temel fıkraları

[Enes_]

selamünaleyküm;




-TEMEL TUTMUŞ YAHUDİYE TOKAT ATMIŞ
-NEDEN VURDUN?
-SİZ İSA PEYGAMBERİ ÇARMİHA CERMİŞSİNUZ
-İKİBİN YIL ÖNCE OLMUŞ BİRŞEY BU
-VALLA PEN YENİ TUYDUM




başka kimse yokmu;



---Temel birgün dağda gezerken bir uçurumun kenarına gelmiş. Uçurumdan aşağı bakarken nasıl olmuşsa ayağı kaymış ve uçurumdan aşağı yuvarlanmaya başlamış.
---Tam bu sırada zar zor bir dala tutunmuş ve uçurumun ağzında asılı kalmış. Ve başlamış bağırmaya: "İmdaaaaaat! Kimse yok muuu! Kimse yok muuu??!!!"
---Temel bağırırken uzaktan bir ses konuşmaya başlamış: "Seni kurtarırım ama bundan sonraki hayatında ibadetlerini tam yapacaksın. Namazını kılacaksın, orucunu tutacaksın, zekatını vereceksin... Bu konuda söz verirsen seni kurtarırım."
---Temel biraz durmuş ve tekrar bağırmaya başlamış:
"Başka kimse yok muuuuuu???"




kurşuna dizin



---Bir İngiliz, bir Fransız ve bizim Temel, işledikleri büyük bir suçtan dolayı idam cezasına çarptırılmışlar.
---Bunlar idam edilmeden önce hakim, ne şekilde idam edileceklerini kendilerinin seçmesini istemiş ve önlerine üç seçenek koymuş.
---Önce İngilize sormuş: "Seni ne şekilde öldürelim. Elektrikli sandalyeyle mi öldürelim, kurşuna mı dizelim, yoksa giyotinle mi öldürelim?"
---İngiliz cevap vermiş: "Elektrikli sandalye yakar, kurşuna dizilmek de işime gelmez, siz en iyisi beni giyotinle idam edin" demiş.
---İngilizi yatırmışlar. Kafasını giyotine koymuşlar, ipi kesmişler, giyotinin o kocaman bıçağı yukarıdan aşağı hızla gelirken tam ingilizin kafasını keseceği yerde küt diye takılmış.
Herkes hayretler içinde olan biteni seyrederken hakim: "giyotin takıldığına göre vardır bunda bir hikmet" diyerek İngilizi idam etmekten vazgeçmiş.
Tabi İngiliz ayağa kalktıktan bir kaç saniye sonra ortadan kaybolmuş.
---Sıra Fransıza gelmiş. Hakim Fransıza da sormuş: "Söyle evladım seni ne şekilde idam edelim?"
Fransız az önceki olaydan kazandığı tecrübeyle İngilizin söylediklerini tekrarlamış: "Elektrikli sandalye yakar, kurşuna dizilmek de işime gelmez.. Siz en iyisi beni giyotinle öldürün de çarçabuk ölüp gideyim" demiş.
Fransızı da yatırmışlar, giyotinin ipini kesmişler, bıçak hızla aşağı doğru inmeye başlamış. Ama gene tam adamın kafasını koparacağı sırada bıçak takılıp kalmış.
Herkes gene hayretler içerisinde kalmış. Hakim de şaşırmış ama gene vardır bunda bir hikmet diyerek Fransızı da idam etmekten vazgeçmiş.
Tabi Fransız da birkaç saniye sonra ortadan kaybolmuş.
---Sıra bizim Temel'e geldiğinde hakim gene sormuş: "Söyle bakalım seni elektrikli sandalyeye mi bağlayalım, kurşuna mı dizelim yoksa giyotinle mi öldürelim?"
---Temel biraz düşünmüş ve şöyle demiş: "Elektrikli sandalye yakar...
Hımm.. Giyotin de bozuk... Siz en iyisi beni kurşuna dizin..."

[bYMuH@mM£d76]

Güzel paylaşım Emeğine Sağlık

[Dygsuz]

Karadeniz insanı espritüeldir.Teşekkürler.