Kral Midas Gordion kentinde yaşamış efsanevi Frigya kralıdır. Kral oluşu gibi yaşamı ve ölümü üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Yaşamı boyunca acılar çekmiş olan Midas "eşek kulak"larıyla ya da "dokunduğu herşeyi altına çevirmesiyle" ünlenmiştir. Kral Midas Ankara civarında kurulmuş olan Frigya'da M.Ö. 738 - M.Ö. 696 yılları arasında Gordion olarak bilinen kentte yaşamıştır. Midas hem tarihi kişiliği hem de mitolojik efsaneleri ile oldukça ünlüdür. Bu söylencelerden birisi meşhur "eşek

Bu konu 1742 kez görüntülendi 0 yorum aldı ...
Kral Midas ve Midası'ın Kulakları Efsanesi 1742 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kral Midas ve Midası'ın Kulakları Efsanesi

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 1742 kez incelendi.

  1. #1
    Aylin's - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    24.03.2009
    Mesajlar
    3.559
    Konular
    3321
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    1
    Tecrübe Puanı
    1050
    @Aylin's

    Standart Kral Midas ve Midası'ın Kulakları Efsanesi

    Kral Midas Gordion kentinde yaşamış efsanevi Frigya kralıdır. Kral oluşu gibi yaşamı ve ölümü üzerine de mitolojiler yazılmıştır. Yaşamı boyunca acılar çekmiş olan Midas "eşek kulak"larıyla ya da "dokunduğu herşeyi altına çevirmesiyle" ünlenmiştir.

    Kral Midas Ankara civarında kurulmuş olan Frigya'da M.Ö. 738 - M.Ö. 696 yılları arasında Gordion olarak bilinen kentte yaşamıştır. Midas hem tarihi kişiliği hem de mitolojik efsaneleri ile oldukça ünlüdür. Bu söylencelerden birisi meşhur "eşek kulaklı Midas"dır.

    Yapılan bilimsel çalışmalarda Midas'ın ana karnında bir hastalığa yakalandığı ve kulak kanalları asimetrik olarak doğduğu anlaşılmıştır. Asimetrik kulak yapısı nadir görülen bir hastalık şeklidir. Önden veya arkadan bakıldığı zaman bir kulağın diğerinden çok daha yukarıda veya aşağıda olduğu görülür. Çirkin bir görünüm oluşturan bu hastalık Midas'ın kafatasında belirgin izler de bırakmıştır. Halkından utanan Midas'ın sürekli olarak başına geçirdiği bir "serpuş"la gezdiği kulaklarını hiçbir zaman göremeyen halkının ise krallarının kulakları hakkında yorum yaparak göremedikleri kulakları eşek kulağına benzeterek kralları hakkında dedikodu yaptıkları düşüncesi kuvvet kazanmıştır.
    Midas'ın Krallığa Giden Yolu

    "Antik Telmesos'tan başlayıp Ankara'da sona eren kader çizgisinin ünlü yolcusu Kral Midas'ın acı dolu yaşam öyküsü" demir çemberli tekerlerin aşındırdığı Kral Yolu'nda bir gün eski bir araba yol almaktadır. Arabayı kullanan gence yaşlı annesi ve orman işçisi babası eşlik etmektedir. Annesinin doğduğu Telmesos'u bugünkü Fethiye'yi ve liman kenti Patara'yı arkalarında bırakalı günler olmuştu. Bey dağlarını ve Batı Toroslar'ı aşıp kuzeye Frig ülkesine doğru yönelmektedirler. Frig Kralı Gordios ölmüştür. Halk çok üzgündür. Kralın yerine geçecek kimse yoktur. Ülkenin ileri gelenleri toplanır ve kahinlerden yardım ister. Kahinler kehanette bulunurlar ve şu andan itibaren Gordion'a arabasıyla ilk giren kraldır. Kral Midas'tır artık O. Midas Frig ülkesinin bilinen iki kralından bir tanesidir. Frig kralları ya Gordios ya da Midas olarak anılırdı. Ele geçirilen çok az belgeye dayanarak başkent Gordion'un Gordios ünvanlı bir kralın kurduğunu Midas'ın ise bundan sonra krallık yaptığı tahmin edilmektedir.

    Arkeolojik belgelere göre M.Ö. 1360 yılında Anadolu ve Yunanistan çok şiddetli bir depremle sarsılır. Bu arada birçok kent yerle bir olur. Söylentilere göre Atlantis kıtası da bu depremde yok olmuş sulara gömülmüştür. İşte bu felaketten sonra Eski Yunanistan ve Makedonya'nın Trakya kavimleri topraklarını terk ederek yeni yurtlar ararlar. Bunlardan bir bölümü Karadeniz'in kuzeyine yönelir. Aralarına İran adlı bir kavminde bulunduğu bu grup Kırım üzerinden Kafkasya'yı aşar ve bugün İran olarak anılan topraklara yerleşirler. Diğer bir bölümü ise deniz yoluyla Mısır'a yerleşir. Ancak Firavun III. Ramses kendi deyişiyle ülkesini arslanlar gibi korur ve onları Mısır'a sokmaz. Bu dönemde Anadolu'da hüküm süren Hitit Krallığı ise ülkeyi saran veba hastalığı ve isyan eden yerli kavimlerle uğraşmaktan zayıf düşmüştür. Trakya'dan göç eden diğer bir grup M.Ö 1200 yıllarında boğazları geçerek Anadolu'ya girer ve Anadolu'da Hitit hakimiyetine son verir. Frig'ler başkenti Gordion olan bir krallık kurarak kısa zamanda büyür ve Orta Anadolu'nun tümünü kaplarlar. Frigya en parlak dönemini Kral Midas'la yaşamıştır. Midas şüphesiz çağının en ünlü krallarından biridir ve Asur çivi yazılı belgelerde Mita olarak tanımlanmaktadır.
    Midas'ın Ölümü

    Midas'ın kral seçilişi ve yaş***** hüzün veren eşek kulakları ne kadar efsanevi ise ölümüde o denli efsanelere konu olmuştur. Midas kendini görkemli ve zapdedilmesi imkansız bir başkente sahip sanır. Ancak bugün daha surları ve kale kapısı ile görenleri şaşırtan Midas'ın Gordion'u M.Ö 695 yılında İran'dan gelen ve adeta çekirge sürüsü gibi Anadolu'yu yiyip bitiren Kimmer Baskınına dayanamayarak yerle bir olmuştur. Midas bu baskından sağ kurtulur ama o günden sonra sıkıntılı bir hayat sürmüştür. Gordion'lu Midas artık kendi kaderini kendi tayin etmiş ve harap olan Gordion yıkıntıları üzerinde dolaşırken mitolojiye göre boğa kanı içerek intihar etmiştir. Fakat uzmanlar tarafından Kral Midas'ın kafatası 3 boyutlu tomogrofisi çekilerek incelenmiştir. Bu incelemeler sonucunda kafatasının iç yapılarında büyük ölçüde değişiklikler tespit edilmiştir. Kafatasının göz çukurunun sağ köşesinden yukarı doğru giden bir kırık hattı görülmüştür.Alınan küçük bir parça patoloji uzmanları tarafından dikkatle incelenerek kemik d
    okusunda büyük bir değişiklik olmamakla beraber mikroskobik seviyede yer yer kahverengi lekeler olduğu saptandı. Kullanılan özel boya ile bu yer yer görülen kahverengi lekelerin demir içeren ve kan elemanlarının kalıntısından ortaya çıkan pigment olduğu patologlar tarafından ortaya çıkarılmıştır. Midas'ın ölüm sebebinin mitolojide söylendiği gibi boğa kanı içerek intihar etmesinden değil başının sağ tarafına aldığı ağır bir darbe ile öldürüldüğü ispatlanmıştır.

    Yapılan çalışmalar sırasında ilgililerce var olduğu söylenen Midas'a ait vücut iskeletinin kaybolduğu iddia edilir. 1992 yılından başlayarak üzerinde çeşitli araştırmalar yapılan kafatası ise bugün layık olduğu yer olan Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.
    Tarihte Midas ile ilgili farklı efsaneler vardır. Bunlardan en ünlüleri "eşek kulaklı Midas" ve "dokunduğu herşeyi altına çeviren Midas"dır.

    "Eşek kulaklı kral Midas" efsanesi şöyle anlatılır: Yunan Tanrısı Apollon ve Kır Tanrısı Pan arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas yargıçlardan biri olarak seçilmişti. Kır tanrısı kavalıyla hoş sesler çıkarıyordu; ama Apollon'un gümüşten lir'i her çalgıdan üstündü. Apollon; çalmaya başladığında Musalar bile durup onu dinlerdi. Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos yengi çelengini Apollon'a verdi. Ama Midas oyunu yarışma sonunda Pan'a yönelik kullanınca Tanrı Apollon çok kızdı ve "güzel müziği ayırt edemeyen kulak insan kulağı olamaz sana eşek kulağı yakışır" diyerek Midas'ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürür. Midas bir süre tanrının armağanlarını koca bir külah içinde sakladı. Sakladı ama onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını gördü ve böylelikle kralın sırrını öğrenmiş oldu. Ancak sır bu insan ağzına sığar mı? Berber sancılar geçirir. Dayanılmaz ıstıraplar yaşar.Sonunda sırrını bir kuyuya söylemeye karar verir. Kuyuya eğilir ve Midas'ın kulakları eşşek kulakları diye bağırır. Sırrı kuyudaki su sazlara sazlarsa rüzgarda salına salına bütün etrafa yayılır. Böylece bütün ülke Midas'ın sırrını kısa zamanda öğrenir. Daha sonra halk midas hakkında gölge oyunları oynamaya başlar. Midas artık bıkmıştır ve kulaklarını kestirmeye karar verir kulaklarını kestirir. Kulakları kesilen Midas'ın sonradan kulaklarının sarmaşık kadar tekrar uzadığı görülür. Herkes onunla "eşek kulaklı Midas" diye dalga geçmeye başlar. Kral Midas Tanrıya yalvarmaya başlar "Tanrım benim bu kulaklarımı düzelt ama bütün servetimi elimden al" der. Tanrı onu bağışlar ve Midas kulaklarını geri alır. Ama kimse görmeden canını da alır ve mezara gömer.

    "Dokunduğu herşeyi altına çeviren Midas" efsanesi ise şöyledir:
    Efsaneye göre; şarap tanrısı Dionisos'un yoldaşı Satiros Frigya'yı gezerken Midas'ın gül bahçesinde uyuyakalmış. Satiros'u bulup on gün on gece sarayında ağırlayan Midas'ın konukseverliğinden etkilenen Dionisos kralın bir dileğini gerçekleştireceğini söylemiş. Kral Midas da her dokunduğunun altına dönüşmesini ve böylece daha zengin olmayı istemiş. Ancak yemek için dokunduğu yiyecekler içecekler ve ünlü gül bahçesi bile altına dönüşünce kral Dionisos'dan bu uğursuz gücü geri almasını istemiş. Midas'ın durumuna acıyan tanrı Dionisos krala Paktalos Irmağı'nda yıkanmasını söylemiş. Bu ırmakta yıkanan Midas her tuttuğunun altına dönüşmesinden kurtulmuş. Ve o günden bugüne bu ırmakta bulunan altın parçacıkları bu efsaneye bağlanmıştır.
    Efsaneye göre Marsyas adındaki bir Satiros (keçi ayaklı sivri kulaklı yarı insan yarı hayvan yaratıklar) bir gün kırlarda dolaşırken Athena'nın icat ettiği ancak çalarken yüzü çirkinleştiğinden fırlatıp attığı flütü buldu. Bir tanrıçanın eseri olduğu için çok güzel sesler çıkaran flütü çalmaya başladı ve bir süre sonra marifetin kendisinde olduğuna inanmaya başlayarak kendini Apollon'a rakip görmeye başladı.

    Bunun üzerine Apollon kazananın kaybedene istediğini yapabilmesi şartıyla Marsyas ile bir yarış yapmaya karar verdi. Apollon'un arkadaşları olan Musalar ve Phrygia (Fyrigia) kralı Midas yarışmada hakem oldular.

    Apollon gitarı ile çok güzel şarkılar çalarak ortalığı inletti. Marsyas da flütü ile ondan geri kalmayarak çok güzel şarkılar çaldı. Hakemler tereddüt ediyorlardı. Bunun üzerine Apollon lirini eline aldı. O kadar güzel o kadar hoş şarkılar çaldı ki dağlar taşlar heyecandan titrediler.

    Marsyas Apollon gibi çalamayacağını itiraf etmek zorunda kaldı. Apollon anlaşma gereği Marsyas'ı ölümle cezalandırdı. Yarışma sırasında Marsyas'ın tarafını tutarak onun daha iyi çaldığını iddia eden Midas'a da ceza verdi. Onun kulaklarının iyi işitmediğini söyleyerek insanlara özgü kulakları ona uygun görmedi ve Midas'ın kulaklarını uzatarak eşek kulaklarına çevirdi.

    Midas kulaklarından öyle utanıyordu ki sürekli başında bir kalpakla dolaşmaya başladı. Fakat berberi saçlarını keserken kulaklarını farketmişti. Midas hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışladı. Fakat berber bu sırrı içinde saklamakta çok zorlandı. Birilerine söylemezse patlayacağını düşünüyordu. Diğer yandan söylediği taktirde Kral'ın kendisini öldürmesinden korkuyordu.

    Sonunda bir gün daha fazla dayanamayarak ıssız bir yerde bir çukur açtı ve oraya eğilerek yavaşça "Haberiniz var mı Kral Midas eşek kulaklıdır" diye fısıldadı. Bunu söyleyince üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi oldu ve rahatladı. Fakat kazdığı çukurun yanındaki kamışları hesaba katmamıştı. Kamışlar rüzgarla sallandıkları zaman "Midas'ın kulakları eşek kulakları Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yaydılar.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kral Midas ve Midası'ın Kulakları Efsanesi

          Kategori: Tarih

          Konuyu Baslatan: Aylin's

          Cevaplar: 0

          Görüntüleme: 1742

    HÜZÜNLER KALDI BENDE...

Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajinizi Degistirme Yetkiniz Yok
  •  

Giriş

Giriş