Muharrem ayının 10'unda, Kerbela Faciası meydana gelmişti. Bundan tam 1330 sene önce... Yani 680 yılında. Güneş takvimine göre 10 Ekim'e denk gelen bu facia, kuşkusuz ki İslam tarihindeki en acıklı ve en kanlı olaydır. 680 yılında, İslam devletinin liderliğinde Muaviye oğlu Yezit bulunuyordu. Hz. Ali'nin şehit edilmesinden sonra halk, onun büyük oğlu İmam Hasan'ı halife seçti. Fakat, Şam Valisi Muaviye, devlete karşı isyan edip iktidarı zorla ele geçirdi. Hz. Ali'nin oğlu ve

Bu konu 1099 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
DİNMEYEN ACI KERBELA 1099 Reviews

    Konuyu değerlendir: DİNMEYEN ACI KERBELA

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1099 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1052
    @Aylin's

    Standart DİNMEYEN ACI KERBELA

    Muharrem ayının 10'unda, Kerbela Faciası meydana gelmişti.

    Bundan tam 1330 sene önce... Yani 680 yılında.

    Güneş takvimine göre 10 Ekim'e denk gelen bu facia, kuşkusuz ki İslam tarihindeki en acıklı ve en kanlı olaydır.

    680 yılında, İslam devletinin liderliğinde Muaviye oğlu Yezit bulunuyordu.

    Hz. Ali'nin şehit edilmesinden sonra halk, onun büyük oğlu İmam Hasan'ı halife seçti. Fakat, Şam Valisi Muaviye, devlete karşı isyan edip iktidarı zorla ele geçirdi. Hz. Ali'nin oğlu ve peygamberimizin torunu İmam Hüseyin, Muaviye'den sonra liderliğe oğlu Yezit'in geçmesini kabul etmedi. Bunu öğrenen Yezit, İmam Hüseyin'i Mekke'de sıkıştırttı ama O, baş eğmedi. Dedesinin (Hazreti Muhammet)'in ilkelerini savundu.

    Kufe halkı, sıkıştırılan Hz. Hüseyin'i davet edince o da yandaşlarıyla Irak'a göç etmek istedi. İmam Hüseyin'in yolunu Kerbela'da kestiren Yezit, onu ve ailesinden 72 kişiyi şehit ettirdi.

    Aşur, Arapça'da 10 anlamına gelmektedir.

    İşte, 10 Muharrem'deki bu katliama duyulan tepki ve Ehlibeyt için tutulan yas orucuna Aşur orucu denilmektedir.

    Bu oruca Muharrem orucu veya Matem orucu gibi adlar da verilmiştir.

    Aşur orucunu daha çok Aleviler tutmuştur. Aleviliğin Şii kolu bu orucu 10 gün tutmakta ve 10 Muharrem'in öğleden sonrasında bitirmektedir.

    Anadolu Alevileri ise orucu 12 gün tutmaktadırlar.

    Peygamberimizin soyu, Kerbela'da susuz bırakılarak şehit edildiğinden bu oruç sırasında su yerine başka içecekler içilmektedir. Yine, böyle bir ayda kan akıtmış olmamak için et de yenilmemektedir.

    Aileler, bu oruca kimseyi zorlamamaktadır. Orucu tutmayanların kınanması da söz konusu değildir.

    Aşur orucu sonunda, aşure pişirilip dağıtılmaktadır. Aşure; şeker ve buğdayın içine bakliyat cinslerinin ve kuru-yaş yemişlerin eklenmesiyle yapılan bir tatlıdır. Bu, İslam dünyasında tanınmış ortak aşlardan birisidir.

    Aleviler, aşureyi, bu katliamdan İmam Hüseyin'in oğlu İmam Zeynelabidin'in sağ kurtulmasına duydukları şükranı dile getirmek için pişirmişler ve komşularına dağıtmışlardır.

    Türk milleti, İslam dinine girdikten sonra Peygamber ailesine karşı uygulanan Kerbela zulmünü hep üzüntüyle anmıştır. Öyle ki Osmanlı Padişahı Kanuni Süleyman, Kerbela'da İmam Hüseyin'in türbesinde bekçilik yapan büyük ozan Fuzuli'ye özel bir görev vermiştir. Bu görev, Kerbala trajedisinin kitaplaştırılmasıdır. Fuzuli de bu emir üzerine büyük eseri Hadikatüs Süade'yi (Saadete Ermişlerin Bahçesi) yazmıştır.

    İSLAM tarihinin kara bir sayfası ... Yüzyıllardan bu yana İslam dünyasını ağlatan acıklı olay ... Bir kaşık suya hasret giden Hazreti Hüseyin'in şehit edildiği uğursuz Kerbela çölü ...

    Hazreti Ali'nin büyük oğlu Hasan, babasının yerine geçerek İmam oldu. Siyasal güç de İmamların elindeydi. Sam Valisi Muaviye iktidar tutkusuyla Hasan'a baskıları artırdı. Hasan, bu baskı ve korkutmalar karşısında çekildi. Yerini Muaviye'ye bıraktı. Muaviye yine rahat edemedi. Hasan’ı zehirleterek şehit etti. İmamlık küçük kardeşi Hüseyn'e kaldı. Muaviye'nin yerine gecen Yezit, karşısında rakip olarak Hüseyin'i gördü.

    Kufeliler, Muaviye'nin yönetiminden memnun olmadıkları için İmamlığa yine Ali soyunun getirilmesini istiyorlardı. Bu istek daha çok İmamlık hakkinin, yani devlet başkanlığının Muaviye ve soyunun hakki olmayışından ileri geliyordu. Bunun için Hüseyin'i Kufe'ye çağırdılar. Ona uyacaklarını, İmam olarak kendisini tanıyacaklarını bildirdiler, birçok çağrı mektubu yazdılar.

    Hazreti Hüseyin, bu çağrıya uymak zorunluluğunu duydu. Yüz kişiyle yola çıktı. Bunlar arasında çocukları ve torunları da vardı. Kufe, o cağda güney Irak'ta ünlü bir kentti. Babil harabelerinin güneyinde ve Fırat’ın bati kolu üzerindeydi.

    Yezit, Hz. Hüseyin'in Kufe'ye doğru gelmekte olduğunu öğrenmekte gecikmedi. Babası Muaviye'nin zorla ele geçirdiği İmamlığın elden gideceğinden korkarak telaşa düştü. Hüseyin'i bu isten vazgeçirmek, gerekirse ortadan kaldırmak istedi. Komutanlarından Semre'yi üzerine gönderdi. Hz. Hüseyin Kerbela sahrasına geldiği sırada Semre önünü kesti ve çember içine aldı. Kerbela çölünün o sıcak lığında, Hz. Hüseyin ve yandaşlarına su verilmedi. Çoluk çocuğun su isteği ile inleyen Kerbela çölü, yezit in askerleri tarafından duyulmadı. Fırat ırmağının da yanından geçmesi, Yezit in ne lanet olduğunu daha iyi açıklıyordu.Bu İnsan dışı baskı ile, Hz Hüseyin ve yandaşlarını cögertip ve sonra üstlerine yürüyeceklerdi. Semre'nin birkaç kez fazla gücü olduğu halde, karşısındakinin kimin oğlu olduğunu da iyi biliyordu. Hüseyin ve yanındakiler Yezid'in ordusuyla yiğitçe çarpıştılar. Sonunda yanındakilerin hepsi şehit oldu. Hz. Hüseyin yaralandı, çarpışacak gücü kalmadı. Sinan ve Şimr adli kişiler başını keserek onu şehit ettiler. Bu arada << On Dört Masum-i Pak >> (çocuklar) da şehit edildi. Geri kalanlar tutsak oldular. Bunlar arasında Hz. Hüseyin'in kız kardeşi Zeynep, Ümmügülsüm, kızları Sakine, Fatma, oğulları Ali ve Zeynel' Abidin ile karisi vardı.

    Acı haber duyulunca, İslam dünyası bir yasa boğuldu. Ozanlar coştu. Binlerce ağıt yazıldı, söylendi. Aleviler bu acıyı hiç unutamadıkları için, yeni yeni ağıtlarla kuşaktan kuşağa aktardılar. Böylece yüzyıllar boyu sürüp gelen bir edebiyat türü oluştu.

    Hz. Hüseyin'in şehit olduğu gün, Arap aylarından Muharrem'in Onuncu günü, Hicret'in altmış birinci (M. 680) yılıydı. Bu gün, yas günü olarak bilinir. Oruç tutulur, su içilmez. Dergahlarda yas törenleri düzenlenir, ağıtlar, dualar okunur.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: DİNMEYEN ACI KERBELA

          Kategori: Ehlibeyt

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1099

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş