Bu topicde tarihten günümüze kadar uzanan dönemde yaşanmış, kayıtlara geçmiş, ancak bi şekilde üstü kapatılmış sır olaylara değineceğim... Olaylar çok gizemli bi o kadar da şaşırtıcı !! Lütfen sizde bildiğiniz bu tür olayları burda paylaşınn.... İlk anlatacağım olay, 10 ağustos 1901 yılında iki Oxfordlu profesörün (ki,biri Oxford’a bağlı St. Hughs Koleji Müdürü Anne Moberly diğeri de müdür yardımcısı Eleanor Jourdian’dır) Versailles’deki Petit Trianon’un bahçesinde yürüyüşe çıktıklarında

Bu konu 2475 kez görüntülendi 5 yorum aldı ...
Yaşanmiş ve çözülememiş esrarengiz olaylar 2475 Reviews

    Konuyu değerlendir: Yaşanmiş ve çözülememiş esrarengiz olaylar

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2475 kez incelendi.

  1. #1
    bYMuH@mM£d76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    1.238
    Konular
    584
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    612
    @bYMuH@mM£d76

    Standart Yaşanmiş ve çözülememiş esrarengiz olaylar

    Bu topicde tarihten günümüze kadar uzanan dönemde yaşanmış, kayıtlara geçmiş, ancak bi şekilde üstü kapatılmış sır olaylara değineceğim...

    Olaylar çok gizemli bi o kadar da şaşırtıcı !! Lütfen sizde bildiğiniz bu tür olayları burda paylaşınn....

    İlk anlatacağım olay, 10 ağustos 1901 yılında iki Oxfordlu profesörün (ki,biri Oxford’a bağlı St. Hughs Koleji Müdürü Anne Moberly diğeri de müdür yardımcısı Eleanor Jourdian’dır) Versailles’deki Petit Trianon’un bahçesinde yürüyüşe çıktıklarında meydana gelmiştir.Bu yürüyüş sırasında tıpkı bir film sahnesinden diğerine geçişte olduğu gibi,önlerindeki görüntü, üzerlerinden parıltılı bir gölge geçermişçesine değişir. Bu parıltı geçtikten sonra görüntünün değişmiş olduğunu ve akabinde çevrelerinde 18.yy giysileri içinde peruklu, heyecanlı insanların belirdiğini fark ederler.Bu sırada bir uşak bunları görüp,heyecandan küçük dilini yutmuş kadınlara yaklaşarak yönlerini değiştirmek için kendisini takip etmelerini işaret eder. Onlar da bunun üzerine adamı izleyerek iki yanı ağaçla sıralanmış bir yoldan geçip bir bahçeye girerler. Ve bu sırada da havada müzik sesleri eşliğinde ,soylu bir hanımefendinin sulu boya resim yaptığını görürler. Sonra bu görüş giderek kaybolur ve eski hallerine geri dönerler. Bu değişim o kadar etkileyicidir ki,kadınlar arkalarına döndüklerinde,az önce gelmiş oldukları ağaçlı yolun şimdi,eski bir taş duvarla kesildiğini görürler. İngiltere’ye döner dönmez hemen tarihsel kayıtları araştırmaya başlarlar ve sonuçta Trianon’un yağmalanmış ve İsviçreli nöbetçilerin katledildikleri gecenin gündüzüne geri döndüklerini, bahçedeki kadının da Maria Antoinette olduğunu anlarlar.Yaşadıkları bu deneyimi başından sonuna kadar, tüm ayrıntılarıyla tek ciltlik kitap kalınlığında bir rapor halinde hazırlayarak İngiliz psişik Araştırmalar derneğine sunarlar.Fakat bu olay, dünyanın en önde gelen ve saygın üniversitesinde öğretim görevlisi olmalarından dolayı Akademik kariyerlerini tehlikeye atmamak için,takma isimler altında yayınlanır. Daha sonra ise, içeriden sızan bilgi yüzünden kimliklerini açıklamak zorunda kalırlar.Bu iki profesörün,yalnızca geçmişi canlandıran bir görüntü algılamayıp doğrudan geçmişin içine dalarak, 1789 yılındaki Trianon Bahçesinde insanlarla karşılaşmaları olayına bir de,bu sırada onlara eşlik eden bayıltıcı depresyon ve ağırlık duygusu eklenince, Psikologlar ve fizikçilerin ilgi odağı haline gelirler. Bu konuda bayan Moberey şunları söylemekte: “ Her şey aniden doğa dışı göründü, dolayısıyla da nahoş. Binalar ardındaki ağaçlar bile bir goblene işlenmiş ağaç gibi cansız ve düz göründü.Işık ve gölge etkileri yoktu ve her şey yoğun biçimde durağandı.” (Bkz. A.Moberly,E.F.jourdian,An Adventure ,syf 45-6)

    Hayalci bir yapıya sahip olmayan bu kadınların en ince noktasına kadar anlattıkları olaylar,giyim kuşamlar,bahçelerin planı ve diğer fiziksel olarak gözlenebilen fenomenlerin tarihsel olarak bütün ayrıntılarıyla doğru olduğu yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur.Ayrıca bu olay onlara açık bir çıkar sağlamadığı gibi,akademik kariyerlerini de tehlikeye sokmuştur.

