Mirze Şefi Vazeh (Gence, 1792 - Tiflis, 1852) Mirze Şefi Vazeh 1792'de Gence'de doğdu. Babası Kerbelâyı Sâdık, Gence hakimi Cevat Han'ın saray mimarıydı. Babasını erken kaybetmiş, İslâmâyinlerine karşı itimatsızlığı ve hür fikirliliği iletanınan Hacı Abdulla adlı bir akrabasının himayesinde büyümüşdü. Bir kaç yıl Gencemedresesinde tahsil görmüş, lakin ruhanilere karşısaygısızlığı nedeni ile medreseden kovulmuştu. Bundan sonra şahsi gayretiyle tahsilini tamamlamış, aynı zamanda bir hattat

Bu konu 5652 kez görüntülendi 2 yorum aldı ...
Mirze Şefi Vazeh 5652 Reviews

    Konuyu değerlendir: Mirze Şefi Vazeh

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 5652 kez incelendi.

  1. #1
    Yaver ARANCI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    25.10.2008
    Mesajlar
    298
    Konular
    108
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    590
    @Yaver ARANCI

    Harika Mirze Şefi Vazeh

    Mirze Şefi Vazeh
    (Gence, 1792 - Tiflis, 1852)

    Mirze Şefi Vazeh 1792'de Gence'de doğdu. Babası Kerbelâyı Sâdık, Gence hakimi Cevat Han'ın saray mimarıydı. Babasını erken kaybetmiş, İslâmâyinlerine karşı itimatsızlığı ve hür fikirliliği iletanınan Hacı Abdulla adlı bir akrabasının himayesinde büyümüşdü. Bir kaç yıl Gencemedresesinde tahsil görmüş, lakin ruhanilere karşısaygısızlığı nedeni ile medreseden kovulmuştu. Bundan sonra şahsi gayretiyle tahsilini tamamlamış, aynı zamanda bir hattat sıfatıyla Gence'de ve çevresinde ün kazanmıştı. Hacı Ab-dulla'nın yardımı ile Cevad Han'ın kızı Püste Hanım'm sekreteri görevini üstlendi. Ama Rus-ların 1826 yılı Gence saldırısından sonra, PüsteHanım İran'a kaçmak zorunda kaldığından Mirze Şefi de yegâne gelir kaynağı olan görevini kaybetmişti. Ardından Hacı Abdulla'nın ölümü ve Gence'lilerin şahsına yönelik sui zannı Mirze Şefi'yi daha da zor bir duruma soktu. Sonunda Şah Abbas camisi yanındaki medresede hüsni hatt öğretmenliğine atanabildi. Burada Mirze Şefi'nin yanında tahsil görenlerden biri de XIX yy. Türk-İslâm dünyasının büyük yazarı Mirze FeteliAhundzâde olmuştu. Onun sosyal görüşünün biçimlenmesinde ve fikrî gelişiminde hocasının Önemli rolü olmuştu.

    1840-1846 yıllarında Mirze Şefi, Tiflis'teki orta okulda -geza mektebinde- Türkçe öğretmeni ve şeriat müderrisi olarak çalışır. Burada okulun öğretmenlerinden, Rus asıllı G.Grigoryev'le birlikde Rus dilini öğrenen Türkler ve Azerî Türkçesini Öğrenmek isteyen Ruslar için ders kitapları, metin örnekleri ve antolojiler hazırlar. Aynı zamanda Tiflis'teki Azerî şairlerini bir araya getiren "Divan-ı Hikmet" adlı edebî meclisin kurucularından biri olur. Rus şairlerinin bazı şiirlerini Fars diline çevirir. 1844'te Tiflis'teyken, Almanya'nın Hannover şehrinden gelmiş şair ve tercümeci Fredrih Bodenştedt'le tanışır. Bir süre onun Fars dili ça-lışmalarına kılavuzluk yapar. Bodenştedt Tiflis'tenayrılırken, Mirze Şefi kendi şiirler mecmuasını ona hediyye eder. Aynı zamanda "Divan-ı Hikmet"meclisinin faaliyetlerini devamlı takip eden Bodenştedt burada dinlediği şiirleri de yazıya almıştı. 1846'da Almanya'ya dönen Bodenştedt kendi memleketinde seyahat anılarını ihtiva eden"Şarkda Bin Bir Gün" kitabını yayınlatır. Kitabın içerisinde Mirze Şefi'nin şiirlerinden de örnekler verir. Bu örneklerin kısa zamanda son derece büyük şöhret kazandığını ve tüm Almanya'ya yayıldığını gören Alman uzmanı, 1851'de Berlin'de "Mirze Şefinin şarkıları" kitabını yayınlatır. Kitaponun beklediğinden de büyük bir şöhret kazanır. Kısa bir süre içerisinde, şarkılar İngiliz, Fransız,İtalyan, İspanyol, Hollanda, Polonya, Çek, hatta eski Yahudi diline bile aktarılır. Ve yalnız Almanya'da 100 defadan fazla yayınlanır. Şarkılar aynı dönemde Rus diline de çevrilmiş ve ünlü Rus yazarı Lev Tolstoy'un dikkatini çekmişti. 60-60. yıllarda ekzotizm peşince koşan tüm Avrupa, Mirze Şefi havasıyla nefes alırdı. Hetta "Mirze Şefi" operası yazılmış, Almanya'da "Mirze Şefi"pastaları üretilmeye başlamıştı. Bu durum karşısında, 1873'ten sonra Bodenştedt, Mirze Şefi'nin söz konusu şarkıların yazarı olduğunu inkâr etti. Tiflis'te öğretmeni olan Mirze Şefi'nin adını, sadece mahlas olarak kullandığını, şarkıları kendisinin yazdığını ileri sürdü. Uzun zaman Kafkasya'da yaşamış Alman asıllı şarkiyatçı Adolf Bcrje de, bu işte ona yardımcı olarak, Mirze Şefi'nin hiç zaman şiir yazmadığı, yalnız bir öğretmen olduğu yolunda, Tiflis'te sahte belgeler topladı.

    1846-1850 yıllarında Gence şehir mektebinde, 1850 yılından itibaren Tiflis ortaokulunda öğretmenlik yapan ve 1852'de Tiflis'te Hakk'ın rahmetine kavuşan Mirze Şefi'nin, kendi adı ve eserlerinin Avrupa'da ve tüm dünyada kazandığı şöhretten haberi bile olmadı. Azerbaycanlı tatkikatçılardan profosör Mikayıl Refili'nin, Eliejder Seyidzâde'nin vb. yaptıkları araştırmalar, Mirze Şefi'nin birçok şiirinin orijinallerinin ortaya çıkarılması ve Almancaya tercümelerle mukayeseli karşılaştırması Fridrih Bodenşted'tin hırsızlığınıispat için yeterli sayıda örnekler vermiştir.

    Mirze Şefi'nin adının ve eserlerinin Batı dünyasında yayılmasının önemli nedenlerinden biri, onun şiirde Ömer Hayyam geleneklerini devam ettirmesi, dünyaya ve varlığa Ömer Hayyam gözü ile kaygısız ve neş'eli bir filozof nazarıyla bakmasıydı. Şairin Azerbaycan Türkçesi ile elde edilen az sayıdaki şiiri, onun edebî mahareti, poetiksöz kullanma ustalığı ve başarısı hakkında bilgivermektedir. Bütün çağdaşları ve selefleri gibi Mirze Şefi de eserlerini iki dilde -Farsça ve Azerî Türkçesi ile-kaleme almıştır.

    Eserleri:


    Şiirleri. Bakı, 1926
    Neğmeler, Bakı, 1961
    Cünglerdeki Şiirleri, Bakı, 1981.


    Kaynakça:

    Die Lieder des Mirza Şhaffuz, Berlin 1851; (Mirze Şefİ Şarkıları, Alman dilinde)
    Aus dem Nachlasse Mirza Scaffuys, Berlin, 1875{Mirze Şefi irsinden, Alman dilinde)
    F. Bo-denstedt. Tausend ein Tag im Orient, Berlin, 1896(Şarkda Bin Bir Gün, Alman dilinde)
    Şair MirzeŞefi, Bakı, 1938 (Rus dilinde)
    Mikayıl Refİlİ. Mirze Şefi Dünya Edebiyatında, Bakı, 1957 (Rus dilinde)
    E. Seyidzâde. Mirze Şefi, Yoksa Bo-denştedt, Bakı, 1940 (Rus dilinde)
    E. Seyidzâde,Mirza Şefi Vazeh. Bakı, 1969 (Rus dilinde)
    Fey-zulla Kasımzâde. XIX. Esr Azerbaycan EdebiyatıTarihi. Bakı, 1974, s. 166-182.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Mirze Şefi Vazeh

          Kategori: Azerbaycan

          Konuyu Baslatan: Yaver ARANCI

          Cevaplar: 2

          Görüntüleme: 5652

    Konu Yaver ARANCI tarafından (31.12.2008 Saat 13:43 ) değiş;tirilmiş;tir. Sebep: Harf hatası düzeltildi.
    İnsan TEK başına hayal eder, TEK başına acı çeker, TEK Başına Ölür. Henry Frederic Amiel

  2. #2
    Yaver ARANCI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    25.10.2008
    Mesajlar
    298
    Konular
    108
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    590
    @Yaver ARANCI

    Post ŞİİRLERİ

    ŞİİRLERİ
    (Poetik Meclisler, Bakı-1987, c.II, s.10)

    Ne qeder kim, feleyin sâbit-i seyyaresi var,
    Ol qeder sinede qemzen oxunun yâresi var.
    (Feleğin ne kadar gezegeni varsa sinemde de o kadar gamzenin ok yarası vardır.)

    Deyil eflâkde kövkeb görünen, çerx-i büîend,
    Oluban dîde serapa, sene nezzâresi var.
    (Gökte görünen yıldız değildir. Yüce gökler baştan ayağa göz olmuş, seni seyrederler.)

    Rûzigân qara, dâim gecesi târ keçer,
    Her kinıin cşqde bir yâr-i sitemkâresi var.
    (Kimin aşkta zalim bir sevgilisi varsa zamanı kara, gecesi karanlık geçer.)

    Nece qan cûşe gelib eylemesin âh ü feğân,
    Könlümün dîde-yi giryân kimi fevvâresi var.
    (Gönlümün yaşlı gözler gibi fıskiyesi varken kan nasıl coşup da âh ve feryat eylemesin !)

    Ol gezeldir ki, bu, Vâzeh dedi bir derd ehli,
    Zahiren lâle otağında qonaq qâresi var.
    (Bu gazeli Vâzeh adlı bir dert sahibi söyledi. Sanki lâlenin otağında misafir olmuş bir karası vardır.)
    İnsan TEK başına hayal eder, TEK başına acı çeker, TEK Başına Ölür. Henry Frederic Amiel

  3. #3
    Yaver ARANCI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    25.10.2008
    Mesajlar
    298
    Konular
    108
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    590
    @Yaver ARANCI

    Standart Süsenî

    (c.II,s.11)

    Ey nezâket çemeni içre xurâman Süseni,
    Xûbluq kişverinin taxtma sultan Süseni,
    Sedeğin yayı qaşı sedqesi qurban Süseni,
    Bir baxışla yaraşır kim, ala yüz can Süseni,
    Bele getse tez olur dillere dastan Süseni.

    (Ey nezaket çimeninde salınarak nazla gezen; gü-zellik ülkesinn tahtına sultan olan; bir bakışıyla yüz can alan susen çiçeği! Böyle giderse süsen çi-çeği, çabucak dillere destan olur.)

    Herekât ü revîşin qıldı seh-i servini pest,
    Sünbüle türreyi zülfün şikeni verdi şikest,
    Lâleni dâğe salıb rûyin, edib bâdeperest,
    Ey könül, qaş-göz arade ne gezirsen bele mest,
    Yoxdu vehmin ki, are yerde töke qan Süseni.

    (Yürüyüşün ve davranışların servinin düzlüğünü, doğruluğunu geride bıraktı. Zülüflerinin kıvrımısümbüle kırıklık verdi. Yüzün lâleyi yaraya salıp içki düşkünü hâle getirdi.)

    Ey melek, ebryüzün güldü mü, yâ bedr-i tamam,
    Kim ki, rûyinden olur mest, ona bade heram.
    Perdesiz cilvelenib, naz ile ver qedde qiyam,
    Küfr-i zülfün dağıdıb, mest çıxıb, eyle xuram
    Bileler tâ ki, nedir küfr ile îman, Süseni.

    (Ey melek, ey dolunay gibi olan güzel! Bulutluyüzün güldü mü? Senin yüzünden sarhoş olanlara içki haramdır. Saklamadan cilve yap ve ayağa kalkıp boyunu göstererek nazlan. Zülüflerinin karalığını ortaya dök. Sarhoş bir şekilde çıkıp salın. Böylece küfür ile iman nedir, herkes bilsin.)
    İnsan TEK başına hayal eder, TEK başına acı çeker, TEK Başına Ölür. Henry Frederic Amiel

Giriş

Giriş