İnternette dolaşan bu yazıyı eklemekteki amacım,okumamış olanların ve Atatürk aleyhinde düşünenlerin Türkün en büyük düşmanı ingilizlerin ağzından Atatürk'ü dinlemelerini sağlamaktır.Okuma gereği duyan herkese teşekkürler Gizli İngiliz Belgesi - 40 Yıl Boyunca Açıklanmamış! - Büyük Kurtarıcımız'ın hayata vedasından hemen sonra İngiliz Büyükelçisi Percy Loraine, 40 yıl açıklanmıyacak kaydıyla ve özel kuryeyle Londradaki hükümetine gizli bir mektup gönderdi.Bu şifreli mektup,

Bu konu 2580 kez görüntülendi 8 yorum aldı ...
Gizli İngiliz Belgesi 2580 Reviews

    Konuyu değerlendir: Gizli İngiliz Belgesi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2580 kez incelendi.

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart Gizli İngiliz Belgesi

    İnternette dolaşan bu yazıyı eklemekteki amacım,okumamış olanların ve Atatürk aleyhinde düşünenlerin Türkün en büyük düşmanı ingilizlerin ağzından Atatürk'ü dinlemelerini sağlamaktır.Okuma gereği duyan herkese teşekkürler


    Gizli İngiliz Belgesi - 40 Yıl Boyunca Açıklanmamış! -


    Büyük Kurtarıcımız'ın hayata vedasından hemen sonra İngiliz Büyükelçisi Percy Loraine, 40 yıl açıklanmıyacak kaydıyla ve özel kuryeyle Londradaki hükümetine gizli bir mektup gönderdi.Bu şifreli mektup, Türkiye'de ilk kez, KUVA-YI MEDYA tarafından yayınlanmıştı..


    Atatürk'ün ölümünden 15 gün sonra dönemin İngiltere Büyükelçisi Percy Loraine'in Londra'ya özel bir kuryeyle gönderdiği ve üzerine ' 40 Yıl Boyunca Açıklanmayacak' damgası vurulan mektubu yayınlıyoruz.İşte 'Mustafa' filmiyle ilgili yaşanan tartışmalara yeni bir boyut kazandıracak o gizli ibareli mektup:

    Telgraf No: 608

    İngiltere Büyükelçiliği Ankara, 25 Kasım 1938

    Aziz Lordum,

    Size Mösyö Kemal Atatürk'ün ölümünü bildiren 194 sayılı telgrafı çok derin üzüntüler içinde sunmuştum.

    1. Bu belgeye ek olarak, Büyükelçiliğimiz Müsteşarı tarafından hazırlanan ve Kemal Atatürk'ün geçmişteki kariyerini içeren belgeyi
    sizlere sunma onuru yanında, bu yazımda, Atatürk'ün yaptığı işleri
    övmekten çok, onun kişiliği ve bu ülke insanına ne ifade ettiği konusuna
    değinmeye çalışacağım. Hiç şüphesiz toplum bilimciler ve tarihçiler onun
    çalışma hayatı ve yaptıklarıyla ilgilenip ayrıntılı bir çalışma
    yapacaklardır. Ancak bunların çok azı, Atatürk'ün gerçek kimliğini
    öğrenmeden hazırlanacaktır ki; onu tanımadan yapılacak değerlendirmeler
    kuşkusuz yanlış olacak ve yanlış yönlendirmelere neden olacaktır.

    2. Bu bilginin toplanmasında, ben belki de ayrıcalıklı bir konuma sahiptim. Her ne kadar, rahmetli Cumhurbaşkanı ile çok nadir karşılaşmış olsam da, bu görüşmeler diğer diplomatik temsilciliklerinkin e nazaran daha sık ve daha uzun olmuştur. Bütün bunlar bir yana, görevimin ilk
    günlerinden itibaren Atatürk beni bir dost gibi görmüş, benimle görüşmekten memnun olmuş, görüşme fırsatı doğduğunda bundan hoşnut kalmış, karşılıklı konuşmalarımız esnasında ilgi ve dikkati asla azalmamıştır. Galiba, onun yeteneklerini ortaya çıkartan becerikli yaklaşımlarım vardı, bu yüzden olsa gerek görüştüğümüz konu hakkındaki fikirlerine ya da o konu ile ilgili sunduğu sonuca karşı çıktığımda benim bu tavrıma direnmezdi. Dolayısıyla, kendi özel kimliğini bana,diğer yabancılara gösterdiğinden daha fazla gösterdiğine inanıyorum.

    3. Doğrudan edinilen tecrübelerimi sağlayan kişisel görüşmelerimiz dışında, onu çok yakın dostlarından ve hatta aramızdaki dostluğu gördükten sonra benimle onun hakkında konuşmaya hiç çekinmeyen
    Kabine'deki bazı Bakanlardan da birçok kez dinleme fırsatım oldu.

    4. Atatürk'ün müstesna ve takdire şayan bir şahsiyet olduğunu söylemek pek bir şey ifade etmeyebilir. Ancak gerçekten müstesna ve takdire şayan bir kişiydi, neden bu niteliklere sahip bir şahsiyet olduğunu açıklamaya çalışmalıyım.

    5. Sanırım bunu temelde 'çift karakterlilik' olarak açıklayabiliriz. Bu ülkede nefret uyandıran ve yasaklanan H.C.Armstrong' un Grey Wolf (Bozkurt) adlı kitabını okuyan çoğu insan, çok yetenekli; inatçı bir
    enerjiye sahip, ancak insafsız, itici tavırları olan, serkeş mizaçlı,
    gem vurulmamış zevkleri, ahlak dışı ihtirasları olan; dahası, dostluğu
    tanımayan bir adamın portresiyle karşılaşmaktadır. Bu tesbiti doğrular
    görünecek kanıtları toplamak hiç de zor olmayacaktır; ancak şahsen ben,
    bir insanın bu şekilde tanıtılmasını tamamıyla yanıltıcı buluyorum.

    Gözle görülen bir dizi kural dışılığı sadece ayrı karakterlilikle anlatabileceğ ime inanıyorum. Sadece şu veya bu savaşı kazanarak, şu veya bu kanunu çıkararak, harf devrimi yaparak ya da fes giyilmesini yasaklamak veya ülkeyi laik kılarak değil, yüzyıllarca acı çekmiş, ruh karartıcı yönetimler yaşamış bir ırkın dehasına güvenerek, sadece artık kölelik çekilmemesi gerektiğine inandığı için çok sayıda kuvveti harekete geçirip, -bir insanın büyüklüğünün ve sıra dışı görüşünün kanıtı sadece iyiliği ile ölçülebilir- on beş yıl gibi kısa bir sürede
    bu insan bir çok iyi şey yapmıştır. Gerisi ayrıntıdan ibarettir; sadece
    dedikoducu zihniyetin üzerinde duracağı ancak bir tarihçinin gerektiği
    kadarını vereceği ayrıntılar.

    6. Atatürk'ün dinamik enerjisi üzerinde durmama gerek yok, bu enerjinin dayanılmaz gücü, Türk ırkının tarihinde şimdiden önemli bir sayfa olarak yer almıştır. Ancak ben, pek bilinmeyen bir başka özelliğine değinmek istiyorum: Bu da; Atatürk'ün doğuştan gelen, belki de farkında olmadan tıpkı sütün kaymağını hemen ayıran aletler gibi, faydasızı faydalıdan
    ayırma yeteneğiydi.

    7. Atatürk'ün tüm karakterinde veya en azından mevcut şeklinde, bazı çelişkilerle karşılaşılmaktadı r. İddia edilen acımasızlığı, onu tanıyanların çok iyi bildiği gibi, vatandaşlarına duyduğu sevgiyle
    uyuşmamaktadır. Tensel günahlar ve geçici ilişkilere duyduğu varsayılan
    zevklere karşın, toplumda kadının rolü kavramı, halk devrimlerinde en
    çarpıcı savunmayı ortaya koyduğu kadın hakları ve önemi ile bağdaşmamaktadı r. Zira bir iki sene içinde çokeşliliği yasal olarak ortadan kaldırmış ve istedikleri takdirde harem kadınlarına bile devletin liberal mevkilerinin açık olduğunu ortaya koymuştur. (Kimi zaman toplum içinde de olsa) özel hayatını tanımlayan ve göz ardı edilmiş resmiyeti, giyiminin kusursuzluğu, olağanüstü tavırları ve resmi görevlerdeki asaleti ile garip bir çelişki yaratmaktadır. Sadece bir kaç
    büyük adam daha rahat ve daha güvenli hissetmenizi sağlayabilir; sanırım
    yok denecek kadar azı da gerektiğinde sizi bu kadar rahatsız
    hissettirebilir.

    8. Atatürk, Batı'da 'yes-men ' ve uzun süredir Türkiye'de 'evetçi' olarak bilinen tarzdan hoşlanmıyor, bu tür insanları aşağılıyordu. Ahmak ve dalkavuklara tahammülü yoktu. Aslında belki de en çok sömürücüleri sevmez, açgözlüleri hor görürdü. Bir insanın onun için çalışıyor olması fikrine hoş bakmazdı. Kendisi zaten ülkesi, ırkı ve insanları için
    yaşıyor, onlar için düşünüp, onlar için çalışıyordu. Diğerleri bu şekilde davranmıyorsa, görevlerini yerine getiremedikleri kanaatına varıyordu.

    9. Korkarım gelecek nesillere Atatürk bir diktatör olarak aktarılacak. Bunun yanlış olacağı kanısındayım. Hem savaşta, hem barışta evet o büyük bir liderdi -ancak gerçek bir diktatör değildi . Ne yazık ki ben, şimdiye kadar onu anlatabilecek diktatör kelimesine ait bir tanımımız
    olduğuna inanmıyorum. Ancak Hitler ve Mussolini'nin tersine, devlette
    idari veya yönetim fonksiyonu bulunmuyordu; af yetkisi yoktu; mahkemelere emir yetkisi yoktu; diplomatik misyon temsilcilerini reddetme hakkına sahip değildi. Bütün bu hususlara teknik gözle bakıp bir kenara iter ve tüm devlet meselelerinde onun isteklerinin hakim olduğu konusunda ısrar edebilirsiniz. Doğru, ancak daha çok o konudan sorumlu kişilerin onayının hakimiyeti şeklinde
    karşımıza çıkıyordu. Olayların gidişi, Atatürk'ün görüş açısının doğruluğunu, verdiği hükümlerin zekice olduğunu ve hata yapmadığını göstermiştir.

    Dolayısıyla sıkça fikirlerine başvurulması ve memnuniyetle bu fikirlerin uygulanmasını görmek pek de şaşırtıcı değil. Ancak onu Mussolini, Hitler
    veya Primo de Rivera gibi diktatörlerden ayıran belki de en büyük özellik, başından beri isteyerek ve çok emek sarf ederek, kendini yaşatacak bir sistem kurmaya çalışmasıdır.

    Atatürk'ten sonraki cumhurbaşkanı seçiminin sessizce hallolması ve ölümünden sonra kurduğu rejimin sakince sürmesi bir kriterse, evet başarılı olmuştur.

    10. Atatürk'ün idrak gücünde esrarengiz bir yön vardı; küçük şeylere önem vermeyiş veya sinsi olamayışında üstün bir yön bulunuyordu; konsantrasyon gücü olağanüstüydü; şefkat ve ilgi bekleyen bilinçaltının etkileyici yanı belki de şuurlu amacının buz gibi dimdikliğinin bir
    başka parçasıydı.

    11. Müslüman olarak doğmuş, ancak din karşıtı bir kişi olmuştu, doğruluğu sevmiş, günahtan nefret etmişti; işini iyi bilen, istidak
    sahibi bir askerdi, savaştan nefret ederdi. Bağımsızlığı elde ettiği andan itibaren barışın peşinde koşmuş ve barış ortamını sağlamayı başarmıştı. Türkiye'nin kaderini elleri arasına aldığından beri, Kemalist Cumhuriyet'in dostluk elini uzatmadığı ve aralarında Osmanlı Imparatorluğu' nun düşmanlarının da bulunduğu tek bir komşusu dahi yoktur. Uzatılan dostluk eli çoğunlukla tutulmuş ve sarf edilen çabalar sonunda ülkelerarası sürtüşme azaltılarak, doğunun bu bölgesinde daha geniş kapsamlı barış, dikkat çekici bir biçimde sağlanmıştır.

    12. Kemal Atatürk yapılması gerektiğine inandığı şeyleri korkusuzca yerine getirmekten asla vazgeçmemişti.Hastalığının şiddetlendiği anlarda ölüme çok yakınlaşmış olsa bile, korku asla ne yüreğine ne beynine yerleşmeyi başaramamıştı. O, Türk Milleti'ne hizmet ederken öldü. Ölüm bile büyük zaferini ondan çalmayı başaramamıştır.

    İnsanlara hayatlarını, onur ve şereflerini ve insanca yaşama yolunu vermiş, belki de tüm bunlardan daha önemlisi bu haklarına sahip çıkmalarını sağlayacak bağımsızlığı tattırmıştır.

    Lordum, en derin saygılarımla, sizin en sadık ve en mütevazı hizmetkarınız olduğumu bildirmekten şeref duyarım.

    Percy Loraine
    İngilterenin Ankara Büyükelçisi

    --
    Hakkı T. BORA


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Gizli İngiliz Belgesi

          Kategori: Mustafa Kemal Atatürk

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 8

          Görüntüleme: 2580


  2. #2
    Mu®@T - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Yaş;
    45
    Mesajlar
    783
    Konular
    252
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    590
    @Mu®@T

    Standart

    emeğine sağlık tsk. elimizdekinin değerini bilmemizi hatırlatıyor bu makkale

  3. #3
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart

    ''İnsanlara hayatlarını, onur ve şereflerini ve insanca yaşama yolunu vermiş, belki de tüm bunlardan daha önemlisi bu haklarına sahip çıkmalarını sağlayacak bağımsızlığı tattırmıştır.''


    Aslında yazının anafikri yani büyük önderin kişiliği ve Türk halkı için ne demek olduğu bu cümlenin içinde saklıdır. Atatürk hakkındaki hassasiyetin ve eklentin için emeğine sağlık Duygusz.

  4. #4
    gonul gull - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    447
    Konular
    25
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    592
    @gonul gull

    Standart

    Ingilizlerin bizi sevmediği aşikar bir durumsa kirk yil Atatürke övgü mektubunu saklamalari mantikli gelmedi.40 yil saklayin açiklamayin.garip.
    Oysaki ölümünde pek çok düşünür devlet adami övgü ve üzüntülerini aşikar açiklamişlardir.buna ingilizlerde dahil.

  5. #5
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    714
    @Apancene

    Standart

    11. yazı ne demek müslüman olarak doğdu ama dine kaşı !! bunu kabul etmiyorum yazının gerçek olduğunada şüphem var gönüll güll eklemesine bende katılıyorum

  6. #6
    Gonax - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    889
    Konular
    94
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @Gonax

    Standart

    selamun aleyküm

    emeğine sağlık
    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
    . Atatürk'ün essiz kişiliğinin ve üstün devlet adamı oluşunun
    kendisi için değil halkı için çalışmasının, bencilik fikrinden kesinlikle uzak durup, artniyetli
    ve önyargılı davranmayıp, kendi kurduğu devletin en üst makamında iken dahi bunu
    bir üstünlük olarak görüp ben yaptım oldu demeyecek kadar da erdemli olduğunu elbetteki
    sadece Türk olarak biz değil, insan olan herkesin kendisi ile birebir tanışmışlığı olmasa
    bile yaptıklarından, kazanımlarından örnek alarak bilmesi kadar doğal bir davranış yoktur.

    Elbetteki müslüman olarak doğdu ve öylede yaşadı. haklıyı haksızdan ayırmayı bildi.
    kötüleri değil iyileri sevdi.

    sanıyorum 11. paragrafta yazılanlar müslüman olarak doğdu. fakat bazı çevrelerce
    müslüman karşıtıymış gibi tanıtıldı. gibi birseydir.


    teşekkür ederim...

    selametle .....................
    Konu Gonax tarafından (14.11.2008 Saat 13:33 ) değiş;tirilmiş;tir.
    Tutmamışsa Aşkın Mayası, Cezbeylemez Gözlerin Elası
    Hak'ka Yönelmişse Gönül, Yüze Ne Hacet..!




    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]


  7. #7
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    714
    @Apancene

    Standart

    görüşler için teşekkür
    Konu Apancene tarafından (14.11.2008 Saat 17:29 ) değiş;tirilmiş;tir.

  8. #8
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart

    ""Herne kadar gizli İngiliz belgesinde geçen yazılar olsada rahmetli Atatürk din ile diyanetile sorun yaşamamıştır , onun tek mücadelesi din adını kullanan yobazlarla mücadelesi olmuşdur ve Atatürk müslümandı.""

    Hassasiyetiniz için teşekkürler.

  9. #9
    Apancene - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    04.08.2008
    Mesajlar
    4.254
    Konular
    278
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    714
    @Apancene

    Standart

    Alıntı Dygsuz Rumuzlu Üyeden Alıntı
    ""Herne kadar gizli İngiliz belgesinde geçen yazılar olsada rahmetli Atatürk din ile diyanetile sorun yaşamamıştır , onun tek mücadelesi din adını kullanan yobazlarla mücadelesi olmuşdur ve Atatürk müslümandı.""

    Hassasiyetiniz için teşekkürler.
    Abla sen bi tanesin beklediğim cevaptı aynı düşünceleri paylaşıyoruz saygılarımla..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş