yerlerde bulunacak!

    "Yeni Ça?c?"lar?n bir ço?u, modern kosmoloji ve parçac?k fizi?inin bu bulgular?n?, "sübtil enerji", uzaktan ?ifa ve çe?itli "e?zamanl?" olaylar?n varl???na kan?t olmasa bile, kuvvetli bir önerme olarak alg?lamaktad?r. K?sacas? bilimsel kan?t, kesin nedensel anlay???n kalesini zay?f dü?ürmektedir. Özellikle Karanl?k Madde / Karanl?k Enerji hipoaaainin kabulü, evrenin %95'inin bizim için görünmez oldu?unu teyit ederek, kafam?zdaki madde resmini de?i?tirmi?tir. Leon Lederman (Dipnot 3'e bkz), gerçekli?in de?i?ik düzeyde veya katmanlar?nda gözlenen etkilerin, sadece o düzey veya katmanlara özgü oldu?u ve daha üst seviyelere iletilemeyece?i konusundaki spekülasyonlara ?üpheyle bakmaktad?r. Kuantum etkilerinin bu "k?s?tl?l???" fikri, yani kuantum etkilerinin gerçekli?in daha yo?un ya da yüksek seviyelerinde deneyimlenemedi?i dü?üncesinin hiç bir kan?t? yoktur ve bu iddian?n ispat edilmi? farzedilmesine dayan?r. Çok say?da insan?n do?rudan deneyimleri, hayatta gerçekten hay?rl? olan rastlant?lar?n kurallar?n? belirleyen ?eylerin veya ?ifa veren ya?am enerjisinin daha yüksek frekanslar?n? deneyimlemelerini sa?layan baz? ?ifac? ve ruhsal uygulamalar?n oldu?unu göstermesi, bir gün bilimin de bu deneyimlerle bir uzla?? sa?lamas?n? gerektirece?ini göstermektedir.


    Alintidir
    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş