Yeraltı suları "... Elbette Allah Kendi emrini yerine getirip-gerçekleş- tirendir. Allah herşey için bir ölçü kılmıştır." (Talak Suresi 3) Yeryüzüne düşen suyun yeraltında toplanması ve tekrar yer üstüne çıkarak insanların kullanacağı hale gelmesi için birçok olağanüstü işlem gerçekleşir. Örneğin; yeraltındaki çeşitli toprak tabakaları arasından geçtiği için çamurlu ve bulanık olması gereken su temiz ve berrak halde kalır. Birçok endüstriyel kuruluş atık sulardan faydalanmak için

Bu konu 2100 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Yeraltı suları 2100 Reviews

    Konuyu değerlendir: Yeraltı suları

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2100 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart Yeraltı suları

    Yeraltı suları

    "... Elbette Allah Kendi emrini yerine getirip-gerçekleş- tirendir. Allah herşey için bir ölçü kılmıştır." (Talak Suresi 3)

    Yeryüzüne düşen suyun yeraltında toplanması ve tekrar yer üstüne çıkarak insanların kullanacağı hale gelmesi için birçok olağanüstü işlem gerçekleşir. Örneğin; yeraltındaki çeşitli toprak tabakaları arasından geçtiği için çamurlu ve bulanık olması gereken su temiz ve berrak halde kalır.

    Birçok endüstriyel kuruluş atık sulardan faydalanmak için özel arıtma tesisleri kurmaktadır. Yüksek maliyetlerle yapılan bu tesislerin büyük yatırımlara rağmen kullanıma sokabildikleri su kapasitesi oldukça sınırlıdır ayrıca bu sınırlı kapasite için bile çok fazla enerji harcanır. Oysa Allah'ın üstün yaratışının delili olarak yeraltı sularının enerjisi tamamen doğal kaynaklardan sağlanır ve insan ürünü tesislerle kıyaslanmayacak miktarda su sürekli arıtılarak insanların kullanımına sunulur.

    Yeraltı Suları Nasıl Oluşur?

    Yağmur yeryüzündeki hayatın devamı için en önemli unsurlardan biridir. Yağmurun oluşumu sırasında okyanuslar denizler atmosfer ve karalar arasında bir su dolaşımı söz konusudur. Okyanuslar denizler buzullar kar örtüleri akarsular göllerden buharlaşan sular ile toprak yüzeyinden ve bitkilerden buharlaşan bir miktar su buharı atmosfere geçer. Daha sonra uygun koşullar altında yoğunlaşarak yağmur kar ve dolu şeklinde yeryüzüne geri döner. Yüce Allah Kuran'da yağmurun oluşumu ile ilgili yukarıda kısaca bahsettiğimiz bu süreçleri şöyle haber verir: "Allah rüzgarları gönderir böylece bir bulut kaldırır da onu nasıl dilerse gökte yayıp-dağıtır ve onu parça parça kılar; nihayet onun arasından yağmurun akıp çıktığını görürsün. Sonunda Kendi kullarından dilediğine verince hemen sevince kapılıverirler." (Rum Suresi 48)

    Kara yüzeyine çeşitli biçimlerde düşen yağışların (yağmur kar dolu) bir kısmı yeryüzündeki çukur alanları doldurarak gölleri veya yeryüzündeki eğimleri takip ederek akarsuları oluşturur. Ancak yeryüzüne düşen yağışların hepsi yerüstü sularını oluşturmaz bir kısmı ise "uygun koşullar" olduğunda yeraltına sızar ve yeraltı sularını meydana getirir.

    Burada önemli birkaç noktaya dikkat etmek gerekir:

    Yeraltına sızan bu sular neden yerin altında birçok tabaka varken belli bir tabakada toplanmakta daha aşağı tabakalara sızmamaktadır?

    Çeşitli toprak tabakaları arasından geçtiği halde çamurlu ve bulanık halde olması gereken su içime hazır berrak ve temiz halde nasıl kalabilmektedir?

    Yeraltında belli tabakalarda toplanan bu sular hangi sebeple ve nasıl yeryüzüne çıkabilmektedir?

    Tüm bu soruların cevabı bize Allah'ın yaratmasındaki mükemmelliği göstermektedir. Yüce Allah Kuran'da bizlere şu şekilde bildirir.

    "Görmüyor musun; gerçekten Allah gökyüzünden su indirdi de onu yerin içindeki kaynaklara yürütüp-geçirdi. Sonra onunla çeşitli renklerde ekinler çıkarıyor..." (Zümer Suresi 21)

    "(Allah) Gökten bir su indirdi de dereler kendi miktarınca çağlayıp aktı." (Rad Suresi 17)

    Yeraltı Sularını Oluşturan Hassas Sızma Teknikleri

    Yeraltı sularının asıl kaynağını atmosferden gelen sular oluşturur. Suyun yeraltına geçebilmesi için gerekli bazı şartları şöyle sıralayabiliriz:

    Yerçekimi kuvveti çok önemlidir. Çünkü su yerçekimi kuvveti ile yerin derinliklerine doğru hızla hareket etmektedir.

    Yerkabuğunun sızma kapasitesi sınırlıdır. Bu sayede yeraltı suyu belli bir doygunluğa ulaşarak sabit bir değer kazanır ve taşarak yerüstüne çıkması önlenmiş olur.

    Kapilarite (kılcallık) kuvvetinin olması gereklidir. Böylece belli bir derinlikten sonra yeraltı sularının kaçıp yok olması engellenmiş olur.
    Sızmanın olabilmesi için zemini oluşturan kayaçların gözenek yarık çatlak gibi suyun geçmesine olanak sağlayacak birtakım boşluklar içermesi yeraltı suyunun oluşumu açısından çok önemlidir. Burada bir yaratılış mucizesi daha ortaya çıkmaktadır çünkü suyun kolayca sızabileceği toprak tabakalarının üst kısımları kumlu tabakalardan oluşurken suyun kaçmasını engelleyen killi toprakların yeraltı suyunun tabanında yer alır.
    Zeminin bitki örtüsü ile kaplı olması sızmayı kolaylaştırır. Çünkü bitki örtüsünün kaplı olduğu yerlerde yerüstü akışı yavaş olacağından yukarda belirtilen koşullar da uygun olduğu takdirde sızma artar. (Harun Yahya Kuran Mucizeleri)

    Sağanak şeklinde yağan yağışlarda sızma miktarı azalır. Çünkü bu tip yağışlarda hızla yere düşen damlalar yüzeyin eğimine bağlı olarak yüzeysel akışa geçerler. Çisinti şeklinde düşen yağışlarda ise sızma daha kolay gerçekleşir.

    Yüzey şeklinin eğimi ne kadar fazla olursa sızma o kadar azalır ve düşen yağış yüzeysel akışa geçer.


    Görüldüğü gibi yeryüzüne düşen suyun yeraltında belli katmanlarda toplanması ve tekrar yerüstüne çıkması belirli şartların gerçekleşmesi ile mümkün olabilmektedir. Tüm bu şartlar yeraltı sularının hep belli bir plan ve düzen üzerine oluştuğunu göstermektedir.

    Allah Kuran'da bunu şu şekilde bildirmiştir:"De ki: "Haber verin; eğer suyunuz yerin dibine göçüverecek olsa bu durumda kim size bir akar su kaynağı getirebilir?" (Mülk Suresi 30)

    Yeraltı Sularının Yaratılışındaki Hikmetler

    Yeraltı suyunun üstünde "Havalandırma zonu" adı verilen bir tabaka yer alır. Yeraltına sızan suların bir kısmı dip kısımlara inmeden bu tabakada birikir. Burada duran asılı su zerrecikleri köklerini yeraltı suyunun bulunduğu tabakaya kadar uzatamayacak olan bitkilerin buradaki sudan yararlanmasını sağlar.

    Yeraltı suları toprağın altındaki katmanlarda yeryüzünün tepe sırt gibi kısımlarında yükselir vadi gibi alçak kısımlarında ise alçalır. Eğer vadi ova gibi alçak yüzey şekillerinin bulunduğu kısımlarda tepe sırt gibi şekillerin bulunduğu alanlardaki kadar su yükselseydi bataklıklar oluşurdu. Yeraltı sularının yüksek yüzey şekillerinin biçimine uymaması durumunda ise su seviyesi olması gereken düzeyden daha aşağıda bulunacağı için bu sulardan yararlanmak imkansız hale gelecekti. Özellikle kurak sahalarda veya kuraklığın olduğu dönemlerde bu sulardan yararlanmak mümkün olmayacak hatta belki de bu suların varlığından habersiz olarak yaşayacaktık. Yüce Allah Kuran'da bu konuya dikkat çekmektedir:


    "Veya onun suyu dibe göçüverir de böylelikle onu arayıp-bulmaya kesinlikle güç yetiremezsin." (Kehf Suresi 41)

    Yüksek alanlarda yeraltı su seviyesi yüzeye çok yakın olsaydı bu durumda en küçük bir yağışta toprak yüzeyi kayganlaşacak heyelanlar olacak ve yerleşim alanları çamur gölüne dönüşecekti. Kuran'da yer alan bazı ayetlerde eski kavimlerin başına gelenlerle ilgili olarak şöyle haber verilmektedir:

    "Ancak onlar yüz çevirdiler böylece Biz de onlara Arim selini gönderdik. Ve onların iki bahçesini buruk yemişli acı ılgınlı ve içinde az bir şey de sedir ağacı olan iki bahçeye dönüştürdük. Böylelikle nankörlük etmeleri dolayısıyla onları cezalandırdık. Biz (nimete) nankörlük e-denden başkasını cezalandırır mıyız?" (Sebe suresi 15-17)

    Yeraltı sularını adeta yerin altındaki barajlara benzetebiliriz. Fakat yerüstündeki barajlardan farklı olarak bunlar kuraklığa daha dayanıklıdırlar. Başka bir deyişle yeraltında olmaları nedeniyle buharlaşma düzeyi oldukça düşüktür.

    İnsanlar buharlaşma ve kirlenme gibi sorunların bulunmadığından kıyı bölgelerde tuzlu su sızmasının önlenmek ve taşkınları kontrol altına almak için yerüstü sularının fazlasını yeraltına sevk eden düzenekler kurmaktadırlar.

    Bu sular yeraltına sızarken geçtikleri kaya veya toprağı eriterek onların bileşiminde olan elementleri de bünyelerine alırlar. Bu sular kaplıca içme veya kullanma suyu olarak çeşitli biçimlerde yararlanılır. İçlerinde erimiş halde mineral bulunan sular ise "maden suyu" olarak kullanılır.

    Kaynaklar sıcaklıklarına göre farklılık gösterir. Bunların bir kısmı soğuk sular biçimindedir ve içme suyu olarak kullanılır. Yeraltına sızan suların bir kısmı yerin derin kısımlarına iner ve temas ettikleri sıcak kısımlar aracılığı ile ısınırlar. Bu sulardan sıcaklığı 40-900 Co arasında olanlar "kaplıca veya ılıca" adıyla bilinirler. Bu sular mide-bağırsak ve romatizma gibi hastalıklar için tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

    Yeraltı sularının asıl mucizevi özelliklerinden biri suyun yeraltındaki toprak tabakaları arasından hiç çamurlanmadan tertemiz ve içime uygun olarak çıkmasıdır. Su yeraltına inerken her biri farklı özelliklere sahip tabakalardan geçer. Bu süzülme işlemi ile içindeki tortu ve pislikten arınarak yeraltında birikir.

    Allah kullarına karşı merhametli olandır. Rabbimiz'in uzun işlemler sonucunda farkında bile olmadığımız bir sistem ile hizmetimize verdiği sular O'nun "Şafi" (Şifa veren) sıfatının bir tecellisi ve insanlara olan rahmetini gösteren delillerden sadece bir tanesidir.

    "Biz gökten belli bir miktarda su indirdik ve onu yeryüzünde yerleştirdik; şüphesiz Biz onu (kurutup) giderme gücüne de sahibiz." (Mü'minun Suresi 18)
    (makale harun yahya)


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Yeraltı suları

          Kategori: Coğrafya

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 2100


Giriş

Giriş