Çocukların birbirleriyle kavga etmeleri
Didişmeyi durdurun! Savaşa son verin!
Sataşma, harekete geçirir. Okulda geçirilen kötü bir gün, abinin kardeşini itmesi, açlık ve yorgunluk bir sebep olabilir. Can sıkıntısı da olayın bir başka tetikleyici unsurudur. Görünüşte önemsiz gibi gözüken ağız kavgaları sorunu mahmuzlar.
Çocuklarınızın fikirlerini ifade etmelerinden korkmayın. Çocuklarınızın önünde bir seçim yapmaktan, hemen yargıya varmaktan sakının. 13 yaşındaki abla Şeyma ile 7 yaşındaki Ekrem kavga etmişlerdi. 5 yaşındaki Fatma Nur bu kavgayı seyrederken anne Elif Hanım kavgaya mutfaktan müdahale etti. Bu durumda Elif Hanım diğer annelerin yaptığı gibi birkaç yol izleyebilir. Çocukların hepsine kavga ettikleri için bağırabilir ve onları susturabilir. Kavganın sebebi Ekrem’in ders çalışan ablasının oturduğu masayı kale yapıp şut çekmesiydi. Annenin bağırmasından Fatma Nur da payını alacaktı. Elif Hanım bazı anneler gibi üzerlerine de yürüyebilirdi. Ya da onları dinleyebilir, ondan sonra karar verebilirdi. Bu durumda özellikle küçük çocukların başvurduğu gözyaşının yanıltıcı etkisinde kalabilir ve faturayı ablaya keserek hata da yapabilirdi.
Bu durumda bir anne olarak annelik içgüdüsünü kullanmalı ve soruna farklı açılardan bakabilmelisiniz. Eğer küçük çocuğunuz, Ekrem gibi sık sık ağlamanın gücüne sığınıyorsa, bu ağlamayı masum bir davranış olarak görmemelisiniz. Kolay bir yaklaşım sergileyip hemen yaşça büyük çocuğunuza kızıp sorunu hallettiğinizi düşünmemelisiniz. Bu davranışınız hem abla Şeyma’da, Ekrem’de hem de küçük kardeş Fatma Nur’da olumsuz bir etki doğuracaktır. Haklı olduğu halde her zaman haksız duruma düşen ve haklılığını hep gözyaşına karşı kaybeden abla için “annem beni sevmiyor” düşüncesi gelişecektir. Ağlamayı bir strateji haline getiren bir çocuk haksızlık karşısında ceza almadığı için cüretkar ve hak tanımaz birisi olacaktır. Gördüklerinden etkilenen en küçük kız kardeş Fatma Nur’un ise edineceği şey ağlamanın önemli bir silah olduğudur.