Laik Demokratik Hukuk Anlayışı “Laiklik, devlet yönetiminde her hangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir. Fransızca`dan Türkçe`ye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir. Roma döneminde din adamlarına "Clerici" din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu. Laik aynı zamanda din dışı dinle ilgisi olmayan anlamlarına da

Bu konu 1394 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Laik Demokratik Hukuk Anlayışı 1394 Reviews

    Konuyu değerlendir: Laik Demokratik Hukuk Anlayışı

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1394 kez incelendi.

  1. #1
    ŞiMaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.12.2009
    Mesajlar
    21.656
    Konular
    10831
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @ŞiMaL

    Yeni Laik Demokratik Hukuk Anlayışı

    Laik Demokratik Hukuk Anlayışı


    “Laiklik, devlet yönetiminde her hangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir.
    Fransızca`dan Türkçe`ye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir. Roma döneminde din adamlarına "Clerici" din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu. Laik aynı zamanda din dışı dinle ilgisi olmayan anlamlarına da gelmektedir.”

    Yukarıda tırnak içine aldığım, “Laiklik” tanımı; Vikipedi (özgür ansiklopedi) den alınmıştır. “Laiklik”, batı kültürüne 1789 Fransız Devrimi ile girmiş bir uygulamadır.

    Avrupa toplumlarında, yaklaşık 17. asrın başlarından itibaren yavaş yavaş gelişen ve güçlenen burjuvazi, bilhassa sanayileşme hareketleri sonrası, ülke yönetimine de ortak olmayı planlamıştır. Avrupalı toplumlar, “saray ve kilisenin”güç birliğinden bıkmış ve usanmıştır. Saray ve kilisenin güç birliği, toplumları isyan noktasına getirmiştir. Toplumun bu sosyolojik ve psikolojik durumunu iyi okuyan burjuvazi, Fransa’da, ezilen toplumların da desteğini alarak; 1789 yılında kanlı bir devrimle iktidara elkoymuş ve mutlak monarşinin yerine, önce “meşrutiyet yönetimini”, daha sonra da “cumhuriyet yönetimini”ikame etmiştir. Bu süreçte, Roma Katolik Kilisesini’ de yeni dinsel reformlar yapmaya zorlamıştır. Yine bu süreçte, ilk kez “Laiklik” prensibi uygulamaya konmuştur. Katı bir “laiklik” anlayışının uygulamaya konulması, ülke içindeki papazların; ülkeyi terkederek, komşu ülkelerdeki monarşik yönetimlere sığınmalarına (özellikle Hollanda) neden olmuştur.

    Kiliselerde meydana gelen, papaz açığı nedeniyle, toplumun dinsel ihtiyaçlarını karşılama güçlüğü baş göstermiştir. Halkın desteğini kaybetmek istemeyen burjuvazi, katı laik anlayışını yavaş yavaş gevşetmeye başlamıştır. Batılı toplumların bir çoğu, Fransız “laiklik” anlayışını benimsememiş, bilhassa protestan mezhebine bağlı ülkelerde; monarşik yönetimler, burjuvazi ile uzlaşarak kendi demokratik hukuk anlayışlarını ve laiklik anlayışlarını (skülerizm) tarihi perspektifi içinde geliştirerek, monarşilerini günmüze kadar getirmişlerdir.

    Bu gün Fransa veya diğer batılı ülkelerde uygulanan laiklik anlayışında, laik olan devlettir. İnsanların laik olması, bu toplumlarda akla bile gelmez. Devlet, tüm dinlere aynı yakınlıkta değil, aynı uzaklıktadır. Devletin dini olamayacağı için, bu durum yakınlık yerine, uzaklık kavramı ile açıklanır. Tüm din adamlarının ve görevlilerinin ücretlerini, kiliseye, havraya, camiye veya cemevine giden cemaatler verir. Mabetlere gitmeyen insanlardan; ibadethanelere ve din görevlilerine ödemek için, devlet vergisi talep edemez. Çünkü, laik devlet olmanın gereğidir bu.

    Devlet tüm dinsel inançlara eşit uzaklıkta olduğu için, yasal olarak reşit sayılan insanların kılık ve kıyafetlerini düzenlemeyi, laikliğe aykırılık sayar. O nedenle tüm batılı, burjuva demokrasilerinde; devletten veya özel sektörden hizmet alan tüm insanlar, kılık kıyafet sorunu yaşamazlar. Batılı demokrasilerde devlet; vatandaşına sorun ve zorluk çıkarmak yerine, vatandaşları arasında oluşacak sorunları giderecek, yasal ve hukuki düzenlemeleri hemen yapar ve gecikmeden uygulamaya koyar.

    Yine batılı demokrasilerde yargıçlar; vatandaşa karşı devleti değil, devlete karşı vatandaşlarını korur. Çünkü devlet dediğimiz kurum; çok güçlü olduğu için, korunmaya muhtaç değildir. İşte batılı “ LAİK ve DEMOKRATİK HUKUK “ anlayışı. Darısı ülkemiz insanlarının başına.

    Kaynak
    Erdoğan Bayazıt
    Eğitimci Yazar


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Laik Demokratik Hukuk Anlayışı

          Kategori: Karma Ödevler

          Konuyu Baslatan: ŞiMaL

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1394


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş