EL SÜRMEYİN
Her dostluğa uzayan
Parmaksız bile olsa
Bu el bizim telimiz
Birliğine el sürmeyin
Barını eller yemişse bile
Bu bağ bizim bağımız
Çep çevre bizi saran
Dalına el sürmeyin
Ne renkte bakarsa baksın
Kor bile olsa
Bu göz bizin gözümüz
Karanlığına el sürmeyin
Can ile ,yürek ile
Elden uzak dilden uzak
Petek petek topladık sevgimizi
Balına el sürmeyin
Önünü tutmayın ayımızın,günümüzün
Bırakın alabildiğine parlasın
Aydınlığına el sürmeyin
Renk renk perde, perde
Bitmemiş ağıtlarını anlatan
Bu şarkı bizim şarkımız
Hoyratına el sürmeyin
Hor adımlarla sessizliği bozmayın
Gidin başka uzaklığa gidin
Burası bizim yurdumuz
Kutsallığına el sürmeyin
Nesrin ERBİL
Bağdat, 2003
İKİ ŞEHİR
İki şehir bilirim
Candan bağlı
Yürekten dağlı
Bir “Altın köprü”yle
Kalpleri bağlı
Biri mavilikler içinde
Öbürünün yanar ufukları
Geceler onları boğmazsa
Güneşli günlere varacaktır
Görecekler ümitli ışıkların
Doğuşunu
Şafakla beraber
Silinecek acılar
Kurtulacak iki şehir
Serap ümitlere koşmaktan
Nesrin ERBİL
GELECEĞİM
Varsın yol vermesin dağlar, sınırlar
Sana giden yollrı ateşler ayırsa
Sel sel uzansa uçurumlar
Ormanlar yeşil yeşil çevremi bağlasa
Hışım hışım
Dağınık saçlarıma dolaşsa rüzgar
Yaban kuşlar etrafımı kuşatsa
Katar katar
El ele verse yıldızlar
Bulutlar şimşek şimşek ayırsa
Yılmayacağım
Ve bir gün
Gözlerinde unuttuğum gözlerimi
Almaya geleceğim.
Nesrin ERBİL