http://img515.imageshack.us/img515/5902/resnc7.jpg YOZGAT TARİHÇE Yozgat; Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Sorgun ilçesi sınırları içerisinde bulunan “Alişar Höyüğü” nde yapılan kazılar neticesinde 5000 sene öncesine ait eserler bulunmuştur.Ayrıca, Anadolu’da ilk siyasi birliği gerçekleştiren Eti’lerin yerleşim merkezlerinden biridir. Merkeze bağlı Büyüknefes, Dambasan ve Gündoğdu köyleri ile Sorgun ilçesi sınırları içerisindeki Kerkenes Kalesi, Boğazlıyan’a bağlı

Bu konu 6210 kez görüntülendi 4 yorum aldı ...
Yozgat 6210 Reviews

    Konuyu değerlendir: Yozgat

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 6210 kez incelendi.

Konu: Yozgat

  1. #1
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart Yozgat


    YOZGAT TARİHÇE
    Yozgat; Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. Sorgun ilçesi sınırları içerisinde bulunan “Alişar Höyüğü” nde yapılan kazılar neticesinde 5000 sene öncesine ait eserler bulunmuştur.Ayrıca, Anadolu’da ilk siyasi birliği gerçekleştiren Eti’lerin yerleşim merkezlerinden biridir. Merkeze bağlı Büyüknefes, Dambasan ve Gündoğdu köyleri ile Sorgun ilçesi sınırları içerisindeki Kerkenes Kalesi, Boğazlıyan’a bağlı Çalapverdi ve diğer bazı bölgelerimizde yapılan kazılar neticesinde Etiler’in izine rastlanılmıştır.Anadolu’da tarih devrinin başlangıcını sağlayan Hitit’lerin sınırları içerisinde en kalabalık yerleşim merkezlerinden birisini teşkil ettiği de ortaya çıkarılmıştır.
    M.Ö. 2000 -1500 yılları arasında kurulan ve merkezi Yozgat sınırları içerisindeki Hattuşaş olan Hitit’lerin hakimiyetinden sonra yöre, M.Ö. 1200’lerde Deniz Hakları istilasının ardından Frig’lerin hakimiyetine girmiştir. M.Ö. 7. yüzyıl başlarında Kimmer’lerin saldırısına uğramıştır. M.Ö. 6. yüzyılda Lidya Krallığına bağlanarak, müteakiben Pers’ler, M.Ö. 4. yüzyılda da Makedonya’lılar tarafından ele geçirilmiştir. M.Ö. 3. yüzyılın başlarında güney kesimi kısa bir süre Kapadokya Krallığının hakimiyetinde kalmıştır. Daha sonra, Anadolu’yu istila eden göçebe Kelt kabilelerinden Galat’ların yerleştiği Galatya’nın bir parçası olmuştur. Bu nedenle “ galatların Ata yurdu” olarak da bilinmektedir. M.Ö. 2. yüzyıl başlarında kurulan Galatya Krallığı bir süre Pergamon (Bergama) ve Pontus Krallıklarına bağlı kaldıktan sonra, M.Ö. 85’te Roma’nın korumasına girmiştir.
    M.S 395’te Roma İmparatorluğu ikiye bölününce Anadolu, Doğu Roma (Bizans)’ın payına düşmüştür. İslam orduları ve Sasani’ler zaman zaman Bizans elindeki bu bölgeye akınlar yapmış oldukları, ancak a bölgeyi devamlı olarak elerinde tutamamışlardır.
    Timur’un Anadolu’dan ayrılmasından sonra, Osmanlı şehzadeleri arasında çıkan saltanat kavgalarında Yozgat ve çevresi büyük sıkıntı çekmiştir. Yeniden Osmanlı Devleti’ne bağlanması ancak 1408’de Çelebi Mehmet döneminde olmuştur. 1413’de kesin olarak Anadolu’da Osmanlı hakimiyetini sağlayan Çelebi Mehmet, Yozgat ve yöresindeki devlet hakimiyetini pekiştirmiştir.Yavuz Sultan Selim döneminde Yozgat ve çevresinde “Celal” adında bir Türkmen önderinin çıkarmış olduğu isyan kontrol altına alınmışsa da, Yozgat ve yöresi bu isyandan büyük zarar görmüştür. Kanunî Sultan Süleyman döneminde arazi tahririnin yenilenmesi sırasında, bölgede yine karışıklılar çıkmış, ancak kısa sürede denetim sağlanmıştır (1526). 17. yüzyılın sonlarında devlet tarafından BOZOK’a yerleştirilen Mamalu Türkmen oymaklarından, Çapanoğulları büyük güç kazanmışlardır. 1728’de Çapanoğullarından Ahmet Ağa, Yeniil Has Mütesellimliği’ne getirilmiştir. Bu görevde üstün başarı gösterdiğinden dolayı da, 1732’de de Mamalu Türkmenlerin mütesellimliği görevine yükseltilmiştir. 1741 yılında ise, BOZOK Mütessellimliği görevine atanmıştır.Çapanoğlu Ahmet Ağa, bundan sonraki yıllarda etkinliğini komşu sancaklarda da duyurmuştur. Osmanlı Devleti’nce 1745’de “Kapıcıbaşılı” payesiyle ödüllendirilen Ahmet Ağa, Yozgat ve yöresinde bazı bayındırlık hareketlerine girişerek, halkın desteğini kazanmaya özen göstermiştir. Çapanoğulları, merkezi yönetimle uyum içinde olmayı sürdürmüşler; 1755’de İstanbul’da ortaya çıkan et sıkıntısını gidermek üzere koyun göndermeleri karşılığında BOZOK Sancağı malikâne olarak Çapanoğlu Ahmet Ağa’ya verilmiştir. Böylece, Çapanoğulları Yozgat ve yöresinin tartışılmaz hakimi durumuna gelmişlerdir. Bu tarihten sonra İstanbul’a sık sık Çapanoğulları hakkında yakınma mektupları gitmeye başlamıştır.

    1757’de devlet, Çapanoğlu Ahmet Ağa’yı zulümlerine son vermemesi durumunda malikanesinin elinde alınacağını bildirmiştir.Ahmet Ağa 1761’de Sivas Valiliğinin, İstanbul Hükümetince verilmesini sağlamıştır. Bu başarısının verdiği cesaretle Maraş Valiliği’ne de göz dikince hakkında idam fermanı yayınlanmıştır. Ahmet Ağa’nın 1765’de idamından sonra Çapanoğlu Mustafa Bey’in BOZOK Sancağı Mütesellimi oluncaya kadar Çapanoğulları Yozgat ve yöresindeki etkinliklerini yitirmişlerdir. 1768’de mütesellim olan Mustafa Bey, merkezle iyi geçinmeye çalışarak, yapılan savaşlar sırasında devlete asker ve malzeme yardımında bulunmuştur. Çapanoğulları 1772’den sonra Yozgat ve yöresinde yeniden söz sahibi olmaya başlamış, çevredeki diğer ayanlarla mücadeleye başlamışlardır., 1782’de hizmetçileri tarafından öldürülünce, BOZOK Sancağı Mütesellimliği kardeşi Süleyman Bey’e verildi. Osmanlı Padişahları 1. Abdulhamit ve 3. Selim ile iyi ilişkiler kuran Süleyman Bey, 1783’de Çankırı Sancağı Mutasarrıflığı’nı da almıştır. Nizam-ı Cedid Ordusu’nun kurulmasını destekleyen Süleyman Bey, Caniklioğulları ile üstünlük mücadelesini sürdürmüş, 3. Selim’in tahttan indirilmesiyle durumu sarsılmış ise de, Alemdar Mustafa Paşa’nın, 3. Selim’in yerine geçen 4. Mustafa’yı tahttan indirmesiyle eski konumunu yeniden kazanmıştır. Süleyman Bey, 1808’de İstanbul’da toplanan ayan arasında yer alarak, Sened-i İttifak’ı imzaladı ve Sekban-ı Cedid askerini kendi hakimiyet bölgesinde örgütlenmeye başlamıştır. Süleyman Bey, 1813’te öldüğünde güçleri doruğa ulaşmış olan Çapanoğulları, kendilerine mukataa olarak verilen; BOZOK, Amasya, Şarki Karahisar, Sivas, Kayseri, Maraş, Antep, Halep, Rakka, Adana, Tarsus, Konya Ereğlisi, Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Ankara’da büyük bir nüfuza sahip olmuşlardır. Çapanoğulları’ndan Mehmet Celaleddin Paşa, 1842-1846’da kısa sürelerle BOZOK ve Kayseri Kaymakamlığına atanmıştır.1849’dan sonra yönetim kademelerinden iyice uzaklaştırılan Çapanoğulları, büyük servetleri sayesinde,özellikle ekonomik alandaki güçlerini XX. yüzyılın başlarına kadar sürdürmüşlerdir. Yozgat, ülkemizin, mütareke ve milli mücadele yıllarında adını önemle duyuran iller arasında yer almaktadır. Yozgat (Bozok) bu dönemde, yabancı güçlerin işgaline uğramamasına rağmen tanık olduğu ve Kuva-yı Milliye’yi hayli zor durumda bırakan bir isyan nedeni ile ön plana çıkmıştır. Yozgat, Kurtuluş Savaşı’nda merkezi Ankara’da bulunan 20. Kolordu’nun denetimi altında bulunmaktaydı. Gerek Yozgat’ın yeni Mutasarrıfı Necip Bey, gerekse Ankara Valisi Muhittin Paşa’nın Kuva-yı Milliye hareketi karşısındaki olumsuz tutumları ve engellemeleri nedeniyle, Sivas Kongresi günlerine kadar Yozgat’ta direnişle ilgili önlemli bir gelişme olmamıştır. Ancak, Muhittin Paşa’nın 19 Eylül 1919’da Kuva-yi Milliye’ce tutuklanması Necip Bey’in de 20 Ekim 1919’da Heyet-i Temsiliye’nin isteği üzerine görevden alınmasıyla bu durum değişmiştir. Anadolu’nun her yanında olduğu gibi, Yozgat’ta da Milli Mücadele’ye yönelik örgütlenmeye gidilmiştir. Kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Yozgat Şubesi’nin başına Başçavuşzade Ahmet Efendi getirilmiştir. Şubenin diğer Yönetim Kurulu üyeleri arasında Müftü Hulusi Efendi, Çapanoğlu Edip ve Celal Bey’ler de yer almışlardır. Ancak, yönetim kurulunun kendi içerisinde bir beraberlik oluşturamadığından dolayı, yönetim kurulu üyeleri özellikle de Mehmet Hulusi Efendi’yle Celal ve Edip Bey’ler arasındaki sürtüşme Milli Mücadele’nin yazgısını etkileyecek ölçüde sonuçlar doğuran “Çapanoğlu İsyanı”nın da nedenlerinden birisini oluşturmuştur.


    YOZGAT İSMİ

    Yozgat isminin kaynağına ilişkin değişik söylentiler vardır.Yozgat sürü veya otlak kent anlamına gelir.Bozok Yaylası eskiden beri hayvancılığın gelişmesinde önemli yer tutmuştur. Yozkent sürüleri bol olan şehir anlamına gelmektedir.Daha sonra bu ismin yozgat olarak değişikliğe uğradığı ileri sürülmektedir. Yozgat adı yabancı tarih kitaplarında "Uskat,Juskat,Yougat,Yüz-kat,Yozhourt"şeklinde geçer. Bir söylentiye göre;Yozgat sözcüğünün aslı"Yüzü Yoz"(koyun sürüsü memleketi)olduğundan "Yozkent" veya rakımının yüksek oluşundan dolayı da "Yüz-kat"tır. Cumhuriyet döneminde TBMM birinci dönem milletvekillerinden Süleyman Sırrı İçöz'ün 4 Kasım 1922 tarihli teklifi üzerine bozok ismi kaldırılarak 1923 senesinden itibaren ilin adı YOZGAT olmuştur.
    Tarihin ilk çağlarından beri devamlı yerleşme merkezi olan Yozgat'ın kuruluş efsanesi şöyledir; Aşiret reisi Ömer Cabbar Ağa'nın yüzü çopurdu.Bu yüzden kendisine Çopur veya Çopar Koca derlerdi.Söylentilere göre Ömer Cabbar Ağa,bir yaz mevsiminde sürülerini yaylakta otlatırken karşısına Hızır Aleyhisselam çıkıyor ve davar sahibi olan Ömer Cabbar Ağa'dan içmek için süt istiyor.Hızır(AS)sütü içtikten sonra Ömer Ağa'dan çok memnun kalıyor ve ona:"Çobanoğlu,yozuna yoz katılsın.Memleketin adı Yoz-Kat olsun"diyor.Bu sözü söylemesiyle kaybolmasıda bir oluyor.Temeli böyle atılan Yoz-Kat halk dilinde söylenene söylenene Yozgat oluyor.

    Yozgat'ın İlçeleri

    AKDAĞMADENİ

    AYDINCIK

    BOĞAZLIYAN

    ÇANDIR

    ÇAYIRALAN

    ÇEKEREK

    KADIŞEHRİ

    SARIKAYA

    SARAYKENT

    SORGUN

    ŞEFAATLİ

    YENİFAKILI

    YERKÖY

    EKONOMIK SOSYAL YAPI
    TARIM VE HAYVANCILIK

    Yüzölçümü bakımından Türkiye'nin 15. İli, olan Yozgat'ın ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Halkın % 70'i tarım, % 20'si ticaret ve % 10'u imalat sektöründe istihdam etmektedir. Ortalama yüksekliği 1.200-1.400 m.'ye arasında ve karasal bir iklim özelliğine sahiptir. Ülke topraklarının % 1,82 sini oluşturan ilimizin izdüşüm alanı 31.597 Km2, gerçek alanı 14.123 Km2'dir. Yeryüzü şekillerine göre % 51,4' ü Platolar, % 37,7'si Dağlar, % 10,9'u Ovalardan oluşmakta ve "Bozok Platosu" üzerinde yer almaktadır.

    Hayvancılıkla İlgili Çalışmalar
    Ilimiz yaklaşık 240 bin büyük baş ve 300 bin küçük baş hayvan varlığına sahiptir. Hayvan hastalıklarıyla mücadele çalışmaları kapsamında üretimde ciddi ekonomik kayıplara sebep olan bulaşıcı hastalıklardan şap, anthrax, çiçek gibi hastalıkların mücadelesinde toplam 254.463 büyükbaş, 150.746 küçükbaş ve 15.300 kanatlı hayvan aşılaması yapılmıştır. Aşılama çalışmalarının bir sonucu olarak ilimiz hayvancılığını büyük zarara uğratan şap salgını 2004 yılında ilimizde görülmemiştir. Hayvan ırklarının ıslahı için yaklaşık 10.000 hayvana sun’i tohumlama yapılmıştır.

    Bitkisel Üretimle İlgili Çalışmalar
    2005 yılında sürvey çalışmalarına başlanmış olup aralıksız olarak devam ettirilmektedir.Çiftçilerimizin ellerindeki verimsiz hububat tohumluğunun yenilenmesi için bakanlığımızın başlattığı kampanya ile 3.500 ton sertifikalı hububat tohumluğunun çiftçilerimizce ekiminin yapılması sağlanmıştır. Alternatif ürün projeleri kapsamında 3.500 dekar alanda 3220 kg yemeklik yağ bitkisi kanola ekimi yaptırılmıştır. Ayrıca sulanabilen alanlarda da 2004 yılında 10.000 adet bodur elma fidanı dikimi yaptırılarak kapama bahçeler tesis edilmiştir. 2005 yılında ise Özel İdare kaynaklı 21.580 adet bodur elma fidanı dikimi yaptırılmıştır. Bunun parasal tutarı ise 398.340 YTL dir.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Yozgat

          Kategori: İç Anadolu Bölgesi

          Konuyu Baslatan: Dygsuz

          Cevaplar: 4

          Görüntüleme: 6210


  2. #2
    Bahar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    07.08.2008
    Yaş;
    40
    Mesajlar
    1.858
    Konular
    81
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    630
    @Bahar

    Standart

    ellerıne saglık ablam ya yozgatlı olarak duygulandım
    Ben bir TÜRK'üm!
    Orta Asya'da türeyen,
    Anadoluda büyüyen,
    Avrupa iclerine yürüyen TÜRK'üm!
    Daglarda gemi gezdiren,
    Taslara destanlar kazdiran,
    Tarihi bastan yazdiran,
    Kilicini üc kitada gezdiren TÜRK'üm!
    TÜRK'üm!

