Aç kapını aç!
Sesimi eşitmirsen ay gardaş?
Çığlıklarım duyulmaz mı kenardan?
Çağırdın;
Sesine ses verdim, çıktım geldim.
Hani 1918… Hani Anadolu’dan
İşte aştım Kafkasları
Yanına geldim, Bakü’nü almaya geldim.
Aç kapıyı aç !
Sesimi eşitmirsen ay gardaş?
Danışan:
Nuru Paşa’dan kalan
Nargin Adasında bir tutsak…
Bakü’nü aldım, aldım da
Denizin karasında
Susuz kaldım ben denizin ortasında.
Sesime ses vermez misin?
Susuza su vermez misin?
Aylar yıllar var haber gözlerim
Hazar’a dökülür hep yankısız sözlerim
Derin karanlığında Hazar’ın
Yiter gider çığlıklarım…
Ses vermedin ey,
Kurudu unutuşun sularında gözyaşım.
Bilemezsin; Şamahı’da, Hıyaban’da izlerim
Bir pırıltıdır mezar taşım
Hazar’ın yakamozuna gizlerim…
Kara taştan yok, mermerden de, kızıldan da
İstemem işlemeyin heykelimi
Azerbaycan’da ulu göydeyim
Uca gönüldeyim ya yeter
Bezer ruhumu boydan boya
Ak bürçekli anaların, aksakal babaların
Dualı dudakları.
Yankı bulur elbet Maverada
Kutlu adakları
Bu boyda yakarışın
Yedi kat gökleri sarar algışı
Nakşeder arşa Nuru Paşa’nın
Işıkla bedenini…
Ay Bakü,
Ey Bakü,
Küleklerin yok Bakü;
Yılanların soğurur tenimi.
Paşa Cengiz KARA
2008- BAKÜ