    Konuyla ilgili olaylar, bununla sınırlı olmadığı,1955 yılının Mayıs ayında Londralı bir avukat ve karısının aynı bahçelerde 18.yy giyimli birkaç kişiyle karşılaşması ile elçilikte çalışan bir görevlinin Versailles’e bakan bürosundan Bahçenin tarihinin daha eski bir dönemine dönüştüğünün gözlenerek aynı derneğe bildirilmesiyle anlaşıldı.(Bu ve buna benzer birçok örnek,akademik düzeyde uzman araştırmacıların ciddi ve objektif çalışmaları sonucu yayımlanmaktadır)



    1951 yılının 4 Ağustos sabahı saat 4 civarı,iki İngiliz kadının tatile geldikleri Fransız kıyılarındaki Pusy kasabasında silah sesleriyle uyandılar.Bu silah seslerinin nereden geldiğini anlamak için pencereye doğru geldiklerinde ise,sadece gördükleri,önlerinde uzanan denizin son derece sakin görüntüsüydü.Öyle ki,duydukları sesleri çağrıştıran herhangi bir eylem izi bile yokdu.İngiliz Ruhsal araştırma kurumu,bu konuyu incelediklerinde,kadınların bildirdikleri tarihte sözünü etmiş oldukları olayın,müttefiklerin 19 ağustos 1942 ‘de Pusy’de Almanlara karşı yapmış olduğu saldırıdan söz eden savaş kayıtlarına aynen uyduğunu görmüşlerdir.Yani bu kadınlar,9 yıl önce orada yer alan bir saldırının seslerini aynen duymuşlardı.Bu tür tarihi olayların yeniden yaşanmakta olduğuna ilişkin deneyimlerin bazı tarihçiler tarafından da yaşandıkları belgelenmiştir.




    Amerikan hava kuvvetlerine (ki diğer ülkeler için de mevcuttur) ait olan hatırı sayılır belgelerde de ,kutuplarda ya da yakın bölgelerde uçuşları sırasında ,mesela Antarktika’da olanlar,buzla kaplı olması gereken kıta yerine ,sık ormanlarla kaplı ve eski çağlara ait mamut ve dinazorların görüntülerinin telsiz konuşmalarında ya da uçuşları sırasında rapor edildikleri mevcuttur.Dünyanın başka bölgelerinde farklı tarihlere ait görünümler de aynı şekilde rapor edilmişlerdir.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Yaşanmiş ve çözülememiş esrarengiz olaylar

          Kategori: Enteresan,Yaşanmış Olaylar

          Konuyu Baslatan: bYMuH@mM£d76

          Cevaplar: 5

          Görüntüleme: 2475

    ßŶ ๓ยђค๓๓є๔

  2. #2
    Gara Lele
    Gara Lele - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)

    Standart

    emeğine sağğlık muhammed

  3. #3
    gonul gull - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    447
    Konular
    25
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    592
    @gonul gull

    Standart

    kanımca geçmişe gitmek gibi bir olgu olamaz.şöyle bir gerçek var.insan seslerinin uzay tarafından yutulduğu bilinmektedir.uzay tarafından yutulan seslerin kırılarak dünyaya geri döneceği varsayımı mantıklı..ve buda uzayın sonsuz olmadığının kanıtı.aynı şey görüntüler içinde neden olmasın.

  4. #4
    gonul gull - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    447
    Konular
    25
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    592
    @gonul gull

    Standart

    aynı zaman içinde ışınlanmanın olacağina yürekten inanıyorum.ama geçmiş zamana dönüleceğine kesinlikle inanmıyorum.reankarnasonun getirdiği bir inanç bu.

  5. #5
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart

    Ben ışınlanmaya inanmıyorum bir yerden bir yere gitmesi için insanın hareketi şart yoksa doğanın dengesi alt üst olur.O hıza insan bünyesi dayanamaz.

  6. #6
    gonul gull - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    447
    Konular
    25
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    592
    @gonul gull

    Standart

    ) ah duygusuz ! insanoğlunun neler yapabileceğini bir bilse insanın kendi. dünyanın tek efendisi insan.bak yaşa ve gör daha neler duyacaksin .

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş