…………Davasına ihanet etmemiş inandığı ilkeler ve inançlar uğruna ömrünü adamış;Sağcı yada solcu…Bu ülke için toprağa düşmüş o yürekli insanlara…Onların aziz hatıralarına saygılarımla…. Secahattin Öztürk. Mart 1997 / ANKARA

Bu konu 1537 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
(2 perdelik tiyatro) 1 YİTİK GEZEGEN.. 1537 Reviews

    Konuyu değerlendir: (2 perdelik tiyatro) 1 YİTİK GEZEGEN..

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1537 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart (2 perdelik tiyatro) 1 YİTİK GEZEGEN..







    …………Davasına ihanet etmemiş inandığı ilkeler ve inançlar
    uğruna ömrünü adamış;Sağcı yada solcu…Bu ülke için
    toprağa düşmüş o yürekli insanlara…Onların aziz
    hatıralarına saygılarımla….

    Secahattin Öztürk.
    Mart 1997 / ANKARA




    Y İ T İ K G E Z E G E N

    (2 perdelik piyes)




    KİŞİLER:


    ÇAKIR : 23 Yaşlarında Hukuk fakültesinde öğrenci, devrimci genç.
    ORHAN : Yirmili Yaşlarda şamanist ülkücü öğrenci.
    KENAN : Ayni yaşlarda kimyacı devrimci öğrenci.
    KEMAL : Ülkücü genç
    CEMİL : Dil tarih öğrencisi ülkücü öğrenci
    ERBİL : Ülkücü bir öğretmen…Cezaevi ülkücüleri başkanı.
    YÜCEL : Ülkücü öğrenci
    RAŞİT : Ülkücü öğrenci.
    YAKUP : Ayni yaşlarda ülkücü öğrenci
    FARUK : Katı kuralları olan fanatik ülkücü
    YUSUF : Oportiyonist kabul edilen devrimci genç
    YAŞAR : Kendi halinde yoksul bir Anadolu devrimcisi
    CEVDET : devrimci genç
    OSMAN : Ayni yaşlarda ülkücü
    TEĞMEN : Yeni mezun Harbiyeli subay adayı
    YÜZBAŞI : Kanun adamı cezaevi komutanı subay
    ASKERLER: 8- 10 adet teçhiz edilmiş görevli asker
    1.TİMCİ : Gardiyanla ayni kişi ..sivil polis
    2. TİMCİ : Gizli polis
    3. TİMCİ : Ayni ekipten polis memuru
    MÜDÜR : Kırk yaşlarında cezaevi müdürü
    REİS : Orta yaşlı mahkeme başkanı
    SAVCI : Kırk beş yaşlarında infaz savcısı
    AVUKAT : ayin yaşlarda baro üyesi..Çakırın avukatı
    GARDİYAN : 25-30 Yaşlarında memur..ayni zamanda gizli polis


    1980 (kış)


    1. PERDE

    1. SAHNE


    DEKOR :Bir cezaevi koğuşu tasviri.Üç dört ikili ranza konmuş sahneye.(ön planda)Ranzalrın ucuna asılmış elbiseler.loş bir karanlıkta vakit gece yarısı ve dışarıdan belli aralıklarla çalınan asker düdükleri…

    Sahne karanlıktır.Tutukluların bir kısmı yarı çıplak yatmış kimi başını yastığın altına sokmuş,kimi üstünü açmış , kimi uykusunda gülümsemekte..Duvarda kocaman bir bozkurt posteri,Birkaç Türk büyüğünün resimleri asılmış.Türk bayrağı ,kitaplar vs…
    Perde açılır:

    KEMAL - (karanlıkta uyanır..sıkıntılı bir yüz ifadesiyle sağa sola döner…düdük sesi duyulunca nevresimi başına sarar.biraz bekler..sonra saatine bakar.horlamakta olan arkadaşını eliyle iterek uyandırır.sigarasını ve tespihini alarak üst ranzana iner..sık sık saatine bakar..konuşurken sesi boğuktur umutsuzdur…)Tükensene be gece doğsana güneş.! Gece,tüken ki bu yalnızlık,bu karanlık beynimi kör bir köstebeğin burnuyla eşelemesin. Düşünceler kabaran toprak gibi ruhumun içinde öbelenip durmasın..(saatine bakar) Tüken be gece.! Yalvarırım tüken,ne olur.?(sigara yakar,üflediği dumana bakar bir süreliğine)
    Şu sigaranın dumanı bile nasılda özgürlüğe koşuyor…Ama ben koşamıyorum. (pencereyi gösterir) Oysa bana ne kadar da yakın,nah şuradan damla dibinden başlıyor özgürlük…Elimi uzatıp tutamıyorum havayı ..özgürlüğü…(yere bağdaş kurarak oturur) Oysa şimdi dışarıda ılgıt ılgıt esen bir rüzgar olmalı.Çiçeklerden koku uzaklardan hasret taşır…(gözlerini ufka diker) Ah o rüzgar ahhh…Esti mi saçlarınızı şöyle bir dalgalandırırken yüzünüze çiçeklerin kokuları vurur…Yüreğiniz serinler..o zaman…o zaman…(ayağa kalkarken bağırır) Allah kahretsin sana ne be adam..!Rüzgar bu ..Nasıl eserse essin,ne taşırsa taşısın. Sana nee!(gezinir) Şu anda milyonlarca evde milyonlarca insan , yakmışlar evlerinin ışıklarını oturuyorlar.Bu akşam evlerde acaba tablolar nasıl.? Bu gece kaç evde çocuk doğdu? Kaç insan öldü de kaç evde yas vardır şimdi.?

    CEMİL – (uyanır,uykulu gözlerle bir müddet Kemal’i süzer…Abooo oğlan delirdi Allahıma..Tüh..Yazık oldu dağ gibi çocuğa.!

    KEMAL – (duymaz)Şimdi kim mesut,kimler ağlıyor.?Gülenler mi ağlayanlar mı çok acaba.?Kaç kişi amansız bir hastalığın pençesinde ölümle cebelleşiyor?(sinirli)Allah kahretsin.! Sana ne be adam?Kaç kişi ölürse ölsün…Bizde bu cezaevinde ölümle boğuşmuyor muyuz? Derdi sana mı düştü…kim ölürsen ölsün, gebersinler.!

    CEMİL - Eyvah eyvah.! Desenize dağ gibi bir ülküdaşımızı daha kaybediyoruz.Senin neyine oğlum felsefe? Ecevit adamı böyle meletir işte…

    KEMAL – (Cemili duymaz)Sana ne kaç çocuk doğrasa doğsun.Çocuk değil mi bunlar doğar elbet..En hararetli sevişmelerin beleş meyveleri…Sevişme gecesinden hayata düşen bedava meyveler..

    CEMİL - elin oğlu adamı böyle yapar işte.Demirel’e güvenip banka soyarsan böyle meletirler paşam.! Yaaa..Gördün mü.?

    KEMAL - (duymadan)Doğsunlar bakalım ucuz çocuklar..sonra nasıl da pişman olacaksınız doğduğunuza…(Sinirli bağırır) Ulan madem pişman olacaksınız neden doğarsınız.?

    CEMİL - (seyirciye) Beyefendi zembille gelmiş..(kemale) Sıkıysa sen doğmasaydın oğlum..

    KEMAL - Benimde elimde değil di ..Bütün kabahat annemle babamın..O geceyi bir savuştursalarmış zor doğarmışım ben…

    CEMİL - Eh pes doğrusu..nihayet bilmeceyi çözdün ha..

    KEMAL - Hoş doğmuşum da ne olmuş.?İnsanların bir kısmı faşist diyor bir kısmı terörist..

    CEMİL - Bana mı sordun ulan bankayı soyarken.?
    KEMAL - sokaklar tekin değil anne..İnsanlar hiç dürüst değil..bu nasıl dünya anne.? Ben isterim ki bütün bu kavgalar olmasın..Herkes kendi düşüncesiyle dostça yaşasın

    CEMİL - Hoppala.! Komünistlerle barış mı imzalayalım yanı…Sapıttın sen Allah’ıma…Yeyince 24 yılı bes belli kafayı oynattı

    KEMAL - Acaba ben insanları kıskanıyor muyum? Beni,m yok diye ben yaşamadım diye yaşayanları,bir şeyleri olanları kıskanıyor muyum?(düşünür..adil ve kararlı sesle)Yok yokk..Aslında bizim yapamadıklarımızı yapsınlar…İnsanlar mutlu olsunlar…Ben.. ben,(yılgın ve samimi)aslında bütün insanları çok seviyorum..

    CEMİL - Şimdi de hümanist kesildin başımıza.!Ne işin var aslanım ülkü ocaklarında git Ecevit’in partisine derdini Hasan Fehmi ye anlat.. (Ranzadan inerek Kemale dokunur...)Yeter artık ! İki sattır mırıldanıp duruyorsun.Zaten çocuklar uyuyana kadar akla karayı seçiyorlar,bölme uykularını Kemal.!

    KEMAL - (duymaz)İnsanlar acı çekmesinler..

    CEMİL - (eliyle kemali dürterek)Heyy ahbap kendine gel.!
    KEMAL - (irkilerek panikle) Ahhh..Ne var ne oldu? Komünistler mi saldırdı…(kapıya doğru yönelmiştir)

    CEMİL - (tutarak sakinleştirmeye çalışır) Yok be..Dur hele sakin ol biraz..Komünistler buraya nasıl saldırsın…daha dün iki leş verdiler…dur hele,dur..

    KEMAL – Ne oldu.?

    CEMİL - Uykum kaçtı

    KEMAL – Benimde..

    CEMİL - Sesine uyandım ben.
    KEMAL – Benim mi?

    CEMİL - İki saatten fazladır kendi kendinle konuşup durdun.

    KEMAL – Hadi canım sende.!

    CEMİL - Keçileri kaçıracaksın oğlum..Bırak artık bu kadar derin düşünmeyi.Felsefe ülkücülerin işi değil derler.Hem düşünsen ne olacak ne değişecek bundan sonra.Bütün bu olanları değiştirme şansımız var mı.?

    KEMAL – Yani ben kafayı oynatıyorum ha,öyle mi.?

    CEMİL - Oynatmak mı.? Sen temelli kafayı yedin oğlum..

    KEMAL - (öfkeli) Bana bak zamansız öten baykuşlar gibi başımda dönüp durma..! Defol git başımdan…Oynatıyorsam tasası sana mı düştü?

    CEMİL - Kızmana gerek yok arkadaşım…bu zor şartlarda asabileşmemiz normal..Diyorum ki dert etme..Bana bak bir..Dünya yansa yıkılsa umurumda olmuyor.Niye? Çünkü hiçbir şeyi dert etmiyorum kendime.Çünkü ne kadar dert etsem bir şey değişmiyor bu ceza eninde sonunda çekilecek..Kenan Evren imana gelip de bize af mı çıkaracak..yok böyle bir şey…Zaman bütün dertlerin ilacıdır demek koyla…Ulan geleler de görseler hanyayı konyayı burada..Ahkam kesmek kolay.

    KEMAL - Hayatımda bu kadar saçma bir söz duymadım..Bence tutuklular hep düşünmeli…niçin buralara gelindiğini,bu kavganın sebeplerini,bizi yok eden bu mikrobun çaresini üretmeli..düşünmeden olmaz,olmaz tamam mı?

    GARDİYAN – (girer)Ne diye ayaktasınız lan.!

    KEMAL - Bak Muhlis efendi ..bana bir daha lan dersen!

    GARDİYAN – Ne olurmuş dersem lan..

    CEMİL - Bak iktidara geliyoruz..1981 seçimlerinde 150.seksen beş seçimlerinde tek başımıza iktidarız.

    KEMAL - O zaman senin sırtına biner bu şehrin sokaklarında atçılık oynarız..

    GARDİYAN – Aç tavuğun darı ambarı hayali…Çekilin şöyle hele..size yeni bir keklik getirdim..(kapıyı açar eliyle tutukluyu içeri çeker)

    CEMİL - Başkana sormak lazım..dışarıdan referansı kim.?Biliyorsun sonra geçenki gibi olmasın…Ortalık ajan kaynıyor.

    GARDİYAN – Yok bu sağlam..Ülkü ocakları başkanı…

    KEMAL - Tamam hallederiz.

    GARDİYAN – Komünistlerin koğuşuna mı versem..aldım getirdim işte Gerisi size kalmış..Hadi Allah kurtarsın.(Çıkar)

    CEMİL - Geçmiş olsun başkan..Gel otur hele şöyle..Bize dışarısını anlat biraz özledik..

    ERBİL - (tabureye otururken )Sağol arkadaşım…

    KEMAL – Memleket neresi Reis.!

    ERBİL - Kırşehir gardaş..

    CEMİL - Kırşehir en sağlam illerimizden biri…Orada öyle büyük sol hareketler olmaz..

    KEMAL..- (boş ranzalardan birin igösterir) Neyse yorgundur şimdi yatıp dinlen..Daha çok konuşuruz burada zamandan bol bir şey yoktur..Hadi Allah rahatlık versin..

    (perde kapanır)


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: (2 perdelik tiyatro) 1 YİTİK GEZEGEN..

          Kategori: Makaleler,Köşe Yazıları

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1537


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş