Sezen Aksu'nun kraliçeliğinde Tunceli'de gözümüze sokulan PKK şenlikleri
bütün Doğu ve Güneydoğu'da var.
Belediyeleri ele geçiren PKK, yaz aylarını
zafer şenlikleri ile süslüyor.. 30 Ağustos'a, 19 Mayıs'a karşı PKK
günleri!.. Devletin belediyeleri PKK şenliklerini finanse ediyor..
Bölgenin valileri, kaymakamları, garnizon komutanları manzarayı uzaktan
takip ediyorlar, o kadar.! Malum "açılım saçılım kriterleri" ve AB ile
müzakereler söz konusu..! Matlup gereği devlet, devlet eliyle düzenlenen PKK
şenliklerini sindirmek zorunda, afiyet şeker olsun!..
Bu durum muvacehesinde gelinen nokta, seçim sonrası Hükümet Sözcüsü Bakan
Cemil Çiçek'in buyurduğu gibi "...sınıra dayandılar" mesafesini de PKK
lehine aşmış durmdadır... O malum kadının dediği gibi "Kürdistan sınırlarını
çizme" konusu misakı millinin ırzına geçilmiş biçimde tamamdır!..
MHP'nin başındaki Bay Bahçeli'nin engellediği Erciyes Kurultayı'na karşılık,
eşkıya çetesi, vatanın her parçasına adım adım yayılmasını, böyle
şölenlerle besleyip, rahatça gövde gösterisi yapabiliyor!..
*Sorarsan sanat festivali!..*
PKK, belediye seçim sonuçlarını adeta bir "işgal durumu" çerçevesinde
kullanabiliyor.. DTP tarafından ele geçirilen belediyeler birer örgüt
merkezine dönmüş durumda... Eşkıya çetesi, böylece devlet kadrolarına
dalmış, devletin imkanlarını kullanır hale gelmiş bulunuyor!..
Ele geçirilen belediyelerin bu durumlarına TBMM'ye mensup milletvekillerinin
kalkan oldukları da gözleniyor!.. Böylece ortaya, devlete karşı devletin
göbeğinde bir düşman yapı çıkmış oluyor!.. Ve bu konu devlet aleyhine
giderek gelişiyor!..
Şimdi örneklere bakalım...
Ağrı Doğubayazıt, bu tür olayın son sahnelendiği yerlerden...
Güya Kültür, Sanat ve Turizm Festivali düzenlenmiş, DTP'li Ahmet Türk ve
ekibi geliyor... Ahmet Türk, "Kürt halkının istemlerini Ağrı Dağı'nın
eteklerinde haykırmaktan" bahsediyor.. Arkadaş resmen ırk temelinde, faşist
terennümlerde bulunuyor, bunu da demokratlık adına yaptığını yutturuyor..
Gösteri daha kafadan, Hitlervari üslupla yürüyor!.. Ahmet Türk'ü Iğdır
Belediye Başkanı Mehmet Nuri Güneş, Doğubayazıt Belediye Başkanı Canan
Korkmaz, ardlarına topladıkları bindirilmiş kıtalarla karşılıyorlar!..
İşte tiyatro burada şenleniyor... Milletvekili (!) ve belediye başkanları
(!) öncülüğündeki sürü, kendilerine belletilen sloganlarla Doğubayazıt
üzerine yürüyorlar.. İbret için söylediklerini kayda geçiyoruz!..
"Geliyor geliyor, Apocular geliyor', -Doğubayazıt Apon'un fedaileri-Vur
gerilla vur Kürdistan'ı kur've 'Öcalan'a yaklaşım savaş, barış
gerekçesidir.."
Sanat festivali ya!..
Ahmet Türk, ağızlardan saçılan salyalardan çok mutlu oluyor ve "..halkın
coşkusundan memnun olduğunu" belirtiyor.. Onu "memnun" eden, azgın sürüye
belletilen "sloganları" kimin uydurduğunu anlamak mümkün tabii!..
Doğubayazıt'ta olan biteni aktarıyoruz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
toprağında... Belediye Başkanı olacak kişi, çevre beldelerden gelen aynı
havuzdaki belediyeciler, malum partililer, ellerinde meşalelerle şehrin
sokaklarında, eşkıyabaşının ve silahlı çetesinin posterleri ile gövde
gösterisi yapıyorlar.. Bu belediyenin organizasyonu ile toplanan çocuklar, o
yaşlarına karşın bir kan davası temelinde bilenip aynı gösterinin maşası
olarak sokağa sürülüyor..
Doğubayazıt caddeleri Apo'nun posterleri, eşkıya bayrakları ve sloganlarla
işgali yaşıyor!..
Devlet sinmiş seyrediyor!..
*Tehdit panayırları!..*
DTP Doğubayazıt İlçe Başkanı olduğu söylenilen Hasan Elçi adlı bir militan
hazır bulduğu sürüyü gaza getirmek için, "Şunu her kes iyi anlasın ki
Kürtler eski Kürtler değildir. Ya onurlu bir barış yada görkemli bir direniş
gelişecektir" diye savaş naraları atıyor..!
Zaten bu "tehditler" bütün bu festival denilen "şenliklerin" ana
malzemesi!.. Koyun Kırpma dalgasına festival düzenleyip "Başbakan'ın
kellesini almaktan!" söz etme, "savaşarak Türkiye'yi yakarız" demeler..!
Sezen Aksu'nun "kraliçeliğini!" yaptığı festivallerinde de, Selahattin
Demirtaş adındaki milletvekili (!) Bakan Atalay'ı konuşturanın başbakanın
talimatı olmadığını (!), yıllardır Kürtlerin verdiği mücadele olduğunu
"Bugün PKK biz halkımız için öldürürüz ama öldürmek istemiyoruz diyor. Türk
gençleri de bu temelde düşünmelidir.." diye üfürebiliyor..
Eee ne diyelim!?.
Sahipsiz devletin batması haktır, o halde "sen" sahip olursan
batmayacaktır!...
Behiç KILIÇ