Barajların Zararları:
Barajlarda depolanan milyarlarca metreküp su yaptıkları ağırlıkla yer kabuğunu zorlayarak depremlere neden olabilmektedirler.
Barajlar büyük ölçekli su topladıkları ve doğal bir yapı olmadıkları için yapıldıkları bölgelerin iklimlerini değiştirir, bozarlar. Barajların Geri Tepmesi denilen en büyük olumsuz etkileri ise, barajlardan buharlaşan su atmosferin yüksek olmayan bir bölümünde birikerek Sera Etkisi yapar Böylelikle bölgenin ısısında artış meydana gelerek kuraklık ve çölleşme başlar.
Barajlar şayet deprem riski göz önüne alınarak tasarlanıp yapılmazlarsa bir deprem sırasında setlerinin kırılması sonucu çok ciddi sel tehdidi oluşturabilirler. Örneğin İtalya‘daki Vajont Barajı’na şev kayması sonucu barajın gövdesi toprakla tamamen dolarak taşkın meydana gelmiş ve bu olayın sonucunda 2.250 kişi yaşamını yitirmiştir.
Barajlar akarsuların taşıdıkları alüvyonlarla zaman içerisinde dolarlar. Öyle ki bir süre sonra baraj göletinin gövdesi tamamen dolarak su seviyesi 1 metreye kadar düşebilir ve baraj artık görevini yapamaz hale gelir. Bu durumda barajın gövdesine dolan alüvyonların temizlenmesi gerekir. Bu da zahmetli ve masraflı bir iştir.
Barajların yapıldıkları bölgelerde pek çok yerleşim birimi su altında kalacağı için boşaltılmak zorundadır. Kimi zaman tarihi kültür mirası listesinde bulunan eski yerleşim yerleri de bu tehditle karşı karşıya kalabilirler. Sular altında kalan yerleşim birimlerinden göç etmek zorunda kalan insanlar yeni yaşam alanları ve yeni iş sahaları bulurken bir takım sıkıntılarla ve ağır maliyetlerle karşılaşabilmektedirler.
Baraj alanında yaşayan pek çok insan inşaatın tamamlanmasıyla birlikte başka alanlara göç ediyor ve buralar da önemli sosyoekonomik sorunların parçası oluyor.
Barajların dolgu alanlarının altında büyük tarım arazileri ve ormanlık alan kalarak kullanım dışı kalabilmektedir.
Baraj suları tuzluluk sorunu yaratarak suladıkları alanları tarım yapılamaz.
Barajlar sivrisinek gibi zararlı böceklere ev sahipliği yaparak hastalıkların aratmasına neden olabilirler.
Küçük bir kasabaya yetecek kadar enerji üreten bir tesis için bile pek çok ağaç kesip yol açmak zorunda kalınması doğaya geri dönüşü olmayan zararlar vermektedir.
Her baraj, yapısı, konumu ve boyutlarına göre değişen oranda, akarsuların doğal akışlarını ve yapısını değiştiriyor. Bu durum, suyun kalitesinin bozulması, canlıların yaşam alanlarının tehlike altına girmesi ve pek çok canlı türünün bu nedenle yok olması gibi bir dizi ciddi sorunu gündeme getiriyor.
Barajların ardından akarsular, kıyılardaki deltalarına tortu taşıyamıyor, deltaların kıyıları zamanla denizlere teslim oluyor. Tortulara bağlı olarak taşınan besin maddeleri barajlarda tutulduğu için deltalardaki ve denizlerdeki canlılara ulaşamıyor.
Özellikle su kaynakları kısıtlı olan kapalı havzalardaki akarsularda inşa edilen barajlar, suyu havzanın irtifası yüksek noktalarında tutarak havzanın aşağı kesimlerine olan su akışını azaltıyor. Bu durumda, havzanın orta kesimindeki yeraltı suları aşırı derecede azalıyor ve bazı durumlarda havzalardaki göller tümüyle kuruyor.
Baraj projeleri çoğu zaman hesaplananın üzerinde bir maaliyetle tamamlanır.
Barajların Yararları:
Büyük miktarda elelktrik üretme
Yerleşim yerlerinin suyunu karşılama
Sel ve taşkınları önleme
Tarım arazilerini sulama
Balıkçılık
Ağaçlandırmaya katkı, erozyonu önleme
Turizmi geliştirme
Ulaşım
İklimi yumuşatma
Yakıtlı santralleri kadar hava ve çevre kirliliği oluşturmama