[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
Avrupa’da kristalin keşfedilmesi binlerce yıllık geçmişi olan cam sanatında yepyeni bir dönemin başlamasına neden oldu. Aslında bazı jeolojik katmanlarda doğal olarak bulunan şeffaf kaya kristalinin orta çağda birçok dekoratif eşyada kullanıldığının örneklerini Avrupa Müzeleri’nde görmekteyiz. Ancak kristal işçiliği 17. Yüzyılda Avrupa’da gerçek bir sanat haline gelmiştir.
Cam sanatı ve kristal yapımı Avrupa’da özellikle iki ülkede çok gelişmiştir. Bunlardan Venedik cam sanatının en eski merkezi olarak kabul edilir. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırları içindeki “Bohemya” diye anılan bölge ise 16 yüzyıldan sonra cam sanatında söz sahibi olmaya başlamıştır.
Bohemya’nın 19 yüzyılın ilk yarısında cam işçiliğinde birinci sıraya yükselmesi ve Bohemya kristallerinin dünya evrensel kültür mirasında yer almasının nedenlerinden biri potasyum kurşun manganez gibi önemli katkı maddelerinin ve fırınları besleyecek yeterli odunun bölgede bol miktarda bulunmasıdır. Ayrıca Eski Bohemya (bugünkü Çek Cumhuriyeti)’nin transit yolları kavşak noktasında bulunması da önemli bir nedendir. En önemli neden ise 17 yüzyılda IV. Şarl ve II. Rudolf dönemlerinde cam ve kristal işçiliğinin ulusal bir gelenek haline gelmesidir.
Venedik’te Bohemya’dan çok daha eski tarihlerde cam renklendiriliyor ya da boyanıyor özel taşlarla kesilerek dekorlanıyor ya da üstüne gravür yapılarak işleniyordu. Ama işçilik sırlarının Bohemya cam ustaları tarafından elde edilmesi sonucu 19 yüzyılda Venedik cam sanatında tahtını Bohemya’ya kaptırdı.
Işığı yansıtma ve kırma özelliği ile Venedik üretiminden çok üstün olan Bohemya ürünlerinde gelişme hızlanarak devam etti. 18 yüzyılın sonlarında porselen benzeri bir ürün olarak sunulan opal beyaz cam saydam cam boyaları ve pürüzsüz beyaz kristal 19 yüzyılın ilk yarısında cam sanatında o güne kadar görülen en büyük gelişme olarak kabul edildi
Avrupa’da porselenin keşfinin üzerinden yüzyılı aşkın bir zaman geçtiğinden tasarımcılar farklı bir takım arayışlar içindeydiler. Eski sodyum esaslı camlar gravür işlemeye ve kesime çok uygun değildi. Oysa artık rubi kırmızısı kobalt mavisi zümrüt yeşili keşfedilmiş iki tabakalı cam tekniği geliştirilmiş camın kesimi siyah mine ile kabartmalı altın süsleme tekniği altın ile gümüşün bir arada kullanılması gerçekleştirilmişti.
Michael Miller tarafından 1709’da keşfedilen doğal kaya kristalinden daha pürüzsüz saydam kristal de bu gelişmelerden çok önemli bir tanesidir.
Bohemya 18 yüzyıldan başlayarak Rusya İspanya Portekiz Polonya gibi Avrupa ülkelerine ve Kuzey Amerika’ya kristal ihraç etmekteydi. Bohemya’da üretilen renkli camların incik boncukların Kızılderililerle pazarlık ve takaslarda kullanıldığı da bilinmektedir.
[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
19 yüzyıl başlarında Napolyon savaşlarının Orta Avrupa’da neden olduğu kaos sonucu Bohemya Venedik’in yanı sıra Fransız (St. Lonis ve Baccarat). İrlanda cam üretimi ile ciddi bir rekabete girdi. Bu dönemde ortaya çıkan durgunluk birkaç yılda aşılarak yaratılan yeni Bohemya ürünleri ile yeniden zirveye oturuldu. Bu arada Biedermeir Dönemi (1800-1857)’ı ve kristale işlediği eşsiz portrelerini burada anmadan geçemeyiz. 1830’larda başlayan altın dönem aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’ndan ve İran’dan alınan siparişlerin hazırlandığı döneme de rastlamaktadır.
[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]
[Linkleri Görebilmek İçin Üye Olmanız Gerekmektedir. Üye Olmak İçin Tıklayın...]