Bir anlar ve zamanlar yanılgısıdır yaşam. Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz seçimler bütünü. Cam kırığı acılarımız, hayal kırıklıklarımız ve yüzümüzde maskelerimiz vardır. Kurduğumuz dünyaya hapsettiğimiz benliğimizin; sinsice intikam alışıdır korkularımız. Yanlış ata oynamanın verdiği kaybedişlerdir hüzünlerimiz. Kalbimizin acıması hep bu yüzdendir aslında. Nereye gitsek kurtulamayız kendimizden.
Terk ettiğimiz ve terk edildiğimiz zamanların ‘’Bir daha Asla’’ moduna geçişleridir ayrılıklar. Her köşe başından hışımla bir anı çarpar yüreğimize. Öldürecek sandığımız yıkılışlar; sevmelere tövbeler ettiren yorgunluklarımızdır öylesi zamanlar.’’ Bir daha hiç mutlu olmayacak; bir daha hiç sevmeyecek; bir daha sevdalara yenilmeyeceğimizin’’ yeminleridir. Geçmiş sevdaların toptan intikamı gibidir yaşananlar. Her yıkılışın nasır tutan yanlarıdır bizi hayata karşı katılaştıran. Dört mevsim hüzün biriktiririz zamanla içimizde ve dökülen yapraklarımızı toplarız, saklarız anıların sandığında. Kızıllaşmış, küllenmiş sevdamızın önce bulutlara sonra gözümüzde sağanaklara dönüşüşüdür yağmurlar. ‘’Kerem ile Aslı!’’ , ‘’Leyla ile Mecnun!’’ hikâyeleri büyütürüz gecelerde. İnadına unutmayız, unutmamıza imkân vermeyiz. Unutursak sevdamızın büyüklüğünden şüphe ederiz, ihanet sayarız bunu kendimize. İşte bundandır yüreğimize ve gözlerimize yaptığımız işkenceler. Vücudumuzda tüm hücrelerimizi anılarla, fotoğraflarla doldururuz. An an aklımızdadır. Darma duman zamanlardır yaşananlar; gidenin ardından. Anılar yorgun, sevdalar yorgun, yürekler yorgundur…
Yeni başlangıçlar için bahar temizliğidir aslında içimizde kaynayan volkan. Küllerini savurup yer açmalardır ardından geleceğe. İşte bu yüzdendir çırpınmalar. Bir doğum sancısı gibidir. Uzun ve zahmetli. Ama biliriz ki; bu da öldürmez bizi; hatta güçlendirir bile tıpkı yenik bir pehlivan gibi. Yaralarımız bir gün kabuk bağlar. Mevsimler yine baharlara erer güneş yine parlar. Ara ara aklımıza gelecek olur; buruk bir gülümseme yayılır yüzümüze. ‘’Keşke!’’ deriz ‘’Keşke gitmeseydi ve hep yanımda kalsaydı!’’. Sonra unuturuz ve hayat devam eder gider