selamünaleyküm;
Gidiyorum bu şehirden.
Sessiz sedasız ayrılıyorum bu buğulu kentten...
Sadece siyahlarımı,ve sevdamı götürüyorum bedenimle...
Yanlızlığa doğru gidiyorum acı dolu yüreğimle
Sokak sessiz, şehir sessiz...
Sadece yüreğimin sessiz çığlıkları duyuluyor en derinden..
Yürüyorum pervasızca...
Bu şehir bana dar,sokaklar zindan...
Taşıyamıyorum artık bu yükü.
Dirhem dirhem ezildiğimi hissediyorum
Nedir bu kadar bedenime ağır gelen?...
Hayır, hayır,...Sen söyle yüreğim..Nedir sana bu kadar ağır gelen;
Sevdam mı,..Siyahlarım mı...?
Eğer sevdamsa,kızma bana yüreğim;bu sevda bende olduğu müddetce yorulmaya devam edeceksin.
Bari siyahlarından vazgec diyorsan..
Siyahsız bir sevda olur mu yüreğim..?
Hani nerede mavilerin dediğini duyar gibiyim..
Güvercinlerin...Peki ya beyazların nerede..?
Yoksa unuttun mu?
Unutmadım yüreğim,unutmadım...
Mavilerimi bir güvercinin kanadına taktım;gökyüzünde ki kuşlara sevdamı anlatsın diye..
Beyazlarımı ise sorma..Sorma yüreğim..Sonra anlatırım..
Bana göre değil yüreğim hayaller;
Bana göre değil boyun büküp beklemeler.
Geliyorum sevdam..Az kaldı..
İşte yar'ın kenarındayım.
Sessiz çığlıklar eşliğinde atıyorum bir bir siyahlarımı.
Bu bedene bir sevda yeter..
Yoruldum hüznüm..Sen de artık fazlasın bu yüreğe..
Bekle beni sevgili.beyazlarımı giyip geleceğim sana..
Ne zaman diye sorma sevgili...
Geleceğim..,ıhlamurlar çiçek açtığı zaman...