İmamın İsmeti İmametin temel şartlarından ve imamın en önemli özelliklerinden birisi de "İsmet" sıfatıdır. İsmet; hakikate olan ilimden ve kuvvetli iradeden kaynaklanan bir özelliktir. İmamda, bu iki özelliğin bulunmasından dolayı her türlü günaha ve hataya (düşmekten) duçar olmaktan korunmaktadır. İmam; dini maarifleri tanıma, açıklama, onlara amel etme, İslam toplumunun maslahat ve zararlarını bilme konusunda her türlü sürçmeden masumdur. İmamın masum olması konusunda çeşitli

Bu konu 1319 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
İmamın İsmeti (imamet) 1319 Reviews

    Konuyu değerlendir: İmamın İsmeti (imamet)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1319 kez incelendi.

  1. #1
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart İmamın İsmeti (imamet)

    İmamın İsmeti


    İmametin temel şartlarından ve imamın en önemli özelliklerinden birisi de "İsmet" sıfatıdır. İsmet; hakikate olan ilimden ve kuvvetli iradeden kaynaklanan bir özelliktir. İmamda, bu iki özelliğin bulunmasından dolayı her türlü günaha ve hataya (düşmekten) duçar olmaktan korunmaktadır. İmam; dini maarifleri tanıma, açıklama, onlara amel etme, İslam toplumunun maslahat ve zararlarını bilme konusunda her türlü sürçmeden masumdur.

    İmamın masum olması konusunda çeşitli akli ve nakli (Kuran'dan ve Hadislerden) deliller vardır. Akli delillerin en önemlileri şunlardan ibarettir:

    A- Din ve dindarlık yolunun korunması, imamın masum olmasına bağlıdır. Zira imam dinin korunmasından, tahrif olmamasından ve halkın din yoluna hidayet olmasından sorumludur. İmamın yalnızca sözleri değil; hatta başkalarının amellerini onaylayıp onaylamama konusundaki tutumu da, toplumun ameli üzerinde etkili olmaktadır.

    Dolayısıyla dini anlama ve ona amel etme konusunda her türlü sürçmeden korunmuş olması ve böylelikle izleyicilerini doğru yola hidayet etmesi gerekir.

    B- İnsanların, dini tanıma ve uygulama konusunda hatasız olmamaları; toplumların imama ihtiyaç duymalarının delillerinden biridir. Eğer halkın rehberi de hata sahibi olursa halkın imama tam olarak güvenmesi nasıl sağlanabilir?! Başka bir ifadeyle; imam, masum olmazsa, halk imama uyma ve emirlerini yerine getirme konusunda şek ve şüpheye düşecektir.[1]

    Kur'an-ı Kerim'de imamın masum olması gerektiğine işaret eden ayetler de bulunmaktadır. Onlardan birisi Bakara suresinin 124. ayetidir. Bu ayette, Allah-u Teala Hz. İbrahim'e (s.a) nübüvvet makamından sonra yüce imamet makamını vermiştir. Daha sonra Hz. İbrahim kendi neslinde de imamlar karar kılınmasını isteyince yüce Allah şöyle buyurmuştur: "zalimler benim ahdime nail olamaz!"

    Yani; imamet makamı, Hz. İbrahim'in (a.s) neslinden olanlara, ancak zalim olmayan insanlara mahsustur.

    Kur'an-ı Kerim, Allah'a şirk koşmayı büyük bir zulüm olarak kabul etmektedir. Aynı şekilde, Allah'ın emirlerini çiğnemenin de nefse zulüm olduğunu bildirmiştir.

    Dolayısıyla kim hayatının her hangi bir döneminde günah işlemişse zalim olarak telakki edilmiş ve imamet makamına layık görülmemiştir. Böylelikle bu gibi insanlar bu makama ulaşamayacaklardır.

    Başka bir ifadeyle; hiç şüphesiz Hz. İbrahim (a.s) "İmamet makamını" zürriyetinden gelip bütün ömrü boyunca günah işleyen veya başlangıçta iyi sonra kötü olan insanlar için istememiştir. Buna göre geriye iki grup kalmaktadır:

    1. Başlangıçta günahkâr olanlar. Ancak sonra tövbe edip iyi olan insanlar.

    2. Hiç günah işlemeyen insanlar.

    Allah-u Teala kelamında birinci grubu kabul etmemiştir. Sonuç olarak "İmamet" makamının, ikinci grup için sınırlandırılmış olduğu anlaşılacaktır. Yani hiç günah işlemeyen insanlar bu makama ulaşabileceklerdir.

    -------------------------------------------------------------------------------



    alıntı


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: İmamın İsmeti (imamet)

          Kategori: İslamın Temel Esasları

          Konuyu Baslatan: Aybalam76

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1319

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş