Kadın Hakları - Kadın Hakları Nelerdir Vikipedi özgür ansiklopedi Kadın hakları kadınların erkeklere eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim. Kadın hakları kavramı özellikle 19 yy'da büyük önem kazandı. Dünya genelinde çok çeşitli kurum ve kuruluşlar kadınların karşılaştığı sorunların ve ayrımcılıkların giderilmesi için çalışmalar yapıyor. Kadınların başlıca problemleri ise şunlar: İş ve çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif

Bu konu 2652 kez görüntülendi 1 yorum aldı ...
Kadın Hakları, Kadın Hakları Nelerdir, Kadın Hakları Yasası, Kadın Hakları Hakkında 2652 Reviews

    Konuyu değerlendir: Kadın Hakları, Kadın Hakları Nelerdir, Kadın Hakları Yasası, Kadın Hakları Hakkında

    5 üzerinden | Toplam: 0 kişi oyladı ve 2652 kez incelendi.

  1. #1
    Emine - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    14.08.2008
    Mesajlar
    20.276
    Konular
    10681
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    13
    Tecrübe Puanı
    100
    @Emine

    Standart Kadın Hakları, Kadın Hakları Nelerdir, Kadın Hakları Yasası, Kadın Hakları Hakkında

    Kadın Hakları - Kadın Hakları Nelerdir


    Vikipedi özgür ansiklopedi
    Kadın hakları kadınların erkeklere eşit şekilde sahip olduğu sosyoekonomik siyasi ve yasal hakların tamamına verilen isim.[1]
    Kadın hakları kavramı özellikle 19 yy'da büyük önem kazandı. Dünya genelinde çok çeşitli kurum ve kuruluşlar kadınların karşılaştığı sorunların ve ayrımcılıkların giderilmesi için çalışmalar yapıyor. Kadınların başlıca problemleri ise şunlar:

    İş ve çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif ayrımcılık.
    Dünya çapında kadınların eğitim - öğretim hakkından yoksun veya ikinci planda bırakılması.
    Bir çok devletin hukuki düzenlemelerinde kadın erkek ayrımı yapılması ve bilhassa miras hukuku ve medeni hukuk düzenlemelerinde kadınlara negatif ayrımcılık uygulanması.
    Dünyada birçok bölgede kadınların eş seçme evlilik boşanma ve diğer temel medeni haklarının tanınmaması.
    Kadınlara yönelik fiziki şiddet ve psikolojik baskının en çağdaş ülkelerde bile tam anlamıyla kırılamamış olması.
    Dünyada kadın


    Dünya'nın yüzde 49.7'si kadın. Yani kadın nüfusu 3 milyardan fazla.
    Her yıl yarım milyondan fazla kadın gebelik ya da doğum sırasında yaşamını yitiriyor.
    Kadın cinayet kurbanlarının yüzde 70'i eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülüyor.
    Dünyada her 3 kadından 1'i hayatının bir döneminde şiddete maruz kalıyor.
    Her 5 kadından 1'i hayatının bir döneminde tecavüz veya tecavüz girişimi kurbanı oluyor.
    ABD'de her 90 saniyede 1 kadın tecavüze uğrarken Irak'ta nisan 2003'ten bu yana savaş sırasında ve sonrasında en az 400 kadının tecavüze uğradığı İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporlarında yer alıyor.[2]
    Dünyada ağırlıklı olarak Afrika kıtasında 135 milyondan fazla kadın sünnet ediliyor.
    Dünya genelinde mültecilerin yüzde 80'i kadın.
    Gelişmekte olan ülkelerde okur-yazar olmayan her 3 kişiden 2'si kadın.
    280 milyonluk Arap dünyasında her 2 kadından 1'i okuma yazma bilmiyor.
    Suudi Arabistan'da kadının oy hakkı yok araba kullanması yasak.
    Dünyada 54 ülkede kadınlara yönelik ayrımcı yasalar bulunurken 'namus savunması' Peru Bangladeş Arjantin Ekvator Mısır Guatemala İran İsrail Ürdün Suriye Lübnan ve Venezuella'nın ceza yasalarında yer alıyor.
    İran'da çok istisnai durumlar haricinde kadının boşanma hakkı yok.
    İslam Şeriatıyla idare edilen ülkelerde bazı durumlarda zina yapan kadın ve erkeklere recm cezası uygulanmaktadır.
    Tüm dünyada sağlık çalışanlarının yüzde 75'i kadın.
    Siyasette ve iş dünyasında da kadınların oranı gelişmiş ülkelerde bile epey düşük.
    İş gücü olarak kadın

    Eğitim seviyesi 'arttıkça' kadınların işsizlik oranı keskin bir şekilde 'artıyor'. Yani eğitim gerektirmeyen işlerde kadınlar "ucuz iş gücü" olarak istihdam edilirken yüksek ücretli ve statü sahibi mesleklerde iş bulmaları zorlaşıyopr.
    Örneğin Türkiye'de okuryazar olmayan 1 milyon 46 bin kadından sadece 53 bini işsiz yani okuma yazma bilmeyen kadınlarda işsizlik oranı yüzde 1. Buna karşın lise altı eğitim alan kadınlarda işsizlik oranı yüzde 5.8'e çıkıyor.
    Lise mezunu erkeklerde işsizlik yüzde 12.2'yken aynı oran kadınlarda yüzde 25.3. Üniversite mezunu erkeklerin sadece yüzde 9.3'ü işsizken üniversite mezunu kadınlarda işsizlik oranı yüzde 18.1'e ulaşıyor.
    İşsiz erkekler arasında ilk kez iş arayanların oranı yüzde 19.9 olurken işsiz kadınlar arasında ilk kez iş arayanların oranı yüzde 39.9. Bu veriler kadınların giderek daha fazla oranda çalışma hayatında yeraldığını ortaya koyuyor

    Seçme ve seçilme hakkı

    19. yüzyılın sonlarında kadınların oy verme hakkına kavuşabilmesi konusu kadınhakları hareketi için önemli bir aşama temsil etmiştir.[4]

    Yeni Zellanda'da kadınlara seçme hakkı 1893 yılında seçilme hakkı 1918'de verilmiştir. Bu yasa tüm ırktan kadınları kapsar.
    1902'de Avusturalya'da kadınlar seçme hakkı kazanmıştır.
    1906 yılında Finlandiya kadın vatandaşlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk Avrupa ülkesi olmuştur. O yıllarda Rusya büyük çarlığına bağlı bir düklük olan Finlandiya dünyada ilk kadın milletvekillerinin meclise girdigi ülke ünvanını da taşir. 1907 yılında 19 kadın milletvekili meclise girmeyi başarmıştır.
    Norveç 1913'te Danimarka ve o zaman Danimarka'ya bağlı olan Izlanda da 1915'de kadınlara oy hakkı vermiştir.
    Kanada'da Quebec bölgesi hariç kadınlar 1917'de seçme ve 1920'de seçilme hakkı elde ederken Quebec'de kadınlara seçme ve seçilme hakkı 1940 yılında verilmiştir.
    1917'de Rusya ve eski Sovyet cumhuriyetlerinden bir kısmında da kadınlar seçme ve seçilme hakkı elde etmişlerdir. Bu hak 1918 yılı genel seçimlerinde ilk defa kullanılmıştır.
    12 Kasım 1918'de Avusturya kadınlarına oy hakkı vermiş onu takip eden günlerde 30 Kasım 1918'de Almanya'da kadınların seçme ve seçilme hakkı yasayla garantilenmiş ve 19 Ocak 1919 seçimlerinde kadınlar ilk defa oy kullanmıştir.
    Amerika Birleşik Devletleri'nde 1920 yılında yürürlüğe giren anayasa değişikliği ile ülke genelinde kadınlara oy verme hakkı tanınmış Kasım 1920'de kadınlar ilk parlemento seçimlerine katılmışlardır.[4]
    1918 yılında 30 yaşının üstünde olup bazı özel durumlarda oy kullanabilme hakkını elde etmiş olan Birleşik Krallık kadınları için tam oy hakkı 1928 yılında sağlanmıştır [4].
    Güney Afrika Cumhuriyeti ırklarlarına göre kadınlara 1930'da beyaz ırka 1984'de Hint ırkına 1994'de de siyah ırka oy hakkı tanımıştır.
    Türkiye'de kadınlar 20 Mart 1930'da belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı kazandılar. 1933'te Köy Kanunu'nda muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı düzenlendi. Milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına ise 5 Aralık1934'te yapılan anayasa değişikliğiyle kavuştular. 8 Şubat 1935'de ilk defa meclis seçimlerine katılan türk kadınları mecliste 17 sandalye elde ettiler. [5]
    Fransa'da 4 Ekim 1944'de yapılan yasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. 29 Nisan 1945'te ilk defa belediye seçimlerine katılan kadınlar 21 Ekim 1945'te de ilk defa parlemento seçimlerinde oy kullandılar.
    1925'de belediye seçimlerinde oy kullanmaya başlayan İtalyan kadınları 1946'da ilk genel seçimlere katıldılar.
    Brezilya'da 1934'de Filipinler'de 1937'de Arjantin ve Meksika'da 1946'da Japonya'da 1945'te Çin'de 1947'de Liberya'da 1947'de Uganda'da 1958'de ve Nijerya'da 1960'da kadınlar oy verme hakkına sahip oldular.[4]
    İsviçre'de kadınların seçme ve seçilme hakkıni elde etmesi 7 Şubat 1971'de gerçekleşirken İsviçre'ye bağlı Appenzell kantonunda ise 1990'ı bulmuştur.
    8 Mart Dünya Kadınlar Günü



    1857 yılında ABD'de dokuma işçisi kadınların daha insanca bir yaşam isteğiyle eşitsizliğe ve ayrımcılığa uzun ve insanlık dışı çalışma koşullarına karşı mücadeleye başladıkları 8 Mart ilerleyen süreçte tüm dünya kadınlarının kutladığı bir gün haline geldi.
    1857’den beri dünyanın birçok ülkesinde kutlanan bu gün 1977 yılındaki Birleşmiş Milletler genel toplantısında Kadın Hakları ve Uluslararası Barış günü olarak kararlaştırılmış ve kadınların haklarının verilmesinin dünya barışını güçlendireceği kabul edildi.
    Böylece 8 mart Birleşmiş Milletler'e üye ülkelerde 'Uluslararası Kadın Günü' olarak kutlanmaya başladı.
    8 mart 19'uncu yüzyılın sonlarından bu yana kadınların talep ve özlemlerini dile getirmedeki kararlılıklarını sergiledikleri ve bu güne dek hiç de küçümsenmeyecek haklar elde ettikleri bir gün oldu.
    Kadınların daha eşit ve daha yaşanılır dünya için başlattığı mücadele toplumların her kesiminde yankısını bulbuldu ve destek gördü.
    Günümüzde uluslararası insan hakları belgelerinde her insanın eşit ve özgür doğduğu herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine hiçbir ayrım gözetilmeksizin fırsat eşitliği çerçevesinde sahip olduğu ve cinsiyete dayalı ayrımcılığın kabul edilemezliği ilkeleri benimsendi.


    Konu Bilgileri       Kaynak: www.azeribalasi.com

          Konu: Kadın Hakları, Kadın Hakları Nelerdir, Kadın Hakları Yasası, Kadın Hakları Hakkında

          Kategori: Hukuk Köşesi

          Konuyu Baslatan: Emine

          Cevaplar: 1

          Görüntüleme: 2652


  2. #2
    Vuslata Hasret - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    12.10.2009
    Mesajlar
    8.961
    Konular
    4260
    Beğendikleri
    0
    Beğenileri
    0
    Tecrübe Puanı
    755
    @Vuslata Hasret

    Standart

    Anayasa

    Anayasa devletin temel organlarını, bunların yapısını, işlev ve yetkilerini, birbirleriyle ilişkilerini ve bunların karşısında vatandaşların temel hak ve ödevlerini düzenleyen kurallar bütünüdür. Bütün yasalar, yönetmelikler, mevzuat, kararlar, uygulama ve işlemler anayasaya uygun olmak zorundadır. Anayasa'ya göre bir hukuk devleti olan Türkiye'de, devlet, hukuk devletinin tanımı gereği, hukukla bağlıdır; yurttaşların ise, temel hak ve özgürlükleri anayasal güvence altındadır.
    Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın en temel ilkelerinden birisi, 10. maddede düzenlenen “kanun önünde eşitlik” ilkesidir.

    Herkes dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
    Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
    Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

    Anayasa'nın 12. Maddesi şöyle der:
    Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

    Anayasa temel hak ve özgürlükleri, “Kişinin Hakları ve Ödevleri”, “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” ve “Siyasi Haklar ve Ödevler” başlıkları altında düzenler. Bunlardan bazılarını şöyle sıralanabilir:

    KİŞİNİN HAKLARI VE ÖDEVLERİ

    Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir... (madde 17)
    Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya (karşılıksız çalıştırma) yasaktır... (madde 18)
    Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir. Bu esaslar dışında bir işleme tabi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir... (madde 19)
    Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça…kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz... (madde 20)
    Kimsenin konutuna dokunulamaz…usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça…kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve binadaki eşyaya el konulamaz… (madde 21)
    Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır… verilmiş hakim kararı olmadıkça…kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz… (madde 22)
    Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir... (madde 23)
    Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir... (madde 24)
    Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir... (madde 25)
    Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir... (madde 26)
    Herkes bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türlü araştırma yapma hakkına sahiptir… (madde 27)
    Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir… (madde 33)
    Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir... (madde 34)
    Herkes mülkiyet ve miras hakkına sahiptir… (madde 35)
    Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir... (madde 36)
    Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir. Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır... (madde 40)

    SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER

    Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır… (madde 41)
    Kimse eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz... (madde 42)
    Herkes, dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir... (madde 48)
    Çalışma, herkesin hakkı ve ödevidir... (madde 49)
    Kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz... (madde 50)
    Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için, önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma hakkına sahiptirler... (madde 51)
    Ücret emeğin karşılığıdır. Asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da gözönünde bulundurulur… (madde 55)
    Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir... (madde 56)

    SİYASİ HAKLAR VE ÖDEVLER

    Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir... (madde 67)
    Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir... (madde 68)
    Vatandaşlar, ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir... (madde 74)

Giriş

Giriş