Göç (mehcer) edebiyatı http://www.azerbaijans.com/uploads/muhacir-edebiyyati.jpg Dallı sosyal gelişim yolu geçmiş, rengarenk, metod ve konu yönünden zengin olan Azerbaycan edebiyatı tarihinde hicrette yaranmış edebiyat örnekleri önemli yer kaplar. Azerbaycan göç edebiyatı zengin olmakla yanı sıra eskidir. Orta yüzyıllarda Azerbaycan’ın ünlü kalem sahipleri Hatip Tebrizi ve İmadeddin Nesimi Vatandan dışarıda yaşayıp-yaratmışlar. XX yüzyılın öncelerinden itibaren Azerbaycan Göç

Bu konu 1094 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Göç (mehcer) edebiyatı 1094 Reviews

    Konuyu değerlendir: Göç (mehcer) edebiyatı

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1094 kez incelendi.

  1. #1
    MeRaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    09.04.2012
    Mesajlar
    225
    Konular
    142
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    552
    @MeRaL

    Standart Göç (mehcer) edebiyatı

    Göç (mehcer) edebiyatı





    Dallı sosyal gelişim yolu geçmiş, rengarenk, metod ve konu yönünden zengin olan Azerbaycan edebiyatı tarihinde hicrette yaranmış edebiyat örnekleri önemli yer kaplar.
    Azerbaycan göç edebiyatı zengin olmakla yanı sıra eskidir. Orta yüzyıllarda Azerbaycan’ın ünlü kalem sahipleri Hatip Tebrizi ve İmadeddin Nesimi Vatandan dışarıda yaşayıp-yaratmışlar.
    XX yüzyılın öncelerinden itibaren Azerbaycan Göç edebiyatı oluşmaya başlamıştır. Azerbaycan Göç edebiyatını, türlü sosyo-politik nedenlerden dolayı yabancı ülkelere göç ederek orada yaşamak zorunda kalmış olan yaratıcı kuvvetler oluşturmuşlar. Şu nedenler sırasında çar Rusyasının sömürgecilik siyasetine karşı gelmek, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti kurucularının bolşevikler tarafından takibedilmesi büyük önem arz eder. İkinci Dünya Savaşı zamanı oluşmuş esirlik ve sürgün hayatı da göç edebiyyatının gelişmesine önemli katkıda bulunmuştur.
    Göç edebiyatına Vatan hasreti, kurbet duyguları, tarihi olaylara farklı edebi bakış açısı kuvvetle hükmeder. Zor durumda iken oluşan göç edebiyatı aynı zamanda Azerbaycan’ın dünyaya tanıtımına hizmet etmiştir.
    Azerbaycan göç edebiyatı dört dönemde gelişmiştir.

    1. dönem
    1909-1910 yıllarında çar hükumeti Kafkasya’da bazı reformlar uygulamaya başladı ve bu reformlara bağlı olarak hükumet Azerbaycan aydınlarının faaliyetini kuvvetle gözetiyordu. Bu nedenden dolayı bir çok kalem sahibi Azerbaycan’dan göç etmek zorunda kaldılar. 1. Dönemde Azerbaycan göç edebiyatı oluştu. Bu dönemin üyeleri göç edebiyatının ideyolojisinin oluşmasına büyük katkılarda bulundular. Bu dönemin ünlü üyeleri sırasında Alibey Hüseyinzade, Ahmet bey Ağaolu ve Memmed Emin Rasulzade yer alar. Şunu belirtmek gerekiyor ki, İran’da yaşadığı sürece M. Rasulzade Doğu’da ilk Avrupa standartlarına uyan “İrani-novin” gazetesinin yayımına başlamıştır. Daha sonrlar ise Azerbaycan’da ve Türkiye’de yayımlanmış olan bir sıra yazılarını da yazar İran’da bulunduğu dönemlerde yazmıştır. A. Hüseyinzade ve A. Ağaoğlu o zamanlar İstanbul’da bulunmuş, “Türk ocağı” ve “İttihat ve tereggi” cemiyetlerinde faaliyet yapmışlar.

    2. dönem
    Şu dönem, Sovyet hakimiyetinin ilk yıllarından 2. Dünya Savaşına kadar geçen dönemi kendi içine alıyor. O dönemde bolşevikler müsavatcılara, ittihadcılara ve aydınlara karşı güclü teror ve baskı tedbirleri uygulamaya başladılar. Bunun sonucu olarak birçok ünlü aydınlar Azerbaycan’dan göç ettiler. Onların sırasında M. B. Memmedazade, E. Yurtsever, A. Topçubaşov, Y. V. Çemenzeminli, C. Hacıbeyov, E. Caferoğlu, K. Öder, H. Baykara, A. Yıldırım ve diğerleri bulunmaktalar. Şu dönemde Azerbaycan göç edebiyatının ünlü üyeleri kurbette hak severlik duyguları, Vatan hasreti ile azaplı, acı dolu günler geçirmişler.
    Sovyet döneminde isimleri geçen şahsiyetler kendi vatanlarında Vatan, millet haini ilan edilmiş, onlar düşman gözünde görülmüşler. Sovyet basınlarında nizamlı olarak “mektuplar” kurulur, onlar “halk düşmanı”, “vatan haini” damgası ile “teşhir” edilmişler.
    1922 yılında yayıma başlamış Azerbaycan gazete ve dergileri göç edebiyatının gelişimine büyük katkı sağlamıştır. Bu dönem üyelerinin yazıları Türkiye, Avrupa’nın birçok ülkelerinde yayımlanmış ve yayılmıştır. “Yeni Kafkasya”, “Azeri-Türk”, “Odlu Yurt”, “Azerbaycan yurt bilgisi”, “Kurtuluş” dergileri, “Bildiriş”, “İstiklal” ve diğer gazeteler Azerbaycan’ın çeşitli şehirlerinde yayımlandı.

    3. dönem
    Şu dönem 2. Dünya savaşının başlaması ile beraber başlar. Almanlar tarafından esir edilen birçok Azerbaycanlılar politik nedenlerden dolayı Vatana dönememişler. Sovyet hükumeti esir edilmiş olan askerlerin alman istihbarat organlarına hizmet ettiğini zannetmiş. Bu yüzden esirlikten dönen çoğu asker sürülmüş, veya hapsedilmişler. Onların arasında savaşdan sonra Sovyetler Birliği’ne dönmeyen ve Azerbaycan göç edebiyatının gelişimine katkı sağlayan yazar ve şairler de olmuştur. Önceki dönemlerle kıyaslandığında şu dönemin yaratıcı yeteneğinin büyük olmadığını belirtmek gerekir. Fakat diğer bütün zorluklara rağmen bu kuşak göç yazarları da edebiyatımızın gelişimine az katkı sağlamamışlar. Bu kuşak yazarların yazıları Almanya’da yayımlanan “Azerbaycan” gazetesinde, o cümleden Türkiye basınlarında yayımlanmıştır.en ünlü üyeleri M. Kengerli, A. Dağlı, S. Tekiner, M. Musazade ve diğerleri bilinir.

    4. Dönem
    Şu dönem göç edebiyyatının olgun hale gelmesi için belli bir zaman gerektiğini belirtmek gerekir. Seyit Cafer Pişeveri, Mehemmed Biriya, Hamze Fethi, Hökume Billuri, Balaş Azeroğlu, Medine Gülgün, Gulamrıza Sabri Tebrizi, Gulamhüseyin Saedi, Mehemmedeil Mahmut, Hamit Nitgi ve diğer yazar ve şairler İran hüumetinin müstebitliğinden kurtularak dünyanın çeşitli bölgelerine, bir kısmı Kuzey Azerbaycan’a göç etmişler. Şu proçes 1945-1946 yıllarında Güney Azerbaycan’da Milli Hükumet çöküşünden sonra gerçekleşdi. Şöylelikle Azerbaycan edebiyatında “Güney konusu” oluşmaya ve gelişmeye başladı. İkiye ayrılmış Azerbaycan acıları yurt, Vatan hasreti şu şiirin ana konusu sayılır.



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Göç (mehcer) edebiyatı

          Kategori: Azerbaycan Edebiyatı

          Konuyu Baslatan: MeRaL

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1094

    -Bildiklerini anlat,
    Ama akil veryeme kalkma!
    -Anlatilanlari iyi dinle,
    Ama hepsini doğru sanma!
    -Sessiz kalkmak,birsey bilmediğin anlamina gelmez,
    Çok konuşmak da çok sey bildiğini göstermez!
    -Herkesi kendine eşit gör,
    Herkim olursa olsun bir insani küçümsemek akilsizlik,
    Çok büyük görmek de korkakliktir!
    -Cesaret akildan gelirse cesarettir,
    Bilgisizlikten gelirse cehalettir!



Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş