selamünaleyküm;
Iyisi de var, kötüsü de ananin. Iyisine canlar feda; ya kötüsüne,
talihsizine ne demeli.? Evlâdini güldürmemise ve evlâdindan yana gülmemise,
günyüzü görmemise...
Ana-evlât iki vücut bir rûh. Evlât, ananin vücudundan bir parça, kucaklarda
"gönül yakan sevgili", emekleyen yumurcak ve nihayet birbirini takip eden
ayrilislarla, ana için sîneyi yakan bir kor, kalbe saplanan bir mizrak...
Gelisme dönemi, tahsil hayati, askerlik çagi, bunlarin her biri, ananin
yüregini agzina getiren bir izdirap dönemeci. Ana, her zikzakta bir sürü
gözyasi döker: Yavrusunun okuma ayriligina, izdivaç ayriligina ve
askerligine... Evet, o, daima aglar, daima buhurdan gibi tüter. Teselli
bulup durdugu oldugu gibi, sel sel olan gözlerinin yasinda boguldugu da
olur. O, mukaddeslerine, vatanina, namusuna kurban verdigi yavrusunu armagan
sayar ve teselli olur. Ya bir hiç ugruna ölene? Iste burada ananin dili
tutulur.
****************