Halife,sözlük anlamı olarak ”ardından gelen “demektir. Halife genellikle İslâm ülkelerinde devlet başkanı için kullanılmıştır. İslâm terminolojisinde ise; Hz.Muhammed’in ölümünden sonra, O’nun yerine geçen kişi, yani müslümanların din ve devlet başkanı anl***** gelir.İslami hakimiyet anlayışına göre halife, hem devlet ve hükümet başkanı ve ordu komutanı olarak dünyaya ait iktidarı temsil eder, hem de baş imam olarak halkın dini lideri durumundadır. Halifeliğin tarihçesine baktığımızda,

Bu konu 1540 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Halifeliğin Kaldırılması -(3 Mart 1924) 1540 Reviews

    Konuyu değerlendir: Halifeliğin Kaldırılması -(3 Mart 1924)

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1540 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1053
    @Aylin's

    Standart Halifeliğin Kaldırılması -(3 Mart 1924)

    Halife,sözlük anlamı olarak ”ardından gelen “demektir. Halife genellikle İslâm ülkelerinde devlet başkanı için kullanılmıştır.
    İslâm terminolojisinde ise; Hz.Muhammed’in ölümünden sonra, O’nun yerine geçen kişi, yani müslümanların din ve devlet başkanı anl***** gelir.İslami hakimiyet anlayışına göre halife, hem devlet ve hükümet başkanı ve ordu komutanı olarak dünyaya ait iktidarı temsil eder, hem de baş imam olarak halkın dini lideri durumundadır.
    Halifeliğin tarihçesine baktığımızda, Hz.Muhammed’in ölümünden sonra ilk dört halifenin seçimle iş başina geldiklerini görürüz. Emeviler döneminde seçim geleneği bir tarafa bırakılarak,halifelik babadan oğula geçen bir müessese şekline dönüştürülmüştür. Abbasiler döneminde de veraset sistemi devam ettirilmiştir. Abbasilerden sonra halifelik Memlükler Devleti’ne geçmiştir.
    İslâmiyet’in geniş bir coğrafyaya yayılmasıyla birlikte bazı sultanlar, değişik zamanlarda ve yerlerde, kendi topraklarında bir hükümdarlık ifadesi olarak Halife ünvanini kullanmaya başlamışlardır.Bu çerçevede Osmanlılarda da , I.Murat’tan itibaren bazı padişahların zaman zaman halife ünvanini kullandıkları bilinmektedir. Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinden sonra, İslâm dünyasının lideri durumuna gelen Osmanlı padişahları, kendilerini bütün İslâm aleminin halifesi saymaya başlamışlardır. Bu tarihten sonra artık Osmanlı padişahları İslâm dünyasındaki tek halifedirler. Dolayısıyla padişahlar hem imparatorluk halkının hükümdarı, hem de bütün müslamanların dini lideri durumundadırlar.
    Bu tarihlerde Osmanlı padişahları siyasi üstünlükleri devam ettiği için halifelik makamının maddi ve manevi gücünden yararlanmayı düşünmemişlerdir. Hilâfet politikasının Osmanlı siyasetinin başlıca unsurlarından biri haline gelmesi, ilk defa Büyük Güçler tarafından Müslüman ve Müslüman olmayan tebaanın devlet aleyhine tahrik ve teşvik edilmeye başlandığı ve Osmanlı Devleti’nin bunlara karşi başka yollardan yeterli karşilık verme imkânının kalmadığı zamana rastlar. Bu dönemde devletin zayıflamasıyla birlikte, halifeliğin manevi gücünden faydalanma düşünülmüştür. 1789 Fransız İhtilali’nden sonra Osmanlı Devleti aleyhine gelişen milliyetçilik akımına karşi, halifeliğe daha fazla önem verilerek, Panislâmizm politikası uygulanmıştır. Ancak Araplar arasında da milliyetçilik fikirleri yayılmış olduğu için Panislâmizm politikası başarıya ulaşamamıştır. Nitekim I. Dünya Savaşi sırasında cihad çagrisinin gerekli etkiyi yapmaması, Panislâmizm politikasının başarısızlığının göstergesidir. Bu olay halifeliğin gücünün azal
    dığını, dolayısıyla Osmanlı Devletini kurtarma hususunda halifelikten fayda beklemenin boş bir hayal olduğunu da ortaya koymaktadır.
    1 Kasım 1922’de Saltanatın kaldırılmasından sonra, halkın Halifeliğin kaldırılmasına henüz hazır olmadığı düşüncesiyle, halifelik makamının bir süre daha devam ettirilmesine karar verilmiştir. Ancak Lozan’dan sonra hem mecliste hem de kamuoyunda meclis tarafından halife seçilen ve yetkileri sınırlandırılan Abdülmecit Efendinin yetki sınırlarını aştığı, bir hükümdar gibi davranmaya başladığı şeklinde bir tartışma başlamıştır. Bu sırada Halk Fırkası milletvekilleri de Halifenin durumunun yeniden gözden geçirilmesi, hatta Halifeliğin kaldırılması doğrultusunda bir tutum içerisine girmişlerdir. Buna karşilık bir başka grup da Halifeliğin korunması görüşünü benimsemişlerdir.
    Aslında milliyetçilik ve milli egemenlik ilkesi üzerine kurulmuş olan yeni cumhuriyet ile, ümmetçilik düşüncesi üzerine kurulu olan Halifeliğin birbiriyle bağdaşması mümkün değildir. Nitekim son halife Abdülmecit Efendi’nin, yeni devlet statüsüne uyum sağlamakta güçlük çektigi ve eski statüye dönmek istediği yaptığı hazırlıklardan belli olmaktadır. Abdülmecit Efendi’nin bir devlet başkanı gibi kabullerde bulunması ve bazı devlet ileri gelenlerinin Halife ile olan ilişkilerini kesmemeleri durumu karmaşik bir hale sokmuştur. Bu sırada Hindistan Halifelik Komitesi adına, Hint Müslümanlarının lideri Ağa Han ve Emir Ali, Başbakan İsmet Paşa’ya Halifeliğin korunması ve manevi gücünün arttırılması gerektiği konusunda bir mektup göndermişlerdir. Özellikle Emir Ali’nin, İngiltere Kralı’nın özel danışmanı olması, M. Kemal Paşa’yı, Halifeliğin yabancı güçlerce zararlı bir biçimde kullanılabileceği endişesine sevk etmiştir.
    Bu gelişmelerden sonra M. Kemal 1 Mart 1924’de meclisi açış konuşmasında, halifeliğin kaldırılması düşüncesinde olduğunu açıklamıştır. Meclis genel kurulu 3 Mart 1924 günü Halifelik meselesini görüşmek üzere toplanmıştır. Bu sırada verilen “Halifeliğin kaldırılması ve Osmanlı Hanedanının yurt dışına çikartilmasi “ile ilgili kanun teklifi, yapılan görüşmelerden sonra kabul edilmiş ve halifelik resmen kaldırılmıştır.
    Halifeliğin kaldırılmasıyla, devlet düzeninin lâikleştirilmesi konusunda büyük bir engel ortadan kaldırılırken, saltanat ve hilâfet yanlılarının güç aldığı önemli bir makama da son verilmiştir.
    Halifeliğin kaldırılmasının yurt içinde ve dışında çesitli yansımaları olmuştur. İçeride saltanat ve hilafet yanlıları bu karardan dolayı rahatsızlık duymuşlardır. Batı dünyası bu karardan dolayı şaşkınlık ve hayranlığını gizleyemez iken, İslâm alemi rahatsızlık duymuş ve olumsuz tepkiler ortaya koymuştur.

    3 Mart 1924 Halifeliğin kaldırıldığı gün çikarilan diğer yasalar şunlardır:
    · Şer’riyye ve Evkâf Vekâleti kaldırıldı. Yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.
    · Erkân-ı Harbiye-i Umumiye Vekâleti kaldırıldı. Bununla da, Genel Kurmay Başkanlığı’nın hükümet ve siyaset dışına çikmasi sağlandı.
    · Tevhid-i Tedrisat kanunu kabul edilerek, eğitimde birlik sağlandı.
    · Osmanlı hanedanının yurt dışına çikarilmasi kabul edildi.
    · Bu bilgilerin ışığı altında halifeliğin kaldırılmasının nedenleri ve sonuçları şunlardır:

    Halifeliğin Kaldırılmasının Nedenleri:
    · Saltanatın kaldırılmasından ve Cumhuriyetin ilânından sonra, halifeliğin önemini yitirmesi.
    · Devlet başkanı olarak cumhurbaşkanı ile halifenin birlikte bulunmasının sakıncalı olması.
    · TBMM tarafından halife tayin edilen Abdülmecit Efendi’nin, devlet başkanı gibi davranması.
    · Halifelik kurumunun, lâikliğe ve cumhuriyet rejimine ters düşmesi.
    · Eski rejim taraftarlarının saltanatın kaldırılması ve cumhuriyetin ilanından sonra, halifeliğe sığınmaları.
    · Bazı TBMM üyelerinin halifeyi milletin üzerinde görmeye başlamaları, “TBMM halifeliğin, halife de TBMM’nindir” şeklinde propaganda yapmaları.
    · İslâm aleminin halifeliğin korunması konusunda İsmet Paşa’ya yazdıkları mektubun, İsmet Paşa’nın eline geçmeden muhalefeti temsil eden “Tanin” gazetesinde yayınlanması.

    Halifeliğin Kaldırılmasının Sonuçları
    · Lâikliğe geçişin en önemli aşaması gerçekleşti.
    · İnkılâplar için elverişli ortam hazırlandı
    · Milli egemenlik daha da pekişti
    · Ümmetçilik arayışları sona erdi.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Halifeliğin Kaldırılması -(3 Mart 1924)

          Kategori: Tarih

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1540

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş