Atatürk'ün ilkeleri nelerdir?

[AyMaRaLCaN]

Atatürk ilkeleri nelerdir?

Atatürk ilkeleri ve kısa açıklamaları.

Laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ileri görüşlü bir devlet adamı olarak bir dizi yeniliklere imza atmış ve ülkenin her açıdan yükselebilmesi için bir çok ilkeleri de hayata geçirmiştir.

Atatürk, ülkenin gelecekte de var olabilmesi ve çağdaş modern bir anlayış içerisinde yaşamını idame ettirebilmesi için her alanda çalışmalar yapmış büyük bir devlet adamıdır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte henüz yeni bir ülkenin temelleri atılmış olmasına rağmen, milletin Atatürk’e, Atatürk’ünde Türk milletine duyduğu güven ile devletimiz hızlı bir yükselişe geçerek tüm dünyanın büyük hayranlığını kazanır bir hale gelmiştir. Milletçe, milli birlik ve beraberlik içerisinde “Atatürk ilkeleri” uygulamaya konulmuş ve üstün başarılar elde edilmiştir.

Atatürk ilkeleri ve inkılapları birbirinden ayrılmaz bir bütünün parçalarıdır adeta. Yenilikleri gerçekleştirebilmenin, ilkeleri tam olarak anlamak ve uygulamaktan geçtiğini çok iyi anlamamız gerekmektedir. Örnek verecek olursak; Kendi toprak bütünlüğümüze Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinin anlamı içerisinde sahip çıkarken, dünya üzerinde var olan diğer ülkelerinde toprak bütünlüğüne o derece saygı göstermeyi ihmal etmemeliyiz. İyi bilmeliyiz ki her ulus kendi ülke sınırları içerisinde bizler kadar özgür ve yeniliklere açık bir ortam içerisinde yaşamayı hak etmektedir. Zaten Atatürk milliyetçiliği de bunu istemektedir.

Atatürk ilkeleri yalnızca Türk milletinin ülke sınırları içerisinde uyguladığı bir düşünce sistemi değil tüm dünya ülkelerinin toprak bütünlüğüne saygılı bir dünya görüşünü de ifade etmektedir. İşte bu yüzden Atatürk’ün ilkeleri evrensel bir dünya görüşü olarak ta kabul edilmelidir. Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze kadar bir devlet politikası olarak uygulanan Atatürk ilkeleri, bugün olduğu gibi yarında bizlerin yol haritası olacak ve olmaya da devam edecektir.

Atatürk ilkeleri nelerdir? şeklinde sorulacak bir soruya ancak, bu ilkelerin anlamlarının iyi anlaşılıp sonra iyi anlatılmasıyla cevap verilebilir.

Şimdi Atatürk ilkelerini ve anlamlarını kısa bir özet şeklinde sizlerle paylaşalım.

Cumhuriyetçilik: Halkın kendisini yöneteceği kişileri özgür bir ortamda seçerek iş başına getirmesini ifade eder. Bu şekilde halk, kendi kendini yönetmiş, yani devlet yönetimine katılmış olur. Atatürk’ün Cumhuriyetçilik ilkesi halkın seçme ve seçilme özgürlüğünü ifade eder. Bütün kuralların kanun çerçevesinde işlediği, insanların kanunlar çerçevesinde eşit tutulduğu en demokratik yönetim biçimidir.

Milliyetçilik: Atatürk milliyetçiliği, bugün dünyadaki en geçerli milliyetçilik anlayışıdır. Yalnızca kendi topraklarında yaşayan insanların kendi toprak bütünlüğüne sahip çıkmasını değil tüm dünya devletlerinin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini ifa eder. Bütün milletlerin kendi vatan toprakları içerisinde huzur ve mutluluk içerisinde hiçbir baskı altında kalmadan yaşayabilmesini amaçlar.

Halkçılık: Cumhuriyet rejimi ile yönetilen bir ülkede, yöneticilerin olduğu kadar vatandaşlarında devlet imkanlarının kullanılmasında halk yararının gözetilmesini ifade eder. Kurtuluş Savaşı yıllarından beri ulusal birlikteliğin sembolü haline gelmiştir. Halkçılık, topyekün kalkınmada, yönetimde, ülke gelirlerinin dağılımında, devletin imkanlarının kullanılmasında halk yararının gözetilmesini, yani halkın geleceği için çalışılması gerektiği anlamını taşır. Bütün millet bireylerinin hiçbir ayrıcalığa müsaade edilmeden yasa önünde eşitliği esasına dayanır.

Laiklik: Tamamen din özgürlüğünün sağlanmasını, din olgusunun çağdaş bir düzeye getirilmesini ifade eder. Din ve devlet işlerinin ayrı tutulmasını, herkesimden insanın kendi inancını özgürce yaşayabileceği bir ortamın oluşturulması gerektiğini savunur. Devletin din ve vicdan hürriyetini tüm bireylerine tanıması ve bunu kanunlarla desteklemesi anlamını taşır.

Devletçilik: Ekonomik ve sosyal açıdan kalkınmanın gerçekleştirilmesi için uygulamaya konulması gereken politikaların ivedilikle hayata geçirilmesi demektir. Devlet sektörü ile özel sektörün birlikte çalışarak, milletin kalkınması adına, yapılması gereken işlerin ivedilikle yapılması fikrini savunur. Özel sektörün millet yararına desteklenmesini ve her sahada milletçe başarının yakalanması çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini ifade eder.

İnkılapçılık (Devrimcilik): İnkılapçılık yenilik demektir. Geçerliliğini yitirmiş, fayda sağlaması artık mümkün olmayan işlerin bir düzene sokulması demektir. Bilimin öncülüğünde çağın getirdiği yeniliklerin vakit geçirilmeden uygulamaya konulmasını ifade eder. Ülkenin ilerlemesi ve kalkınması için yeni ve faydalı işlerin yapılmasıdır.