Kitapta, Atatürk'ün yazılı kaynaklarda yer alan söz ve yazıları taranarak, Atatürk'ün hukuk temel ilkelerine bağlılığı, yasalara uyma ve gereklerini yerine getirme duyarlılığı, ülke ve dünya barışını sağlama ve koruma konusunda hukuku egemen kılma tutarlılığının göstergeleri belirtilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çeşitli açış konuşmaları, halkla ve gazetecilerle yaptığı söyleşiler, çeşitli dönemlerde yayınlanan bildiriler, Büyük Nutukta yaptığı açıklamalar ve yazışmaları incelenmiştir.

Bu konu 1959 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Atatürk Ve Hukuk 1959 Reviews

    Konuyu değerlendir: Atatürk Ve Hukuk

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1959 kez incelendi.

  1. #1
    NeCeSeN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    03.11.2011
    Mesajlar
    500
    Konular
    258
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    476
    @NeCeSeN

    Standart Atatürk Ve Hukuk

    Kitapta, Atatürk'ün yazılı kaynaklarda yer alan söz ve yazıları taranarak, Atatürk'ün hukuk temel ilkelerine bağlılığı, yasalara uyma ve gereklerini yerine getirme duyarlılığı, ülke ve dünya barışını sağlama ve koruma konusunda hukuku egemen kılma tutarlılığının göstergeleri belirtilmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda çeşitli açış konuşmaları, halkla ve gazetecilerle yaptığı söyleşiler, çeşitli dönemlerde yayınlanan bildiriler, Büyük Nutukta yaptığı açıklamalar ve yazışmaları incelenmiştir. Atatürk'ün hukuka bağlılığı ve hukuk içinde kalma çabalarını yansıtan bazı anılarla, halkın demokrasi ve çağdaş yönetim konusunda eğitilmesine verdiği önemi, çağına göre çok ileri olan kişisel yaşamını ve öngörüsünü ortaya koyan anı ve anlatımlara kitapta yer verilmiştir.
    Derlemenin sınırını Atatürk'ün yargıya ve hukuka verdiği önem ve bu konudaki söz ve tutumlarını yansıtan olaylarla belirtilmeye çalışılmış, bu hukuk devriminin hukuk tarihi içindeki yeri gibi tarihi araştırmalara girilmemiştir.
    Atatürk'ün Prof. Dr. Afet İnan tarafından yazılan Medeni Bilgiler kitabına hazırlık olmak üzere kendi el yazısı ile yazdığı yazılardan, özellikle kamu ve özel hukuka ilişkin seçilen örneklerden bazıları şu şekildedir.
    "Madem ki; devlet bir idareye, bir hakimiyete maliktir, onu ifade ve infaz için bir takım vasıtalara muhtaçtır. Bu vasıtaları ihtiva eden devlet teşkilatında millet meclisi ve hükümet teşkilatı esastır. Demokrasi prensibi hakimiyeti milliye prensibi şekline inkılap etmiştir. Bir vatandaş kendi hürriyet ve hakkını kendi maddi kuvvetine dayanarak temine kalkışamaz. Bu hususlar fertlerin kuvvet ve teşebbüsleri ile değil, milletin iradesini haiz olan devletin kudret ve nüfuzu ile temin olunabilir.
    Türk, istibdat ve esaret zincirlerini parçalayabilmek için dahili ve harici düşmanlar karşısında hayatını ortaya attı, çok kanlı ve tehlikeli mücadelelere girdi, sayısız fedakarlıklara katlandı ancak ondan sonra hürriyetine sahip oldu. Bu sebeple hürriyet Türk'ün hayatıdır. Artık Türkiye'de her Türk hür doğar, hür yaşar. Türkler demokrat, hür ve mesul vatandaşlardır. Türk ferdi hürriyetinden ve menfaatlerinden teşkilatı esasiye kanununda tayin olunduğu kadarını Cumhuriyete bırakmıştır. Cumhuriyet ferdin, ona bıraktığı bir kısım hürriyeti, ferdin ve Türk milletinin, dahilde hürriyetini ve harice karşı istiklalini temin için kullanır."
    Yine Atatürk temel hak ve hürriyetler konusunda şunları ifade etmektedir. "Hürriyetler başlıca ferdin maddi menfaatlerine tekabül eder; dar anlamda kişisel hürriyettir. Bunlardan en önemlileri seyahat ve yerleşme hak ve hürriyetidir. Bununla birlikte keyfi tutuklamaları, hapis cezasını yok etmek gerekmektedir. Ferdi mülkiyet çok önemlidir. Bir insanın emeğinin ürünü olan her şeye sahip olması, devletin müdahale edemeyeceği, ferdin yüksek haklarındandır. Yine temel haklardan ticaret çalışma ve sanat hürriyeti önemlidir. Bunlardan başka, devletin, siyasi veya kamunun menfaat ve emniyeti amacıyla tekeli altında bulundurduğu işleri başkaları yapamaz. İkinci grup hürriyetler ferdin fikir hayatındaki hürriyet haklarıdır. Bunlardan vicdan hürriyeti ferdin istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendisine ait siyasi bir fikre sahip olmak, mensup olduğu bir dini gereklerini yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz".

    Atatürk'ün temel hürriyetler konusundaki düşünceleri şöyle devam eder. "İçtima hürriyeti ve matbuat hürriyeti aynı prensipten çıkar. O prensip insanların, fikirlerini serbest söylemek ve neşretmek hakkıdır. Vatandaşlar, kendi talim ve terbiyeleri için ve umumun menfaatleri noktasından fikirlerini teati etmedirler. En büyük hakikatler ve terakkiler, fikirlerin serbest ortaya konması ve teati edilmesi ile meydana çıkar ve yükselir. Hürriyet, ihtimal ki zorla tesis olunur, fakat, herkese karşı taassüpsüzlük (tölerans) göstermekle ve aldırmamazlıkla muhafaza edilir. Türkiye Cumhuriyetinde, herkes Allaha istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türkiye Cumhuriyetinin resmi dini yoktur. Türkiye'de bir kimsenin fikirlerini, zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez. "(Prof. Dr. A. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve Atatürk'ün El yazıları, Ankara, 1969, s. 390 vd.)
    "Kişilerin özgürlüğü, devletin egemenliğine ve isteklerinin saklı bulundurulmasına bağlıdır. Devletin istekleri felce uğratılmış olursa kişilerin özgürlüklerini koruyacak hiçbir güç ve araç kalmaz. Vatandaş olan kişiler kendi özgürlüklerinin bir bölümünü seve seve, gerekli görerek devlete aslında vere gelmişlerdir. Devlet kendine özgü olan istekle kişisel özgürlüklerin bir bölümüne gene o özgürlükleri sağlamak için sahip olur. Yeter ki devletin buyrukluğu ulusun genel mutluluğu ve refahına ve vatandaşa özgürlüklerinin sağlanmasına harcanmış olsun."(Atatürk'ün, 17 Şubat 1931 günü Adana Türk Ocağında yaptığı konuşmadan)
    Bunların dışında; Atatürk'ün 1 Mart 1924 tarihinde, TBMM II. Dönem açış konuşması, 30 Ağustos 1924 Dumlupınar'da yaptığı konuşma, Ankara Hukuk mektebine yazdığı telgraf, 9 Ekim 1925 yılında Cumhuriyet savcılarına seslenişi, 5 Kasım 1925 tarihinde Ankara Hukuk Fakültesini açarken yaptığı konuşma, 1 Kasım 1928 tarihinde TBMM III. Dönem Yasama Yıllını açış konuşması, Ankara İstiklal Mahkemesi kararı ve Mahkeme başkanlığına yazdığı telgraf, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkının verilmesine dair kanun üzerine açıklamaları, 1 Kasım 1937 tarihinde TBMM V. Dönem 3 ncü Yasama Yılı ve 1Kasım 1938 tarihlerinde TBMM V. Dönem 4 ncü Yasama Yılı açış konuşmaları, kitapta yer alan hukuk üzerine düşüncelerini yansıtan metinlerden bazılarıdır.
    Eser, Kurtuluş Savaşı ve öncesi ile Cumhuriyet Döneminde Atatürk'ün yapmış olduğu konuşma, demeç, anı, sohbet ve görüşlerden derlenmiş, modern Türkiye Cumhuriyetinin felsefesi, genel anlamda demokrasi, insan hakları ve kısmen de kamu ve özel hukuk, özellikle haklar ve çeşitleri üzerinde Atatürk'ün görüşlerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirebilmek için, herkes tarafından okunması gerekli bir başvuru kaynağıdır.

    alinti


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Atatürk Ve Hukuk

          Kategori: Atatürk'ün Ilkeleri

          Konuyu Baslatan: NeCeSeN

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1959


  2. #2
    seyyidin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    11.04.2011
    Mesajlar
    13
    Konular
    0
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    0
    @seyyidin

    Standart

    Teşekkür ederim Azeri kardaş emeklerine sağlık Kardaş Azarbeycan'a selam olsun

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş