1933 yılında Ahlatlıbel’ deki kazıların yapılma emrini vermiştir. Burada arkeologlara bulguların ortaya çıktığı yeri gösterip burayı kazın demiştir. Yani bir arkeolog gibi yer belirlemesi yapmıştır. Atatürk’ e göre yurdun sahibi olmak onu tanımakla mümkündür, bunun yolu da arkeolojiden geçer. Arkeolojik kazı alanlarını tespit etmesine bir başka örnek ise İznik’te yaşanmıştır. 15 Temmuz 1936’ da Yalova’ dan Bursa’ ya geçerken İznik’ e uğrayan Atatürk’ ün yanında Celal Bayar, Afet İnan ve bazı

Bu konu 1480 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Atatürk'ün kültür antropologluğu ve arkeolog yönü 1480 Reviews

    Konuyu değerlendir: Atatürk'ün kültür antropologluğu ve arkeolog yönü

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1480 kez incelendi.

  1. #1
    NeCeSeN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    03.11.2011
    Mesajlar
    500
    Konular
    258
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    479
    @NeCeSeN

    Standart Atatürk'ün kültür antropologluğu ve arkeolog yönü

    1933 yılında Ahlatlıbel’ deki kazıların yapılma emrini vermiştir. Burada arkeologlara bulguların ortaya çıktığı yeri gösterip burayı kazın demiştir. Yani bir arkeolog gibi yer belirlemesi yapmıştır. Atatürk’ e göre yurdun sahibi olmak onu tanımakla mümkündür, bunun yolu da arkeolojiden geçer. Arkeolojik kazı alanlarını tespit etmesine bir başka örnek ise İznik’te yaşanmıştır.

    15 Temmuz 1936’ da Yalova’ dan Bursa’ ya geçerken İznik’ e uğrayan Atatürk’ ün yanında Celal Bayar, Afet İnan ve bazı arkadaşları bulunuyordu. İznik’ i gezmek için Atatürk ‘ten izin alan Afet Hanım’a Atatürk :

    “ Hay hay gidebilirsiniz fakat asıl İznik’ i göremeyeceksiniz. Çünkü o toprağın altındadır ” der.

    Atatürk çevresindekilere sorar : “ İznik kaç kapılıdır ? ”

    Bir İznikli cevap verir : “ ! Üç kapısı vardır efendim. Bulunduğumuz yerin doğusundaki kapı, kuzeyindeki yeni şehir kapısı, güneyindeki İstanbul kapısıdır. ”

    Atatürk’ ün “ Peki batı kapısı nerede ? ” diye sorması üzerine İznikli şahıs öyle bir kapıyı bilmediklerini söyler. Konu böylece kapanır. Aradan yıllar geçer yıllar sonra biriken suları İznik Gölü’ne akıtmak için uğraşan işçiler suların kendiliğinden bir boşluk bularak aktığını görürler. Kazarlar ve toprağın altından tam teşkilatlı bir kurşun kapı ortaya çıkar. İşte bu kapı Atatürk’ün bahsettiği kapıdır.

    Bu aynı zamanda büyük bir sezgi gücüne de sahip olan Atatürk' ün okuduklarını doğru yorumlama gücünü de gösterir.



    1935 yılında Alacahöyük kazılarını da Atatürk başlatır hatta kazının ilk yılının masraflarını da kendi cebinden öder.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Atatürk'ün kültür antropologluğu ve arkeolog yönü

          Kategori: Atatürk İçin Söylenenler

          Konuyu Baslatan: NeCeSeN

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1480


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş