ENOUGH & TOO
Too ve Enough kelimelerinin genel kullanımlarını çalışacağımız bu bölümde yeter ve olumsuz anlamda çok kelimelerinin nasıl kullanılacağını göreceksiniz. Buna ek olarak bu iki kelime ile oluşturulan bazı deyimleri öğreneceksiniz.
* Enough sıfatlardan veya zarflardan sonra gelir.
The tea wasn’t hot enough. - Çay yeterince sıcak değil.
They worked hard enough to get an A on the test.- Testte A almak için yeterince çok çalıştılar.
My brother is enough clever to solve this. - Kardeşim bu problemi çözebilecek kadar zeki.
* Aynı zamanda enough isimlerden önce de kullanılır.
I don’t have enough money. - Yeterince param yok.
There is enough paper. - Yeterince kağıt var.
* Enough kendi başına da kullanılır.
We need twenty chairs. Is there enough? - 20 sandalyeye ihtiyacımız var. Yeterince var mı?
Enough said - Anladım.
Enough said. You are not coming to the party. - Anladım. Partiye gelmiyorsun.
That’s enough. -Yeter.
That’s enough.Thank you. - Yeter. Teşekkür ederim.
Enough is enough. - yeter yeter demektir. (yapmaya devam ettiğin işi bırak)
I don’t want to tell it again
stop laughing. Enough is enough. - Tekrar söylemek istemiyorum
gülmeyi bırak. Yeter.
* Too sıfatlardan ve isimlerden önce genellikle olumsuz çok anlamında kullanılır.
These are too difficult. - Bunlar çok zor.
She is too fat. - Çok şişman.
We are too busy to listen to you. - Sizi dinleyemeyecek kadar meşgulüz.
* Too aynı zamanda -de
-da olarak da kullanılır.
She wants to go too! - O da gitmek istiyor.
They were in the restaurant too! - Onlar da lokantadalar.
Go too far. - haddini aşmak
fazla ileri gitmek
You have gone too far. - Fazla ileri gittin.
None too something. - çok değil.
The carpets are none too clean. - Halılar çok temiz değil.
Too much of a good thing. - Haddinden fazla iyi şey
bu kadarı da fazla
They have offered too much of a good thing. - Haddinden fazla iyi şey önerdiler.