  3. #3
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart

    Yozgat


    Yozgat İsminin Verilmesi

    İlin, asıl adı "BOZOK" olup, zamanla "Yozgat" olarak değiştirilmiştir. Oğuz'ların; "BOZOK" koluna mensup Türkmenlerin bu bölgeye akınıyla birlikte, yöre "BOZOK" ismiyle anılmıştır. 1800'lü yıllara doğru bu ismin yanı sıra "YOZGAT" adı da telaffuz edilmiştir.




    "Yozgat" adının menşei konusunda ise, değişiki söylentiler ileri sürülmektedir:

    Bir rivayete göre, Yozgat Saray Köyü'nden (bugün itibariyle kasaba) itibaren aşağıdan yukarıya doğru kat kat yükselmektedir. Bu kat kat yükselişindin ve rakımının yüksekliğinden dolayı önceleri "Yüz kat" denmiş, zamanla bu isim söylene söylene "Yozgat" halini almıştır.

    Diğer bir rivayete göre; Aşiret Reisi Ömer Cabbar Ağa'nın yüzü çopurdu. Bu yüzden kendisine Çopur veya Çapar Koca derlerdi. Söylentiye göre Cabbar Ağa, sürülerini bir yaz günü yaylakta otlatırken karşısına Hızır (AS) çıkıyor ve davar sahibi Cabbar Ağa'dan içmek için süt istiyor. Güler yüzlü Ömer Ağa hemen misafirine ikramda kusur etmeyerek, gönül hoşluğu ile sütü ikram eder. Hızır (AS) sütü içtikten sonra çok memnun kalır ve Cabbar Ağa'ya "Çobanoğlu, yozuna yoz katılsın, memleketinin adı Yoz-Kat olsun" diyor. Bu sözü söyleyerek kayboluyor. Temeli böyle olan Yoz-Kat söylene söylene Yozgat halini alıyor.

    İsmin kaynağı hakkında her ne kadar tatmin edici bir bilgi yoksa da uzun yıllar bu havalinin böyle anıldığı
    bilinmektedir.

    Birinci Büyük Millet Meclisinde Kütahya Mebusu Cemil Bey tarafından verilen bir takrir ile Yozgat ismi Bozok olarak değiştirilmiş, bilahare 23 Haziran 1927tarihinde Bozok Mebusu Süleyman Sırrı (İÇÖZ) Bey ve arkadaşlarının verdiği bir takrirle Bozok ismi tekrar Yozgat olarak değiştirilmiştir.






  4. #4
    Dygsuz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    30.07.2008
    Mesajlar
    10.793
    Konular
    3263
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    3
    Tecrübe Puanı
    1048
    @Dygsuz

    Standart

    Alıntı Bahar Rumuzlu Üyeden Alıntı
    ellerıne saglık ablam ya yozgatlı olarak duygulandım
    Sağol Bahar özlemiştik seni forumda

  5. #5
    Bahar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    07.08.2008
    Yaş;
    40
    Mesajlar
    1.858
    Konular
    81
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    630
    @Bahar

    Standart

    BENDE SIZI OZLEDIM ABLAM
    Ben bir TÜRK'üm!
    Orta Asya'da türeyen,
    Anadoluda büyüyen,
    Avrupa iclerine yürüyen TÜRK'üm!
    Daglarda gemi gezdiren,
    Taslara destanlar kazdiran,
    Tarihi bastan yazdiran,
    Kilicini üc kitada gezdiren TÜRK'üm!
    TÜRK'üm!

Giriş

Giriş