Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki Psikiyatrik hastalıklarla rüyalar arasında dolaylı bir ilişkinin olduğunu söyleyen Dr. Öznur Oran: Depresifler çaresizlik, endişe duyanlar ise tehlike temalı rüyalar görür. Ruh hali düzelince kabuslar azalır.

Bu konu 1460 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki 1460 Reviews

    Konuyu değerlendir: Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1460 kez incelendi.

  1. #1
    AyMaRaLCaN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.08.2008
    Mesajlar
    11.371
    Konular
    5172
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    2
    Tecrübe Puanı
    100
    @AyMaRaLCaN

    Standart Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki

    Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki

    Psikiyatrik hastalıklarla rüyalar arasında dolaylı bir ilişkinin olduğunu söyleyen Dr. Öznur Oran: Depresifler çaresizlik, endişe duyanlar ise tehlike temalı rüyalar görür. Ruh hali düzelince kabuslar azalır.







    ************************************************** *******

    Humanite Psikiyatri Kliniği'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Öznur Oran, hastalıklar ile rüyalar arasındaki merak edilen ilişkileri anlattı.

    Hastalıklarla rüyalar arasında nasıl bir bağ var? Rüyalar bazı hastalıkların habercisi mi?
    Depresyondaki kişilerin rüyalarında çaresizlik öne çıkarken, anksiyeteli kişilerde tehlike teması daha ön plandadır.

    ÇARESİZ OLURLAR
    Psikiyatrik hastalıklar ile rüyalar arasında ilişki var mı?
    Psikiyatrik hastalıklarla rüyalar arasında dolaylı bir ilişki var. Psikiyatrik hastalıklar ile uyku bozukluğu ise doğrudan ilişkili... İçerik, psikolojik sorunun türüne göre değişiyor.

    Depresyondaki kişilerin rüyalarında öne çıkan belli başlı temalar ne?
    Depresyondaki kişi; kendisine, çevresine ve geleceğe yönelik olumsuz duygular içindedir. Kişi duygusal anlamda çöküktür, her şey kötüdür ve kötüye gitmektedir. Kısacası çaresizlik içindedir. Mesela; depresyondaki kişilerin rüyasında bu konuları ve özellikle de 'çaresizlik' temasını belirgin bir biçimde görebiliyoruz. Kaygı ve anksiyete problemlerinde ise daha çok 'tehlike' temalı, korkutucu rüyalar öne çıkıyor. Örneğin; rüyada kişinin peşinde, onu kovalayan çok tehlikeli bir şey olabiliyor. Tabii bu içerikler kişinin yaşadığı sorunun şiddetine, yoğunluğuna göre derece farkı gösteriyor.

    Kişinin ruh hali düzelince rüyalarda düzelir mi?
    Evet. Depresyon düzelmeye başlayınca, bunun yansımalarını rüyalarda da görebiliyoruz. Kişi rüyasındaki olaylar karşısında nispeten daha aktif bir hale geliyor.

    Peki rüyaların kendine has bir dili var mı?
    Rüyalarda istekler ve duygular farklı sembollerle ifade edilir. Rüyanın malzemesi olan düşünceler, yoğun bir sansür ve değişim sürecinden geçer. Ama bu düşüncelere bağlı olan duygular kalır. Bunun sonucunda bazen 'rüya görme' süresince korku, üzüntü gibi duygular hissedilmesi gerekirken bunlar hissedilmez ya da rüyada alakası olmayan bir durumda sevinç veya acı hissedilebilir. Kısacası rüyada hissedilen duygunun kaynağı rüyadaki imgeler ve olaylar değil, onların altında yatan ve yönlendirmeyle oluşmasını sağlayan asıl düşüncelerdir. Ayrıca rüyanın kendi malzemesi ile düşünsel malzemesinin duygular ile bağlantısı şu şekilde açıklanabilir: Rüyada bir duygu varsa, bu mutlaka rüyanın düşünsel kaynağında da bulunur. Ama düşünsel malzemeye bağlı bir duygu illa rüyanın kendisinde var olacak diye bir kural bulunmamaktadır.

    CİNSEL RÜYALAR
    Cinsel içerikli rüyaların özel bir durumu ifade eder mi?
    Cinsel içerikli rüyalar da diğer rüyalar gibi kaynağını aynı yerden alır. Rüya malzemesinin kaynakları üç genel grupta toplanmaktadır. Yakın döneme ait anılar, bebeklik dönemine ait anılar ve doğrudan bedensel kaynaklardan gelen uyarılar... Kişinin içinde bulunduğu yaşam dönemi (örneğin ergenlik), cinsel yaşamı, doyumu, fantezileri, ilişkileri ve beklentileri rüyalarının da içeriğine yansır.

    RÜYALARIN NİTELİĞİ KİŞİLİKLE İLGİLİ Mİ?
    Pozitif rüyalar görmek, kişinin hayata pozitif baktığını mı ifade eder?
    Böyle bir yorum yapmak doğru olmaz. Ama genelde kişinin hayatındaki olaylar karşısında yaşadığı duygunun rüyalara yansıdığını da görebiliyoruz.

    Rüyaların etkisinde kalmak hastalık habercisi mi?
    Bunu da doğru bir yorum olarak kabul etmemek gerekir.

    PSİKOLOJİK ENDİŞE DUYAR!
    Kolundan bacağından böcekler çıktığını gören kişilerin sağlığı ile ilgili endişeleri mi vardır?
    Doğrudan o anlama gelmez. Bu daha çok psikolojik faktörlerle ilişkili olabilir. Günlük uygulamada, travma geçirmiş olan, organ nakli yapılan, kanser tedavisi gören hastalarımızda yoğun kaygı ile birlikte bu tip rüyaları görmekteyiz. Bu tip hastalarımız yeni duruma psikolojik ve zihinsel açıdan hazılanırken daha sık kabus görürler.

    PSİKOLOJİYE GÖRE YORUMLANMALI
    Freud'un rüya yorumlarını tıp ne kadar referans alıyor?
    Freud'un rüyalarla ilgili en önemli katkısı; beyin işlevleri, psikolojik durum ve bilinçaltıyla bağlantılarını ortaya koymasıdır. Rüyalar insanın bilinçaltını ve bilinç dışını anlamaya yönelik yöntemlerden birisidir. Rüyaların analizi, psikoterapi sürecinde önemini halen korumaktadır.

    TRAVMA SONRASI KABUS ORTAYA ÇIKAR!
    Depremler, rüyaları etkiler mi?
    Travma sonrası psikiyatrik bozukluklarda yaşanan olay, kabuslar şeklinde ortaya çıkmaktadır. Deprem, şiddete maruz kalma, kaza, yakınların kaybı, savaş gibi travmalar akut stres bozukluğu ve travma sonrası stres bozukluğuna yol açar. Bu tip bir psikiyatrik tablonun en önemli özelliklerinden biri olayla ilgili tekrarlayan kabuslar ve uyku bozukluğudur. Böyle bir durumda kişinin psikoloğa gitmesi şarttır.

    SANSÜRE UĞRAMASI NORMAL
    Gece görülen rüyaların büyük bir kısmı sabah kalkınca unutulur. Freud, akşam görülen rüyalar hatırlanmaya çalışıldığında değişikliğe uğradığını söyler. Freud'a göre; rüyaların başkasına anlatılırken değişebilmesi durumu aslında yorumlamayı olumlu şekilde etkiler. Bunu şu şekilde açıklamak mümkündür: Rüya bir 'dilek gerçekleşmesi'dir. Genellikle bilinçaltında kalan bir dileğin rüyanın oluşum sürecinden geçerken, sansüre uğraması görsel bir deneyimdir. Kişinin psikolojik durumu içinde o rüya ele alınmalı ve yorumlanmalıdır.

    BEBEKLER RÜYADA YEMEK YEDİKLERİNİ GÖRÜYORLAR!
    Humanite Pskiyatri Kliniği'nden psikiyatri uzmanı Dr. Öznur Oran, bebeklerin gördükleri rüyaları şu sözlerle anlattı: "Bebeklerin gördükleri rüyalar beslenme, açlık ve tokluk gibi durumlarla ilgilidir. Çocuklar, rüyalardan ya hoşlanır ya da korku ile tepkiler verirler.

    KOVALANIRLAR!
    Rahatsız edici rüyalar 3, 6 ve 10 yaşında en yoğundur. Genelde sakin ve mutlu bir şekilde uyurlar. Çocuklukta saldırgan rüyaları ender olarak görürürler. Beş yaşına gelen çocuk, gerçek yaşantılar olduğuna inandığı rüyaların reel olmadığını fark etmeye başlar. Yedi yaşına geldiğinde rüyayı kendisinin yarattığını öğrenir. Rüyaların içeriği çocuğun yaş ve gelişim dönemine bağlı olarak değişiklik gösterir. Peki bebekler hangi yaşta hangi rüyaları görürler? İşte yanıtı...
    2 YAŞ: Kovalanmak ve ısırılmak temalı rüyalar görürler.
    4 YAŞ: Hayvan rüyaları veya iyi-kötü insanların bulunduğu rüyalar, bu yaş grubunda ön plana çıkar.
    5-6 YAŞ: Öldürülme, yaralanma konulu rüyalarla sık sık karşılaşırlar. Hayaletlerin bulunduğu rüyalar görürler.Not Alintidir


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Hastalıklar ile rüyalar arasındaki ilişki

          Kategori: Psikoloji

          Konuyu Baslatan: AyMaRaLCaN

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1460

    Sinemde yanar dağlar bahçeler bağlar yetim
    Sensizken canım ağlar bensizken memleketim
    Özüme bir kez dokun gör nasıl birisiyim
    Aşka aşıkken bile memleket delisiyim

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş