1- Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı Tevhid, Allah'ı (c.c.) zatında, fiillerinde, isim ve sıfatlarında birleyip, bütün ibadetleri yalnızca O'na yapmaktır. Tevhid şu üç çeşidi ile bir bütündür. 1- Rububiyyet Tevhidi: Allahu Teala'nın yaratan, sahip olan, öldüren, yaşatan, dirilten, rızıklandıran, yöneten, fayda ve zarar veren, dualara icabet eden, kaza ve kaderi takdir eden olduğuna inanmaktır. Rasulullah'ın (s.a.v.) dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul ediyorlardı. Fakat bu,

Bu konu 1668 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı 1668 Reviews

    Konuyu değerlendir: Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1668 kez incelendi.

  1. #1
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı

    1- Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı


    Tevhid, Allah'ı (c.c.) zatında, fiillerinde, isim ve sıfatlarında birleyip, bütün ibadetleri yalnızca O'na yapmaktır. Tevhid şu üç çeşidi ile bir bütündür.


    1- Rububiyyet Tevhidi: Allahu Teala'nın yaratan, sahip olan, öldüren, yaşatan, dirilten, rızıklandıran, yöneten, fayda ve zarar veren, dualara icabet eden, kaza ve kaderi takdir eden olduğuna inanmaktır. Rasulullah'ın (s.a.v.) dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul ediyorlardı. Fakat bu, onların İslam'a girmeleri için yeterli değildi. Maalesef bugünkü insanların durumu da bundan farklı değildir.




    2- Uluhiyyet Tevhidi: İbadetin yalnızca Allah'ın (c.c.) hakkı olduğuna inanmaktır. Hiçbir ibadeti az dahi olsa Allah'tan (c.c.) başkasına yapmamaktır. Yasama yetkisini de sadece ve sadece Allah (cc)'a ait kılmaktır. Rasulullah'ın (s.a.v.) dönemindeki müşrikler tevhidin bu türünü kabul etmiyorlardı.


    3- İsim ve Sıfat Tevhidi: Allah'ın (c.c.) kendini Kur'an'da vasfettiği, Rasulullah'ın (s.a.v.) sahih sünnetlerinde bizlere açıkladığı üzere, bütün noksanlıklardan uzak, yani kemal sıfatlara sahip olduğuna, mahlukata benzemediğine inanıp, bu isim ve sıfatları artırmadan, azaltmadan, saptırmadan, sapık tevillerle tevil etmeden, iptal etmeksizin, örnek ve nasıllık vermeksizin ve mahiyetini araştırmaksızın olduğu gibi kabul etmektir. Allah'ın (c.c.) sıfatları zatının mahiyetine bağlıdır. Bizler Allah'ın (c.c.) zatının mahiyetini idrak edemeyeceğimiz için, bu konuda soru sormak doğru değildir.


    Bir kişi tevhidin bu üç türüne de iman etmedikçe mü'min olamaz. Tevhide inananların sayısı azdır. İnsanların çoğu Allah'a (c.c.) ortak koşarak inanırlar. Bir davaya inananların az olması onun yanlış olduğunu göstermez. Öyle rasuller vardır ki hiç ümmeti yoktur. Nuh (a.s.) 950 yıl tebliğ yapmasına rağmen çok az kimse iman etmişti. Bu yüzden tevhid ehlinin üzülmemesi gerekir, hidayet yalnızca Allah'a (c.c.) aittir.



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Tevhid - Allah Teala'nın Varlığı

          Kategori: İslamın Temel Esasları

          Konuyu Baslatan: Aybalam76

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 1668

    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

  2. #2
    Aybalam76 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    10.08.2008
    Mesajlar
    2.619
    Konular
    479
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    100
    @Aybalam76

    Standart

    İBADET
    İbadetin kelime anlamı; boyun eğmek, itaat etmek, küçüklüğünü kabul etmek demektir. Şer'i manası ise; Allah'ın (c.c.) sevdiği, kabul ettiği, razı olduğu, bütün gizli-açık ameller ve sözlerdir.


    Bazı ibadet türleri: İman, islam, ihsan, dua, korkmak, ummak, umut etmek, tevekkül etmek, sevmek, gönülden saygı duymak, yönelmek, yardım istemek, sığınmak, yardımına çağırmak, kurban kesmek, adak adamak, hükmüne teslimiyet göstermek, namaz, oruç, zekat, hac, tavaf, tevbe, istiğfar, rüku, secde, huşu vb.


    Bütün ibadetler yanlızca Allah'a (c.c.) yapılmalıdır. Allah (c.c.) insanları yalnızca kendisine ibadet etmeleri için yaratmıştır. Ve bu amaçla rasuller göndermiştir. Bütün rasuller toplumlarını yalnızca Allah'a (c.c.) ibadet etmeye, O'na hiçbir şeyi eş koşmamaya ve tağutları inkar etmeye davet etmek için gönderilmişlerdir. İbadetleri Allah'tan (c.c.) başkasına yapmak şirktir.

    Allah'tan (c.c.) başkasına ibadet eden, ibadet ettiği şeyi ilah ve rab edinmiştir. Oysa ki gerçek ilah sadece Allah'tır (c.c.). Bir müslümanın ibadetinin Allah (c.c.) katında geçerli olabilmesi için Allah'ın (c.c.) istediği ve razı olduğu şekilde yapılması gerekir.


    ŞİRK
    Şirk, Allah'a (c.c.) ortak koşmak demektir. Şirk üç türlüdür. Büyük şirk, küçük şirk, gizli şirk.
    1- Büyük Şirk: İnsanı İslam dininden çıkarır. Yapılan bütün salih amelleri boşa çıkarır. Tevbe edilmeden ölündüğü takdirde sahibini Cehennemde ebedi kalmaya götürür. Şirkin dışındaki günahların bağışlanması Allah'ın (c.c.) dilemesine kalmıştır. Allah (c.c.) şirk koşmadan ölen kişiyi, dünya dolusu günahı olsa bile, "La ilahe illallah" kelimesinin fazileti sebebiyle -ister günahlarının cezasını çektirdikten sonra, isterse de günahlarının cezasını çektirmeden- affedecektir.


    1- Büyük şirk
    a- Dua, korku, sığınma vb. konularda ortaya çıkan şirk çeşidi. Ölülerden yardım istemek gibi.

    b- İtaat konusunda ortaya çıkan şirk çeşidi: Allah'ın (c.c.) helal (serbest) kıldığını haram (yasak) kılan birine, itaat etmek demektir.
    c- Sevgi konusunda ortaya çıkan şirk çeşidi:
    Herhangi bir şeyi Allah (c.c.) kadar veya Allah'tan (c.c.) daha çok sevmektir.



    2- Küçük Şirk: İnsanı İslam dininden çıkarmaz.
    Fakat büyük günahlardan daha büyük günahtır. Örneğin; riya, Allah'tan (c.c.) başkası adına yemin etmek, 'Allah ve sen dilersen bu iş olur' demek vb.



    3- Gizli Şirk: Şirk, karanlık bir gecede, dümdüz bir kayanın üzerinde yürüyen, siyah bir karıncanın ayak sesinden daha gizlidir. Daha çok sevgi, korku, umut gibi konularda görülebilir.
    Rasuller bile Allah'a (c.c.) şirk koşmaktan korkup dua etmişlerdir. Bu yüzden tüm müslümanların şirk ve şirk ehlinden uzak durması ve Allah'a (c.c.) dua edip, tevbe-istiğfar etmesi gerekir.


    KÜFÜR
    Küfür hakkı örtmek demektir. Küfür iki çeşittir. Büyük küfür, küçük küfür.
    1- Büyük Küfür: İnsanı İslam dininden çıkarır.
    Beş çeşittir:
    a- Yalanlama (inkar) küfrü: İman edilmesi gereken herhangi bir şeyi inkar etmek.
    b- Büyüklenme küfrü: Doğru olduğuna inanmakla birlikte büyüklenerek yüzçevirmek. İblis, Firavun, yahudiler ve Ebu Talib'in küfrü buna örnektir.
    c- Yüz çevirmek küfrü. İman ettiği halde Allah'ın (c.c.) hükümlerinden bile bile yüzçevirmek, onları tatbik etmemektir.
    d- Şüphe küfrü: Akidenin temel meselelerine yönelik konularda iman ettiği halde onun doğruluğunda şüpheye düşmek.
    e- Nifak küfrü: İman edilmesi gerekli konulara inanmadığı halde diliyle inandığını söylemek. Münafıkların yaptığı gibi.
    2- Küçük Küfür: İnsanı İslam dininden çıkartmaz. Fakat büyük günahlardan daha büyük günahtır.
    Örneğin; nimete küfretmek (nankörlük etmek), soya sövmek, ölünün arkasından bağırıp çağırmak vb.


    NİFAK
    Nifak, iki yüzlülük demektir. Nifak iki çeşittir. İtikadi nifak, ameli nifak.
    1- İtikadi Nifak: Kalbi imanı tasdik etmediği halde diliyle inandığını söylemektir. Böyle kişilere dünyada zahire göre hükm edilerek müslüman muamelesi yapılır. Bu kişiler tevbe etmeden ölürlerse ebedi olarak cehennemin en alt tabakasında yer alacaklardır.
    2- Ameli Nifak: Kalbi imanı tasdik ettiği ve imanın bütün şartlarını yerine getirdiği halde, nefsine uyduğundan veya başka bazı sebeplerden dolayı haram olan bazı fiilleri işlemektir. Bu kişi günahkar müslüman olup tevbe etmeden öldüğü takdirde Allah (c.c.) dilerse ona azap eder dilerse bağışlar. Örneğin: Yalan söylemek, vaadinden dönmek, emanete ihanet etmek, kavga anında haktan ayrılmak.


    BİD'AT
    Bidat, İslam şeriatında aslı olmayan bir şeyi icad etmek demektir. Kim dinde bidat icad ederse o kimse sapıktır. Bidatın iyisi kötüsü yoktur. Şunlar bid'attır:
    a- Şirk olan bidat. Ölülerden yardım istemek, Allah'tan (c.c.) başkasına kurban kesmek, adak adamak vb.
    b- Haram olan bidat. Mezarlar üzerine bina yapmak, buraları süsleyip mescid edinmek vb. c- Tahrimen mekruh olan bidat: Kandil geceleri ve mevlid vb.
    d- Tenzihen mekruh olan bidat: Her namazdan sonra musafaha yapmak vb.
    Ekonomi, endüstri vb. konulardaki teknik yenilikler bid'at değildir, bu bağlamda değerlendirilemez, bilakis müslümanların faydasına olduğu için helal ve sevaptır. Eşya da aslolan mübahlıktır. Bu yüzden haram olduğuna dair kesin bir delil bulunmayan şeyler helaldir. Ayrıca vücuda fayda veren şey helal, zarar veren şey de haramdır. Ayrıca harama sebep ve vesile olmak da haramdır.





    alıntı
    Kralların taçları beni bağlar büyümü
    Orduları açamaz gönlümdeki düğümü
    Saraylarda süremem dağlarda sürdüğümü
    Bin cihana değişmem şu öksüz TÜRKLÜĞÜMÜ..

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş