Abdullah Palazoğlu'nun yaşamı iki ayrı hikâyeden oluşuyor. Müslüman bir ailede doğan ve Ermeni Koleji'nde okurken Hıristiyanlığı seçen Palazoğlu, Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan tarafından vaftiz edilerek yurtdışına teoloji eğitimi için gönderildi.
İsmini Andreas Palaylogos olarak değiştiren rahip, Amerika, Vatikan, Yunanistan gibi ülkelerde çalışarak altı yabancı dil öğrendi. Ancak onun hayatını yeniden değiştiren olay görev yeri Konya'da gerçekleşti. Bediüzzaman'ın eserini okurken Hıristiyanların gerçek İncil'in ayetlerini nasıl tahrif ettiklerini fark eden 17 yıllık yüksek rütbeli papaz Andreas'ın, İslam'la yeniden tanışmasına her iki kesim de mesafeli yaklaştı. Hıristiyanlar tarafından dışlanarak bütün mal varlığına el konulan ve ölüm tehdidi alan Palazoğlu, aynı zamanda 'ajan' ithamına maruz kaldı. Çeşitli işlerden bu itham sebebiyle çıkan ve en son haftalık 50 YTL kazandığı hamallık işine sarılan Palazoğlu geçmiş 17 yılı büyük bir kayıp sayıyor. "Şu an iki pantolonum, iki gömleğim, bir de hırkam var. Rabb'imden 35 yıl daha istiyorum. Hıristiyanlığa 17 yılımı verdim, bunun iki katını da İslam için kullanacağım." diyen Palazoğlu, Müslümanların İsa Peygamber'ini, Hıristiyan iken Rab olarak gördüğü İsa'dan daha çok sevdiğini kaydediyor. Hayat hikâyesini kitap olarak yazmaya da başlayan Palazoğlu, Hıristiyanlığın bir din değil mantığa uygun bir felsefe olduğunu belirterek, 'Konya'da 80 tane apartman kilise var ve amaç üniversite gençliğini Hıristiyanlaştırmak' diyor.
Salih Zengin'in röportajı