Mikail AZAPLI
1924 yılında Gence, Tavuslu ilçesi Azapıý kasabasında dünyaya geldi. Bir yaşında iken anne ve babasını kaybetti Amcası ve dayısı Azaplı’yı himayelerine alarak büyüttüler.
Onbeş yaşında yedinci sınıfta okurken, resim dersinde öğrencilerden o günkü Devlet Başkanı Stalin’in resmini yapmaları istenmişti. Genç Mikail ders sonuna doğru mürekkep yaptığı resmin üzerine dökülünce bunu kasıtlı yaptığı gerekçesi ile mahkemeye verildi. Suçlu bulunarak hapsedildi.
Bir yolunu bularak hapisten kaçmayı başaran Mikail bu süre içerisinde Gence ve Karabağ bölgelerinde firari olarak dolaştı. Yakalanıp tekrar hapse atıldı. Bu sırada Rus Alman hari başlamıştı. Hapisten çıkarılarak cepheye gönderildi.1945 te savaşın sona ermesini müteakip tekrar hapse gönderildi. Cezasını tamamladýktan sonra tahliye edildi. Ancak zaman zaman defalarca tutuklanıp hapse konuldu.
Bu eziyetlerin sona ermesinden sonra yaşlı çağında tekrar okumak üzere okula kaydını yaptırdı. Ortaöğrenimini tamamladıktan sonra Eğitim Enstütüsüne kaydını yaptırdı ancak eski hükümlü olduğu için kaydı silindi.
Artık yapacak bir şeyi kalmamıştı. Sahip olduğu yeteneğini kullanarak saz çalıp söylemeğe, şiirler yazmaya başladı.
İlk şiirini dokuz yaşında yazan Aşık Milail Azaplı, amcasından saz çalmayı öğrendi ve Aşık Esat ile Aşık Yusuf’tan saz ve söz dersleri aldı. Azerbaycan Televizyonunun kadın aşıklarından olan Kızı Gülara babasının çırağıdır.