http://www.meryemce.biz/wp-content/uploads/93024ni41-300x203.jpg Kadınca Her İnsanın Sevgiye, Sevildiğini Hissetmeye İhtiyacı Vardır Sürekli birilerini sevme ihtiyacı duyarız. Sevildiğimizi duyabilmek, başka biçimiyle de ‘onay’ almak için elimizden geleni yaparız. Sonra da ‘bu kadar sevdiğim bir insan, bana nasıl böyle bir kötülük yapar’ diye küçücük bir haksızlığa uğradığımızda acılar içinde kıvranırız. Her insanın sevgiye, sevildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır. Sevgilisi

Bu konu 1218 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Kadınca Her İnsanın Sevgiye 1218 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kadınca Her İnsanın Sevgiye

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1218 kez incelendi.

  1. #1
    Azra - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    15.12.2010
    Mesajlar
    89
    Konular
    49
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    489
    @Azra

    Standart Kadınca Her İnsanın Sevgiye




    Kadınca Her İnsanın Sevgiye, Sevildiğini Hissetmeye İhtiyacı Vardır

    Sürekli birilerini sevme ihtiyacı duyarız. Sevildiğimizi duyabilmek,
    başka biçimiyle de ‘onay’ almak için elimizden geleni yaparız. Sonra
    da ‘bu kadar sevdiğim bir insan, bana nasıl böyle bir kötülük yapar’
    diye küçücük bir haksızlığa uğradığımızda acılar içinde kıvranırız.
    Her insanın sevgiye, sevildiğini hissetmeye ihtiyacı vardır. Sevgilisi
    tarafından, eşi, annesi, babası, kardeşleri, iş arkadaşları ve
    çevresinde önemsediği insanlar tarafından sevildiğini hisseden kişi
    nasıl da ayaklarının üzerinde ‘güçlü’ durur. Sevginin verdiği ‘başı
    dik’ duruştur bu.

    ‘Bana hep sevdiğini söyle! ‘

    Kadınlar durmadan tekrarlanmasını isterler sevgi sözcüklerinin.
    Erkeklerin böyle bir sorunu yoktur, çünkü her aklımıza geldiğinde
    söylediğimizden bizden bolca duyarlar bu sözleri. Sakın bundan
    yakındığımızı düşünmeyin, tam tersi insanların yeme içme ihtiyacı gibi
    sevgi sözcüklerine de ihtiyacı var.

    Biz her ‘Seni seviyorum’

    dediğimizde, evet seviyoruz
    ama ‘Sen de beni seviyor musun? ‘ sorusunu
    da yanında sorarak ve cevabını bekleyerek. Bu kendimize
    güvenmediğimizden, karşımızdaki kişinin bizi sevip sevmediğini kontrol
    etmek ya da sevdiğini bilmediğimizden değildir; yalnızca ‘Hayatımdan
    memnunum, senin de memnun olmanı istiyorum ve elimden geleni
    yapıyorum’un cevabını alabilmek içindir.

    ‘Sevgine ihtiyacım var! ‘

    Nasıl yetiştirildiğimizi bir düşünün; aileni memnun etme, hayaller,
    aşk dolu Türk filmleri, eşini memnun etme, çocuklarını sevme, koruma,
    bolca fedakarlık, fedakarlık…

    Tamam erkekler de bu ‘memnun
    etme’lerle yetişiyor ama onlar ‘maddi memnuniyetler’ aşılanarak
    büyüyorlar. İhtiyaçlarımızı karşıladıkları ölçüde sevgilerinden de
    emin olmamızı bekliyorlar ve bu onların sevgilerinin kanıtı haline
    geliyor. Ah, bir bilseler insanın sevildiğini duymak ya da birine
    sevdiğini söylemek kadar ihtiyaç duyduğu başka şey olmadığını…

    ‘Sevdiğimi gösteriyorum ya! ‘

    ‘Sevmiyorum durmadan bunu kodlamayı, sana sevdiğimi göstermek daha çok
    hoşuma gidiyor.’ Bu da erkeklerin ağzından sıkça duyduğumuz bir cümle.
    Evet, haklılar da… Sevgiyi duymak kadar hissetmek de çok önemli.
    Ama, o sihirli iki sözcük var ya, dünyaya bedel geliyor insana.
    Stresli, yorucu bir günün ardından ya da hayatınızda her şey yolunda
    giderken size gönderdiği bir öpücük, size sarılması yanında,
    gözlerinizin ta içine bakarak ‘Seni seviyorum’ demesini istemez
    misiniz?

    ‘Bir türlü istediğim gibi davranmıyor! ‘

    Bambaşka iki kişilik, farklı hayatlar… Bir araya gelip, uzlaşmak o
    kadar kolay mı? Doğrularınız arasında ortayı bulmak, onu olduğu gibi,
    günahıyla sevabıyla kabul etmek… Zor, çok zor… Birini
    sevdiğimizde, onun kendi hayatına dair, bizim pek de görmek
    istemediğimiz huyları, davranış biçimleri bizi nasıl da huzursuz eder.
    Asla onun da kendine ait bir dünyası olduğunu kabul edemeyiz.

    Her şeyi
    kendi açımızdan düşünür, ‘ben bu durumda şöyle yapardım’ der, onu
    suçlarız. Sıklıkla da, onda gördüğümüz hatalar, zaten bizde
    varolanların yansımalarıdır; karşımızdaki kişi aracılığıyla kendimizi
    eleştiririz. Başkalarına kusur bulmak ne kadar da kolay değil mi?
    Kendimize olan güvenimiz azaldığı ölçüde, mükemmel bir ilişki
    arayışımız da artar. Çünkü böylece, mükemmel bir insan seçerek
    kendimize olan güvenimizi telafi yoluna gideriz. Aslında mükemmel
    gördüğümüz biri tarafından seçilmek içindir bütün yapılan.

    ‘Yoksa ben deli miyim? ‘

    Bazen bu olasılığı bile gözönünde bulunduruyoruz! Çünkü paranoya
    paranoya paranoya… ‘Neden böyle söyledi, neden ben öyle dediğimde
    böyle söylemedi, bana niye öyle nefret edermiş gibi baktı, ben olsam
    böyle derdim, eyvaaaah bize neler oluyor? ‘ Asıl size neler oluyor?
    Şöyle derin bir nefes alın, arkanıza yaslanın. Her şey yerli yerinde.
    Ama, o iki sihirli sözcüğe bağlı…
    Madem seviyorsunuz, söyleyiverin. Bir düşünün bütün gün ne sözcükler
    sarfediyorsunuz. İki güzel kelimenin lafı mı olur…?


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kadınca Her İnsanın Sevgiye

          Kategori: Bilinmesi Gerekenler

          Konuyu Baslatan: Azra

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1218





    Gençliğine Güvenipte
    Vakit
    Çok Erken Derken
    Bir Bakmışsın
    Elveda
    Bile Diyememişsin Giderken

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş