Yarım içilmiş kalan kahve bardakları , mide bulandırmışta
yarım söndürülmüş siğaralar hep seni hatırlattı bana nedense..
Ya da yolun yarısında ,bir cafe de aralarda kulağıma denk gelen aşk şarkıları..
Yarım yamalak yaşayabildim seni hep belkide bu yüzden yarım olan herşey seni hatırlattı bana seni andırdı..
Gecenin dörtte üçü sana özel ayrıldı hep.
Oturulup uzun uzun sen düşünüldün senle hiç yaşanmamış anlar..
Hiç gerçekleşmicek hayaller..
Her gelişinden anlıyordum daha gelişinden kapıyı çalışından gideceğini anlıyordum..
Bunu bile bile her defasında koskaca bir aşk enkazının altında tek başıma kalıcağımı bile bile açtım lanet olası o kapıyı..
Seni çok sevmek okadar çok şeyi değiştiriyordu ki..
Bunları sana anlatmak okadar uzun olurdu ki konuşamıyorum..
susup gitmek aşkımı ziyan etmek olur kıyamıyorum..
Ben seninle girdiğim bu aşktan tek başıma çıkamıyorum..
En berbat olansa ne sensiz ne seninle mutlu olamıcağımı biliyorum..
Artık ne tanrıdan ne senden yardım dilemiyorum.
Herşey boşaymış görüyorum..
Sende o kadar çok tükettim ki kendimi senden giderken yanıma alabilceğim bir ben bile kalmamış..
O kadar sinsice bitirmişsinki beni farketmemişim bile.
Ama olsun benden bu kadar kendimi alamasamda ben gidiyorum..
İçinde bir kahraman olupta mutlu sonla bitmeyen tek hikaye bizimkisi işte bu yüzden hiç unutulmucak biliyorum..
Orhan Ok