Tarih felsefesi, yahut tarihin felsefesini yapmak, geçmiş zamanlarda cereyan eden hadiseleri düşünmek ve yorumlamak demektir. Tarihi anlamaya ve yorumlamaya ihtiyacımız var çünkü içinde yaşadığımız dünyanın şartları geçmiş zamanlarda cereyan eden hadiselerin neticesidir.Tarihi hadiseler geçmişte kalmış ve unutulmuş olsalar dahi bugünkü olaylara da iştirak ederler. Tarihi anlamlandırmak ne derecede mümkündür, tartışılabilir; ancak tarihi araştırma ve yorumlama gayreti yaşadığımız dünyayı anlamak

Bu konu 1226 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Tarih felsefesi 1226 Reviews

    Konuyu değerlendir: Tarih felsefesi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1226 kez incelendi.

  1. #1
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    753
    @Vuslata Hasret

    Standart Tarih felsefesi

    Tarih felsefesi, yahut tarihin felsefesini yapmak, geçmiş zamanlarda cereyan eden hadiseleri düşünmek ve yorumlamak demektir. Tarihi anlamaya ve yorumlamaya ihtiyacımız var çünkü içinde yaşadığımız dünyanın şartları geçmiş zamanlarda cereyan eden hadiselerin neticesidir.Tarihi hadiseler geçmişte kalmış ve unutulmuş olsalar dahi bugünkü olaylara da iştirak ederler. Tarihi anlamlandırmak ne derecede mümkündür, tartışılabilir; ancak tarihi araştırma ve yorumlama gayreti yaşadığımız dünyayı anlamak ve beşeriyetin geleceği hakkında bir projeksiyon üretebilmek içindir. Kısaca, bugün yaşadığımız hadiselerin geçmiş zamanlardaki hadiselerin meydana getirdiği şartların sonucu olarak oluştuğu düşünülürse; bu dünyayı anlamak için uygun bir perspektif tayin etmek ve gelecek zamanlar için doğru bir oryantasyon, doğru bir yol, bir yöneliş ve istikamet tayin etmek maksadıyla,yani bugün yaşadığımız şartları oluşturan sebepleri anlamak için, tarihi anlamaya çalışıyoruz. Demek ki, zaman içinde cereyan eden hadisatı anlamaya çalışarak, insanın yeryüzündeki macerasını anlamlandırmak istiyoruz. Böyle anlaşıldığı takdirde, tarih felsefesi dediğimiz bu faaliyet, herhangi bir disiplinin, söz gelişi tarihin veya felsefenin, bir branşı olmaktan ziyade, “beşeri hikmet ve marifetin” bir bütün olarak tamamını ihtiva etmektedir, zira geçmişi bugünü ve geleceği ile beşeriyetin bütün hayatını anlamlandırmak manasına gelmektedir. Bu öyle bir hikmet ve marifet arayışıdır ki hakikati anlama ve açıklamaya yönelik bütün farklı araştırma dillerini, yani bilim, felsefe, tarih, sanat, marifet-i nefs dahil olmak üzere, hadisatı anlayabilmek için kullandığımız bütün farklı ifade vasıtalarımız ve inançlarımızı ihtiva eder. Hatta belki, tarih disiplininin bir şubesi olduğu intibaı veren bu “tarih felsefesi” tabiri bile, bu bakımdan biraz eksik ve yetersiz bir tesmiye gibi durmaktadır, zira bu ismin müsemması ilk bakışta gördüğümüzden daha geniştir. Eğer beşeri varlığımızı bütün yönleriyle anlamlandıracak bir hikmet ve marifet arayışı içinde isek, izafi ve kısmi gerçekler yerine, tam ve kamil manası ile “Hakikat”e talip olan bir yolcuya dönüşüyoruz demektir. Fuzuli’nin dediği gibi, “Aşkıdır aydınlatan aşıkların yollarını.” Halbuki, rah-i hakikat belki lisan mecazından da geçer amma aşkın nihai hedefi her nevi dilin ifade imkanlarını zaten aşmaktadır. Onun içindir ki, bu bahse dair söyleyebileceğimiz söz, ezcümle şundan ibarettir: esasen her nefis şuurlu veya şuursuz olarak bu marifete taliptir, zira insan ruhu tahsil-i maarife mecburdur. Çünkü ruhun hilkati böyle. Ve bundan daha mühim bir beşeri faaliyet de tasavvur edilemez. Şu halde malum ola ki, dilin ifade imkanları sınırlı olduğu için, biz bunu tarih felsefesi diye adlandırıyoruz amma bu kadar büyük ve derin meseleler bu basit kelimelerin ifade gücünü aşıyor. Belki Zamanın Felsefesi demeli, yahut daha güzel bir ifade bulmalıyız. Bir sufinin dediği gibi:

    “çünkü beşeri dil bu kadar yüksek

    ve insan ölçülerini bu kadar aşan bir hakikati ifade edemez

    ne var ki kalbim bildi.”




    [Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]



    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Tarih felsefesi

          Kategori: Felsefe

          Konuyu Baslatan: Vuslata Hasret

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1226


Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş