-------------------------------------------------------------------------------- Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılastım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgelereyerek ozel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yasanmış bir olayı size nakletmek istiyorum. Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir

Bu konu 1356 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Azraİl,o'nun SÖyledİĞİnden De GÜzelmİŞ!!! 1356 Reviews

    Konuyu değerlendir: Azraİl,o'nun SÖyledİĞİnden De GÜzelmİŞ!!!

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1356 kez incelendi.

  1. #1
    fatih16 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.02.2009
    Mesajlar
    94
    Konular
    66
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    557
    @fatih16

    Standart Azraİl,o'nun SÖyledİĞİnden De GÜzelmİŞ!!!

    --------------------------------------------------------------------------------

    Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan
    sayısız
    olayla karşılastım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte
    belgelereyerek ozel bir arşiv yaptım. Bunlardan 1976 yılında yasanmış
    bir
    olayı size nakletmek istiyorum.

    Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genç bir
    hanım
    hastam vardı. Bu hastam göğüs kanserine yakalanmış ve tedavi icin yurt
    dışına gitmek istemesine rağmen, bazi formaliteler sebebiyle o imkanı
    bulamamıştı. Serap'ı özel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım.
    Ve
    kısa bir süre sonra da ALLAH'ın izniyle iyileştiğini gördüm. Ancak
    Serap'ın
    da bütün diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık süreyi çok dikkatli
    geçirmesi
    gerekiyordu.

    Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra bir ihale için
    izmir'e gitmek istedi. Kış aylarında
    olduğumuz için uçakla gitmesi şartıya kabul ettim. Maalesef bilet
    bulamamış
    ve benden habersiz bindigi otobüsün kaza gecirmesi üzerine 6 saat
    kadar
    mahsur kalmış.

    Dönüşünden kısa bir süre sonra kanser, kemik ve akciğerine
    yayıldı. Serap bacak kemiklerindeki metasaz nedeniyle yürüyemez hale
    gelirken,
    hastalığın akcigerdeki tezahürü sebebiyle de devamlı olarak oksijen
    cihazı
    kullanıyor ve söylediği her kelimeden sonra agzını o cihaza
    yapıştırarak
    nefes almak zorunda kalıyordu.

    Evine gittigim gün, yine güclükle konuşarak:

    Doktor bey, dedi. Ben size... dargınım.

    "Niçin?" diye sordum.

    "Siz...dindar...bir...insanmışsınız...niçin.. .bana ...da,
    ALLAH'ı......ahireti...anlatmıyorsunuz?"

    Dini inanclarının çok zayıf olduğunu bildiğim için bu
    teklifi
    karşısında oldukça şaşırdım.

    O'nu üzmemeye çalışarak:

    "Doktora ulaşmak kolaydır dedim. Parayı bastırdın mı
    istediğine
    tedavi olursun. Ancak iman tedavisi icin gönülden istek duymalısın..."

    Konuşmaya mecali olmadığından "ben o isteği duyuyorum"
    manasında
    başını salladı. Artık ümitsiz bir tıbbi tedavinin yanısıra, ebedi
    hayatın ve
    saadetin reçetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son günlerini
    yaşayan
    Serap icin bu dersler "hızlandırılmalı ögretime" dönmüştü.

    Anlattığım iman hakikatlarını bütün ruhuyla meczediyor ve
    arada
    bir soru soruyordu.

    Vefatına bir hafta kala:

    "Doktor bey, dedi. Ben...ölürken...ne...söylemeliyim?

    "Senin durumun çok ozel" dedim. Kelime-i Şehadet sana uzun
    gelir.O anı farkedince Muhammed (s.a.v) sana yeter." O, haliyle
    tebessüm
    ederek yine başını salladı. Cok ıstırabı olduğu için Serap'a sürekli
    morfin
    yapıyor ve O'nu uyutmaya çalışıyorduk.

    Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir müddet ziyaretine
    gidemedim.
    Döndüğümde annesi telefon ederek:

    "Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor." Dedi.

    "Sabahlara kadar inliyor ve çok ıstırap çekiyor."

    Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum.
    Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkça ürperiyorum.

    -"Ya morfinin tesiriyle ölüme uykuda yakalanır ve son
    nefeste
    "Muhammed.(s.a.v) diyemezsem?".

    İşte Serap, böyle bir hanımdı. Bu arada benden istihareye
    yatmamı ve eğer bir kaç gün daha ömrü varsa , son günü uyanık kalacak
    şekilde morfin yaptırılmasını rica etti. Ben hiç adetim olmadığı
    halde cuma
    gününe rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap'ın acizliği
    hürmetine
    olacak ki Salı gününe kadar yaşıyacağına dair işaret sezdim.

    Ertesi gün O'na:

    "Hiç korkma!" dedim.

    "İğneyi vurdurabilirsin."

    Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu görüşmemizde son
    sorusunu
    da sordu:

    "Doktor bey...Azrail...bana...nasıl...görü...necek?

    "Kızım," dedim.

    "O bir melek değil mi? Hiç merak etme, sana yakışıklı bir
    prens
    gibi gelecektir."

    Salı günü Serap'ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve
    gittim.
    Ancak vefatına yetişememiştim. Ailesi tam manasıyla perişandı. Sadece
    kendisine uzun müddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve
    beni
    görünce yanıma gelerek:

    "Doktor bey, biliyor musunuz , bu evde biraz önce bir
    mucize
    yaşandı!"

    dedi ve devam etti:

    Serap, bir saat kadar önce oksijen cihazını attı
    ve "yataktan
    kalkması imkansız" denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat
    namaz
    kıldı. Bütün ev halkı hayretten donup kaldık.

    Ve kelime-i Şehadet getirerek vefat etmeden biraz önce
    de:

    "Doktor bey'e söyleyin, dedi.

    Azrail, O'nun söylediginden de güzelmis!!!"


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Azraİl,o'nun SÖyledİĞİnden De GÜzelmİŞ!!!

          Kategori: Peygamber Efendimiz (S.A.V.)

          Konuyu Baslatan: fatih16

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1356

    Ey yüzüne ay ışığı çizmiş çocuk
    Gönül bağladım sana...
    Sen ki kör,sağır ve dilsiz olma hainlikler karşısında
    Bunları yazacaksın deyilmi kalem tutunca?

  2. #2
    GARAGIZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    31.07.2008
    Mesajlar
    2.041
    Konular
    545
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    676
    @GARAGIZ

    Standart

    Harika bi hikaye inanın okuyunca tüylerim ürperdi ..

    YÜCE RABBİM KELİMEYİ ŞAHADEDİ DİLİMİZDEN EKSİK EYLEMESİN .....

    AMİNNNNNNNN

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş