Bolu
TARİHÇE
Bir zamanlar Hitit imparatorluğunun sınırları içinde yer almış olan Bolu sırasıyla; Frigya ve Lidya Krallıklarına bağlanmıştır. VI. Yüzyılda Lidya ile birlikte İran İmparatorluğunun egemenliği altına girmiştir. M.Ö.IV. yüzyılda bu toprakları Büyük İskender Makedonya İmparatorluğuna katmıştır. M.S. II. yüzyılda Roma imparatoru Hadriyan meşhur Romalı komutan Antonius’un doğum yeri olması dolayısıyla bu kente bir çok yapılar yaptırmıştır.
IV. yüzyılda İmparator II.Theodosius kenti Honoriada eyaletinin merkezi haline getirilmiştir. Bolu Roma İmparatorluğunun ikiye bölünmesiyle Bizans İmparatorluğunun payına düşmüşse de eski önemini bu devirden itibaren kaybetmiştir.
VII. ve IX. yüzyıllar arasında Anadolu içinde batıya doğru ilerleyen İslam ordularınınarada bulunan dağlar yüzünden buralara kadar sokulamamış olduğu söylenirse de XII. yüzyılda Anadolu Selçuklarının parlak devirlerinde ve izleyen yüzyılın başında İlhanlıların egemenliği sırasında iç Anadolu’nun Kuzeybatısında Türk egemenliği kurulduktan sonra bütün bu yörenin de ele geçirilmiş olması Bizans devri esnasında da akınlara maruz kaldığını göstermektedir.
Bolu ve yöresi II. Osmanlı Padişahı Orhan Gazi tarafından fethedildiği zaman şehir Yıldırım Beyazıt tarafından imar edilmiş hanlar hamamlar yollar camiler yapılmıştır. Timur istilasından sonra Bolu yöresi İsfendiyar Oğullarının tecavüzüne uğramışsa da II. Murat zamanına kadar Osmanlı İdaresine girmiştir.
Bolu uzun süre Anadolu ve daha sonra Kastamonu eyaletinin ilçe merkezi olarak kaldıktan sonra 1867’den itibaren yine Kastamonu’nun bir sancağı olarak teşkilatlandırılmış Meşrutiyetten sonra ise müstakil sancak haline sokulmuştur. Cumhuriyet devrinde İl haline getirilmiştir.